meltem

Toca Race Driver - İnceleme

Hiç belli bir senaryo üzerine kurulmuş araba yarışı oynadınız mı?

Sıra dışı bir yarış oyunu
Hiç belli bir senaryo üzerine kurulmuş araba yarışı oynadınız mı? Ya da nasıl bir şey olabileceğini düşündünüz mü? İşte TOCA Race Driver bu konudaki soru işaretlerini gerçekten silip süpürüyor.
Aslında oyununun, PS2 ve XBOX için üretimi yapılmış. Ancak PC’ye bomba gibi düştüğü kesin. Oyun yapı bakımından diğer araba yarışlarına benziyor tabi ki de. Sonuçta bu bir araba yarışı. Ancak oyunun içerisinde belli bir senaryo bulunması oyuncuyu oyunun başından kaldırmıyor… Bir sonraki olaylar zincirini merakta uyandırıyor. ”Ya Umut yapma bu araba yarışı niye merakta kalayım. Yarışı kazanır kapatırım. Amma yaptın ha?!” demeyin sakın!!! Hele oyunu bir kere oynamadan hiç demeyin. Bakın açıkça söylüyorum. Ben NFS serisinden başka hiçbir araba yarışını yarım saatten fazla oynamadım. Çünkü hiçbir araba yarışı (son çıkan Downtown Run hariç) NFS’deki hız hissini veremiyordu. Yada lisanslı araba yoktu. Ama bu öyle değil. TRD’yi 1 haftadır aralıksız oynuyorum. Hem de piyasada CM 4, Freelancer, Postal 2, Red Faction 2 ve Metal Gear Solid 2 tarzı oyunlar varken.
Nasıl yani senaryo mu???
Genel bir bakıştan sonra oyuna dönelim. Oyunumuz Codemasters firmasının bu sene “BOMBA” olarak piyasaya sürdüğü oyunların arasında yerini alıyor. Tür olarak araba yarışı. Ancak araba yarışı türü olarak da diğerlerinden biraz daha farklı. TOCA yarışlarını konu almakta. Oyunun ilk göze çarpan özelliği yukarıda da bahsettiğim gibi bir senaryo üzerinde dönmesi. Senaryonun giriş bölümü zaten oyunun da giriş demosu olarak bize gösteriliyor. Ben burada bahsetmek istemiyorum. Lütfen alınız görünüz.
Oyundaki ana karakter Ryan McKane (yani biz). Son derece agresif ama karizmatik heyecanlı bir genç. Oyunda Ryan dışında karşılaşacağınız 3 karakter daha bulunmakta. Tabi bunlarda sürpriz bahsetmiyorum.
Oyundaki ikinci en önemli özellik ise lisanslı arabalar. Cidden Codemasters sağ olsun bu araba çeşidi olayını abartmış, bir de utanmadan gitmiş lisanslarını almış (Bu oyunu PS2’de oynarken TV karşısında da aynı lafı etmiştim). Toplam araba sayısı 42. Bunun içerisinde hem TOCA arabaları var hem de oyun içinde size günlük yarış için gelen tekliflerde bulunan ralli arabaları yada normal arabalarda mevcut (Mini Cooper S). Elit şampiyonalardaki arabalar ise tam bir hız makinesi (Toyota GT1). Tabi ki de bunların hepsi oyunun başlangıcında kullanıma sunulmamış. Ancak kariyerinizde ilerledikçe bunların anahtarları bir bir dolabınızda yerini alıyor (Gerçekten öyle bir dolap var oyunda).
Araba yarışı olunca yollardan bahsetmemek mümkün değil. Merak etmeyin yollarda fena değil oyunda. Toplam 38 yarış pisti var. Oyun içerisinde bunları bazen kesip, kırpıp başka yerlerini oynayınca 50’ye varan pist seçeneği doğuyor. Bu yollarla oynanabilen şampiyona sayısı 13. Günlük yarışlar, çeşitli teklifler, günlük kapışmalar, liste böyle uzayıp gidiyor… Doyurucu değil mi?

Ya ayıp ya böyle de grafik olmaz ki!
Oyundaki en çok göze çarpan şey genel adıyla GRAFİKLER. Ancak bunu biraz daha açmam gerekiyor. Bir kere görüntü kalitesi bakımında tertemiz. Hiç bir rahatsızlık verecek unsur yok (Tabi bilgisayarınıza da bağlı…O ayrı). Ayrıca bir çok oyunda tam anlamıyla doyumuna varamadığımız hasar modellemeleri gerçekten mükemmel. Örneğin arabanızın arkasında bir reklam yazısı var ve arkadan bir Alfa-Romeo gelip size çarpıyor. Alfa-Romeo vurduğu yerdeki evet evet sadece vurduğu yerdeki boya kalkıyor. Mükemmel bir görsellik, ben ilk ona hayran kalmıştım. Keskin bir dönemece önünüzdeki arabaları hedef alarak girdiğinizde havadan uçuşan parçalar gerçekten mükemmel. Ayrıca çok küçük bir ayrıntı olacak ama arabanıza yandan baktığınızda tekerleklerinizde yazan (her araba için aynı değil) GoodYear yazısı bile okunuyor. ANCAAAAK, EA buraya da mı uğramış ne, seyirciler KARTON!!! Koskocaman bir eksi (Hoş artı olsa biz bu oyunu bugünkü bilgisayar teknolojisiyle biraz zor).
Ancak bugünkü bilgisayar teknolojisi ve bu oyunun müsaade ettiği bir şey var ki mükemmel. Eğer üç adet monitörünüz mevcutsa sol taraftaki monitör arabanın sol camını, ortadaki yolu, sağ taraftaki de arabanın sağ camını gösteriyor. Tam olarak arabanın içindeymişsiniz hissini veriyor. Denendi onaylandı.
Daha önce bahsettiğim üzere hız hissi mükemmel verilmiş. Oyun içi demolar için özel çaba harcanmış. Çok güzel olmuşlar ve konuyu oyuncuya tam anlamıyla veriyorlar. İşte oyunun bence en önemli problemi ALTYAZI yok. Bu nedenle duydu ingilizceyi anlayamayan arkadaşlar biraz zorlanabilir, ama emin olun görüntülerden de olayların nereye gittiği belli.
Do,Re,Miiii…Olmuyor olmuyor…Motor sesi istiyorum…Bir daha.
Gelelim sesler. Önce müzikler. Tabi ki de her araba yarışında olduğu gibi elektro gitar ve baterinin ön planda olduğu müziklerden. Ve tabi ki de her araba yarışında olduğu gibi kendini tekrar ediyor. Ama sıkıyor diyemeyeceğim. Bunun nedeni de oyun seslerindeki diğer unsur. Öyle güzel ve gerçekçi bir motor sesi yapılmış ki müziği falan duymuyorsunuz. Belli zamanlarda gelen telsiz sesleri, son lap’in sonlarına gelirken seyirci sesleri hoş.
Oyun oynanabilirlik bakımından güzel. GamePad, Keyboard ve direksiyonla oynanışta benden tam not aldı diyebilirim. Zaten belli bir süre sonra yollara alışacağınız için nerede gazla nerede dur öğrenince daha bir zevkli oluyor.
Unutmadan ve son olarak ise
Bir de şu oyun içindeki menülere ve oynanış şekline değinmek istiyorum. Oyuna girdiğinizde karşınıza bir oda geliyor. Bu odadaki belli eşyalar belli menüleri temsil ediyor. İlk oda da örneğin bilgisayar sizin can damarınız oluyor. Kariyerinizi, gireceğiniz yarışları buradan kontrol ediyor, buradan şirketlerle sözleşmeler yapıyorsunuz. İkinci oda da ise Multiplayer ve Free Race seçenekleri için özel dizayn edilmiş. Hoş olmuş. Odalar içerisinde bulunan karakterlerde süs olmuş.
(Not: Multiplayer cidden çok ama çok zevkli)
Oyunda daha anlatmam gereken yada eksik kalmış şeyler olabilir. Olsun da. Oyunu alınca siz o eksikleri doldurursunuz. Bir oyuna asla ön yargılı bakmayın arkadaşlar. Her ne kadar kötü olsa bile onun içinde mutlaka büyük bir emek vardır.