Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-17-2015, 01:46 PM   #2
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Doktor! Yardım Edin, Hiçbir Şey Hissetmiyorum...
Bu şekilde ilerleyen oyunda aktardığım tüm detayları yaşayabilirsiniz. Diğer oyunlara göre en büyük yenilik tıbbi müdahaleler. Artık yaralandığımız zaman özellikle orman gibi görevlerin içinde sağlık paketi bulmak çok çok zor olacak. Bunun yerine ekibimizde veya olay yerinde bulunan sağlık personelinin yanına giderek B tuşuna basmak ve onun bize pansuman yapmasını ve ilaç vermesini beklemek. Baygın yatan yaralıları ise (üzerlerinde ünlem olan) Kaldırıp doktorların yanına götürdüğümüzde ise insani görevimizi tamamlamış olup kahramanlık puanlarımız artıyor.

Görsellik oyunun güvendiği en büyük özellik. Bazı sinematik efektlerin oldukça etkileyici olduğunu söyleyebilirim. Örneğin daha ilk başta botun içinde dalgaların yüzünüze çarpması veya ateş ederken yaşadığınız sarsılmalar ve oluşan geçici bulanıklık anları oldukça güzel tasarlanmış. Modellemeler açısından yüz tasarımlarının çok çok iyi olduğunu askerlerin kirli sakallarından, konuşurken oluşan mimiklerine kadar net bir görüntü oluştuğunu söyleyebilirim. Diğer taraftan da sık sık gördüğümüz askerlerin ellerinin facia olduğunu itiraf etmeliyim. Eller sanki mutant yaratıkların pençelerine benziyor. Uçak, cip ve gemi modellemelerinin oldukça detaylı olduğunu görüyoruz. Özellikle dev gemilerin ahşaplarının bile ayrı bir güzelliği var. Uçakların da en yukarıdan başımızın hemen üstüne kadar yumuşak geçişli animasyonlar yaparak kalitesini kaybetmeden geldiğini görebilirsiniz. Bu da araçlarda kullanılan poligon sayısının çokluğunu kanıtlar nitelikte. Tüm bu artılara rağmen birebir çatışmaların yaşandığı ormanların anlayamadığım bir şekilde oldukça yapay olduğu hissi uyanıyor içinizde. Sanki stüdyoda bir çekim yapılıyormuş da biraz kum konmuş, boş olan bir yere de palmiye dikilmiş ve “motor” denmiş gibi bir hava söz konusu. Özellikle sistem kaynaklarını adeta sömürerek kullanan oyunun grafiklerinin belli bölümlerindeki bu düşüşü hiç onaylamadık. Karşılaştırma yapmak gerekirse, oyunu denediğimiz Nvidia FX5700, 512mb Ram ve P4 2.4 işlemcili sistemimizde Doom 3’ün çok daha iyi çalışmıştı. Belirttiğim detayları istiyorsanız, bahsettiğim sistem de yeterli olmayabiliyor çoğu zaman.
Sesler de önceki oyunlarda olduğu gibi sizi tatmin edecek nitelikte. Konuşmaları gerçekleştirenlerin aksanları ve kayıtlardaki netlik kendini hissettiriyor. Patlamalar, silahlar, çevre ve araç sesleri neredeyse tüm MOH serisindeki oyunlar gibi sizi savaşın içine çekiyor. Ayrıca farklı zeminlerde adımlarınızın farklı sesler çıkarması da bir başka büyük artı. Tüm bunların içinde özellikle Pearl Harbor saldırısının yaşandığı anlarda çalan destansı müzikler eminim pek çok oyuncuyu damardan etkileyecektir.

“Silahlara Veda”*

Sonuç olarak oyunu oynarken dev bütçeli bir Hollywood filmi izlemekle aynı hisse sahip oluyorsunuz. Kusursuz montajlı ve prodüksiyon olmasına rağmen aklınızda fazla bir şeyin kalmadığı cinsten filmi izlemekle aynı duygu. Hali hazırdaki tabir yerindeyse “baba” Doom, Far Cry gibi fps’lere teknolojik açıdan rakip olamayacağını bir gerçek. Atmosfer olarak ise karşılaştırma yapmak açısından kısa zaman önce çıkmış ve incelemesini sitemizde bulabileceğiniz “Men of Valor” ile aynı terazide yer alabilir. Pacific Assault’un Men of Valor’dan bir gömlek üstün olduğunu söylemek yanlış olmayacak. En azından Vietkonglu sivilleri sinek avlar gibi öldürmek durumunda değiliz.

Savaş oyunları yapan her firma tarihteki böylesine utanılacak sahnelerin eğlenceye sektörüne girdiğini bildiği ve oluşacak tepkileri öngördüğü için “asker psikolojisini” ve savaşın kötü yüzünü yaşayacağınızı vaat ederler. Ancak sürekli Amerika ülkesine dair yaşanan sıkıntılar konu edilir. Bana kalırsa iyi ve tarafsız bir oyun savaşan veya bahsi geçen ülke tarafından işgal edilen diğer ülkelerin açısından da oyunu irdelemeli. Örneğin bu oyunda keşke Japonya tarafından da tarih akışını görebilseydik. Ya da da sonra onlara atılan atom bombasının hesabını en azından oyunda verebilseydik. Tüm bunlar oyunlarda o veya bu nedenden dolayı görülemiyor. Ancak benim aklımda savaşın kötü izlerini etkili bir şekilde belki de oynadığım tüm oyunlardan daha belirgin ve hissedilir bir şekilde yaşamama neden olan *Hemingway’in “Silahlara Veda” romanı var. Fırsat bulup bu kitabı da okumanızı öneriyor ve sizi silahlara veda ederken silah rehberiyle baş başa bırakıyorum. Umarım asla kullanmanız gerekmez.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla