EA Sports’un 2010’dan sonra sahaları terk etmesiyle birlikte alanında rakipsiz kalan NBA 2K serisi, önce Kobe Bryant ve sonra Michael Jordan süslü kapaklarıyla tarihin en iyi basketbol oyunlarını sunmuş, NBA efsanelerini de içeriğine katarak sadece basketbol alanında değil tüm spor oyunları arasında zirveye oynamaya başlamıştı. Zamanında EA’in FIFA ile yaptığı ‘yerinde sayma’ işleminin aksine her yıl dolu dolu geliştirmelerle karşımıza çıkan NBA 2K, 2013’te de en iyi spor oyunu olmaya aday.

THE DREAM TEAM VS 2012 USA TEAM
NBA Live 2010, EA Sports’un çıkarabildiği son NBA oyunuydu. Bir zamanlar PC’nin tek hakimi olan Live serisi, önce sadece konsol pazarına çıkmaya başlamış, daha sonra yapımcı ekibin her şeyi baştan sona yenileme kararı nedeniyle 2011’de raflarda yerini alamamıştı. NBA Elite 12 ve 13 de ard arda yaşanılan aksaklıklar nedeniyle iptal edildi. NBA 2K serisi böyle devam ettiği sürece bir şikayetim yok ama 2K Sports her ne kadar iyi iş çıkarsa da, piyasada bir diğer seçeneğin olması oyuncular için her zaman daha iyi olur. Neyse, bunları paylaşmak istemiştim, şimdi 2K13’e geçebiliriz.

NBA’in yeni takımı Brooklyn Nets’in (eski adıyla New Jersey Nets) küçük ortaklarından, dünyaca ünlü rap şarkıcısı Jay-z, 2K13’ün yapımcılığını üstlenmiş. Sadece finansman desteği sağlamakla kalmamış, oyunun her bir noktasına el atmış kendisi. Daha ilk dakikadan onun müziği ve videosuyla karşılaşacaksınız. Hemen sonrasında NBA 2K13’ün en sevmediğim kısmına denk geleceksiniz, ana menüye. Tabi en sevmediğim kısım sadece ana menü değil, genel olarak menüler. Altın sarısı ağırlıklı tonlarla aşırı süslü menülere sahip yapım. Genelde birçok rap-hiphop türkücüsünde gördüğümüz afili arabalarda kullanılan ışıklandırmalardan yararlanılmış sanki. Jay-z’nin dokunuşu bazı oyuncular tarafından hoş karşılanacaktır ama ben menülerde olabildiğince kısa kalmaya çalışıyorum. Gerçi oyuna girdiğiniz zamanda aynı görüntülerle yüzleşeceksiniz. Çeyrek araları, devre araları, maç öncesi ve sonrası menüler de aynı durumda çünkü.

Bill Russell’ı ‘64-65 Celtics’, Wilt Chamberlain’li ’70-71 Lakers’ gibi 40-50 yıl öncesinin efsane takımları, Larry Bird ve Magic Johnson zamanı efsane takımları; yani 80’li dönemler, ‘Bad Boys’ dönemi Pistons, Jordan’ın türlü yıllara ait Bulls’ları, Hakeem’li – Shaq’lı – Malone’lu 90’lı dönemin unutulmaz takımları yine kullanıma açık bir şekilde dönüş yapıyorlar. Ayrıca Iverson hayranlarına sürpriz olarak 2000-2001 sezonu Sixers takımı ile 2001-2002 Kings takımı; Doug Christie’si, Vlade Divac’ı, Mike Bibby’si ve Peja Stojakovic’iyle oyuna eklenmişler. Chris Webber’i aradı gözüm ama yok kendisi maalesef.

Ayrıca orijinal Rüya Takım ile 2012 Birleşik Amerika Olimpik Basketbol Takımı oyuna dahil edilmiş. Az çok takip edenler bilir; Kobe Bryant Londra Olimpiyatları başlamadan önce açıklanan ABD takımının orijinal Rüya Takım’ı yenebileceğini söylemişti. Bunun üzerinde o takımın üyelerinden bazıları, bunun saçma olduğunu dile getirmişlerdi. Hatta Larry Bird dalga geçmişti konuyla ilgili ve “Elbette bizi yenerler, oldukça yaşlıyız şuan” demişti. Tartışma konusu olan bu karşılaştırma üzerine 2K Sports hemen oyuna dahil etmişti bu iki takımı. Kimin yeneceğine 2K13’te siz karar verebilirsiniz. Ben güzel bir Jordan-Bryant düellosu eşliğinde oynamıştım oyunu ve videosunu da paylaşmıştım. Tekrar burada paylaşayım;



Geçtiğimiz yıla göre oldukça detaylı hale getirilmiş bir ‘MyPlayer’ modu bulunuyor. Yine, yeni bir oyuncu oluştururken, baştan aşağı tüm görünüm özelliklerine karar verebiliyorsunuz. Pozisyonunu seçtikten sonra da sahaya çıkmaya hazır hale geliyorsunuz. Tek maça bağlı olarak draft gecesine gitme özelliğini kaldırmamışlar maalesef. Draft gecesinden önce birkaç maç yapsak ve takımların genel müdürleri bu performanslara göre değerlendirme yapsa, tek maç değerlendirmesinden daha iyi olur. Yine maçta sergilediğiniz performansa göre bazı takımların GM’leri geliyor ve sizle mülakat yapıyor. Verdiğiniz cevaplara göre draft akşamı seçiliyorsunuz bir takım tarafından.

Yenilikler bundan sonra başlıyor; sosyal ağlar gerçeğini oyuna eklemiş yapımcılar. Yani oyuncunuz kariyeri boyunca Twitter’da tartışılacak, hatta sizin de bir hesabınız olacak ve başarılara imza attığınız sürece NBA efsaneleri sizi buralardan takip edecek, hatta sizle bire bir maç yapmak isteyecekler. Bunun yanında hayran sayfalarınız olacak, tanındıkça milyonlu rakamlara ulaşabileceksiniz. Sadece saha içi performansınız etkilemeyecek insanların düşüncelerini, aynı zamanda saha dışındaki görüntünüz ve hareketleriniz de etkili olacak. Mesela maç öncesi hangi kıyafetlerle geldiğiniz önemli olacak. Sponsorluk anlaşmaları bile olacak konuyla ilgili. Oyuncu geliştirmeyle ilgili de çok daha gerçekçi parametreler göz önünde bulundurulmuş. Artık oyununuzun belirli bir yönünü geliştirmek istiyorsanız, bizzat antrenman yaparak ve çalışma salonlarında denemeler yaparak istediğinizi elde etmek zorundasınız.


Ancak bu modun hala yapay zeka sorunları var ve oyun zevkini fazlasıyla öldürüyor. Mesela PF pozisyonunda oynadığınız zaman doğru düzgün top alamıyorsunuz müsait olsanız bile, özellikle neredeyse hiç post oyunu kurulmuyor. Aslında genel olarak doğru zamanda doğru yerlerde pas alamama problemi var, yani sadece bir pozisyon için geçerli değil bu durum. Sadece oyun kurucu olduğunuz zaman, yani topa hükmeden kişi olduğunuz zaman keyifli oluyor MyPlayer modu.

KLAVYE ILE ARTIK DAHA DA ZOR
Yaklaşık 16 yıllık PC oyuncusu olan ben, ‘gamepad’ yerine her zaman klavyeyi tercih etmişimdir spor oyunlarında. Genelde oyuncular kol ile daha rahat oynarlar bu tür oyunları ama alışkanlık işte bırakmak kolay değil. Özellikle bu sene işler daha da zorlaştı benim gibi klavye düşkünleri için. Önce FIFA 13’teki ilk kontrole dayalı yeni oynanış sistemi, şimdi de NBA 2K13’ün sağ analoğa aktarılan özel hareketler sistemi klavye ile spor oyunlarını oynamayı çekilmesi zor zahmet haline getirdi. Artık ‘crossover’lar ve hızlıca kendi etrafında dönme gibi hareketler sağ analog ile rahatça yapılabiliyor, tabi elinizde yetenekli bir oyuncu varsa.



Oyuncuların hareketleri de oldukça gerçekçi hale getirilmiş. Geçtiğimiz senelerde, parke üzerinde yana doğru hareket ettirmek istediğiniz zaman oyuncuyu, topla birlikte o yöne dönüp ilerliyordu. Artık kısa mesafeli hareketlerde topu yan sektirerek yan yan ilerliyor ve yüzü rakibi ile potaya dönük oluyor oyuncunun. Ayrıca özellikle yıldız oyuncuların gerçekteki hareketleri birebir yansıtılmış sahaya. Önceki NBA 2K’larda birçok yıldızın kendine has şut şekilleri, faul atışları ve smaçları bulunuyordu. 2K13’te ek olarak kişisel top sürüşleri, pas verişleri ve ayak oyunları da mevcut. Yani topu Nash ile taşıdığınız zaman, sanki gerçek Nash’i izliyormuş gibi, Kobe ile post oyunu yaptığınız zaman, Mamba’nın ta kendisini seyrediyormuş gibi hissedeceksiniz.

Yüz ve fizik modellemeleri her yıl daha iyiye gidiyor. Gerçi Chris Bosh hala ‘Aliens vs Predator’ oyunundaki ‘Predator’ları andırıyor ama genel olarak oyuncular benzetilmiş. Lakin şu surat ifadeleri biraz daha canlı olabilir, hala oyuncular etrafa ruhsuz bakıyorlar. Maç öncesi, maç içi ve maç sonrası sunum her zamanki gibi mükemmel. Dansçı kızlar da her zamanki gibi berbat, 2K Sports ısrarla bir düzenleme yapmıyor şu konuda. Seyirciler üzerinde biraz daha durulmalı, geçtiğimiz yıllarda gayet yeterli idi bu görüntüler, hatta hala birçok spor oyunundan daha iyi durumda (özellikle FIFA ve PES’ten kat kat iyi seyirci konusunda) ama seneye bir geliştirme görsek fena olmaz. Kevin Harlan, Steve Kerr ve Clark Kellogg üçlüsü maç anlatımında yine muazzam bir performans sergiliyorlar.