Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-02-2015, 08:34 AM   #1
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Brothers in Arms:Hell's Highway - İnceleme

Hayatta bazı olaylar vardır ki "keşke hiç yaşanmasaymış" dedirtir. Ama bir şey daha var ki, "keşke" kelimesiyle başlayan cümlelerin geri dönüşümü asla yoktur. Ve savaş… Belki de "keşkelerin" en çok duyulduğu durum. Kısa süreli insan hayatından çaldıkları telafi edilemezken, geride bıraktıkları 3-5 döküntü binadan fazla değil. Öylesine bir durum ki, öfke, nefret ve kin duyguları hat safhada yükseliyor, insanlar birbirlerini acımasızca öldürüyor. Tabiri yerindeyse insan hayatı bozuk para gibi harcanıyor. Peki kelebeğin ömrü kadar kısa insan hayatında bunca acıya, zorluğa ve kayba ne gerek var? Sebebini sanırım biliyoruz… Bitmek tükenmek bilmeyen insan hırsı, körelmiş bir takım duygular ve ufacık sebepler. İşte bunlar başlı başına bir savaş nedenleri. Ama sebep ne olursa olsun savaşa karşı tavrımız asla değişmeyecek…

Gerçek hayatta savaşı pek kabullenmesek de, sanal ortamda durumlar biraz daha farklı. Savaş temalı oyunlar bir şekilde yüzümüzü güldürmeyi başarıyor. Özellikle de ikinci Dünya Savaşı’nı konu alarak karşımıza çıkan yapımlar, bizleri uzun süre ekran başına kilitliyor. Brothers in Arms ise, bu kategoriye giren eğlenceli yapımlardan biri. Özellikle bu türe getirdiği takım oyunu özelliği ile sevilmeyi başardı. İlk oyunun tutulmasından sonra piyasaya sürülen yeni oyun pek tutulmamıştı. Bu başarısızlığın ardından daha özenli ve uzun bir çalışmanın içine giren Gearbox Software ekibi, ertelenme devrelerinin ardından nihayet yeni oyunu piyasaya sürdü. İşte karşınızda Brothers in Arms: Hell’s Highway… (BIA: HH)


Market Garden


Oyunun senaryosu İkinci Dünya Savaşı’nın birçok konuda kilit noktası olan Market Garden operasyonunu konu alıyor. Bu operasyona göre İngiliz ve Amerikan kuvvetlerinin Hollanda hava sahası üzerinden Almanya’yı ele geçirme çabasını konu alıyor. Operasyona göre Hava üstlerini karaya indiren Amerikan kuvvetleri beklenmedik bir şekilde Alman ordusuyla karşı karşıya kalırlar. Taktiksel bakımdan öne geçen Almanya bu operasyon sayesinde Amerika’yı ağır kayıplara uğratmıştır. Ancak tüm bunlara rağmen 17 Eylül – 25 Eylül 1944 tarihleri arasında geçen operasyon sonucunda Amerika Hollanda’yı ele geçirmeyi başarmıştır. İşte oyunumuz bu operasyonu konu alıyor ve operasyonu yöneten Matt Baker’ı canlandırıyoruz. Ancak gerçekte Matt Baker adlı bir asker yer almıyor. Matt firma tarafından oyuna yerleştirilen hayali bir kahraman. Oyuna dönecek olursak, oyunun menüsü oldukça sade tasarlanmış. Buna karşılık fon müziği oldukça hoş ve duygulandırıcı. Oyuna başladığımızda bizden öncelikle eğitim turundan geçmemiz isteniyor. Bu turda nişan alma, hızlılık gibi daha farklı aşamaları başarıyla tamamladıktan sonra ana görevlere başlıyoruz. Bildiğiniz gibi BIA serisi kendini daha çok takım oyunu özelliği sayesinde sevdirmişti. Yeni oyunda da bu özellik devam ediyor. Hatta bir üst seviyeye taşınarak. Oyundaki tüm askerlerimizi rahatlıkla kontrol edebiliyor, istediğimiz noktaya gönderebiliyoruz. Ancak kendi işlerini halletme konusunda biraz deneyimsiz olduklarını söyleyebilirim. Bu yüzden askerleriniz asla açık alanlarda savaştırmayın. Çevredeki kum torbası, taş ve daha değişik objelerin arkalarından siper alarak saldırma komutu verin. Aksi halde kolayca ölebiliyorlar. Oyundaki takım olma özelliği bu şekilde de sınırlı değil. Ekibimizdeki askerler her ne kadar düşman öldürme konusunda pek yardımcı olmasalar da, düşmanları siperlere gömmede oldukça başarılılar. Herhangi bir düşmanı gördüğünüzde askerlerinizi o düşmana yönlendirebiliyor, bu sayede ateş altında kalan düşman uzun süre sipere gömülü kalıyor. Böylece aynı anda birçok düşmanla uğraşmak zorunda kalmıyoruz. Ayrıca bu noktada oyunun önemli bir detayından bahsetmek istiyorum; Düşmanların başının üzerinde yer alan çember şeklindeki simgeler saldırılarda ve savunmalarda büyük önem taşıyor. Eğer çemberin rengi kırmızıysa, düşman her an size saldırabilir tetikte olun anlamına geliyor. Fakat çemberin rengi beyaz ise, düşmanı ateş altında tutarak uzun süre sipere gömebileceğiniz anlamına geliyor. Bu özellik oyunun strateji bakımından gelişmesine sebep oluyor. Zaten oyundaki kuleleri başka bir şekilde etkisiz hale getirmek mümkün değil. MG kulelerini de yine aynı şekilde etkisiz hale getiriyoruz. Ancak daha öncede dediğim gibi askerlerimiz düşman öldürme konusunda oldukça başarısızlar. Taş çatlasa 2-3 düşmanı öldürüyorlar. Zaten bu da senaryo gereği olan bir durum. Yine aynı şekilde senaryo gereği askerlerimiz ne kadar çabalasak da ölebiliyorlar. Aslında bu durum güzel bir ayrıntı. Zira senaryonun oyuna etkisi gerçekçiliği oldukça artırmış.




Oyunda bazı görevlerde ciddi anlamda zorluk çekerken bazen kolaylıkla bitirebiliyoruz. Genelde takım halinde ilerlediğimiz için görevler basitleşiyor. Ancak tek başımıza kaldığımız görevler de mevcut. Bu tür görevlerde oyunun aksiyonu hat safhada yükseliyor. Ek olarak bu bölümlerde genellikle binalar içerisinde savaştığımız için ciddi anlamda zorlanabiliyoruz. Oyunda düşmanları vururken siper alma özelliği var. Biraz açacak olursak, bu özellik hedefe daha net nişan almamızı sağlıyor. Örneğin bir hedefe saldırırken “Q” tuşuna basarak birkaç saniye bekledikten sonra tam net bir şekilde hedefe nişan alabiliyoruz. Böylece daha hızlı ve tasarruflu düşman öldürüyoruz. Evet tasarruflu, çünkü askerlerimiz öldüklerinde tüm askerlerle savaşmak zorunda kalıyoruz. Bu zamanlarda mermiler dikkatli kullanılmadığında görevleri bitirmek çok zorlaşıyor. Görevlere giderken kullanabileceğimiz basit hazırlanmış bir haritamız var. “X” tuşuna bastığınızda harita sol-alt köşede beliriyor. Böylece istediğimiz noktalara daha rahat ulaşabiliyoruz. Ayrıca “E” tuşu yardımıyla çevredeki meydana gelen beklenmedik olayları da takip edebiliyoruz. Gears of War’ı oynayanlar bu özelliği daha iyi bilirler. Görevleri yerine getirirken belirleyeceğimiz tüm stratejik çalışmalar bize ait. İster düşmana düz olarak saldırıyor, istersek de, arkadan dolanıp iki ateş arasında bırakabiliyoruz. Zaten düşmana doğru düz ilerlemek fazlaca zor. Bu yüzden diğer seçeneği kullanmak genellikle daha mantıklı oluyor. Düşmanlara saldırırken çevredeki objelerin arkasına saklanmamız gerekiyor. Bu noktalardan hem siper almak ve düşman öldürmek daha kolay. Hem böylece daha uzun süre hayatta kalıyoruz. Çevrede saklanabileceğimiz kum torbası, tahta kapılar, taşlar gibi çeşitli nesneler buluyor. Ancak bazı nesneler gelen mermilerin etkisiyle zamanla kırılabiliyor. Mesela takta kapılar ya da variller bunlara örnek. Bu yüzden saklanırken daha dayanıklı nesneleri seçmenizi tavsiye ederim. Saldırı için ilerlerken ciddi anlamda hızlılık ve gizlenme gerekiyor. Aynı zamanda takımıza ihtiyaç duyuyoruz. “Tab” tuşuna basarak takımdaki askerleri yönetebileceğimiz gibi “Space” tuşuyla hızlı bir şekilde koşabiliyoruz. Ama tabi ki bir yere kadar. Çünkü zamanla askerin enerjisi azalıyor ve normal hızına dönüyor. Oyundaki gizlilikte kullanabileceğimiz tahta kapılar, kum torbalarının yanı sıra ağaçlar, küçük barakalar da bulunuyor. Zaten oyundaki gizliliği sakladığınızda büyük ihtimalle görevi başarıyla tamamlıyorsunuz.


Her telden bir ekip


Ekibimizde tüfek taşıyan askerler olduğu gibi, bazuka ya da makineli tüfek taşıyan askerler de mevcut. Ayrıca oyunda özel bomba timleri de yer alıyor. Yanlış hatırlamıyorsam BIA serisi oyunlarında ilk kez rastlanan bir durum bu. Oyun sadece tüfek bulunduran erler mevcuttu. Kategorinin artırılmış olması çok iyi olmuş. BIA serisi oyunlarında çok eskiden beri tanıdığımız “Pin meter” özelliği daha gerçekçi ve kullanılabilir olmuş.Bu özelliği bilmeyenler için kısaca anlatayım, bu özellik sayesinde düşman uzun süre ateş altında kaldığında ne yapacağını şaşırıp hatalar yapmak zorunda kalıyor. Böylece hatalardan yararlanıp daha kolay düşman öldürebiliyoruz. Yeni oyunda düşmanların yaptıkları hatalar oldukça normal. Uzun süre ateş altında katlıklarında telaşlanıyor ve ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Tam bu sırada Pin Down olduğunda ise, işimiz daha da kolaylaşıyor. Hatta bu tür durumlarda elinizde makineli silahlardan herhangi biri v arsa düşmanların vay haline. Düşmanlar böyle zorluklarla karşılaştıklarında geri çekiliyorlar ya da sipere gömülüp elleri kolları bağlı kalıyorlar. Oyunda bulunan harita her ne kadar çok büyük olmasa da, oyunda bize verilen tank, jip gibi araçları bunun için kullanabiliyoruz. Bu araçların kullanımları oldukça basit ve kolay. Sürüş esnasında zorluk çıkarmadan rahat bir sürüş yaşatıyorlar. Ayrıca bu araçların üzerinde yer alan silahlar sayesinde birçok düşmanı aynı anda öldürebiliyoruz. Oyunda düşman ya da düşman gruplar üzerine bomba fırlattığımızda kaçışları ve etkilenişleri çok gerçekçi olmuş. Bombayı görür görmez kaçıyorlar, uzaklaştıklarında ise bombanın etkisiyle ölmeden sadece etrafa savruluyorlar. Kaçamayıp öldüklerinde ise gerçekçi bir şekilde havaya uçuyorlar. Ayrıca silahlarla bu düşmanları vurduğumuzda ölüm şekilleri de oldukça gerçekçi. Bir odun ya da varil gibi yere yıkılmıyorlar. Ayakta birkaç saniye kaldıktan sonra esnek bir şekilde yere yıkılıyorlar. Bu tür ölüm şekillerine oyun dünyasında “Slow Motion” adını veriyoruz.


meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla