OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 03-21-2016, 05:52 PM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Transformers: Revenge of the Fallen inceleme

Çocukluğunu 80'li ve 90'lı yıllarda yaşayanlar için Transformers ismi bir efsanedir. O zaman yayın politikası gereği çizgi filmler sabahın köründe yayınlanıyordu. Kalkıp o saate uykulu uykulu izlerdik bu çizgi filmi. Esasında Japonların ürettiği bir oyuncak olan Transformers Hasbro'nun ürüne ortak olmasıyla birlikte çizgi film haline de geldi. Hasbro, çizgi filmi ya da filmi olan ürünlerin olmayanlardan çok daha fazla sattığını bildiği için böyle satış kampanyası yapmıştı. Ancak Transformers'ı 80'lerin dev robotlarından ayıran en büyük özelliği ise, ileri bir teknoloji olmalarına rağmen bizim seviyemize inmeleriydi. Diğer dev robotlar her hareketleriyle çok ileri bir teknolojiyiz diye bağırırken, Transformers robotları, günümüze uyum sağlayıp araba, uçak gibi her gün gördüğümüz şeylere dönüşüyorlardı. Aynı şekilde oyuncakları da sektörü tamamıyla değiştirmişti. Reklam olarak yapılan bir çizgi filme göre Transformers gayet eğlenceli ve iyi bir konuya sahipti. Aksiyon sahneleriyse bir çizgi filme göre gayet iyiydi. Zaten bu yüzden Transformers, adı geçen 30 yıl içerisinde tam bir efsaneye dönüşüp, animelerden, mangalara, çizgi romanlara ve çeşit çeşit yeni seriye kadar uzandı. Daha sonra Stephen Spielberg Transformers'ın film haklarını satın aldı. Projenin başına Hollywood�un en klişe sever yönetmenlerinden birisi olan Michael Bay'in geçmesiyle birlikte birçok insan projeden umudunu kesmişti. Ancak 2007 yılında gösterime giren ilk film beklenin çok üstünde bir başarıya ulaştı. Artık Transformers karakterleri eskiden olduğu gibi, kare hatlara sahip değildi. Bilgisayar teknolojisini sonuna kadar kullanan yeni tasarımları, karmaşık parçalar ve oval hatlardan oluşuyordu. Hiç birisi çocukluğumuzda tanıdığımız karakterlere benzemiyordu ama yine de bu halleri de gayet tatmin ediciydi. Merakla beklenen ikinci film Revenge of the Fallen'da yakın zamanda gösterime girdi. Film eleştirmenler tarafından yerden yere vurulmasın rağmen gişede rekor elde eden filmlerden oldu. Revenge of the Fallen ne kadar başarılı bir film tartışılır. Bizi şu anda ilgilendiren oyun versiyonları. Geleneksel olarak 2007 yılında filmle birlikte bir Transformers oyunu da piyasaya sürülmüştü. İlk oyunun en büyük eksiği bir türlü doğru düzgün ayarlanamayan kontrolleriydi. Ayrıca grafikleri de çağın ötesindeydi. Her ne kadar oyuncular ve eleştirmenler tarafından yerden yere vurulmuş olsa da Transformers the movie game eğlenceli bir oyundu. Şimdi sıra ikinci oyunda�




Transformers Revenge of the Fallen oyunu, çok etkileyici bir ana menü ve giriş videosuyla başlıyor. Bunları görünce ister istemez seviniyoruz. İlk tepki güzel bir oyun bu oluyor. Ancak oyunu oynadıkça bu düşünce yavaş yavaş değişmeye başlıyor. Genelde film oyunlarında iki oynanış türü çok kullanılır. Birincisi özgürce şehir içinde dolaştığın dev harita sistemidir. Diğeri ise en ünlüsü Lord of the Rings: Return of the King oyunundaki, gibi başta filmden bir karakteri seçip, bölüm boyunca önüne geleni öldürdüğün oynanış türüdür. İlk Transformers oyunu, dev harita sistemine sahipti ve bu oyunun en büyük artısıydı. Hatta o kadar büyük bir artıydı ki, oyunun hatalarını görmezden görmek mümkündü. Ancak Revenge of the Fallen'da bu zorlu dev harita sistemiyle uğraşmak istemeyen yapımcılar, oynanış türünü değiştirmişler. Artık oyun ikinci yaygın oynanış türünde oynanıyor�

Hoşçakal serbestlik merhaba rutinler

Revenge of the Fallen da Autobot ve Decepticon'lar için iki ayrı senaryo bulunuyor. Aslında bu daha çok aynı senaryonun iki bakış açısında oynanılan hali olmuş. Autbot'larda, Optimus Prime, Bumblebee, Ironhide, Rachet ve Breakway adlı karakterler seçilebiliyor. Decepticon�larda ise Starscream, Grindor, Long Haul, Sideways ve tabii ki Megatron var. İki taraf için de görevleri hologramdan oluşan dev bir dünya haritasından alıyoruz. Autobot'ların Nest adında insanlarla kurdukları özel bir askeri birliği var. Onların bölümlerini Nest'in bulunduğu askeri üstten seçiyoruz. Decepticon'lar ise Nemesis adlı uzay gemisinden seçiliyor. Bu iki ekranda oldukça detaylı ve karakterlerin kişiliğini yansıtıyor. Nemesis dağınık ve ürkütücü ortamıyla tam Decepticon'ları en iyi özetleyen mekan olmuş. Autobot'lar ve Nest'in görevleri ilk başta dünyada kalan Decepticon'ları tespit edip onları yok etmek. Decepticon'lar ise hem Megatron'un cesedini bulmaya çalışıp hem de Autobot�lara zarar vermeye uğraşıyorlar. Dünya haritasında seçtiğimiz bölümler, bölgelere göre değişiyor. Genelde filme göre giden bu bölümlerden her bölgede üç tane var. Shangay'da, Amerika da ve Mısır'da oynadığımız bölümler var. Bu süslü makyajları görünce, insan oyunun iyi olduğunu düşünüyor. Ama Revenge of the Fallen'da biraz zaman geçirince, oyunun ne çok iyi ne de çok kötü olduğunu anlıyoruz. Aksiyon olarak çok tatmin edici bir oyun ancak yapımcılar nedense her şeyin kolayına kaçmış. En komik olanı ise, Autobot ve Decepticon'lar aynı haritalarda oynuyor. Haritalar aynı, sadece görevler değişik. Oyunda toplam 11-12 harita var. Bunların her birisi, ikişer kez oynanabiliyor. Yapımcılar daha fazla harita eklemek yerine böyle bir yönteme gitmişler. Bu, oyunu biraz daha uzun hale getiriyor. İlk önce senaryoyu oynuyoruz, daha sonra aynı bölümün sadece aksiyon yüklü ikinci senaryosuna girebiliyoruz. Her bölüm bittiğinde oyun bize başarı puanları veriyor. Yeni bölgeler açmak için belirli bir başarı puanına ihtiyacımız var. O yüzden birçok bölümü iki ve hatta üç kere oynamak gerekiyor�

More than meets the eyes

Her iki ırka da iyi hazırlanmış bir eğitim bölümüyle başlıyoruz. Bu bölüm hiç de baştan savma değil, her anlamda yapılması gereken şeyleri öğretiyor. Oyundaki kara ve hava olmak üzere iki tane bulunan araç � robot türünün hareketlerini bu bölümde öğrenebiliyoruz. Transformers 2'nin bölüm yapısı en hızlı bitiren kazanır mantığına sahip. Bu ilk oyunun serbestlik özelliğini sevdiğim için hiç hoşuma gitmedi. Eminim birçok oyuncu da bundan rahatsızlık duyacak. Her bölümü bronz, gümüş, altın ve platinyum madalyayla bitirebiliyoruz. Bunları kazanmak ne kadar hızlı olduğumuza bağlı. Kısacası, karşımızda dev bir harita var, ancak bunu aceleyle bölümün tadını çıkartmadan bitirmek gerekli. Bu madalyalar, bölüm sonunda verilen başarı puanlarını artırıyor. Hızlı oyun ve az zevk eşittir başka bölüme geçmek için daha çok puan. Ne kadar da güzel bir denklem değil mi?
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:09 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
bornova escort balçova escort mersin escort casino siteleri Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35