Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-11-2015, 11:22 AM   #1
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Nınja gaıden sıgma 2 ps3 (inceleme)

Oyun dünyasında kimi temalar üzerinde aşırı vurgu yapılırken, kimi temalar da oyunlarda yeteri kadar yer almamıştır. 2.dünya savaşı hakkında birçok oyun piyasaya çıkmasına rağmen, 1.dünya savaşını konu alan pek az oyun vardır. Ya da , zombi temalı birçok oyun bulunurken, ninja temalı oyun sayısı ona kıyasla çok daha azdır. Team Ninja, Ninja Gaiden Sigma 2 ile spotlardan uzak olan bu temayı 2 yıl aradan sonra 2.kez Playstation 3 sahiplerine sunuyor .Eidos’un geçtiğimiz haftalarda piyasaya sürdüğü Mini Ninjas ile Ninja oyunlarında oluşan hareketliliğe ivme kazandıran Ninja Gaiden Sigma 2 ile doyumsuz bir aksiyon şölenini anlatmadan önce oyunun tanıtım videosu ile sizi baş başa bırakıyoruz:



RYU’NUN KÖYÜ YİNE SALDIRI ALTINDA
Başlıktan da anlaşılacağı üzere hikaye ilk oyunda olduğu gibi pek başarılı değil. Ninja Gaiden serisi yüksek oynanabirliği ile gönüllerde taht kurduğu için hikayenin pek başarılı olup olmaması çok da önemli değil aslında. Yine baş karakterimiz Ryu Hayabusa’nın köyüne Örümcek Ninja klanı tarafından düzenlenen saldırılar var. Ayrıca dünyanın dört bir tarafı da iblisler tarafından sarılmış. Anlayacağınız yine iş başa düşmüş. Karizmatik, çevik ninjamız Ryu’nun yanına arkadaş olarak bu sefer 3 tane abla geliyor. İlk oyunda bize uzaktan destek veren Ayane bu sefer elini kana bulamaya karar verirken, yine ilk oyunda bazı görevlerde bize yardımcı olan Rachel’ın yanı sıra bu oyunda aramıza yeni katılan, boyundan büyük bir silah taşıyan Momiji de aramızda olacak. Yine ağırlıklı olarak Ryu’yu kontrol edeceğimiz oyun süresince bu bayan arkadaşları kontrol ettiğimiz bölümlerin sayısı da pek az değil açıkçası.



ANA SENARYO
Oyunun senaryo kısmında eskiye oranla çok daha fazla boss ile mücadele ediyoruz. Her bir bölümde en az bir olmak üzere, savaştığımız bu boss’lar ilk Ninja Gaiden’daki boss’lara göre çok daha kolaylar. Aslında sadece boss’lar değil oyunun tamamı ilkine göre çok daha kolay diyebiliriz. İlk oyunda bazı bölümleri, bossları geçmek için göbeğimiz çatlarken, 2.oyunda, az çok aksiyon oyunu oynamış bir oyuncu orta seviye zorlukta pek fazla takılmadan oyunu bitirebiliyor. İlk oyunu orta zorluk seviyesinde bitiren bendenizin, zor seviyede daha ilk bölümde defalarca takılıp, geçememesi sadece benim beceriksizliğim değil, oyunun da oldukça zor olmasından kaynaklanıyordu. Ninja Gaiden 2′nin senaryo kısmında göze çarpan diğer değişiklerden biri ise bölümlerin kısmen daha uzun olması. Ayrıca düşman çeşitlerinin arttığı ve oyunu birçok değişik mekanda oynadığımızı da belirtelim. Oyunun senaryo kısmında göze çarpan başka bir değişlik ise kullanılabilir silah çeşidinin ilk oyuna göre daha fazla olması ve bu silahları daha ilk bölümlerde elde edebilmemiz. Bu sayede oyunun başında elimizde bulunan Dragon Sword’e bağımlı kalmadan istediğimiz silahlarla oyuna devam edebiliyoruz. Yine ilk oyundaki gibi Muramasa amcanın heykellerine uğrayıp silahlarımızı geliştirebiliyor ve canımızı arttıran bitkiler alabiliyoruz. Ninja Gaiden Sigma 2′de canımızı arttıran bitki ve fasülyeye bir sınır getirilmiş. Her birinden en fazla 3′er tane taşıyabiliyoruz. Oyunun kolaylaştırılmış olması nedeniyle bunun pek bir dezavantajını yaşadığımızı söyleyemeyiz. Oyunun senaryo kısmına özel olarak söyleyebileceklerimiz aşağı yukarı bunlardan ibaret. Şimdi oynanışta nelerin değiştiğine, diğer oyun modlarına ve oyunun çoklu oyuncu moduna bir göz atalım.



BİLDİĞİMİZ NİNJA
Ninja Gaiden aslında bildiğiniz gibi. İlk oyunda sorunlu olan kamera açıları kısmen düzeltilmiş olsa da bu problem yine devam ediyor. Aslında oyuncu ile karakteri bütünleştirmek için kullanılan bu sistem kimi zaman sinir bozabiliyor. Bütünleştirme derken şunu kastediyorum; Ryu fişek gibi düşmanın üstüne atlarken kamera da o hızda değişiyor. Eğer kalabalık bir savaşta iseniz, dövüşün belli bir anında karakterinizin nerde olduğunu farkedemeyebiliyorsunuz. Hatta bazen düşmanları kendi karakterimiz zannedip, ” vay be adamı nasıl patakladım ama ” diye bir düşünce içinde iken , yere düşen Ryu’yu görünce bu düşüncelerimiz hayal kırıklığına dönüşebiliyor Bunun dışında Ryu her zamanki gibi hızlı ve ölümcül. Hatta bu sefer daha ölümcül… Güçlü saldırılar yaptığınız zaman düşmanların kafası, kolu kopuyor, ortalığı kan götürüyor. Kolu, bacağı kopan düşmanların öldüğünü zannetmek ise büyük bir hata oluyor zira bu düşmanlar intikam ateşiyle beklemediğiniz bir açıdan güçlü bir saldırı yaparak canınızı fena acıtabiliyor. Ryu’nun daha ölümcül olduğundan bahsetmiştik. Bunun sebeplerinden biri Ryu’nun silahlarıyla çok daha fazla zarar vermesi ve az önce bahsettiğim gibi rakibin kolunu, kanadını kırarak onları çabucak pasifleştirebilmesi. Silahların kimileri ağır ama çok daha fazla zarar verirken kimileri de daha az zarar vermesine rağmen oldukça seri. Burada zevkinize veya tarzınıza göre en uygun silahı bulup oyundan oldukça keyif alabiliyorsunuz. Kombolar da Ryu’nun daha ölümcül olmasının bir başka sebebi. İlk oyundaki komboların aynıları, benzerleri dışında Ryu yeni komboları ile düşmanları parça parça bölerken size de görsel bir sanat sunuyor adeta. Özellikle düşmanların eskiye oranla daha güçsüz olması sayesinde, oyundaki en güçlü ataklar olan şarjlı atakları çok daha sık yapabiliyorsunuz. Bildiğiniz üzere bu saldırılar en güçlü saldırılar olmasının yanı sıra gözlere tam bir ziyafet sunuyor. Bunun dışında eski oyunda olduğu gibi rakibe komboları yedirmek için ilk saldırı sonrasında belirli bir ivme kazanmak oldukça önemli. Düşmanların saldırılarına ısrarla kontra atakla karşılık verip, kombo yapmaya çalışmak ise çoğu zaman üst üste darbe almanıza ve canınızın bir anda inmesine sebep oluyor. ( Oyun her ne kadar daha kolaylaşmış olsa da )
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla