Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-02-2015, 06:10 AM   #2
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Gelelim videolar ve animasyonlar kısmına. Oyunun bu konuda aslında pek bir problemi yok. Animasyonlar gerektiği kadar akıcı ve net hazırlanmış. Emrimizdeki askerlerin siper alma, koşma, ateş etme ve ölüm animasyonlarının çoğu hayli kaliteli. Ama şunu da belirtelim; Oyunun notundan puan kırılmasının en büyük sebeplerinden biri yine animasyonlar. Bunun nedeni bazı animasyon hatalarının oynayışı zorlaştırması. Bazen askerler anlamsızca birbirlerine takılıp kalabiliyorlar. Bu aslında pek önemsenecek bir şey değil ama Brothers In Arms gibi önemli bir oyunda böyle hatalarla karşılaşılmaması lazım. İlk oyun da bu tür ufak tefek hatalar yüzünden eleştirilmişti. Keşke yeni oyunda animasyon kusurlarıyla karşılaşmasaydık.

Videolar için sanırım "vooo" tabirini kullanabilirim. Oyunun kendi motoruyla yapılmış olsalar da sanki FMV videolar izliyormuşçasına güzel hazırlanmışlar. Konu bu videolarla yukarıda da dediğim gibi o kadar güzel işleniyor ki görmeniz lazım. Özel durumlar flulaşan ve siyah beyaz olan ekranlarla çok hoş bir biçimde entegre edilmiş. Neredeyse bir askerin savaş sırasında neler hissettiğini anlayabiliyoruz. Ama seslendirmelerin videolar üzerindeki etkisini de unutmamak lazım. Onlara daha sonra değineceğim fakat sonuç olarak videoların kusur bulunamayacak kadar başarılı hazırlandığını söyleyebilirim.

Fiziklere de bir iki cümleyle değinmek istiyorum. Earned In Blood artık her hit oyunda kanun haline gelen Havok fizik motorunu kullanıyor. Hatırlayanlarınız var mı bilmiyorum ama ilk oyunda da bu fiziklerin nimetlerinden yararlanıyorduk. Havok o kadar çok karşımıza çıktı ki artık puzzle oyunlarında bile ilk başta gözümüz bu motoru arar oldu. Ne diyebilirim ki? Zaten motor hakkında hepimiz çok şey biliyoruz. Üzerine bir şey söylemek bilmişlik taslamak olur. Bu yüzden sadece şunu söyleyebiliriz; Bizim ve yan karakterlerin objelerle etkileşimi Havok sayesinde çok üstün ve gerçekçi.

Eğer biz savaşı bitiremezsek savaş bizi bitirecek...

Gelelim ses ve müziklere. Önce müziklerden başlamak gerekirse, hemen belirtelim müzikler muhteşem olmuş. İnanın belki bu yılın en iyi müzik ödülünü Brothers In Arms serisi kapabilir. Herhangi bir savaş oyunu için daha iyi melodiler düşünemiyorum. Oyunun şarkı listesi hakikaten profesyonelce yapılmış. Videolar, konu anlatımı ve müzikler o kadar güzel bir kombinasyon oluşturuyor ki insan Gearbox'un başarısını takdir edemeden duramıyor. Normal anlarda insanı rahatlatan tonlardan, ciddi durumlarda sert melodilere geçişler aksatmadan uygulanmış. Müzikler konusunda söylenebilecek tek bir olumsuzluk yok. Belki sürekli olmamalarını eksi olarak gösterebiliriz.

Seslerin de müziklerden aşağı kalır yanı yok gibi. Silah, patlama, dipçik sesleri falan yerli yerinde. Çevresel seslerde ortalamanın üzerinde. Ama seslendirmelerdeki en can alıcı nokta karakter dublajları. Ben hayatım boyunca bu kadar harikulade seslendirme işitmedim. Ana karakterin dublajını yapan kişi öylesine ruh vererek konuşmuş ki inanın Joe Hartsock kendini böylesine anlatamazdı. Bu durum yalnızca ana karakter için geçerli değil. Firma bütün seslendirmelere fark edilen bir özen göstermiş. Yan karakterlerin seslendirmesi bile profesyonel dublaj sanatçılarına yaptırılmış. Ben oynadığım süre içerisinde sesler konusunda şikayet etmedim. Bu yüzden bence Gearbox'un bu başarısı Ubisoft'un hanesine bir yıldız daha ekliyor.

Sıra kontrollerde. Aslında First Person Shooter oyunlarının kontrolleri hemen hemen birbirinin aynısı olur. Bu yüzden ayrı paragraflarla kontrollerden bahsetmeye gerek duyulmaz. Fakat başta belirttim. Oyunumuz her ne kadar bir Shooter olsa da içerisinde strateji öğeleri var. Bu oynayışı görevler sırasında çok farklılaştırıyor. Bu yüzden milleti taramak yerine her yapacağımız hareketi hesaplayarak atağa çıkıyoruz. İlk oyunda da durum böyleydi. Firma kontrol yapısı üzerinde değişikliğe gitmemiş. Ama biz yinede değinelim. Normal WASD ve sol click hareket ve atak olarak kullanılırken, sağ click yan karakterlere siper al, yönel, ateş aç gibi komutları vermeye yarıyor. Shift ile de takımlar arasında seçim yapıyoruz. Ayrıca X ve Z tuşlarıyla askerlerimize toplanın veya kafanıza göre hareket edin emirleri verebiliyoruz. Bu kombinasyonlar oyun sırasında bizim başımızı ağrıtmıyor. Yan karakterleri yönlendirirken olsun, bireysel ataklar yaparken olsun sorun yok. Bir de özellikle bahsetmek istediğim V tuşu var. Bu tuşu kullandığımız da oyun duruyor ve kamera strateji görüntüsüne geçiyor. Bu sayede yapacağımız taktikleri, hareketleri, atakları falan hesaplayabiliyoruz. İşte bu noktada oyunun strateji kısmı ortaya çıkıyor. Bu ekrandayken yan karakterlerin sağlıkları, bulundukları yerler vb. hep dikkat etmemiz gereken şeyler.

Firmanın ayrıca elden geçirdiği bir başka konu da yapay zeka. İlk Brothers In Arms'ın sayılı kusurlarından biri de buydu. Yeni oyunda eski hataların hemen hemen hiç biriyle karşılaşmıyoruz. Düşmanlar artık daha bir akıllı hareket ediyorlar. En azından siper alma sorunları büyük ölçüde giderilmiş.

Yazıyı bitirmeden oyunun ufak tefek ayrıntılarından da bahsedelim. Earned In Blood'da geniş sayılabilecek bir silah yelpazemiz var. Oyun sırasında sadece iki silah taşıyabiliyoruz. Bu özellik artık FPS oyunlarında standart olmaya başladı. Gerçekçiliğe katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Cephanemizi ise ölen düşmanların üzerinden ve takım arkadaşlarımızdan temin ediyoruz. Ayrıca EIB'da istediğimiz an save edemiyoruz. Sadece belirli yerlerde ve bölüm başlarında oyun otomatik olarak kaydediliyor. Ana menüde bir de "Extras" kısmı var. Bölümleri geçtikçe burada ekstra oyun videoları, İkinci Dünya Savaşı ile ilgili makaleler, resimler, yapım aşamasında çekilmiş fotoğraflar falan açabiliyoruz.

Az daha unutuyordum, tabii bir de multiplayer var. Hatırlarsanız ilk oyunun multiplayer'ı hayli gelişmiş ve eğlenceliydi. Single player bölümlerinden bıkanlar uzun süre multiplayer'ı ile hoş vakit geçirmişlerdi. Bu olanağın fazlasıyla EIB'da da olduğunu söyleyebiliriz. Ben çok fazla oynamadım ama yeni eklenen haritaların oynayışı zenginleştirdiğini söyleyebiliriz.

Oyunun artılarını tek bir paragrafta toplarsak; müzikleri, seslendirmeleri, kolay kontrol yapısını ve grafikleri hemen belirtebiliriz.

Eksilerini tek bir tarafta toplarsak, yalnızca bazı animasyon kusurlarını ve kısmen kısıtlı oyun yapısını gösterebiliriz. Ayrıca, ilk oyuna göre pek büyük bir yenilik yok.

Sonuç

Brothers In Arms aylar evvel bize başarısını kanıtlamıştı. Devam oyununun da ilk oyundan aşağı kalır bir yanı yok. Ubisoft kalitesiyle her zamanki gibi kendisini belli ediyor. Savaş oyunlarından hoşlanıyorsanız zaten Brothers In Arms'ı denemişsinizdir. İlk oyundan memnun kalanlar kesinlikle EIB'a göz atsınlar. Emin olun pişman olmazsınız. Ama keşke Gearbox daha fazla yenilikle karşımıza çıksaydı. Bu haliyle oyun ek paket gibi kokuyor. Ayrıca piyasada Call Of Duty 2 gibi bir rakibi varken ilgisiz kalabilir. Ama EIB sadece strateji öğelerinden dolayı bile oynanmayı hak ediyor aslında. Emin olun paranız boşa gitmeyecektir. İyi oyunlar
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla