OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 11-09-2016, 05:00 PM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Silent Hill 2 - İnceleme

Silent Hill 2 - İnceleme

İnsanlar tek bir hissiyattan çekinir. Korku!

Bugüne kadar oynadığımız oyunlara bir göz atarsak, muhakkak ki hep bir eksiklik göze çarpar. Bütün oyunları kendi dalında değerlendirmek gerekir elbet ama işin sonu hep bir hazımsızlığa çıkar. Çünkü oyunlarda olsa gerçek hayatımızda, insanlar tek bir hissiyattan çekinir. Korku!
Kim evinde tek başına kalmak ister? Kim bir ışığın yanıp söndüğü bir sokaktan köpek havlamaları arasında geçmek ister? Kim sabah uyanıp da kapısını açtığında, kapısında kam damlaları görmek ister? Hiç kimse mi? Maalesef yanlış.
Bir insanı besleyen tek duygunun korku olduğu bilimsel bir kanıttır. Korku olmadan yaratılışı gereği eksik olan insan, bilincini sabit tutamaz. Tabi ki her hissin bir sınırı da olmalı.
Silent Hill 2 (SH2 olarak anılacaktır), kesinlikle bu sınırlar içinde azap çekmemizi sağlayan bir oyun. Birkaç sene önce küçük kardeşi ile PS hayatına adım atan SH2, uzun bir bekleyiş ve ardından önce PS2 sonra XBOX çıkışıyla bize güzel bir çelme taktı. Üstelik XBOX versiyonunda geliştirilmiş ve daha beter bir hale getirilmişti. Tam bu sıralarda internette dolaşan bir habere göre Konami 2005 yılına kadar PC için oyun üretmeyecekti. Neyse ki haberin sadece Winning Eleven ve serisi için geçerli olduğu art arda çıkan Konami oyunları ve ardından gelen açıklama ile anlaşıldı. Sonunda SH2’de gelmişti. Gerçek bir korku klasiği olması için, hatta olması için değil de olacağı bilindiği için piyasaya sürülen SH2, klavyelerimizin ucundaydı artık.
Konumuzla girişimizi yapalım hemen. Esas karakterimiz James Sunderland, birkaç yıl önce hastalıktan ölen karısından bir mektup alır. Mektupta SH kasabasında buluşmalarını istemektedir Mary. Önceleri kafası karışan James, Mary öldüğünden beri yeterince boşlukta olmasının da getirdiği bir sonuç olarak, kasabaya gitmeye karar verir. Ne de olsa kaybedecek bir şeyi kalmamıştır artık. James kasabaya gider, bir kadın ararken bomboş ve ürkütücü bir manzara ile karşılaşır. Kovboy filmlerindeki “Hayalet Kasaba” tanımı ile “Korku Kenti” arasında, hatta bu ikisinin birleşimi olan bir mekan.
Görüldüğü üzere daha giriş paragrafı itibariyle bile korkuyu sakladığımız yerden çıkarmayı amaçlamış bir oyunla karşı karşıyayız. Buna bir de senelerdir PS makinelerde görüp de iç çekmelerimizi eklerseniz, en basit korkuları ortaya çıkarırken en zevkli dakikaları harmanlayabilecek bir yapıtı ellerinizde tuttuğunuz açığa çıkar. Gelelim oyunun çok kısa sürecek olan inceleme bölümüne.

Şu an için kendi sınıfında en iyi oyunlara sahip oyun. Kendi sınıfının dışındaki oyunlara da aşırı ezici bir üstünlüğü olduğu aşikar. Sistem özelliklerinizin düşük olması, yeteriz özellikler kesinlikle kaliteyi etkilemiyor. Şu an sistemleri baz alırsak, bu oyunun benim sisteminde çalışması, teoride kesinlikle her sistemde çalışabileceği anlamına gelir. Bunun dışında 1600 * 1200 gibi birçoğumuzun monitörünün bile desteklemediği bir çözünürlüğe de imkan sağlıyor SH2. Yani grafikler neredeyse kusursuz.
Keza sesler de en az grafikler kadar başarılı. Hemen her şeyin sesi kendine ait diyebiliriz. Yalnız burada ufak bir detay var. Karşınıza çıkan yaratıkların sesleri değişmiyor. Yani her karakter sınıfı aynı sesi kullanıyor. Bir de hem tahtada hem de asfalt üzerinde ayakkabılarımız aynı tonda ses çıkarıyor. Ben bunlara basit eksikler der geçerim.
Silent Hill 2’nin oynanabilirliği de rahat olmuş, bu tarz oyunların en sorunlu yönü olan kamera açısı bazı kesimlerde kesinlikle hala adamı çıldırtsa bile, klavyeden oynanabilir olması, karakter yönetiminde neredeyse kesin emirler verebilme oyunun kontrollerini üst düzeyde tutuyor. Tabi bunun yanında oyun tablaları, joystick kullanılarak da oynanabilir.
İnsan keşke fare desteği de olsa demeden geçemiyor tabi. Kontrollerde dikkat etmeniz gereken bir nokta, ayarlar mönüsünden “Rotational” ya da “Directional” seçim hakkınız. Bu tarz oyunlarda karakterinizi yönetme stilinize bağlı olarak, ya “Rotational” yani karakterinizi yön tuşlarına basarak, bastığınız yöne döndürme şeklinde ya da “Directional” yani bastığını yöne yürümek şeklinde idare edersiniz. Oyunla geçireceğiniz ilk birkaç dakika içinde ikisini de deneyip kararınızı verebilirsiniz.
İncelemeyi bitirip, oyunun zorluk seviyeleri arasındaki farkları belirteyim sonlara gelmişken. En kolay seviyede, James tam sağlıkla başlar, çok az yaratıkla karşılaşır, gereğinden fazla mermi, sağlık, gerekli malzeme bulabilir. Zorluk seviyesi arttıkça da her şey tersine döner. Yaratıklar zor ölür ve daha fazla çıkar, mermi çok az bulunur ve James daha düşük sağlıkla oyuna başlar.
Sonuç Olarak
Oyun gerçek anlamda bir başarı abidesi. Sistemimiz için yapılmış yegane oyunlardan biri ve seveni sevmeyeni, herkesin alıp arşivine katması gereken bir oyun. Kesinlikle pas geçmeyin, çok şey kaybedersiniz.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:38 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35