Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-27-2015, 06:49 AM   #2
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Kalitesizliği tarz edinen oyun, bunda çok başarılı. İlkinin de ikincisinin de senaryosu herhangi bir merhum Charles Bronson ya da Michael Dudikoff filminden farksız. Bu filmlerde de aile fertlerine bir şey olur (özellikle Bronson filmiyse karısına ve kızına tecavüz edilir) ve intikam yemini eden kahraman bütün çetenin peşinden gider. Bu arada polis olduğu için kanundışı davranır ve polis tarafından da aranmaya başlar. Bu sırada aslında polis merkezinde çalışan arkadaşının hain olduğunu öğrenir vesaire. Ancak buna rağmen insanı içine çeken bir yanı vardır. Sanırım bu, hepimizin içindeki ucuzu seven pop yanımız.

“Hepsi ölmüştü. Aşk öldürüyor. Onu sevmiş miydim? Gerçekten bir seçeneğim var mıydı? Geçmiş gittikçe açılan bir çukur gibi. Ondan ne kadar kaçmaya çalışırsak o arkamızda o kadar büyüyor. Ta ki kenarları ayağımıza gelene kadar. Tek şansınız dönüp yüzleşmek.Oyunu en iyiler arasına alan tek şey konu değil. Oyunun oynanışı da son derece başarılı ve akıcı. Bir şeyi mükemmel yapan detaylardır. Max Payne 2 bunun yaşayan bir kanıtı. Evet aksiyon sahneleri çok iyi ve sabahtan akşama kadar herkese ateş edebiliyorsunuz. Ancak ben şimdiye kadar hiçbir oyunda oturup televizyon seyrettiğimi hatırlamıyorum. GTA 3 ya da Vice City oynamış olanlar bilir. Arabaların radyolarında çalanları sizin konunuzla alakası olmamasına rağmen oturup dinleyebiliyordunuz. Max Payne’de de televizyon benzer bir özelliğe sahip. İsterseniz hiç dinlemeden, kapatarak ya da onlara ateş edip patlatarak konunuza devam edebiliyorsunuz. Ancak eğer biraz dikkat ederseniz aslında bunların ne kadar eğlenceli olduğunu anlayabilirsiniz. Televizyonda çıkan sinema reklamı oyunla dalga geçiyor, “Dick Justice”. Ya da eğer televizyonları kırmadan seyrederseniz oyun ilerledikçe daha yeni bölümlerini seyredebileceğiniz bir pembe dizi var, “Lords and Ladies”. Bu ve bunun gibi ufak detaylar oyunu bulunduğu yere getirmiş.

Gelelim oyunun oynanışına. Aslında burası oldukça eski oyuna benziyor, birkaç fark ile. Bunların başında Bullet Time geliyor. Eskiden sadece ileri geri zıplarken olan bu özelliği şimdi durduğunuz yerde de açabiliyorsunuz. Böylece adamları öldürmek için maymunluk yapmanıza gerek kalmıyor (ancak hala zıplamak ve ateş etmek en iyi seçenek). Bunun yanında yeni eklenen bir özellik de Bullet Time’da adam vurduğunuzda zaman kazanmanız. Yani ilk oyundaki gibi kutulardan diğerlerinin arkasına saklanarak ilerlemek zorunda değilsiniz. Artık onların üzerine koşarak da etrafa kurşunlarınızı saçabilirsiniz. Son olarak bu özelliğe bir şey daha eklenmiş. O da yeteri kadar adam vurduktan sonra kum saati şeklindeki gösterge sarı oluyor. Bunun anlamı, siz daha da hızlı hareket ediyorsunuz ve etrafınızdaki adamlar daha silahlarını çekmeden onların kafasını Desert Eagle .50 ile tanıştırabiliyorsunuz (Eski oyunda iki Desert Eagle aynı anda kullanılmıyordu, bu oyunda bunu da koymuşlar, sevinçliyiz).


Oyunun grafiklerine gelince… Tek kelimeyle mükemmel. Eskisi de iyiydi ancak bu oyunda Havoc motoru mükemmel bir hal almış. Yüz ve mekan detayları çok iyi ve oyun içi demoları akıcı. Kutular havaya uçuyor, sandalyeler devriliyor, camlar kırılıyor. Bir zamanlar bir arkadaşım demişti ki “Bir filmin ya da oyunun ne kadar iyi olduğunu anlamak için patlama sahnelerine bakarım. İyi bir filmde her şey patlayabilmeli”. Max Payne 2’den hoşlanmış olmalı.

Müzikleri ise mükemmel değil. Ancak belli bir temayı verebiliyor ve zaten bunun için yapılmış. Çoğu aksiyon sahnesinde zaten müzik yok. Biz eminiz ki eğer müziğe daha fazla ihtiyaç olsaydı daha iyi bir şey yaparlardı. O derece sevdik yani bu oyunu.

Oyunu bitirmek çok zor bir iş değil. Ancak oyun bittikten sonra iki yeni zorluk seviyesi daha açılıyor. Bunlarda da oyunu oynamanızı tavsiye ederiz. Ayrıca Max Payne’i bir kere bitirdikten sonra yeni bir mod daha açılıyor. Dead Man Walking isimli bu oyunda, bitirirken çok zorlandığınız alanlardan birine gidiyorsunuz ve orada sürekli olarak üzerinize adamlar saldırmaya başlıyor. Eninde ya da sonunda ölüyorsunuz. Ancak esas sorun ölmeden önce ne kadar dayanacaksınız ve kaç kişiyi yanınızda <*kırp!*>üreceksiniz. Gerçekten çok eğlenceli ve birçok defa oynanabiliyor.

Tam daire

İyi bir hikaye tam daire şeklinde olmalıdır, başladığı yerde bitmelidir. Ben de yazımı başladığım noktada bitirmek istiyorum. Tam da Max Payne’in dibe vurduğu yerde. Özetlemek gerekirse, eğer bundan önceki oyunlar iyiyse, bu oyun mükemmel. Bence bu sene çıkmış en iyi aksiyon oyunlarından. Kaçırırsanız çok fazla şey kaybedersiniz. Klasikler ölmez. Max Payne’i bekledik ama iyi ki bu kadar güzel bir oyun yapmışlar.

“Ama şu anda kafamda mermi şeklinde bir delik var. Adı inkar. Yapmam gereken şey onu oradan kazıyıp neyi aradığımı bulmak
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla