Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-17-2015, 01:31 PM   #1
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Call Of Duty Black Ops

Değişen bir şeyler var...

Oyun sektörünü çok fazla takip etmeyen bir oyuncu olsanız bile yıl içinde Activision ile Infinity Ward arasında yaşanan olaylar az çok kulağınıza gelmiştir. Call of Dutyefsanesini yaratan Infinity Ward ekibinin büyük kısmı yaşanan bir takım olaylar sonucu ya işten çıkarıldı ya da kendi istekleriyle ekipten ayrıldı. Seri bu kadar büyük bir başarı yakalamışken, Vince Zampella ve Jason West başta olmak üzere, seriye can veren pek çok çalışanın, isim hakları Activision'ın elinde bulunduğu için bir daha Call of Duty oyunu yapmamak üzere Activision himayesinden ayrılması serinin geleceğine dair büyük soru işaretleri yarattı. "Infinity Ward dağıldığına göre bir daha Call of Duty oyunu yapılmayacak mı?", "Modern Warfare hikayesi devam etmeyecek mi?", "Captain Price askerliği bırakınca ne iş yapacak?" gibi soruların kafaları kurcaladığı dönemde Activision tarafından beklenen açıklama yapıldı. Yeni Call of Duty oyunu yoldaydı ve serinin yeni oyununun yapımcılığı, Infinity Ward kadar deneyimli olmasa da en azından daha önce Call of Duty oyunu yapmış olan Treyarch'a verilmişti. Treyarch'ı hatırlamanızı sağlayacak olan en yeni oyun Call of Duty: World at War. Daha önce de konsollar için birkaç adet Call of Duty oyunu yapan firma neyse ki seriye yabancı değil. Ve şu ana kadar verilen bilgilere, yayınlanan görsellere ve videolara bakacak olursak Treyarch, Infinity Ward'dan pek çok şey öğrenmiş gibi görünüyor.

İkinci Dünya Savaşı? Modern Savaş? Hiçbiri mi? Peki ne bu?

Treyarch'ın yeni oyunda neler yaptığından bahsetmeden önce Black Ops'un Modern Warfare hikayesinin devamı olmadığını hatırlatalım. Treyarch bizi İkinci Dünya Savaşı ile günümüz arasındaki bir döneme götürüyor bu kez, Soğuk Savaş dönemine. Bugüne kadar yaptığı tüm Call of Duty oyunlarında İkinci Dünya Savaşı'nı konu alan Treyarch belli ki artık farklı bir dönemi konu almak istemiş ve Soğuk Savaş dönemini seçmiş. Çok da iyi yapmış. Zaten bu konuda Treyarch'ı kim suçlayabilir ki? İkinci Dünya Savaşı'ndan sıkılmayanımız kalmamıştır herhalde? Modern Savaşlar da son yıllarda ele alınmış olduğundan Treyarch seçilebilecek en güzel dönemlerden birini seçmiş diyebiliriz. 1950'lerden 1980'lere kadar geniş bir görev yelpazemiz olacak Black Ops'ta. Tam olarak hangi yıllarda gerçekleşecek görevlerde yer alacağımız henüz kesin değil ancak 1960'ların bir döneminde Ural Dağları’nda bilgi kovalayacağımız, 1968 yılında Vietnam'da gerçekleşen ünlü Tet saldırısı karşısında mücadele vereceğimiz, 1980 yılında İngiltere'de İran Konsolosluğuna düzenlenen operasyonda görev alacağımız şimdilik bilinen görevlerimizden birkaçı. Evet, yalnızca Amerikan değil İngiliz de olacağız Black Ops'ta. Ve eğer o İran Konsolosluğuna baskın düzenleyen SAS ekibi üyelerinden biri Captain Price çıkarsa şaşırmamak lazım.

Çırak ustasıyla yarışıyor!

Treyarch Infinity Ward'dan pek çok şey öğrenmiş dedik. Peki nedir bunlar, neler yapmış Treyarch Black Ops'la? Birkere atmosfer yaratma konusunda eski Infinity Ward'la yarışacak düzeye gelmiş Treyarch. Aslında bu konuda zaten kötü değillerdi ancak İkinci Dünya Savaşı'nda atmosfer yaratmaya alışmış bir ekip tamamen farklı bir döneme el atıyor ve görünen o ki bunu çok başarılı bir şekilde yapıyor. Modern Warfare serisinden alışık olduğumuz öğeler Black Ops'a da yedirilmiş. Mesela breach ile daldığımız odadaki düşmanları birkaç saniyelik ağır çekim modu eşliğinde temizleme olayı Black Ops'ta da yer alacak. Zaten olmasaydı eksikliğini hissederdik. Seviyoruz biz o breach’leri. Bunun dışında Modern Warfare serisinden Black Ops’a oldukça başarılı bir şekilde aktarılan en önemli öğe sinematikler. Infinity Ward’ın pek çok sinematiği oyuna ustaca yerleştirip atmosferi nasıl tavan yaptırdığını hepimiz biliyoruz. Bu konuda çok çok başarılıydı Infinity Ward. Ve bu kez aynı şeyi Treyarch deniyor. Doğru yerlerde kullanıldığında oyuncuyu kendinden geçirme özelliğine sahip sinematiklerin Treyarch’ın ellerinde Infinity Ward kadar başarılı olup olmayacağı konusunda bir şey söylemek için henüz erken ancak bu konuda sıkı bir eğitim aldıkları belli. Ustaları kadar olmasa da onlar da oldukça başarılı olmuş gibi görünüyorlar sinematik konusunda. Ana karakterimize gelirsek, İkinci Dünya Savaşı’nı bitirdiğimizden beri sıradan askerleri kullanmaz olduk Call of Duty serisinde. Black Ops’ta da Modern Warfare serisinde olduğu gibi yine özel bir birime mensup olan bir karakteri kullanacağız. Elemanımız Amerika’nın SOG adlı özel bir ekibinde görev yapıyor. Gerçekte de var olan bu ekip, işini sessizce halleden, düşmanın gözünü korkutmayı iyi bilen soğuk kanlı profesyonellerden oluşuyor. Öncelikleri bilgi toplamak ve düşmanı yıldırmak olan bu ekibin bir mensubu olarak yapacağımız görevlerin bir çoğu yüksek miktarda gizlilik içerecek. Call of Duty serisinin gittikçe pek çok oyun türünü harmanlamaya başladığını söyleyebiliriz. Zaten özel bir birimin mensubu olduğumuz Modern Warfare oyunlarının pek çok bölümü sessizce ilerleyen timimizle başlardı. Yine özel bir timin üyesi olarak Black Ops'ta da gizlilik ön planda olacak. Görünüşe bakılırsa stealth-action öğeleri gittikçe ağır basmaya başlıyor seride. Öyle ki Vietnam'da elimizde bir bıçakla düşman askerlerinin arasına sızıp hayatta kalmaya çalışacağımız bir görev bile olacak. Bol patlamalı, kurşun yağmurlarının yaşandığı klasik Call of Duty çatışmaları da oyundaki yerlerini yine alacak, kimse merak etmesin.

Yeni ne var, yeni?

Yalnızca gizlilik öğelerinin artışı gibi bir yenilikle sınırlı kalmıyor Black Ops. Modern Warfare serisiyle başlayan araç kullanımı konusunda da yenilikler söz konusu. Black Ops’ta kullanabileceğimiz en gözde araç helikopter. Kontrolünün tamamen bizde olacağı araçla düşmanları darmaduman etmenin vereceği zevk muhteşem olacak gibi görünüyor. Yayınlanan videosunu izlerken bile heyecanlanmamak elde değil. Kullanabileceğimiz tek yeni araç yalnızca helikopter olmayacak. SR-71 Blackbird ile yapılan bir görev de söz konusu. İki kişilik olan bu ajan uçağını kullanacak kişilerden biri biz olacağız. Ve bir noktadan sonra uçağın kontrolünü tamamen ele alabileceğiz gibi görünüyor. Yüksek hızı sayesinde pek fazla radara yakalanma sorunu olmayan SR-71 daha çok bilgi toplama amacıyla kullanılırmış. Oyunda da muhtemelen keşif birliği tadında kullanılacaktır. Şu an için kullanabileceğimizi bildiğimiz bu araçların dışında yapabileceğimiz bir diğer yenilik ise paraşütle atlamak olacak. Karlı bir yamaçtan aşağı doğru süzüleceğimiz bir görevde kullanılacağını bildiğimiz paraşütün başka bölümlerde de kullanılıp kullanılmayacağı ise şimdilik bilinmiyor. Görüldüğü gibi Treyarch oyuna pek çok yeni öğe eklemiş durumda. Black Ops'ta Call of Duty serisinde görmeye alışık olmadığımız yeni silahlar da olacak. Bunlardan ilki crossbow(tatar yayı). Oyunun gizlilik öğeleriyle bezendiğinin bir başka kanıtı olarak gösterebileceğimiz bu silahla düşmanlarımızı sessizce halledebileceğiz. İstersek oklarımızı modifiye ederek uçlarına bomba takabileceğiz. Bu sayede bir grup düşmanı halletmek son derece sessiz; aynı zamanda da oldukça gürültülü olabilecek. Yapımcıların yaptığı açıklamaya göre crossbow'u modifiye etme fikri zamanında gerçek bir SOG üyesinin operasyonlarında bu yöntemi kullandığına dair kulaktan kulağa yayılan bir hikayeden ortaya çıkmış. Crossbow dışında, adının Türkçe karşılığı olmayan, bolas adında yeni bir silah daha mevcut olacak oyunda. Bu silahı, uçlarına iki veya üç adet ufak gülle bağlı ip veya ipten daha dayanıklı bir maddeden yapılmış; genellikle kaçmakta olan düşmanı yakalamak için kement gibi baş üstünde çevrilerek atılan bir silah olarak tanımlayabiliriz(ne tanımlama oldu ama). Yani tenhalarda tek başına yakalayacağımız düşmanlar üzerinde kullanılabilecek bir silah bolas. Yine gizliliğin ön planda olduğu bir silah. Şimdilik bilinen yeni silahlar ve kullanılabilir araçlar bunlar. Ancak Treyarch’tan daha fazlasını beklemek hayalcilik olmaz. Daha fazlası olmasa bile bu kadarı da Treyarch’ın çıtayı yükseltmeye çalıştığının bir kanıtı olmaya yeter. Zira elini gerçekten taşın altına sokuyor Treyarch, yalnızca Modern Warfare taklidi bir oyun yapmak istemedikleri belli oluyor. Ayrıca oyunun motoru da oldukça sağlam: IW Engine. Bu şekilde söyleyince muhtemelen pek bir şey ifade etmiyordur, o yüzden şöyle söylersek daha anlaşılır olacak: World at War'da kullanılan motorun geliştirilmiş versiyonu. Grafikler ve animasyonlar görüldüğü kadarıyla beklentileri karşılayacak düzeyde. Makinemizi fazla yormayıp oyunu bize zehir etmedikten sonra Crysis gibi devrimsel grafikler olmasa da olur. Gerçi yapımcılar oyunun grafiklerine çok güvendiklerini söylüyorlar sık sık. Haliyle bu durum da yüzümüzü güldürüyor.



meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla