Sapphire X1650, X1900XTX & Toxic X1950XTX

~~meltem~~ · 12-02-2015, 06:38 PM

GİRİŞ

PC oyunculuğunda DirectX 9.0 neslini önümüzdeki yılbaşından itibaren geride bırakmaya gittikçe yaklaştığımız şu günlerde oyun severlerin aklında yeni bir ekran kartı almadan önce DirectX 10 destekli ekran kartlarının neler yapabildiğini gördükten sonra karar vermek olsa da, sektörün birçok önde gelen uzmanı geçiş sürecinin nispeten uzun süreceği kanısını savunuyor. Bilindiği gibi DirectX 10'un Vista'ya özel olması nedeniyle yeni işletim sistemine geçiş her ne kadar Microsoft yetkililerinin öngördüğü gibi XP'den daha çabuk gerçekleşecek olsa bile bu süreç içerisinde önümüzdeki en az birkaç sene daha DirectX 9.0 altyapısıyla oynanan ya da 9 ve 10. sürümlere aynı anda destek veren oyunlar görmemiz mümkün olacak. Microsoft'un Vista için DirectX 9.0L sürümü olarak çıkarmasının ardında yatan nedenlerden biri de bu aslında. DirectX 10 Vista'nın yeni sürücü model altyapısına göre çalışması, bu yüzden geçişin hem yazılım (oyun geliştiricileri), hem de donanım üreticileri açısından daha rahat olması için Vista platformunda daha etkin ve geriye dönük uyumlu çalışabilecek bir DirectX 9.0 versiyonun yani 9.0L'nin ek olarak çıkarılmasını zorunlu kılıyor. Bu da DirectX 9.0 nesline ait kartları elinde bulunan oyuncuların ister XP platformunda kalsınlar, ister Vista'ya geçiş yapsınlar kartlarıyla daha uzun bir süre daha yeterli performans alabilmelerini sağlayacak. Vista'nın getirdiği sürücü mimarisi yenilikleri, Aero arayüzü, Games Explorer gibi özelliklerden yararlanmanız için DirectX 10 nesli bir karta hemen ihtiyacınız olmayacak. Bu da birçok oyuncunun yeni nesil teknolojilere geçişte benimsediği ve bizim de tavsiye ettiğimiz ''izle ve gör'' politikasını bu geçişte de uygulanabileceğini gösteriyor. Bu yüzden DirectX 9.0 nesli kartların gerek üretimi gerek satışında önümüzdeki günlerde hissedilir bir düşüş beklenmiyor. Ancak yepyeni ''bayrak gemisi'' tabir edilen kartlar ve serileri DirectX 9 için artık göremeyeceğiz. Bunun yerine elden geçirilmiş modelleri görmemiz olası.

Bugün test edeceğimiz kartlarda yine DirectX 9.0c neslinin tabiri yerindeyse ''son mohikanları'' olarak adlandırabileceğimiz kartlar. Sapphire firmasının ürettiği Ati Radeon 1950XTX 512, Radeon 1900XTX 512 ve Ati Radeon 1650Pro 256 grafik yongasını kullanan kartları yakından tanımayı planlıyoruz.

İnceleyeceğimiz kartlar arasında özellikle Sapphire 1950XTX TOXIC diğerlerinden her yönüyle ayrılan ve ''farklı ve özel olmak isteyen'' oyunculara hitap eden bir kart. Onu takip eden Sapphire X1900XTX ise ATi'nin 1950 serisinden önceki öncü modeli olmasının yanı sıra üst segment için oldukça rekabetçi bir fiyat pozisyonunda bulunan bir kart. X1650Pro ise orta seviyede oldukça agresif bir fiyata ve performansa sahip bir kart olarak tanımlanabilir.

Kartlarımızı kısaca tanımladıktan sonra üretici firma hakkında birkaç şeyi belirmemiz gerekiyor. ATi'nin üretici ve lansman ortaklarından olan Sapphire, hem ürettiği kartların kalitesi, hem de ülkemizde faaliyet gösteren diğer üretici firmalar düşünüldüğünde oyun severlerin gözünde apayrı bir noktada duruyor. Türkiye pazarının potansiyeline verdiği önem, teknik destek altyapısı ve oldukça iyi yapılandırılmış bir kadroyla yola çıkan firma tüketici ilişkilerinde gösterdikleri hassasiyetleriyle de takdirde değer bir konumda. Oyuncuların her yeni seride heyecanlarını paylaşan ve ülkemizde ürünlerini tüm dünya'yla aynı anda ülkemizde de satışa sunan firma, ATi ürünleri düşünüldüğünde ülkemizde de dünyada akla gelen ilk marka olarak göze çarpıyor.

SAPPHIRE TOXIC X1950XTX

Eğer son model bir ekran kartı satın alıyorsanız göze alacağınız bazı şeyler vardır. Bunlar nispeten yüksek bir fiyat, iyi bir güç kaynağı ve fan gürültüsüdür. Özellikle günümüzde firmaların ürettikleri üst uç segmente ait kartlar güç tüketimleri nedeniyle çok ısınmakta buna bağlı olarak da daha iyi soğutma düzenlerine ihtiyaç duymaktalar. Bu daha büyük soğutma blokları ve buna bağlı olarak daha büyük bir kart ve soğutmada en etkin rolü üstlenen daha güçlü ve gürültülü bir fan gerektiriyor. Ancak buna güçlü bir işlemci, anakart ve güç kaynağının eklenmesi bilgisayardaki genel gürültü seviyesini rahatsız edici ve belirgin boyutlara ulaştırabiliyor. Bu durum için en etkili çözüm ise su soğutma olarak karşımıza çıkıyor. Ancak gerek maliyeti, gerekse bakım, kurulum zorlukarı ve taşıdığı potansiyel riskler nedeniyle birçok kullanıcı bu sistemlere şüpheli yaklaşıyor.

Sapphire'in bugün incelediğimiz Toxic X1950XTX modeli bu konuda kendine özel geliştirdiği özel entegre ''su soğutma'' sistemiyle öne çıkan bir ürün. Toxic X1950XTX su soğutma sistemini taşıyan Sapphire'in X1900 serisinden sonraki ikinci ürünü olarak karşımıza çıkıyor.

Kartımız tamamen kullanıma hazır kapalı devre bir su soğutma sistemine sahip. Bu konudaki gelişmeleri sürekli takip eden arkadaşlarımız Thermaltake'in TideWater adlı özel ekran kartı su soğutmasını hatırlayacaklardır. Toxic'de üretici firmanın kullandığı soğutucu düzenek Tidewater sisteminin ta kendisi. Görüntülerde görüldüğü gibi kartımız 2 ana gövdeden PCB ve su soğutma bölümünden oluşuyor. İki gövde birbirlerine su dönüşümünü sağlayan yeterli uzunluktaki borularla bağlanıyor. Ürünü kutusundan çıkarıp elinize aldığınız anda sağlamlığı ve güvenilirliği konusunda su soğutmalı bir sistem hakkında olabilecek tüm şüpheleriniz ortadan kalkıyor. Gerçekten de kablo bağlantılarından su bloğuna kadar ürün oldukça korunaklı ve kaliteli malzemelerden oluşturulmuş. Kullanıcıların bu konudaki hassasiyetlerini iyi analiz eden üretici sızıntı ihtimalini neredeyse ortadan kaldırmış demek mümkün. Ancak kötü niyetli eller ve çok keskin bir cisimle sızıntı yapması söz konusu olabilir. Boruların blok ve düzenek bağlantıları oldukça sağlam kelepçelerle korunuyor. Kasalarında hava soğutmada ısrar eden benim gibi kullanıcıları dahi bu konuda ikna edebilecek bir yapıya sahip.

Kartın sadece çekirdek kısmı blokla soğutulmakta. Bu durumu kartın alt kısmındaki PCI ya da PCI-EX slotlarını diğer çift slot tasarımlara göre daha az rahatsız etmesi avantajını getirmekle birlikte, bellek modüllerinin su soğutmadan yararlanamıyor olması dezavantajını da getiriyor. Ancak kartın sahip olduğu GDDR4 bellek modülleri pasif heatsinklerle oldukça yeterli düzeyde soğutuluyor. İncelememiz sırasında su borularının hemen alt kısmında olan ram soğutucularının boruların yerleşimine göre zaman zaman yerinden oynayabildiğini gördük. Bu yüzden yine yerleşimde alt kısma dikkat etmekte yarar var.

SAPPHIRE TOXIC X1950XTX

Kartın su soğutma haznesi ise daha önce de belirttiğimiz gibi Tidewater'da olduğu gibi su haznesi, soğutucu radyatör, su pompası ve fandan oluşan bir bütün. 1 PCI slotu kadar yer kaplayan bu kısmı kasanızda herhangi bir slota yerleştirmeniz ve hatta geniş kasa sahiplerinin bu kısım için kasalarında daha yaratıcı yerleşim çözümleri üretmesi mümkün. Karta bağlantı borularının esnekliği bu konuda kullanıcıya oldukça fazla seçenek sunuyor. Bu bölümde orta kısma yerleştirilmiş fan kasa içerisindeki havayı PCI slotu boyunca uzanan sistemin içindeki radyatörlerden geçirerek çıkan sıcak havayı slotun sonunda doğrudan kasanın dışına atıyor. Bölüme entegre edilmiş fan küçük bir düğme yardımıyla iki farklı hız seçeneğinde çalıştırılabiliyor. Yavaş modda iken duymanız mümkün olmayan soğutma sistemi, yüksek hızda ise biraz daha belirgin olsa da kesinlikle rahatsız edici boyutlara ulaşmıyor. Fanın mavi ledleri ve soğutma sisteminin üzerindeki mavi ledler özellikle şeffaf camlı kasalar için mükemmel bir görüntü oluşturuyor. Ayrıca metal bir korumayla kaplı sistemde Sapphire yazısı şeffaf yazılmış; böylece çalışırken logonun parlaması da küçük ama özel bir detay olarak unutulmamış. Bu kısım gücünü ekran kartından bağımsız olarak 4 pinlik power bağlantısıyla sağlıyor.

Gelelim kartımıza; kırmızı PCB üzerinde oldukça uzun bir kart. Bu yüzden küçük kasalarda yerleşim konusunda sıkıntı yaşanabilir. Ancak mid ve tower kasalarda herhangi bir problem yaratmayacaktır. Kartımız güç ihtiyacını PCI-EX slotuna ek olarak 6 pinlik güç girişinden sağlıyor.

Gelelim kartımızın teknik verilerine; Toxic sadece özel soğutmasıyla değil daha birçok özelliğiyle benzerlerinden farklılaşan bir kart. 512 MB GDDR4 (256 bit - 8 kanal) belleklere sahip olan kart aynı zamanda ilk kez GDDR4 kullanan bir son kullanıcı kartı olarak da göze çarpan bir ürün. GDDR4 bellekler 3'lere göre belirgin bir performans kazanımı vaat etmeseler de daha yüksek mhz'lere ölçeklenebilmeleri gibi avantajlara sahipler.

90nm üretim bandında üretilen X1950XTX, 384 milyon transistor'den oluşuyor. DirectX 9.0c ve OpenGL 2.0 desteği sunan kart Shader Model 3.0'a tam destek veriyor. Bu noktada vurgulanması gereken bir başka önemli şey ise günümüzde ATi'nin X1900 serilerinin HDR(High Dynamic Range) ve FSAA(Full Screen Anti-Aliasing) uygulamasını aynı anda kullanabilen tek seri olduğu. HDR dinamik ışıklandırma efektleriyle ve FSAA eşliğinde kartlar hem olağan üstü efektler hem de düzgün ve net grafikler sunabiliyor.

Kartımınz 650 Mhz çekirdek 2 Ghz bellek hızına sahip. Ayrıca ATi'nin özel video giriş ve çıkış teknolojisi AVIVO teknolojisi de kartımızın bir başka özelliği. Bu noktada belirtmemiz gereken kartımızı piyasadaki diğer X1950XTX'lerden ayıran bir başka detay ise Sapphire'in ürünle birlikte sunduğu otomatik overclock programı A.P.E. Sistem tepsisinde çalışan bu küçük program aktif halde iken 3D uygulamalarda çekirdek hızı otomatik olarak 695 Mhz'ye yükseltiyor. Bu seviyede kart piyasada bulunan en performanslı X1950XTX olma özelliğini taşıyor.

Teknik özellikleriyle göz dolduran kart için Sapphire çok özel bir paketleme sunuyor. Yarı şeffaf olarak tasarlanmış şık bir kutuda gelen ürün paket içeriği ile de rakiplerinden oldukça farklı bir konumda. Paket içerisinde "Da Vinci Code" oyunun DVD'sine Power DVD 6, Power Director bulunuyor. Ayrıca çoğu ekran kartı üreticisinin paket içerisine anlamsızca eklememekte ısrar ettiği kablo setleri üründe tam anlamıyla eksiksiz. Paketin içerisinden yüksek kalitede iki DVI adaptörü, S-Video ve Composite adaptör ve kablolarına ek olarak AVIVO fonksiyonlarından yarayacak kablo seti de çıkıyor.

Sonuç olarak üst performans segmentinde sessizlik ve performansı tek paket içerisinde arıyorsanız Sapphire Toxic X1950XTX sizin için oldukça iyi bir seçim olacaktır. Kartın ülkemizdeki satış fiyatı 645$ + KDV olsa da performans tutkunları ve yüksek çözünürlükte tek FPS kaybı bile istemeyen ''hardcore'' oyun severler için yıllarca kullanılabilecek niteliklere sahip. Kartın performansını merak ettiğinizi biliyorum ancak bunu devam eden sayfalarımızda bulacaksınız.

SAPPHIRE X1900XTX & X1650 PRO

SAPPHIRE X1900XTX

ATi'nin 1950 serisinden önce bayrak gemisi modeli olan 1900XTX'in Sapphire modelide birçok üreticinin tercih ettiği üzere ATi'nin referans dizaynına sahip. ''Özellikler ve Fantezinin Füzyonunu Yaşayın'' sloganıyla satılan ürün 512 MB 256 bit GDDR3 belleklerle donatılmış. Yine DirectX 9.0c ve OpenGL 2.0 desteği sunan kart 650 Mhz çekirdek 1550 Mhz bellek hızıyla göz dolduran bir ürün. 48 pixel shader ünitesiyle günümüz yüksek performans sınıfında oldukça iyi bir yere sahip olan serinin X1950 serisinin çıkmasıyla fiyat açısından da avantajlı bir konuma geldi. 450 $ + KDV fiyat etiketine sahip olmasına rağmen X1950XTX'e çok yakın performans gösteren kart bu açıdan birçok kullanıcı için tercih edilebilir konumda. Testlerde göreceğiniz üzere performans olarak X1950XTX modelini yakından takip eden ürün. ATi'nin AVIVO Video giriş ve çıkışlarıyla donatılmış olan kartımız HDTV bağlanılabilirliği ile de dikkat çekiyor.

Kartımız X1950XTX serisiyle benzer kırmızı bir PCB'ye ve tasarıma sahip. Çift slot büyüklüğündeki oldukça büyük bir soğutucuyla soğutulan kartımız güç ihtiyacını 6 pinlik ek güç girişinden karşılıyor. Gürültü olarak çoğu zaman ortalama seviyelerde olsa da, fanın özellikle yüksek devirlerde kendisini hissettirdiği söylenebilir.

Kart beraberinde Toxic'de olduğu gibi eksiksiz kablo setleri ve adaptörlerle birlikte geliyor. Buna ek olarak Power DVD 6, Power Director'a ek olarak X1900XTX Sapphire Select Bundle sistemiyle birlikte geliyor. Bu sistemde 4 bundle oyunu bilgisayara yükleyip deneyebilir ve içlerinden beğendiğiniz oyunu seçerek tam sürüm olarak aktif hale getirmeniz mümkün hale gelmiş. Böylece oyuncuya en çok ilgi duyduğu oyunu tercih etmesi için şans tanınırken diğer oyunlara da sahip olmak isterseniz sürpriz indirimlerle bu oyunları da oldukça hesaplı bir fiyata satın alma imkanı sunulmuş.

SAPPHIRE X1650PRO

İncelememizdeki son kartımız ise orta ve ''mainstream'' tabir edilen ana kullanıcı grubuna hitaben üretilen Sapphire X1650Pro ekran kartı. 256 MB/512 MB DDR3 bellekle donatılan bu kartın AGP ve PCI-E versiyonları bulunuyor. Kartın kendi alanındaki 7600GS'ye rakip olarak çıkarıldığını notlarımıza ekleyelim. Daha önce incelediğimiz iki modelin aksine oldukça küçük bir PCB'ye sahip olan kart, üzerindeki tek slotluk gayet sessiz çalışan soğutucuyla soğutuluyor. Kartın güç ihtiyaçları PCI-E slotu tarafından karşılanabildiği için ekstra güç girişi bulunmuyor. Kartlarımız 600 Mhz çekirdek, 1400 Mhz bellek hızlarına sahip.

Üst segmentteki kadar zengin olmasa da kartla birlikte Komposit, HDTV, ve DVI adaptör ve dönüştürücüleri, Sürücü CD'si, Power Director ve DaVinci Code oyunu tam sürüm olarak pakete dahil edilmiş. Paket içeriğinin orta sınıf bir kart için iyi olduğunu söylemek mümkün.

Kartın hitap ettiği ana kullanıcı grubu yüksek çözünürlüklerde, yüksek AA ve AF seviyeleri yerine ortalama çözünürlükler ve düşük AA ve AF'ye ihtiyaç duyan oyuncular için iyi bir seçim olan kartın en önemli özelliklerinden biri de orta segmentte olmasına rağmen HDR ve FSAA efektlerini aynı anda uygulayabilmesi. 120-140 $ fiyat etiketiyle satılan bir ürünün bu performansı göstermesi oldukça iyi. Ayrıca kartın daha güçlü çekirdek ve bellek hızına sahip XT(7600GT segmentine) modelinin de ülkemizde satılmaya başlandığını belirtelim. Bu kart ayrıca Vista ve DirectX 10 kartları ortaya çıkana kadar beklemek isteyen oyuncular için aradaki zaman farkında idare edebilecek seviyelerde performansa sahip. Ayrıca kartın AGP versiyonlarının da olması bir diğer avantaj olarak göze çarpıyor.

12-02-2015, 06:38 PM	#1
~~meltem~~ Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015 Mesajlar: 11.064	Sapphire X1650, X1900XTX & Toxic X1950XTX GİRİŞ PC oyunculuğunda DirectX 9.0 neslini önümüzdeki yılbaşından itibaren geride bırakmaya gittikçe yaklaştığımız şu günlerde oyun severlerin aklında yeni bir ekran kartı almadan önce DirectX 10 destekli ekran kartlarının neler yapabildiğini gördükten sonra karar vermek olsa da, sektörün birçok önde gelen uzmanı geçiş sürecinin nispeten uzun süreceği kanısını savunuyor. Bilindiği gibi DirectX 10'un Vista'ya özel olması nedeniyle yeni işletim sistemine geçiş her ne kadar Microsoft yetkililerinin öngördüğü gibi XP'den daha çabuk gerçekleşecek olsa bile bu süreç içerisinde önümüzdeki en az birkaç sene daha DirectX 9.0 altyapısıyla oynanan ya da 9 ve 10. sürümlere aynı anda destek veren oyunlar görmemiz mümkün olacak. Microsoft'un Vista için DirectX 9.0L sürümü olarak çıkarmasının ardında yatan nedenlerden biri de bu aslında. DirectX 10 Vista'nın yeni sürücü model altyapısına göre çalışması, bu yüzden geçişin hem yazılım (oyun geliştiricileri), hem de donanım üreticileri açısından daha rahat olması için Vista platformunda daha etkin ve geriye dönük uyumlu çalışabilecek bir DirectX 9.0 versiyonun yani 9.0L'nin ek olarak çıkarılmasını zorunlu kılıyor. Bu da DirectX 9.0 nesline ait kartları elinde bulunan oyuncuların ister XP platformunda kalsınlar, ister Vista'ya geçiş yapsınlar kartlarıyla daha uzun bir süre daha yeterli performans alabilmelerini sağlayacak. Vista'nın getirdiği sürücü mimarisi yenilikleri, Aero arayüzü, Games Explorer gibi özelliklerden yararlanmanız için DirectX 10 nesli bir karta hemen ihtiyacınız olmayacak. Bu da birçok oyuncunun yeni nesil teknolojilere geçişte benimsediği ve bizim de tavsiye ettiğimiz ''izle ve gör'' politikasını bu geçişte de uygulanabileceğini gösteriyor. Bu yüzden DirectX 9.0 nesli kartların gerek üretimi gerek satışında önümüzdeki günlerde hissedilir bir düşüş beklenmiyor. Ancak yepyeni ''bayrak gemisi'' tabir edilen kartlar ve serileri DirectX 9 için artık göremeyeceğiz. Bunun yerine elden geçirilmiş modelleri görmemiz olası. Bugün test edeceğimiz kartlarda yine DirectX 9.0c neslinin tabiri yerindeyse ''son mohikanları'' olarak adlandırabileceğimiz kartlar. Sapphire firmasının ürettiği Ati Radeon 1950XTX 512, Radeon 1900XTX 512 ve Ati Radeon 1650Pro 256 grafik yongasını kullanan kartları yakından tanımayı planlıyoruz. İnceleyeceğimiz kartlar arasında özellikle Sapphire 1950XTX TOXIC diğerlerinden her yönüyle ayrılan ve ''farklı ve özel olmak isteyen'' oyunculara hitap eden bir kart. Onu takip eden Sapphire X1900XTX ise ATi'nin 1950 serisinden önceki öncü modeli olmasının yanı sıra üst segment için oldukça rekabetçi bir fiyat pozisyonunda bulunan bir kart. X1650Pro ise orta seviyede oldukça agresif bir fiyata ve performansa sahip bir kart olarak tanımlanabilir. Kartlarımızı kısaca tanımladıktan sonra üretici firma hakkında birkaç şeyi belirmemiz gerekiyor. ATi'nin üretici ve lansman ortaklarından olan Sapphire, hem ürettiği kartların kalitesi, hem de ülkemizde faaliyet gösteren diğer üretici firmalar düşünüldüğünde oyun severlerin gözünde apayrı bir noktada duruyor. Türkiye pazarının potansiyeline verdiği önem, teknik destek altyapısı ve oldukça iyi yapılandırılmış bir kadroyla yola çıkan firma tüketici ilişkilerinde gösterdikleri hassasiyetleriyle de takdirde değer bir konumda. Oyuncuların her yeni seride heyecanlarını paylaşan ve ülkemizde ürünlerini tüm dünya'yla aynı anda ülkemizde de satışa sunan firma, ATi ürünleri düşünüldüğünde ülkemizde de dünyada akla gelen ilk marka olarak göze çarpıyor. SAPPHIRE TOXIC X1950XTX Eğer son model bir ekran kartı satın alıyorsanız göze alacağınız bazı şeyler vardır. Bunlar nispeten yüksek bir fiyat, iyi bir güç kaynağı ve fan gürültüsüdür. Özellikle günümüzde firmaların ürettikleri üst uç segmente ait kartlar güç tüketimleri nedeniyle çok ısınmakta buna bağlı olarak da daha iyi soğutma düzenlerine ihtiyaç duymaktalar. Bu daha büyük soğutma blokları ve buna bağlı olarak daha büyük bir kart ve soğutmada en etkin rolü üstlenen daha güçlü ve gürültülü bir fan gerektiriyor. Ancak buna güçlü bir işlemci, anakart ve güç kaynağının eklenmesi bilgisayardaki genel gürültü seviyesini rahatsız edici ve belirgin boyutlara ulaştırabiliyor. Bu durum için en etkili çözüm ise su soğutma olarak karşımıza çıkıyor. Ancak gerek maliyeti, gerekse bakım, kurulum zorlukarı ve taşıdığı potansiyel riskler nedeniyle birçok kullanıcı bu sistemlere şüpheli yaklaşıyor. Sapphire'in bugün incelediğimiz Toxic X1950XTX modeli bu konuda kendine özel geliştirdiği özel entegre ''su soğutma'' sistemiyle öne çıkan bir ürün. Toxic X1950XTX su soğutma sistemini taşıyan Sapphire'in X1900 serisinden sonraki ikinci ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Kartımız tamamen kullanıma hazır kapalı devre bir su soğutma sistemine sahip. Bu konudaki gelişmeleri sürekli takip eden arkadaşlarımız Thermaltake'in TideWater adlı özel ekran kartı su soğutmasını hatırlayacaklardır. Toxic'de üretici firmanın kullandığı soğutucu düzenek Tidewater sisteminin ta kendisi. Görüntülerde görüldüğü gibi kartımız 2 ana gövdeden PCB ve su soğutma bölümünden oluşuyor. İki gövde birbirlerine su dönüşümünü sağlayan yeterli uzunluktaki borularla bağlanıyor. Ürünü kutusundan çıkarıp elinize aldığınız anda sağlamlığı ve güvenilirliği konusunda su soğutmalı bir sistem hakkında olabilecek tüm şüpheleriniz ortadan kalkıyor. Gerçekten de kablo bağlantılarından su bloğuna kadar ürün oldukça korunaklı ve kaliteli malzemelerden oluşturulmuş. Kullanıcıların bu konudaki hassasiyetlerini iyi analiz eden üretici sızıntı ihtimalini neredeyse ortadan kaldırmış demek mümkün. Ancak kötü niyetli eller ve çok keskin bir cisimle sızıntı yapması söz konusu olabilir. Boruların blok ve düzenek bağlantıları oldukça sağlam kelepçelerle korunuyor. Kasalarında hava soğutmada ısrar eden benim gibi kullanıcıları dahi bu konuda ikna edebilecek bir yapıya sahip. Kartın sadece çekirdek kısmı blokla soğutulmakta. Bu durumu kartın alt kısmındaki PCI ya da PCI-EX slotlarını diğer çift slot tasarımlara göre daha az rahatsız etmesi avantajını getirmekle birlikte, bellek modüllerinin su soğutmadan yararlanamıyor olması dezavantajını da getiriyor. Ancak kartın sahip olduğu GDDR4 bellek modülleri pasif heatsinklerle oldukça yeterli düzeyde soğutuluyor. İncelememiz sırasında su borularının hemen alt kısmında olan ram soğutucularının boruların yerleşimine göre zaman zaman yerinden oynayabildiğini gördük. Bu yüzden yine yerleşimde alt kısma dikkat etmekte yarar var. SAPPHIRE TOXIC X1950XTX Kartın su soğutma haznesi ise daha önce de belirttiğimiz gibi Tidewater'da olduğu gibi su haznesi, soğutucu radyatör, su pompası ve fandan oluşan bir bütün. 1 PCI slotu kadar yer kaplayan bu kısmı kasanızda herhangi bir slota yerleştirmeniz ve hatta geniş kasa sahiplerinin bu kısım için kasalarında daha yaratıcı yerleşim çözümleri üretmesi mümkün. Karta bağlantı borularının esnekliği bu konuda kullanıcıya oldukça fazla seçenek sunuyor. Bu bölümde orta kısma yerleştirilmiş fan kasa içerisindeki havayı PCI slotu boyunca uzanan sistemin içindeki radyatörlerden geçirerek çıkan sıcak havayı slotun sonunda doğrudan kasanın dışına atıyor. Bölüme entegre edilmiş fan küçük bir düğme yardımıyla iki farklı hız seçeneğinde çalıştırılabiliyor. Yavaş modda iken duymanız mümkün olmayan soğutma sistemi, yüksek hızda ise biraz daha belirgin olsa da kesinlikle rahatsız edici boyutlara ulaşmıyor. Fanın mavi ledleri ve soğutma sisteminin üzerindeki mavi ledler özellikle şeffaf camlı kasalar için mükemmel bir görüntü oluşturuyor. Ayrıca metal bir korumayla kaplı sistemde Sapphire yazısı şeffaf yazılmış; böylece çalışırken logonun parlaması da küçük ama özel bir detay olarak unutulmamış. Bu kısım gücünü ekran kartından bağımsız olarak 4 pinlik power bağlantısıyla sağlıyor. Gelelim kartımıza; kırmızı PCB üzerinde oldukça uzun bir kart. Bu yüzden küçük kasalarda yerleşim konusunda sıkıntı yaşanabilir. Ancak mid ve tower kasalarda herhangi bir problem yaratmayacaktır. Kartımız güç ihtiyacını PCI-EX slotuna ek olarak 6 pinlik güç girişinden sağlıyor. Gelelim kartımızın teknik verilerine; Toxic sadece özel soğutmasıyla değil daha birçok özelliğiyle benzerlerinden farklılaşan bir kart. 512 MB GDDR4 (256 bit - 8 kanal) belleklere sahip olan kart aynı zamanda ilk kez GDDR4 kullanan bir son kullanıcı kartı olarak da göze çarpan bir ürün. GDDR4 bellekler 3'lere göre belirgin bir performans kazanımı vaat etmeseler de daha yüksek mhz'lere ölçeklenebilmeleri gibi avantajlara sahipler. 90nm üretim bandında üretilen X1950XTX, 384 milyon transistor'den oluşuyor. DirectX 9.0c ve OpenGL 2.0 desteği sunan kart Shader Model 3.0'a tam destek veriyor. Bu noktada vurgulanması gereken bir başka önemli şey ise günümüzde ATi'nin X1900 serilerinin HDR(High Dynamic Range) ve FSAA(Full Screen Anti-Aliasing) uygulamasını aynı anda kullanabilen tek seri olduğu. HDR dinamik ışıklandırma efektleriyle ve FSAA eşliğinde kartlar hem olağan üstü efektler hem de düzgün ve net grafikler sunabiliyor. Kartımınz 650 Mhz çekirdek 2 Ghz bellek hızına sahip. Ayrıca ATi'nin özel video giriş ve çıkış teknolojisi AVIVO teknolojisi de kartımızın bir başka özelliği. Bu noktada belirtmemiz gereken kartımızı piyasadaki diğer X1950XTX'lerden ayıran bir başka detay ise Sapphire'in ürünle birlikte sunduğu otomatik overclock programı A.P.E. Sistem tepsisinde çalışan bu küçük program aktif halde iken 3D uygulamalarda çekirdek hızı otomatik olarak 695 Mhz'ye yükseltiyor. Bu seviyede kart piyasada bulunan en performanslı X1950XTX olma özelliğini taşıyor. Teknik özellikleriyle göz dolduran kart için Sapphire çok özel bir paketleme sunuyor. Yarı şeffaf olarak tasarlanmış şık bir kutuda gelen ürün paket içeriği ile de rakiplerinden oldukça farklı bir konumda. Paket içerisinde "Da Vinci Code" oyunun DVD'sine Power DVD 6, Power Director bulunuyor. Ayrıca çoğu ekran kartı üreticisinin paket içerisine anlamsızca eklememekte ısrar ettiği kablo setleri üründe tam anlamıyla eksiksiz. Paketin içerisinden yüksek kalitede iki DVI adaptörü, S-Video ve Composite adaptör ve kablolarına ek olarak AVIVO fonksiyonlarından yarayacak kablo seti de çıkıyor. Sonuç olarak üst performans segmentinde sessizlik ve performansı tek paket içerisinde arıyorsanız Sapphire Toxic X1950XTX sizin için oldukça iyi bir seçim olacaktır. Kartın ülkemizdeki satış fiyatı 645$ + KDV olsa da performans tutkunları ve yüksek çözünürlükte tek FPS kaybı bile istemeyen ''hardcore'' oyun severler için yıllarca kullanılabilecek niteliklere sahip. Kartın performansını merak ettiğinizi biliyorum ancak bunu devam eden sayfalarımızda bulacaksınız. SAPPHIRE X1900XTX & X1650 PRO SAPPHIRE X1900XTX ATi'nin 1950 serisinden önce bayrak gemisi modeli olan 1900XTX'in Sapphire modelide birçok üreticinin tercih ettiği üzere ATi'nin referans dizaynına sahip. ''Özellikler ve Fantezinin Füzyonunu Yaşayın'' sloganıyla satılan ürün 512 MB 256 bit GDDR3 belleklerle donatılmış. Yine DirectX 9.0c ve OpenGL 2.0 desteği sunan kart 650 Mhz çekirdek 1550 Mhz bellek hızıyla göz dolduran bir ürün. 48 pixel shader ünitesiyle günümüz yüksek performans sınıfında oldukça iyi bir yere sahip olan serinin X1950 serisinin çıkmasıyla fiyat açısından da avantajlı bir konuma geldi. 450 $ + KDV fiyat etiketine sahip olmasına rağmen X1950XTX'e çok yakın performans gösteren kart bu açıdan birçok kullanıcı için tercih edilebilir konumda. Testlerde göreceğiniz üzere performans olarak X1950XTX modelini yakından takip eden ürün. ATi'nin AVIVO Video giriş ve çıkışlarıyla donatılmış olan kartımız HDTV bağlanılabilirliği ile de dikkat çekiyor. Kartımız X1950XTX serisiyle benzer kırmızı bir PCB'ye ve tasarıma sahip. Çift slot büyüklüğündeki oldukça büyük bir soğutucuyla soğutulan kartımız güç ihtiyacını 6 pinlik ek güç girişinden karşılıyor. Gürültü olarak çoğu zaman ortalama seviyelerde olsa da, fanın özellikle yüksek devirlerde kendisini hissettirdiği söylenebilir. Kart beraberinde Toxic'de olduğu gibi eksiksiz kablo setleri ve adaptörlerle birlikte geliyor. Buna ek olarak Power DVD 6, Power Director'a ek olarak X1900XTX Sapphire Select Bundle sistemiyle birlikte geliyor. Bu sistemde 4 bundle oyunu bilgisayara yükleyip deneyebilir ve içlerinden beğendiğiniz oyunu seçerek tam sürüm olarak aktif hale getirmeniz mümkün hale gelmiş. Böylece oyuncuya en çok ilgi duyduğu oyunu tercih etmesi için şans tanınırken diğer oyunlara da sahip olmak isterseniz sürpriz indirimlerle bu oyunları da oldukça hesaplı bir fiyata satın alma imkanı sunulmuş. SAPPHIRE X1650PRO İncelememizdeki son kartımız ise orta ve ''mainstream'' tabir edilen ana kullanıcı grubuna hitaben üretilen Sapphire X1650Pro ekran kartı. 256 MB/512 MB DDR3 bellekle donatılan bu kartın AGP ve PCI-E versiyonları bulunuyor. Kartın kendi alanındaki 7600GS'ye rakip olarak çıkarıldığını notlarımıza ekleyelim. Daha önce incelediğimiz iki modelin aksine oldukça küçük bir PCB'ye sahip olan kart, üzerindeki tek slotluk gayet sessiz çalışan soğutucuyla soğutuluyor. Kartın güç ihtiyaçları PCI-E slotu tarafından karşılanabildiği için ekstra güç girişi bulunmuyor. Kartlarımız 600 Mhz çekirdek, 1400 Mhz bellek hızlarına sahip. Üst segmentteki kadar zengin olmasa da kartla birlikte Komposit, HDTV, ve DVI adaptör ve dönüştürücüleri, Sürücü CD'si, Power Director ve DaVinci Code oyunu tam sürüm olarak pakete dahil edilmiş. Paket içeriğinin orta sınıf bir kart için iyi olduğunu söylemek mümkün. Kartın hitap ettiği ana kullanıcı grubu yüksek çözünürlüklerde, yüksek AA ve AF seviyeleri yerine ortalama çözünürlükler ve düşük AA ve AF'ye ihtiyaç duyan oyuncular için iyi bir seçim olan kartın en önemli özelliklerinden biri de orta segmentte olmasına rağmen HDR ve FSAA efektlerini aynı anda uygulayabilmesi. 120-140 $ fiyat etiketiyle satılan bir ürünün bu performansı göstermesi oldukça iyi. Ayrıca kartın daha güçlü çekirdek ve bellek hızına sahip XT(7600GT segmentine) modelinin de ülkemizde satılmaya başlandığını belirtelim. Bu kart ayrıca Vista ve DirectX 10 kartları ortaya çıkana kadar beklemek isteyen oyuncular için aradaki zaman farkında idare edebilecek seviyelerde performansa sahip. Ayrıca kartın AGP versiyonlarının da olması bir diğer avantaj olarak göze çarpıyor.