OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 11-13-2016, 04:03 PM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Splinter Cell - İnceleme

Gizlilikle ilk ciddi karşılaşmamız Metal Gear Solid ile oldu sanırsam. Ya da en azından benim öyle oldu diyeyim. Amacımızın önümüze geleni öldürmek olmadığı, askeri bilgilerin ön planda olduğu, görünmeden ilerlemenin tek gerçek olduğu ve sessizliğin en iyi arkadaşımızın olduğu oyunlar bunlar. Biz tetik sesi bile ölümünüze neden olurken duyduğunuz heyecanın tek sorumlusu işte bu tür oyunlar. Ve şimdi son birkaç senenin beklenen oyunu, duyurulmasıyla birlikte ister istemez inanılmaz büyüklükte bir kitleye ulaşan “yeni gizlilik macerası” oyunu Splinter Cell geldi.
Yalnız her şeyden önce, Tom Clancy adındaki konu yazarımız hakkında biraz bilgi vermek lazım. Tom Clancy size ne çağrıştırıyor bilemiyoruz ya da hakkında ne gibi söylentiler çıktığından da haberimiz yok ama kendisi eski bir askerdir. Orduya duyduğu ilgi sebebiyle askeri konularda, ordu silahlarıyla, gizli görevlerle ilgili tonla eseri olmasına rağmen, kendisinin hikayeleri ile alakası yoktur. Vietnam savaşından göz bozukluğu sebebiyle evine yollandıktan sonra edebiyat eğitimi alıp kendini yazarlığa vermiş bir şahsiyettir sadece. Birçok gizli olayı, ordu içinde dönen konuları, devlet sırlarını roman ve konu yazarlığı yaptığı oyunlarında işlemiş ama bu detaylarla ilgili bağlantısı saptanamamıştır. Bu açıdan, Tom Clancy hakkındaki komandoculuk, muhteşem asker, tek kişilik ordu yakıştırmalarını tamamen unutuyoruz. Yazarlığına lafımız yok, son dönemde Red Storm firması ile ortaklaşa çıkardıkları ve eserlerini kullanan oyunlar yeterince kaliteli zira.
Bir miktar da Splinter Cell hakkındaki elimizdeki detaylara bakalım. Oyunumuz yazarın bir eseri değil, öncelikle bunu bilmemiz lazım. Ubi Soft firmasının elindeki Metal Gear Solid tarzı bir oyun düşüncesinin, 2002 yılında yazarımız tarafından geliştirilip, senaryo yapılmış halidir. Çok yakın tarihte basılı eser haline getirilse de bu kitap oyunumuzun senaryosudur yani.
Oyundaki karakterimiz Sam Fisher adlı, çok gizli “Third Echelon” (3. Seviye) grubunun üyesi olan bir asker. Bu birliğin arkasında da “NSA” (National Security Agency – Ulusal Güvenlik Ajansı) denilen bir kuruluş var. Grubumuzun amacı, “fazla bilgiye gerek yok, gidin ve işinizi yapın” görevlerini üstlenmek. Soru sormuyor ve gereken bütün işlemleri hallediyorlar. Her görev için tek adam yolluyor ve ondan kesin başarı bekliyorlar.
Ve biz, Sam Fisher olan biz de 3. Dünya savaşının çıkmasını engelleyecek kişi olarak teröristlerin üzerine atılıyoruz. Bu konu artık herkesi baymadı mı? Tek adam Dünya’ya karşı...
Bu kadar giriş yeterli. Şimdi herkesin okumak istediği şu oyunun bize düşen kısmıyla uğraşalım bakalım.


İlk oyunun üç cd olduğunu söylemekle başlayalım. Bu demek oluyor ki uzun sürecek bir aksiyon, mu acaba? Oyunun belirtilen bitirilme zamanı ortalama 16 saat. Kusura bakmasınlar ama tek cd olan oyunlarda günlerce oynamak gerektiğini biliyor artık bu oyuncular. Ama bu kusuru kolayca geri plana atabiliriz. Oyuna alışmak içinde gene en azından bir yarım saat gerekli bana kalırsa. Kontrolleri öğrenmek kolay olabilir ama gerekli yerde gerekli hareketi yapmak için sadece kontrolleri öğrenmiş olmak yetmez.
Grafiklere geçelim hemen sektirmeden, durmadan. Yan bardaki resimleri incelerseniz, oyunun işinde ne kadar ciddi olduğunu görebilirsiniz. Elimizdeki materyal gölgeler, ışık oyunları, seken kurşunlar ve duvarlarda kalacak izler barındırıyor ve bunları ciddi şekilde başarılı olarak yapıyor. Altından çok güzel kalkıyor diyebilirim yani. Şu standart olan ve her övülen oyunda olması bahsedilen ışık ve gölgelendirme efektleri de tabi ki grafiklerin şanından yer buluyor kendine. Hepsinin dışında, oyundaki her materyal etkileşime girilebilir. Gidip lambalara ateş edip patlatın, büfeleri yıkın, masanın üzerindeki kutuları parçalayın ve hemen arkasından yere dökülen parçaların etrafında gezip gölge oyunlarını izleyin. Eğlencesi cidden fazla ve biraz daha uğraşsalar duvarda hayvan figürleri çıkarabilecek bir kahramanımız olacakmış. Peki bu derece başarılı grafikleri neye borçlu bu oyun? Tek kelime, Unreal. Evet, oyunumuz Unreal motorunun birinci şahıs modu için geliştirilmiş bir sürümünü kullanıyor. Ve evet, gerçekten de güzel kumaşa güzel elbise çıkmış. Ama ben bu tür oyunlarda grafikler bize ne kadar muhteşem gelse ve gözümüzden kaçsa da, kıvrımların çok daha fazla köşeli üçgenler yerine ekleme uçlar olduğunu görünce sinir oluyorum. Bu derece gelişmiş bir altyapıyı hazırladıktan sonra esas oğlanı biraz daha detaylandırmak neden bu kadar zor?
İkinci adımımız sesler. Gene aynı kelime, Unreal. Bu oyunda her şey bir ses. Ama her şey farklı bir ses. Bir lambayı patlatın, ardından bir avizeyi, hemen ardından bir masa lambasını. Tatmin olmadınız mı? Kalabalık bir alandaki insan seslerini dinleyin. Hatta biraz ileri gidip zencilerle beyazların ses farkına dikkat edin. Ya sonra, tatmin olmadınız mı? Elektronik aletlerin seslerini dinleyin. Bu konuda diyecek lafım yok diye kestirip atardım aslında ama gene bir ufak not düşmek benim için boynumun borcu gibi bir şey. Aynı Resident Evil serisi gibi, tonla ses yapan bu firma insanlarının içinden biri şu ayak sesine bir çözüm bulamadı mı? Ufak detay evet, üzerinde durmuyorum tamam. Biraz notunu kesip affediyorum.
Bununla birlikte sesler en büyük yardımcınız ve en büyük düşmanınız, unutmayın. Amacımız gizlilik değil mi? O zaman yerdeki kırık camlara basmayın, kapıları açarken dikkatli olun, ateş etmeden önce bir kere daha düşünün. Zira mutluluk sessizlikte burada.
Gelelim oyunun kontrollerine. Yukarıda dedik ki “başlamadan önce hareketlere alışın”. Boşa söylemedik herhalde. Oyundaki karakterimiz başarılı bir ninja, güçlü bir sumo, seri bir kartal ve keskin gözlü bir şahin sıfatında olunca insanın kontrolleri eline oturtması zaman alabiliyor. Ama bir kere alışınca da devamı geliyor. Zaten oyunun asıl sırrı kontrolleri çözebilmekte. Tellere tırmanmalı ve sessiz olmalısınız, bir iple binanın kenarından sallanmalı, iki duvar arasında akrobasi yapmalı ve daha da beteri, bunları çok seri yapmalısınız. Seri ve sessiz. Çekici gelse de korkutucu değil mi? İtiraf edelim ki zorlayacak gibi duruyor.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:44 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35