Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-06-2015, 09:31 AM   #2
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Kuşanın kılıçları; seviye atlayacağız!

Savaş anında benim bir RPG'de en sevdiğim özellik olan otomatik dondurma (Auto-Pause) olaya karışıyor. Tabii istediğimiz zamanlarda da oyunu durdurabiliyoruz. Böyle anlarda gözümüz öncelikle 3 adet aktif bara kaymalı: Vitality - Astral Energy - Endurance. Vitality kalan sağlık miktarımızı, Astral Energy "Mana" adını verdiğimiz büyü enerjimizi temsil ediyor. Endurance kelime anlamı olarak dayanıklılığı ifade etse de oyunumuzda görevi biraz daha farklı. Aktif ve pasif savaş yeteneklerine sahibiz; pasif yetenekler karakterimize sürekli olarak bazı avantajlar sağlarken aktif savaş yeteneklerini savaş anında belli bir Endurance miktarı harcayarak kullanıyoruz. Büyücüler için ise Endurance görevini Astral Energy yerine getiriyor. Büyüler için FRP dostlarının gayet iyi bildiği gibi konsantrasyon sürecine ihtiyaç var ve gruptaki büyücü büyüsünü yapmaya hazırlanırken konsantrasyonunun bozulmaması amacıyla onu arkada tutmak gerekli.

Madem strateji konusuna girdik; birkaç tavsiyede bulunmanın da zararı olmayacaktır. "Ctrl" tuşu ile sıralı komutlar verebiliyoruz ve çok kullanışlı olduğunu oyun esnasında daha iyi anlıyorsunuz. Oyunun göze batan en büyük eksisi karakterlerin yapay zekâları maalesef. Komut vermeyip de "saldım çayıra, haydi bakayım!" derseniz hataya düşersiniz. Karakterlerimiz biraz afallamış hâlde gezdikleri için otomatik saldırıları çoğu zaman saçmalayabiliyor. Arada 2 metre varken önüne geçen varmış gibi bekleyeni mi dersin, düşman saldırırken gözlerinde romantizme dalanı mı dersin; birçok hatayla karşılaşılabiliyor savaş anlarında. Bu hatayı atladıktan sonra grubunuzda kilit açma ve tuzakları tespit etme yeteneklerini hatim etmiş birisini bulundurmanızı tavsiye ediyoruz. Kilitler ve tuzaklar bol miktarda bulunduğu ve güzelim kilitli kasayı kenarda öyle bırakmak adama çok koyduğu (!) için tavsiyemizi dikkate alsanız iyi olur.




Düşmanlarımız yalnızca fiziksel hasar vermiyor; zehir, yaralanma gibi ölümcül etkilere sahip hatıralar da bırakıyorlar bedenimizde. Yaralarımızı bandaj ve şifalı otlarla tedavi etmeye çalışırken zehir etkisine karşı şifalı otlardan ve karışımlardan faydalanıyoruz. Tabii bunların hiçbirisiyle uğraşmayıp grubunuzda iyileştirme yetenekleri güçlü bir büyücünüz varsa ondan yardım alabilirsiniz. Ancak benim tavsiyem, hepsini birden tedarik ederek büyücünüz savaş esnasında yere yığılacak olursa bile kendi kendinize yetebilecek kadar tedbirli davranmanız. Yara aldığımız zaman hasar alma ihtimalimiz artış gösteriyor, aldığımız hasar miktarı da yükseliyor ve yaramız 4. kademeye kadar ilerlerse ölümcül yara nedeniyle yere yığılıyoruz. Zehir etkisi kalıcı bir etki ve bizi zehirleyen düşmana göre zehir kademesi farklılık gösteriyor. Stat puanlarımıza yansıyan bu etki oldukça dezavantajlara mal oluyor bizim için ve bir an önce iyileştirilmesi gerekiyor. Grubumuzdakilerin hepsi birden savaş esnasında yere yığılırsa son kayıtlı oyunumuzu açıp aynı hataya düşmemeye çalışıyoruz. Diyelim ki savaş esnasında tüm düşmanlarımızı yere serdik; o zaman otomatik olarak Vitality, Astral Energy ve Endurance değerlerimiz hızla dolmaya başlıyor. Tüm düşmanlar etkisiz hâle getirildiğinde ayakta kalan tek karakterimiz bile varsa yere yığılmış grup üyeleri ağır yaralı olarak kalkıyorlar ve ağır ağır yürümeye devam ediyorlar. Etrafta düşman olmadığı için onları rahatlıkla tedavi edebiliyoruz bu durumda.

Kazmalar elimizde, kürekler belimizde

Koskoca adam sadece kılıç tutmayı mı biliyor? O kadar zaman elini çiçeğe böceğe, ormana oduna, madene demirciliğe atmamış mı? İşte bu aşamada yeteneklerimiz dahil oluyor olaya. Bir büyücünün ya da şifacının hazırladığı karışımlar, bir cücenin el emeğiyle dünyaya sunduğu zırh ve silahlar, bir hırsızın ceplere el atma becerisi gibi birçok kavram elbette ki FRP içinde büyük yer tutar. Oyunumuzun tam bir RPG olmayı başardığı noktalardan birisi de bu. Az sayıdaki gereksiz yeteneklerin dışında oyuna büyük renk katan sosyal, çevresel yetenekler bulunuyor oyunda. Simyacılık, demircilik, yay işçiliği gibi kendi silahımızı, malzememizi kendimizin hazırlayabileceğiz ve hatta emeğimizi paraya dönüştürebileceğimiz yetenekler geliştirebiliyoruz. Bu yetenekler doğal olarak demircilik için kömür, simyacılık için otlar, yay işçiliği için odun türevleri gibi bazı malzemelere ihtiyaç duyuyor. Bunları da istersek satın alarak istersek kendimiz toplayarak tedarik edebiliyoruz. Örneğin simyacılık için bazı otlara ihtiyacımız var; haritamızdaki yeşil noktalardan "Plant Lore" yeteneğimizle otları toplayabiliyoruz. "Animal Lore" yeteneğimiz sayesinde öldürdüğümüz hayvanların cesetlerini deşerek deri vs. malzemeler elde etme, insanların ceplerindeki özel eşyalarına şöyle bir göz atma (!), kilitleri açma şansına da sahibiz. Özellikle hırsızlığı tavsiye ediyorum oyunda. (Çok faydalı bir tavsiye oldu.) Şehirdeki korumalar dahil herkesi soyabilirsiniz ancak her kuşun eti yenmez misali bazı kişiler hemen ceplerine el uzattığınızı fark edip söylenmeye başlıyorlar. Para derdinizi ortadan kaldırmasının yanında eğlence katsayınıza büyük bir ekleme yapacağından emin olabilirsiniz.

Peki, bu yetenekleri nasıl elde ediyoruz? Oyunda macera ve deneyim puanlarımız mevcut. Bu puanları yaptığımız görevler, küçük keşifler ve zararsız hâle getirdiğimiz düşmanlardan sağlıyoruz. Macera puanlarımız belli miktarlara ulaştığı zaman seviye atlıyoruz ve yeteneklerimizi geliştirme sınırlarımız da atladığımız seviyeyle bağlantılı olarak artıyor. Bunun yanında büyülerimizi de geliştirme imkânına sahip oluyoruz. Bu bağlantılar için oyunda formüller verilmiş ancak incelemede bunları belirtmenin yersiz olacağı kanaatindeyim. Grubumuzdaki karakterlerin hepsinin eşit miktarda deneyim puanı kazanmaları aralarında seviye farklılığının olmamasını sağlıyor ve bizce mantıklı bir düzen sağlanmış. Yeteneklerimizi elde etmek için üstatlarından öğrenmemiz gerekiyor. Eh, fazlasıyla rastlıyoruz böyle uzman kişilere oyunda; bu konuda bir sıkıntımız yok. Öğrenirken belli miktarda para ve deneyim puanına mal oluyorlar bize. Daha sonra karakter ekranımızdan yeteneklerimizi ve büyülerimizi geliştirebiliyoruz. Geliştirmek için para ödemiyoruz ancak deneyim puanlarımızdan seviyeleri yükseldikçe okkalı biçimde harcamaya başlıyorlar. Sadece yeteneklerimizi değil, "Stat" dediğimiz karakteristik puanlarımızı da deneyim puanlarımızla arttırıyoruz. Çok yüksek deneyim miktarları isteyen bu puanlar yeteneklerimizi destekleyici ve savaş esnasında büyük avantaj sağlayacak nitelikteler. Fiziksel hasarlara, yaralanmalara, zehirlenmelere, büyülere karşı dayanıklılığımızın en büyük anahtarları bu puanlar. O yüzden uyarmadı demeyin, yeteneklere yöneleyim derken bu puanları unutursanız büyük sıkıntı çekersiniz.

Envanterimize göz atınca 2 adet eşya çantamızı ve 1 adet görev eşyalarının otomatik olarak yerleştiği görev eşyası çantamızı yanımızdan ayırmadığımızı görüyoruz. Oldukça fazla eşya taşıma (tabii ki karakterimizin taşıyabileceği ağırlık oranınca) seçeneğine sahip oluyoruz böylece. Yazının başında bahsettiğimiz gibi büyülü eşyalar değerli ve nadir bulunuyorlar. Karakterimizin kuşandığı, kullandığı eşyalara baktığımız zaman giydiği bölgeye göre koruma miktarları belirtiliyor yanlarında. Bazı dekoratif eşyalar da unutulmamış oyunda; pipo, mendil, zar gibi. Çok ilginç ihtiyaçlarımız da olmuyor değil. Mesela lağıma girip iğrenç yaratıklarla savaştık, şehre döndüğümüzde sabun envanterini kullanıp kokulardan arınmamız gerekiyor. "Keşke" dediğimiz tek nokta yiyecek içecek noktası sanırım. Oyunda içki içebilsek de açlık ya da yorgunluk gibi durumların da olması güzel bir ayrıntı olurdu.

Neyse, yediğimiz içtiğimiz bize kalsın, gezdiklerimize bakalım. FRP'nin unutulmaz mekânları olan hanlardan da oyunumuzda bolca var. İç tasarımları, ziyaretçileri, lokasyonları ve mekân içi atmosferleri gayet güzel. Bir tarafta masaya yığılmış bir sarhoş, öbür yanda dedikodu yapanlar ve tezgâhta yeni müşteri gözleyen barmenler ile tam bir han sıcaklığı veriyor oyuncuya. Hanlardan dışarı çıkıp da şehir tasarımlarına baktığımızda aynı özeni görebiliyoruz yine. Yapılardan ağaçlara, insanların reaksiyonlarına kadar canlı bir şehir görüntüsü çizmeyi başarıyor tasarımlar.

Şehirden çıkıp diğer çevre tasarımlarına bakalım derken:"O da ne? Yolculukta saldırıya uğradık! Ya yeniden şehre kaçacağız ya da yolu temizlemekten başka şansımız yok. Evet, geldiğimiz yönü de sardıklarına göre ikinci seçeneği de atlıyoruz. Tüm grup, sırtınızı şu kayaya verin! Büyücü, arkada bekle! Amazon, yayını kuşanıp büyücünün yanında kal! Cüce, haydi hakkından gelelim şunların!"
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla