NFS: Hot Pursuit İnceleme

~~meltem~~ · 03-23-2016, 05:55 PM

NFS: Hot Pursuit

Araba yarışı oyunları denince akla kuşkusuz ilk gelen isim Need for Speed olur. Son bir kaç senedir her ne kadar kötü bir şekilde gelse de aklıma, bu gerçek değişmez. Açıkçası NFS: Most Wanted'dan beri çıkan hiç bir oyununu beğenmedim, sevemedim. En son çıkan Shift fena değildi ama Codemasters oyunları yanında eziliyordu. Electronic Arts ise sonunda oyunun ismini kullanmaktan vazgeçerek, ciddi bir yapımcı firmayla anlaşmış NFS oyunları için. Efsane Burnout oyunlarından tanıdığımız Criterion Studios, yeni oyun Hot Pursuit ile birlikte NFS'nin de başına geçmiş oldu.

Öncelikle oyuna bir Shift 2 tanıtım videosuyla başlıyoruz ve Shift 2 müjdesini de alıyoruz. Oyun zaten işlemlerin neredeyse hepsini online olarak yapıyor, internet erişimi olmadan sadece campaign oynayabiliyorsunuz. Başta Porsche, Lamborghini gibi arabalar olmak üzere toplamda 66 adet araç bizlerle. Gran Turismo 5'in 1000'i geçik araç barındırdığını hatırlayınca fazla değil aksine az geliyor bu sayı zaten bana. Oyunumuzun basit bir hikayesi var. Seacrest Country adlı hayali bir yerde geçiyor. Deniz manzarası, doğası, yeşillik, çiçek böcek Dirt 2 oyununu hatırlatıyor. Yarışçıların polislerle rekabeti diyelim senaryo için. Anladığınız gibi Hot Pursuit'in klasik özelliği polis kovalamacaları da bu oyunda tüm hızıyla devam ediyor. Üstelik sürekli bir rotasyon şeklinde oynuyoruz, bazen polis bazen suçlu olabiliyoruz. Polis görevlerinde klasik olarak suçluları çarparak "haşat etme" şeklinde durdurabiliyoruz veya telsizden gelen bir çağrı üzerine belirli bir süre içerisinde barikata yetişip suçluyu durdurmamız gerekiyor. Bunun gibi klasik görevler var. Yine polisken çeşitli silahlar da kullanıp, bunları geliştirebiliyoruz. Ayrıca iki taraftada da hemen hemen aynı arabalar mevcut.

Oyunun bir Criterion yapımı olduğu çok belli oluyor. Buram buram Burnout kokuyor çünkü bir çok şey. Bir yarış oyunundan çok aksiyon oyununa da benziyor Hot Pursuit. Sadece yolla ilgilenmiyorsunuz, diğer arabaları saf dışı etmeye çalışırken aynı zamanda polislerle de uğraşıyorsunuz. Her yarışta 3 farklı madalya seçeneğimiz var ve her biri de farklı bounty puanları veriyor. Yine yarış esnasında da bu bountyleri kazanabiliyoruz. Daha sonra da harcıyoruz tabi afiyetle. Oyunda herhangi bir modifiye seçeneği de bulunmuyor ayrıca. Sadece renk seçebiliyoruz ki bu da daha güzel olmuş. Zaten aşmış arabaları kurcalamanın anlamı yok, hepsi birbirinden güzel bu haliyle. İki farklı taraf için de seviyeler mevcut. Yarışçıyken aranma listesinde yükselebiliyoruz yarış kazandıkça ve peşimize daha çok polis takıyoruz. Polisken de yine rütbe atlayarak ilerliyoruz. Oyunun en can sıkıcı noktalarından biri ise "Rubberband AI" denilen saçmalık. Ne kadar iyi oynarsanız oynayın, ne kadar hızlı ve kusursuz giderseniz gidin bilgisayarın oyuncusu bir şekilde size yetişiyor hızını ikiye katlayarak. Yapımcılar bu şekilde rekabeti ve heyecanı arttırdıklarını zannediyorlar ama bu düpedüz saçmalık. Gerçekçiliği büyük ölçüde baltalıyor ve asla tur bindiremiyorsunuz bu şekilde. Sürekli ensenizde olan AI can sıkıyor.

NFS serileri daima arcade oyunlardı zaten fakat son Hot Pursuit ile birlikte iyice arcade olmuş. Araba sürmek çok kolay, her şey çok fantastik ve gerçek dışı. Sadece hızı ve aksiyonu hissetmeniz için yapılmış herşey. En başta oyunda dikkatimi çeken nokta heryerde bariyer olmasıydı. Yarıştan kopmamanız ve yoldan çıkmamanız için yapılmış bir şey bu. Yani ne kadar kötü sürerseniz sürün arabayı, çarpa çarpa takır tukur bir şekilde yoldan gidiyorsunuz. Diğer nokta ise arabaların birbirini hep tekrar etmesi ve kullanımlarının kolaylığı. Yahu viraja saatte 200km ile giriyorsunuz, el frenine hafiften dokunup direksiyonu kırıyorsunuz ve kazasız belasız alıyorsunuz virajı. Ben böyle saçmalık görmedim gerçekten, oyunu çok basitleştirmiş. Hasarlara gelirsek yine göstermelik bir hasar modellemesi mevcut. Çok sert çarpışmalarda araba direk hurdaya çıkıyor ama diğerlerinde sıkıntı olmuyor. Codemasters oyunları gibi bir hasar modellemesi yok, basit çizikler oluyor genelde üstünde ve diğer yarışçılar ve polislerle çarpışınca ciddi hasar alıyor. 66 farklı araba modeli olduğunu söylemiştim, bu arabalar 5 farklı sınıfa ayrılmış durumda. Sports, performance, super, exotic ve hyper olmak üzere. Özellikle hyper sınıfındaki arabaları geçmek imkansız ki zaten yarışları da kendi sınıfınızdaki arabalarla yapacaksınız.

Gelelim grafiklere... Oyunun en iyi olduğu nokta belki de görsellik. Mükemmel araba tasarımlarının yanında çevre de harika gözüküyor. Öyle ki arabayı çekip sağa denizi, doğayı izleyesiniz geliyor. Gece yarışları da oldukça güzel gözüküyor. Ses efektleri, arabaların motor sesleri de aynı şekilde muazzam. Fakat müzikler pek başarılı olmamış, en azından önceki oyunlar daha iyiydi. Teknik yönden oyunda optimizasyon sorunları yaşanıyor ayrıca, bu konuyla ilgili de bir yama bekleniyor yakın zamanda.

Özetle Need for Speed bu sefer biraz daha iyi olmuş ama hala çok eksiklikler var. Eminim Criterion Studios Burnout ismiyle bir oyun yapsa çok daha kaliteli olurdu, sanki NFS üzerine bir lanet yapışmış. Yine de bir dahaki oyunda AI saçmalıklarını, aşırı arcade oynanışı törpülerlerse çok daha başarılı bir yapım olacaktır. Çünkü sadece grafikler yetmiyor. Bu oyundan daha kaliteli yarış oyunları var ama Hot Pursuit de kötü olmamış. Herkese önerebileceğim bir oyun.

03-23-2016, 05:55 PM	#1
~~meltem~~ Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015 Mesajlar: 11.064	NFS: Hot Pursuit İnceleme NFS: Hot Pursuit Araba yarışı oyunları denince akla kuşkusuz ilk gelen isim Need for Speed olur. Son bir kaç senedir her ne kadar kötü bir şekilde gelse de aklıma, bu gerçek değişmez. Açıkçası NFS: Most Wanted'dan beri çıkan hiç bir oyununu beğenmedim, sevemedim. En son çıkan Shift fena değildi ama Codemasters oyunları yanında eziliyordu. Electronic Arts ise sonunda oyunun ismini kullanmaktan vazgeçerek, ciddi bir yapımcı firmayla anlaşmış NFS oyunları için. Efsane Burnout oyunlarından tanıdığımız Criterion Studios, yeni oyun Hot Pursuit ile birlikte NFS'nin de başına geçmiş oldu. Öncelikle oyuna bir Shift 2 tanıtım videosuyla başlıyoruz ve Shift 2 müjdesini de alıyoruz. Oyun zaten işlemlerin neredeyse hepsini online olarak yapıyor, internet erişimi olmadan sadece campaign oynayabiliyorsunuz. Başta Porsche, Lamborghini gibi arabalar olmak üzere toplamda 66 adet araç bizlerle. Gran Turismo 5'in 1000'i geçik araç barındırdığını hatırlayınca fazla değil aksine az geliyor bu sayı zaten bana. Oyunumuzun basit bir hikayesi var. Seacrest Country adlı hayali bir yerde geçiyor. Deniz manzarası, doğası, yeşillik, çiçek böcek Dirt 2 oyununu hatırlatıyor. Yarışçıların polislerle rekabeti diyelim senaryo için. Anladığınız gibi Hot Pursuit'in klasik özelliği polis kovalamacaları da bu oyunda tüm hızıyla devam ediyor. Üstelik sürekli bir rotasyon şeklinde oynuyoruz, bazen polis bazen suçlu olabiliyoruz. Polis görevlerinde klasik olarak suçluları çarparak "haşat etme" şeklinde durdurabiliyoruz veya telsizden gelen bir çağrı üzerine belirli bir süre içerisinde barikata yetişip suçluyu durdurmamız gerekiyor. Bunun gibi klasik görevler var. Yine polisken çeşitli silahlar da kullanıp, bunları geliştirebiliyoruz. Ayrıca iki taraftada da hemen hemen aynı arabalar mevcut. Oyunun bir Criterion yapımı olduğu çok belli oluyor. Buram buram Burnout kokuyor çünkü bir çok şey. Bir yarış oyunundan çok aksiyon oyununa da benziyor Hot Pursuit. Sadece yolla ilgilenmiyorsunuz, diğer arabaları saf dışı etmeye çalışırken aynı zamanda polislerle de uğraşıyorsunuz. Her yarışta 3 farklı madalya seçeneğimiz var ve her biri de farklı bounty puanları veriyor. Yine yarış esnasında da bu bountyleri kazanabiliyoruz. Daha sonra da harcıyoruz tabi afiyetle. Oyunda herhangi bir modifiye seçeneği de bulunmuyor ayrıca. Sadece renk seçebiliyoruz ki bu da daha güzel olmuş. Zaten aşmış arabaları kurcalamanın anlamı yok, hepsi birbirinden güzel bu haliyle. İki farklı taraf için de seviyeler mevcut. Yarışçıyken aranma listesinde yükselebiliyoruz yarış kazandıkça ve peşimize daha çok polis takıyoruz. Polisken de yine rütbe atlayarak ilerliyoruz. Oyunun en can sıkıcı noktalarından biri ise "Rubberband AI" denilen saçmalık. Ne kadar iyi oynarsanız oynayın, ne kadar hızlı ve kusursuz giderseniz gidin bilgisayarın oyuncusu bir şekilde size yetişiyor hızını ikiye katlayarak. Yapımcılar bu şekilde rekabeti ve heyecanı arttırdıklarını zannediyorlar ama bu düpedüz saçmalık. Gerçekçiliği büyük ölçüde baltalıyor ve asla tur bindiremiyorsunuz bu şekilde. Sürekli ensenizde olan AI can sıkıyor. NFS serileri daima arcade oyunlardı zaten fakat son Hot Pursuit ile birlikte iyice arcade olmuş. Araba sürmek çok kolay, her şey çok fantastik ve gerçek dışı. Sadece hızı ve aksiyonu hissetmeniz için yapılmış herşey. En başta oyunda dikkatimi çeken nokta heryerde bariyer olmasıydı. Yarıştan kopmamanız ve yoldan çıkmamanız için yapılmış bir şey bu. Yani ne kadar kötü sürerseniz sürün arabayı, çarpa çarpa takır tukur bir şekilde yoldan gidiyorsunuz. Diğer nokta ise arabaların birbirini hep tekrar etmesi ve kullanımlarının kolaylığı. Yahu viraja saatte 200km ile giriyorsunuz, el frenine hafiften dokunup direksiyonu kırıyorsunuz ve kazasız belasız alıyorsunuz virajı. Ben böyle saçmalık görmedim gerçekten, oyunu çok basitleştirmiş. Hasarlara gelirsek yine göstermelik bir hasar modellemesi mevcut. Çok sert çarpışmalarda araba direk hurdaya çıkıyor ama diğerlerinde sıkıntı olmuyor. Codemasters oyunları gibi bir hasar modellemesi yok, basit çizikler oluyor genelde üstünde ve diğer yarışçılar ve polislerle çarpışınca ciddi hasar alıyor. 66 farklı araba modeli olduğunu söylemiştim, bu arabalar 5 farklı sınıfa ayrılmış durumda. Sports, performance, super, exotic ve hyper olmak üzere. Özellikle hyper sınıfındaki arabaları geçmek imkansız ki zaten yarışları da kendi sınıfınızdaki arabalarla yapacaksınız. Gelelim grafiklere... Oyunun en iyi olduğu nokta belki de görsellik. Mükemmel araba tasarımlarının yanında çevre de harika gözüküyor. Öyle ki arabayı çekip sağa denizi, doğayı izleyesiniz geliyor. Gece yarışları da oldukça güzel gözüküyor. Ses efektleri, arabaların motor sesleri de aynı şekilde muazzam. Fakat müzikler pek başarılı olmamış, en azından önceki oyunlar daha iyiydi. Teknik yönden oyunda optimizasyon sorunları yaşanıyor ayrıca, bu konuyla ilgili de bir yama bekleniyor yakın zamanda. Özetle Need for Speed bu sefer biraz daha iyi olmuş ama hala çok eksiklikler var. Eminim Criterion Studios Burnout ismiyle bir oyun yapsa çok daha kaliteli olurdu, sanki NFS üzerine bir lanet yapışmış. Yine de bir dahaki oyunda AI saçmalıklarını, aşırı arcade oynanışı törpülerlerse çok daha başarılı bir yapım olacaktır. Çünkü sadece grafikler yetmiyor. Bu oyundan daha kaliteli yarış oyunları var ama Hot Pursuit de kötü olmamış. Herkese önerebileceğim bir oyun.