Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-19-2015, 06:33 AM   #2
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart


Oyuncuların formalarının gerçekçi bir şekilde buruşması harika görünüyor.

Ben Efsaneyim

PES 2009'un şüphesiz en çok beklenen yeniliği "Become A Legend" moduydu. Herkesin kendisini yöneteceği ve sahada hariklar yaratacağı(yaratmaya çalışacağı) bu mod çok konuşulacak gibi. Öncelikle kendimizi oluşturarak başlıyoruz futbolculuk serüvenimize. Yüzümüz, vücudumuz, maç sırasında kullanacağımız her aksesuara kadar bir futbol oyunu için oldukça yeterli detay içeriyor karakter oluşturma kısmı. Buradaki en önemli seçeneğimiz ise sahadaki pozisyonumuz. Sahanın neresinde oynamak istiyorsak orayı seçiyoruz fakat malesef her mevkî açık değil. Bir defans ya da kaleci olamıyoruz. Tamam kaleciyi oynamak sıkıcı olabilir bazı oyuncular için ama bu seçeneği(özel kamera desteğiyle) 2010'da dört gözle bekliyorum. Karakter ayarlamalarınızı yaparken dikkatinizi çekebilecek bir şey doğum tarihimizi(ve cinsiyet?) belirleyemiyor olmamız. Bu da demek ki bu moda herkesin 17 yaşında başlamak zorundayız. Zaten çok geç başlamak da o kadar iyi değildir futbola, hatta 17'nin bile epey geç olduğunu söyleyenler var. Ama şu da var ki 17 yaşında başlamış olmamız futbol konusunda tamamen sıfır olduğumuz anlamına gelmiyor. Belli ki bu yaşa kadar birşeyler yapmışız ve adı sanı bilinmeyen bir takım bizi adam eksiği sebebiyle kadrosuna katmış. Bu maçta sergilediğimiz performansa göre "Master League" takımlarından birisi veya bir kaçı size talip oluyor ve siz de göz kamaştırıcı futbol dünyasına girmiş bulunuyorsunuz. Bu noktadan sonrası ise çok daha heyecan verici. Takıma girdikten sonra ilk 11 savaşı başlıyor. Her hafta as takım ile yedekler maç yapıyor ve bu maçlarda sergiledikleri performansa göre teknik direktör yeni 11'ini bir sonraki hafta rakip karşısına çıkarıyor. Bu as-yedek maçları sırasında teknik direktör yedek oyunculardan kurulu takımı bir sonraki rakibin dizilişine göre kuruyor. Bu da ona as takımın karşılaşabileceği tehlikeleri göstermesinde oldukça yardımcı oluyor. Oldukça güzel düşünülmüş bir detay. Bir süre sonra iyice gelişiyorsunuz ve iyi maçlar da çıkarırsanız as takımdaki yerinizi alıyorsunuz, tabi yedek olarak. Yedek olduğumuz zaman kulübede oturuyor ve maçı TV kamerasından izliyoruz. Bu sırada maçı ister alıştığınız oyun hızında ister ileri sarma şeklinde izleyebiliyorsunuz. Teknik direktörün uygun gördüğü bir anda oyuna giriyoruz. Bazen hiç oyuna dahil olamıyoruz, oynanan maçın ve takımın durumuna göre değişiyor bu durum ve asla monoton değil. Oyuna alındığınız ilk dakikadan itibaren iyi bir performans sergilemekle yükümlüsünüz. Unutmayın, as takıma alınmanız demek kadro dışı kalmayacaksınız demek değil. Maçlarda başarılı bir performans sergilemek asıl amacınız. Peki nasıl oluyor bu başarılı performans? Bunun için öncelikle kendinizi değil takımınızı düşünmeli bencilce oynamamlısınız. Takımdaki görevinizi yerine getirmeye çalışırken bencilce davranmamalısınız. Ayrıca top sizde değilken sahada doğru pozisyon almanız da oldukça önemli. Kimse sahada her topa koşan, doğru dürüst pozisyon alamayan bir oyuncuyu oynatmak istemez değil mi?
Become A Legend modunda transfer olayının da başarılı olduğunu belirteyim. Bir yıl içinde sergilediğiniz performansa göre transfer dönemlerinde size teklifler gelebiliyor. Eğer çok başarılı bir futbolcuysanızı milli takıma bile çağırılabiliyorsunuz. Become A Legend modu bu kadar değil elbette. Takımlar açısından durum Master League gibi. Yani siz maçlarınızı oynarken onlar da oynuyorlar. Kuparlara katılıyorlar(hatta Avrupa Kupası, Dünya Kupası bile mevcut), kendi liglerinde şampiyonluk için savaıyorlar. Siz de dünyadaki(PES'de kaç takım varsa yani. Buna değineceğim ayrıca) tüm takımlardan oyunculara kadar herkesten haberdar olabiliyorsunuz.

Tek kişi olarak oynadığımız bu modda bize birden çok kamera seçeneği sunuluyor. İsterseniz hep alıştığınız TV kamerasında, isterseniz de 3. kişi gözümnden oynayabiliyorsunuz. Kamera açılarında çeitliliğin sunulmuş olması karşılaşılabilecek bir çok sorunu gidermiş. Ben saha içinde oynuyormuş hissini almak için 3. kişi gözünden oynuyorum fakat bu şekilde oynarsanız etrafınızı rahat göremiyorsunuz ve bir gözünüz radarda oynamak zorunda kalıyorsunuz. Bu kamera için etrafa bakma özelliği eklenseydi çok daha iyi olurdu.

Top bizde değilken takım arkadaşlarımızın yapay zekalarını oldukça net izleyebiliyoruz. Bu konuda yapımcılar yine iyi bir iş çıkarmış. Şöyle ki eğer iyi bir takımdaysanız bu demektir ki takım arkadaşlarınızın futbol kalitesi yüksek ve maç içinde takım olarak iyi hareket ediyorlar. Paslaşmalar eğer kötü bir takımadysanız bunun tam tersi oluyor.

Bunun dışında diğer kamera açıları gayet başarılı. Bu modda en başarılı ve beni en çok eğlendiren noktalar ise bizim gerçek bir oyunculuk yapıyor olmamız ve maç içinde diğer oyuncuları kafamıza göre yönlendiremiyor olmamız. Yani hem takımı kurup, hem taktikleri düzenleyip hem de maç içinde top bizde değilken diğer oyunculara direktifler(top bir arkadaşımızdayken şut tuşu ile şut çekmesini emretmek gibi) verebilme oldukça saçma olacaktı.



Konami bu sene iyi bir iş çıkarmış.

Üstadların Ligi

Master League modu ise birkaç eklenti dışında hep alıştığmız gibi. Yine ister kendi yarattığımız takımlarla, ister Master League takımlarıyla istersek de dostluk maçlarındaki takımlarla oynayabiliyoruz. Bu seneki yenilikler oynanışı bir hayli geliştirmiş ve Master League oynanabilirliğini biraz daha ilerletmiş. Artık Master League(ML)'de takmımızın popülarite durumu oldukça önemli hale gelmiş. Bu demek oluyor ki elinzide çok para olsa bile takımın popülaritesi almak istediğiniz oyuncunun popülaritesinden düşükse o oyuncuyu almak epey zor demektir. ML 2009'da 2. ligdeki takım sayısı azaltılmış ve artık o kadar çok maç yapmadan bir üst lige çıkabiliyorsunuz, bu olumlu bir gelişme. Ayrıca artık diğer takımlar arasındaki maçlar da oldukça gollü ya da kısır geçebiliyor. Bunu etkileyen öncelikli faktör karşılaşan takımların birbirine göre kalitesi. Geçen sene büyük takımlar her zaman avantajlı durumdayken artık böyle birşey yok. Ayrıca bu moda bir de scout özelliği eklenmiş. Takımın scout'u bize belirli haftalarda bizim belirlediğimiz oyuncular hakkında detaylı bilgiler veriyor o oyuncu hakkında yorumlar yaparak transfer konusunda yardımcı oluyor. Kısacası ML geçen seneye göre daha zorlayıcı, daha gerçekçi ve daha oynanabilir olmuş.
We Are The Champions

Bu sene bir başka öne çıkan mod ise Şampiyonlar Ligi(ŞL). Her sene Avrupa başta olmak üzere tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği bir kupa olan ŞL'ni bu sene Konami paraya kıydı ve PES'e dahil etti. Evet bu iyi birşeymiş gibi görünüyor olabilir ama durum çok farklı malesef. Bir kere lisans sorunu var bu modda bile. Konami ŞL'ni almış ama bazı takımları dışarıda bırakmış. Bayern Münih'ten Werder Bremen'e, BATE Borisov'dan AaB'a kadar eksik takım dolu malesef bu mod. Ayrıca ŞL kupasına başlamak istediğiniz zaman düzenli grupları bulamıyorsunuz. Bu da yetmezmiş gibi bu sene ŞL'nde mücadele etmeyen takımlar da işin içine giriyor. Ama ille de ben o havayı yaşamak isterim takımların olmaması önemli değil diyorsanız, hem görsel hem de işitsel olarak tam bir ŞL havasına gireceğinizden emin olun. Tabi bu hava maça girene kadar geçerli. Maça başladıktan sonra aynı PES atmosferi geri geliyor. ŞL modunda en beğendiğim özellik ise müzikleri oldu. Orijinal ŞL Marşı'nı birçok değişik şekilde coverlamışlar ve ortaya atmosfere uygun muhteşem müzikler çıkmış. Konami ŞL'nin altından kalkamadığını söylemek benim için büyük acı ama yapacak pek bir şey de yok. Malesef muhteşem ŞL organizasyonu Konami'nin PES'i satabilmek için oynadığı bir reklam oyuncağı olmuş.

90'+4'

PES 2009 bu sene bize getirdiği yeniliklerle oynanmayı hak eden bir futbol simulasyonu. Atmosferin, seslerin ve ŞL'nin genel olarak başarısız olması PES'in futbol simulasyonu olma özelliğini kapatamıyor. Geçen seneye nazaran daha doyurucu bir PES ile bir seneyi daha geçireceğiz. En azından bu sene benim için oynayacak bir futbol oyunu var elimde. Herkese iyi oyunlar.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla