 Grand Theft Auto III [İnceleme]
Bazı oyunlar vardır, efsane olduğunu daha çıkar çıkmaz anlarsınız.Oyun çıkmadan öncede ses getirir, çıktıktan sonrada. 2001 yılında Rockstar Games herkesin beğenerek oynadığı Grand Theft Auto (GTA) serisinin üç boyutlu üçüncü oyununu çıkardığında efsane olacağı her açıdan belli oluyordu.Oyun daha çıkmadan çok sayıda pre-order edilmişti.Herkes merakla bekliyordu ve oyunu eline alan soluğu Playstation 2 konsollarının başında almıştı.O zamanlar PC için çıkmadığından sokakta sadece PS 2 sahibi olmayanları görüyorduk.Çünkü PS 2 sahibi olanlar GTA 3 oynamakla meşguldüler ve oyunun başından kalkmaya pekte niyetleri yoktu.Bu salgın çok geçmeden PC içinde çıktı ve o zamanlar sokakta GTA 3`ü çoktan oynayıp bitirmiş PS 2 sahiplerinden başka kimseyi göremez olmuştuk.Oyun ilk çıktığında birçok inceleme sitesi tarafından yılın oyunu seçilmişti.Bunlar tabiikide geride kaldı.Şimdi bu oyunun 2006 yılında Oyunlife farkıyla yazılmış incelemesini okumaya hazır mısınız?Bakalım efsane GTA 3`te hâlâ iş var mı?
Oyun değil, o bir efsane...
Oyuna film tadında bir giriş sahnesiyle başlıyoruz.Adamımız ve sevgilisi Catalina çalan alarmlar eşliğinde bankadan çıkıyorlar.Daha sonra sevgilisi adamımıza kazık atıyor ve onu vurarak polislerin yakalamasına neden oluyor.Kendiside paraları alıp yeni sevgilisiyle oradan uzaklaşıyor.Tüm soygun yakalanan adamımızın üstüne kalıyor ve adamımız hapse götürülmek üzere bir araca bindiriliyor.Yolun ortasında Colombian Cartel çetesi aynı araçtaki Donald Love`ın ortağını kaçırmak için komvoyu basıyor ve fırsattan istifade bizim elemanla 8-Ball takma adındaki bombacı arkadaş ellerindeki kelepçeden kurtuluyor.İşte oyunun kontrolü bundan sonra bize geçiyor.Amacımız bize yapılanların hesabını Catalina`dan sormak ve ona bunu ödetmek.Tabii bunun için önce görev yaparak para kazanmalıyız.Görevleri ünlü mafia babaları, gangesterler, iş adamlarından alıyoruz.Tabiikide hemen pat diye görev vermiyorlar.Önce Luigi adındaki gece klübü sahibinden çeşitli görevler alıyoruz ve onun tavsiyesiyle Joey bize görev veriyor, Joey`in tavsiyesiyle de Tony...Bu böyle uzayıp gidiyor.Kısacası görev aldığımız insanların tanıştırması ve şehirdeki ünümüzün artmasıyla yeni görevler alabileceğimiz insanlar ortaya çıkıyor.Senaryo ve görevler kesinlikle mükemmel.Konuya göre görevler var ve hiçbiri saçma sapan, verdiği kişiyle alakasız değil.Yaptığımız görevin sonucunu şehirde aylak gezerkende görebiliriz.Ayrıca oyunda müthiş bir serbestlik var.Bir görevi istediğiniz şekilde yapıp bitirebilirsiniz.Buda yeniden oynanabilirliği önemli ölçüde arttırıyor.
Grafik olsa ne olur olmasa ne olur?Sonuçta o bir GTA!
Birazda oyunun genel yapısından bahsetmek istiyorum.Grafikler 2001 yapımı olduğu için çok hoş sayılmaz ancak çokta berbat değil.Şu anda bile kendisini oynattıracak seviyede.Sesler ise gerçekten neredeyse dört dörtlük.Karakter seslendirmeleri profesyonelce hazırlanmış.Seslerdeki tonlamalar ve duygu ifadeleri o kadar gerçekçiki aynı sesi gerçek hayatta duysanız GTA 3`teki gibi bir karakter beklersiniz eminim.Silah, araba gibi çevre sesleri ise kulağı rahatsız etmeyecek şekilde yapılmış.Kaliteli olduğu için sesin gerçek olmadığını anlamıyorsunuz bile.Sesler verildiği nesneye tam oturmuş bu yüzden hiçbir sorun çıkmıyor.Oynanış ise şimdiye kadar gördüğüm en basit oynanışlardan biriydi.Oyunun kontrolü gerçekten çok kolay bu sayede oynamak işkence olmaktan çıkıyor.Yapay zekâ çok iyi değil, çok kötüde değil.Tam ortasını bulmuşlar, size hiç sorun yaşatmıyor.Bu oyunu oynarken yapay zekâdan pek şikâyet edeceğinizi sanmıyorum.Birazda oyunun fizik motoruna bakalım.Fizikler çokta gerçekçi değil ancak bir-iki etmen dışında gözü rahatsız eden pek birşey yok.Sadece yayaların kaldırıma uhu ile yapıştırılmış gibi yapışıp kıpırdamamaları, bir aracın size çarptığında bir yere savuracağına önünde sürükleyip ölümünüze neden olması komik ve saçma olmuş.Oyunun gerçekçiliğine de bakacak olursak çok gerçekçi bir oyun diyemeyiz ama fazlada uçuk değil.Belki tabancayla yediğimiz altı mermi bizi öldürmez ancak kalaşnikofla anında delik deşik olabiliriz.Hemen ölseydik oyununda bir tadı kalmazdı diye düşünüyorum ben.Özellikle çatışma sahneleri çok fazla ve adamların nereden geleceği belli olmuyor.Bu yüzden sağlık sistemi iyi düşünülmüş.Araba hasar modellemesi çok iyi olmasada fena sayılmaz.Son sürât bir direğe kondurduğunuzda araba akordiyon gibi yamulmuyor ama hiç birşey olmamış gibi çiziksizde durmuyor.İdare eder düzeyde anlayacağınız.Sonuç olarak oyun şu anda bile genel yapı itibariyle oynanabilecek düzeyde.Zaten senaryo ve oynanışa bakanlar GTA 3`ü kesinlikle oyun listesinden çıkarmayacaklardır.
Hey!O benim arabam!
Oyunun adı Grand Theft Auto olurda araba çalmamak olur mu? Oyunda yeterli çeşitte araba var.İstediğinize tek bir tuşla sahip olabiliyorsunuz.Yalnız acele etmenizde yarar var, arabanın eski şoförü arabasını vermek istemezse sizi can sıkacak bir uğraşa sürükleyebilir.Kimileri arabasını alıp giderken kimileride eceline susayıp bizim adamı dövmeye kalkıyor.Bu araba çalmak her zaman sorunsuz ve kolay olmuyor.Arabayı araklarken polis sizi görürse hemen peşinize düşüyor ve peşinizdeki polisi atlatmanız gerekiyor. Gangester arabalarını çalarkende başka bir gangester arabası sizi görürse hemen çaldığınız araca saldırıp paramparça etmeye çalışıyor ve yaya çete üyeleride elindeki silahların şarjörlerini arabanızın üstüne boşaltıyorlar. Oyunun araç konusundaki tek eksiği koca şehirde bir tane bile motorsiklet olmaması.Anlaşılan herkes araba hastalığına yakalanmış motosikletleri takan yok.Birde helikopter kullanamıyorsunuz oyunda -ki çokta lazım değil zaten- burası biraz kötü olmuş.Kullanamadığınız için polis helikopterlerini normal silahlarla indiremiyorsunuz bazokanızın olması gerekiyor.
|