meltem

Elinizdeki LCD monitörü tam verimiyle kullandığınıza emin misiniz? Birkaç ufak ipucu ile monitörünüzden daha fazla verim almanız mümkün.

LCD monitörleri ilk kullanmaya başladığımızda belli eksikliklerinin olduğu apaçık ortadaydı. Örnek olarak birkaç yıl önce çoğu LCD monitörler sadece VGA desteklerken, ekran kartları DVI çıkışları bulunduruyorlardı. Dolayısıyla bu da görüntü kalitesini düşürüyordu.



Son günlerde, hemen hemen bütün yeni LCD'ler DVI girişleriyle birlikte geliyorlar; bunun yanında bazıları HDMI girişle bile gelebiliyor. Çoğu ekran kartının yanında bazı onboard ekran kartları bile artık DVI ve HDMI çıkışlara sahipler.

Son zamanlarda insanlar LCD'leri CRT monitörler gibi kullanıyorlar: Kutusundan çıkar, bilgisayara bağla (genellikle VGA yoluyla), kullanmaya başla. Hatta bazı kullanıcılar LCD monitörleri asıl çözünürlüğünde bile kullanmıyor. Tabii ki bu durum LCD üreticilerini kızdırıyor olsa gerek.

Bağlantılara ve konfigürasyonlara dikkat edin



Öncelikle VGA'dan vazgeçmeniz gerekiyor. Yeni LCD'ler DVI veya HDMI bağlantıları bulundururlar. Eğer doğrudan DVI bağlantı yapma şansınız varsa DVI-VGA dönüştürücüleri kullanmayın. Dönüştürücü kullanmak oyunlarda lag’a düşmenize de sebep olur.

Kontrol ve denge
Monitörünüzü öylece bilgisayarınıza bağlayıp kullanmanız sizi birkaç saatlik kullanım sonucunda göz yorgunluğu ile baş başa bırakacaktır. Modern LCD'ler genellikle arka plan ışığı olarak soğuk katod, floresan lamba veya LED kullanırlar. Özellikle soğuk katod ve floresan lamba, yüksek seviyede parlaklık verir. Tabii bu parlaklığı da ayarlamanız gerekir. Yani herhangi bir resim işiyle uğraşırken, oyun oynarken veya Windows bekleme konumundayken kullanacağınız parlaklık ayarı aynı olmamalı.

Parlaklık ve kontrast dengesini ayarlayın
Parlaklık ve kontrast dengesini ayarlamanız monitörden alacağınız verim için çok önemlidir. Şayet Windows XP Media Center Edition, Windows Vista Ultimate veya Home Premium kullanıyorsanız, bu ayarları yapabilmeniz için bir araç bulunuyor. Bu araçta Brightness, Contrast ve Renk Ayarları'nı yapabilmeniz için üç video bulunuyor. Bu ayarları değiştirdiğinizde meydana gelecek değişiklik sizi gerçekten etkileyecek.

Gamma ayarlarına dikkat!
Bir bilgisayar için ideal gamma ayarı 2.2'dir. Fakat pek çok ucuz monitör, gamma ayarını değiştirmenize izin vermez. Bu yüzden monitörünüzü seçerken dikkatli olun.

Sıcaklık ayarı
Göz önünde bulundurmanız gereken diğer bir şey ise sıcaklık ayarıdır. Tecrübeli kullanıcılar bunu 6500 Kelvin’e ayarlarlar ki bu NTSC standardıdır ve bulutlu havadaki gün ışığı ile eşdeğerdir. Parlak gün ışığı ise 5500 Kelvin, akkor ışık ise 2700 Kelvin civarındadır. 6500 ise size önerebileceğimiz bir ayardır, çünkü pek çok video bu şekilde çekilmiştir.

Pek çok LCD monitör sıcaklık ayarı komik seviyelere çekilmiş şekilde elinize geçecektir. Örneğin bizim rastladığımız bir monitördeki 9300 Kelvin ayarı, çoktan kalkmış olan kötü bir CRT televizyonla eşdeğerdir.

Pek çok monitör, bu değerleri gerçekten olmadığı seviyelerde ayarlamanıza izin verir. Burada, rakamlar yerine ılık, standart, film modu gibi benzetmelerle karşılaşırsınız. Aslında Film modu 6500'le eşdeğer olmalıdır fakat tabii ki bir garantisi yoktur.

Ana çözünürlük ve monitör uyumu
Her zaman için monitörünüzün ana çözünürlüğünü kullanmaya dikkat edin. Bu sizin, monitörünüzden en iyi görüntüyü almanızı sağlayacaktır. Örneğin 24 inç'lik bir monitörün ana çözünürlüğü 1920x1200 iken, Windows XP ile ilk yüklemenizde karşılaşacağınız çözünürlük 800x600'dür.



Tabii ki bununla birlikte gelen şikâyetlerden biri de "Ana çözünürlüğü uyguladığım zaman yazılar çok küçük görünüyor!"dur. Bunun önüne de daha büyük fontlar kullanarak geçebilirsiniz (96dpi yerine 120dpi kullanmak gibi). Bu yöntem çoğu zaman işe yarar fakat bazı eski programlarda çalışmayabilir. Yine de 1920x1200'de kullanmak 800x600'e göre daha iyidir.

Bunun yanında monitöre olan uzaklığınız ve yükseklik de önemlidir. Çoğu monitör yüksekliği ayarlanabilir bir stand ile birlikte gelir. Fakat sürekli yukarı veya aşağı doğru bakmanın boyun ağrısına yol açmayacağını kim garanti edebilir?

Peki, monitörden ne kadar uzak olmanız gerektiğine nasıl karar vereceksiniz? Eğer çok yakın olursanız sürekli arka plana odaklanırsınız. Eğer çok uzak oturursanız yazılar okunmaz bir hal alır. Bu konuda geçerli olan kural ise çok basit.

Bilgisayarınızın başına oturun ve normalde yaptığınız gibi ellerinizi klavyenizin üzerine koyun. Daha sonra kollarınızı gererek açın. Kollarınız dümdüz bir vaziyet aldığında monitöre sadece işaret parmağınızın dokunabiliyor olması lazım.

Temizlik ve taşımaya dikkat edin
LCD monitörler gerçekten dayanıklı donanımlardır fakat tabii ki hasar alabilirler. Monitörünüzü temizlemek için kesinlikle amonyak içerikli temizleyiciler kullanmayın. Çünkü bu çeşit ürünler monitörünüzün dış yüzeyine hasar verecektir. Bunun yerine nemli, temiz bir bez işinizi görecektir. Şayet tükürükler saçarak gülüyorsanız, monitörünüzün üzerine yapışan bir parçayı nazikçe parmağınızla ovuşturarak çıkarın. Fırça ve benzeri sert maddeler kullanmanız monitörünüze zarar verecektir.

Aynı zamanda monitörünüzde bir yeri işaret ederken de dikkatli olun. CRT monitör devrinden alıştığınız gibi bir noktayı işaret ederken sertçe bastırmaya gerek yok. Aksi takdirde ekrana zarar verebilirsiniz.

Mola vermeyi unutmayın
Uzun süre monitöre bakmak göz kuruluğuna yol açar ve siz de ekranı puslu görmeye başlarsınız. Çalışırken arada bir gözlerinizi dinlendirmek için monitör dışında yerlere bakın.