Konu: Fable II
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-06-2015, 09:43 AM   #4
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Nasıl bir kahraman olmak istiyorsunuz peki bundan sonra? Aile babası, tek tabanca, müzmin bekar, çok eşli bir libido çeşmesi mi yoksa kötü bir katil, veya herkesin dostu bir iyilik meleği. Ya da önce herkesin dostu olup sonra hepsini Temple of Shadows’a götürüp kötü tanrıya adak olarak mı sunmak istersiniz? Seçim sizin. Ancak sanmayın ki bu seçimler ve oyundaki iyilik-kötülük çok büyük farklar ve değişiklikler sunuyor. Evet, karakterinizin dış görünüşü ve diğer insanların size bakış açısı değişiyor, ancak dünya üzerinde çok büyük şeyler beklemeyin, ancak bu bile oldukça etkileyici olmuş bence. Oyunda sadece iyilik/kötülük dengesi yok, aynı zamanda bir saflık/yozlaşma dengesi de var. İyi bir kahraman olup aynı zamanda yozlaşmış bir insan da olabilirsiniz. Sürekli kiraları arttırıp hanlarda içerek vaktinizi geçirirseniz ruhunuz ve bedeniniz yozlaşmaya başlar. Peki diyelim bir grup köleyi kötü efendilerinden kurtardınız, onları özgür mü bırakırsınız yoksa feodal yapının gerektirdiği gibi başka bir efendiye mi teslim edersiniz? Fakirlere yardım edip sağlıklı beslenirseniz sadece iyi değil aynı zamanda temiz bir kahraman oluyorsunuz. Bu iki denge üzerinde oynayarak oldukça çeşitli karakterlere sahip olabiliyoruz.

İlk oyunda olduğu gibi siz kötüleştikçe dış görünüşünüz de şeytani bir hale bürünüyor, başınızdan boynuzlar çıkıyor, iyi davrandıkça da kafanızda bir hare beliriyor. Saflık – yozlaşma seviyeniz ise vücudunuzun şeklini değiştiriyor, fazla alkol tüketip sık sık et yerseniz haliyle şişmanlıyorsunuz ve bu sefer de cimri şişman tefeci görünümüne bürünüyorsunuz. Formda kalmak için yediklerinize dikkat etmeniz lazım. Ayrıca eğer iyi bir insansanız co-op’da yanınıza davet ettiğiniz yancı kötü olduğunda insanlar biraz ters bakabilir size. Bu gibi kararlar hem karakterinizi zenginleştiriyor hem de oyundan alınması muhtemel zevkleri çeşitlendiriyor, dünyaya çok kalıcı ve büyük değişiklikler olmuyor ama yine de çok eğlenceli. Diğer yandan sizi en çok etkileyecek ve düşündürecek olan bir takım seçenekler de var. İyi veya kötü olmayı seçmek aslında çok da ciddi kararlar değil, çünkü istediğiniz zaman taraf değiştirip kişiliğinizi değiştirebilirsiniz, bir süre uğraşırsanız karanlıklar prensinden Aziz Patrick’e dönebilirsiniz. Fable II’de az da olsa daha ciddi seçenekler var, mesela karşınıza çıkan bir seçenek sizden yüklü miktarda deneyim puanı isteyebilir, veya altın. Ahlaki davranışların ön planda olduğu bir oyunda dünyevi varlıkları ilgilendiren seçimlerin daha çok zorlayıcı olması aslında kötü bir şey, tam tersi olması gerekiyordu.



Toparlayacak olursam, Fable II, ilkinin ışığında emin adımlarla yapılmış ve türün oyuncularını rahatlıkla memnun edebilecek kapasiteye sahip bir oyun. En azından eğlenceli ve farklı olduğu için Albion’da harcadığınız zamana kayıp gözüyle bakmayacaksınız. Dövüş sistemi basit ancak hızlı ve etkili, kombine saldırılar ise çok eğlenceli. Oyunun atmosferi, dünyanın yapısı, gece gündüz geçişleri sizi sıkmadan saatlerce oynamanıza olanak sağlıyor. Sosyal yönü konusunda bir eksiklik var, ilk oyunda sırıtmıyordu ama bu oyun çok daha ciddi bir atmosfer sunarken sosyal etkileşimler aynı basitlikte ve komik ifadelerden öteye geçemiyor. Asıl görevler dışındaki öğeler bir nebze eğlenceli ama devamlılığı yok, kısa yoldan bol para kazanmak için bir süre katlanmanız gereken bir şey, zorunlu askerlik gibi bir görev sanki. Oyun içinde HUD kullanılmaması ve tüm işlevi köpeğin yapması daha gerçekçi kılmış oyunu ve Dead Space’de olduğu gibi ayrı bir tat katmış. Velhasıl-ı kelam, Fable II güzel ve başarılı bir devam oyunu, getirdiği yenilikler getiremediği yeniliklerin eksikliğini giderir cinsten olduğu için de oynanabilirliği yüksek. En azından ilkini oynayıp beğenen herkes bunu da beğenecektir. Denemeye değer.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla