Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-15-2015, 10:44 AM   #2
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Aranıyor

Evimizin yanında bir de garajımız var. Sahip olduğumuz araçları garajımızda saklayabiliyoruz. İhtiyacınız oldukça alın sürün, ama dikkatli sürün. Zira hız limitini aşsanız dahi polis yakanıza yapışıyor (hız sınırını aşmamak için L tuşuna basabilir, böylelikle yüksek hız limitini sınırlayabilirsiniz). Onları atlatmak sizin elinizde, ama diyelim ki yapmadınız. O zaman polis yanınıza geliyor ve size ceza makbuzu kesiyor. Bu da bir miktar para kaybı demek. Bazı kazalara veya ölümlere sebebiyet verdiniz diyelim, bu kez kurtuluşunuz zor gibi. Zira kaçmaya çalıştığınızda polisler aracınızın plakasını ve modelini kaydedip diğer ekiplere de anons geçiyor. Siz birinden kurtulsanız dahi, diğerleri sizi görünce tekrar aranmaya başlıyorsunuz.

Peki ne yapmalı? Kayıt altına alınan plaka ve arabadan kurtulmalısınız, ama "ben bu arabayı çok sevdim" diyorsanız da bir tamirciye giderek arabanın renginde ve plakasında değişiklikler yapabilirsiniz. Bu tanınma durumu, üzerinizdeki giysilerle de sağlanabiliyor. Bu sebeple şehrin çoğu köşesinde bulunan giysi dükkanlarına giderek sık sık elbise almanızı tavsiye ederim. Burada amacımız moda duygusunu yansıtmak değil, olabildiğince varlığımızı polislere hissettirmemek.

Bu ne loo? Üürüşvett. 50 gayme

Oyundaki rüşvet sistemi, eğlence anlamında mükemmel işliyor. İnanılmaz komik anlarla karşılaşmanız çok büyük ihtimal. Ortalığı birbirine kattınız, yaktınız, yıktınız. Polisler de sizi tutuklamak için harekete geçti. Karşılık vermeyin ve diz çökerek bekleyin. Ekrana rüşvet ibaresi geliyor. Onaylayıp parayı polise verirseniz, o da önce sağa, sonra sola bakıp parayı alıyor. Ardından da iki elini bel üzeri bağdaç yapıp hiç bir şey olmamış gibi davranıyor. Halbu ki o sırada tüm halk bizi görüyor ve buna rağmen "görmüyorlar" gibi davranılıyor. Eğlence amaçlı olarak oyuna eklendiğini düşünüyorum bu unsurun.

Uyuma Empire Bay. Hayat aslında sokakta!

Şuna açıklık getirelim, zira oyun çıkmadan önce de fazlasıyla tartışması yapıldı. Mafia II, açık dünya aksiyon tarzda bir yapım, ama GTA serisiyle ortak olarak gösterilebilir tek yönü de bu. Genele indiğimiz de ikisi de çok farklı ürünler. Bu minik açıklamanın ardından gelelim sokaklara, sokak hayatına...

Fötr şapkalı, paltolu adamlar, askılı pantolonlu çocuklar, uzun etekli, eldivenli zarif bayanlar arz-ı endam ediyor Empire Bay'de. Caddeler hem insan, hem de araç trafiği bakımından yoğun. Çöplerle, eski gazetelerle çevrili ara sokaklara girdiğinizde, kimi zaman küçük çeteler, kimi zaman da elinde şişesiyle sızıp kalmış ayyaşlarla karşılaşıyorsunuz. Sizi tanıyanlar da var üstelik. Dünya küçük demişler. Bir dükkanın önünde durup, camekanı izlerken, "Vito, nasılsın, annen nasıl" diye sorular sorarak size yaklaşan kimseleri de göreceksiniz.



Trafiğin ahengi, yaya geçişleri ve trafik ışıklarına uyum sağlayarak akıyor. Hiç hata yapan sürücüler yok mu, var tabii ki, ama en çok dikkatimi çeken, pısırık sürücüler oldu. İsterseniz arabalara bodoslama girin. Dışarı çıkıp da 2 gram size kızmıyorlar, direksiyondan ayrılmıyorlar bile. Şu güzelim şehri gezmek, sahil kıyısına gidip, deniz havasını solumak için kolay yoldan bir arabaya sahip olabiliriz. Bunu ister araba camını kırarak, istersek de kilidi açarak yapabiliriz. Dikkat etmemiz gereken nokta, bizi kimse görüyor mu, görmüyor mu? Diyelim ki elinde 5 tencereyle gelen bir vatandaş var. Araba çaldığımızı görünce, korkudan elindekileri düşürüyor. Bu, verilen tepkilere sadece bir örnek ve zararsız bir örnek. Şimdi size zararlı örneklerden en önemlisini vereyim.

Bu oyunda asıl suçlular, polisler

Şehirlerde geçen açık dünya aksiyon oyunlarında yıllardır var olan, ama bir türlü düzeltilmeyen bir kural var; dengesiz polisler. Sokakta yangın çıkmıştır, millet kavga ediyordur, hırsızlar banka soymaya kalkışmıştır, meteor düşmüştür veya bir trafik kazası meydana gelmiştir. Haliyle polisler de oraya iştirak eder, ama o esnada siz karşınızdakine bir fiske bile vursanız, bu saydığım tüm olayları unutup sizin peşinize düşerler. Üstelik öyle bir düşerler ki, ardı ardına kazalara, yaya ölümlerine ve fazlaca maddi hasarlara yol açarlar. Peki neden? Bizi yakalamak için. Ne yaptık biz? Birini dövdük? Cezamız ne? Taş çatlasın 50 dolar, ama sırf bu basit olay yüzünden polisler şehrin altını üstüne getirmeyi biliyor. İşte bu durum Mafia II'de de aynen var.

Peki bu şehir bize ne veriyor?

Görevlerimizi yerine getirmek için fazlaca yol, araba, barınmamız için evler, gezmemiz için güzel manzaralar, yememiz, içmemiz için de lokantalar veriyor. Senaryo moduna ek olarak yan görevler aramayın, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, ama bu arayışlar size Playboy'un kapısını da açabilir. Yapılan özel anlaşma gereği Empire Bay'ın bazı noktalarında toplamda 50 Playboy dergisi sizi bekliyor. Bir nevi bunlar için bile şehri didik didik etmelisiniz.



En güzeli ise, arabanıza atlayarak saatlerce turlamak, radyo dinlemek. Radyoları da çok beğendim. Looney Tunes, Tom and Jerry ve Predator gibi yapımlarda duyduğum müzikleri ve dahasını Mafia II'de de duydum. Oyunda çok kaliteli bir müzik yelpazesinin olduğunu söylemek yanlış olmaz. 40-50'li yılların vokalleri, müzik tonları bir başka oluyor yahu.

Haberler de radyo istasyonlarının vazgeçilmezlerinden. Rastladığınızda kesinlikle dinlemenizi öneriyorum. Zira Vito, askerden dönse bile savaş hâlâ devam ediyor ve savaşa dair gelişmeler, son dakika bilgileri olarak radyo istasyonlarından bildiriliyor. Almanları hezimete uğrattık, Japonlar bize bulaşmakla hata yaptı, şu kadar adam öldürdük, zaferimiz şöyle geliyor gibisinden birçok haber var.

Sokak duvarlarını süsleyen afişler ve bilboardlara da değinmek istiyorum. Empire Bay, savaş destekçisi ve savaş karşıtı olan iki büyük tarafa ayrılmış durumda. Bunun etkilerini asılan posterleri ve yapılan radyo yayınlarını takip ederek görebiliyorsunuz.

Ben böyle çirkin kız modellemeleri görmedim

Grafikler hakkında güzel şeyler söyleyebiliriz. Karakter modellemeleri, özellikle de ana karakterlerin yüz modellemeleri başarılı. Yüzlerdeki konuşma mimikleri ise, çok donuk olmuş. Koca Empire Bay çok güzel ve detaylı tasarlanmış. Baştaki video itibariyle kısaca özetlenen bu şehir, siz görev yapmaya ve dolaşmaya başladığınızda tüm detaylarını yavaş yavaş size sunuyor. Işık-gölge efektleri başarılı, silahlar da öyle. Kötü taraf ise, kızlar. Gece klübüne eğlenmeye gidiyorsunuz. Onca adam öldürdünüz ve stress atmak istiyorsunuz, ama o da ne? Boyalı zombilerden başkasına benzemeyen kızlar var. Yahu bu bir şaka mı? Sahne kızlarının modellemelerini hiç beğenmedim.

Çevreye zarar verme konusunda da iyi şeyler söyleyebiliriz, zira fizikler başarılı. Hele bir de Nvidia'nın fizik servisini devreye soktuğunuzda daha detaylı parçalanma efektleri sunuluyor (sisteminiz de yeterince iyiyce tabii ki). Bez bebek efektleri ise, bazen garipleşiyor. Öldürdüğünüz bir adamın yokuş aşağıya tereyağı gibi kayması ilginç oluyor. Radyo kanallarındaki açıklamaların ve müziklerin çok iyi olduğunu söylemiştim. Buna silah seslerini ve karakterler arası diyalogları da eklediğimizde mutlu olmamamız mümkün değil.



Sonuç olarak Mafia II, bekleyenlerini büyük ölçüde tatmin edecektir. Görevlerinin heyecanlı ve eğlenceli olması, iyi sürüş dinamikleri ve detaylı şehir tasarımı gibi güzellikleri var. Hikâye anlamında pek yenilikçi olmaması ve dış dünyada daha fazla aktivite için bize izin vermemesi (bilardo masası buldum ve oynamak istedim, ama oyun istemedi), açık dünya özelliğini kısıtlamış dersek yeridir. Yine de şu günlerde Mafia II gibi bir aksiyona ihtiyacımızın olduğunu söylemeliyiz.

Şimdi de size, oyun içinden alınan görüntülerle oluşturduğumuz 10 dakikalık videomuzu sunuyoruz. Böylelikle oyun hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. İyi seyirler, iyi oyunlar.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla