meltem

Clock Tower 3 - İnceleme

Silent Hill'den sonra oynayabileceğiniz çok iyi bir korku oyunu.


PlayStation'da fazla dikkat çekmeyen ilk iki oyununun ardından Capcom'un da desteğini alan Clock Tower geçtiğimiz günlerde üçüncü oyunu ile PlayStation 2'ye çıkarma yaptı. Fakat eski versiyonlarının aksine Clock Tower 3 harika bir oyun olmuş. Hatta oyun bende o kadar çok etki yarattıki şimdiye kadar oynadığım en etkileyici korku oyunlarından biri olduğunu söyleyebilirim. PlayStation 2 sahipleri orijinal Resident Evil serisini Gamecube'e çıkardığı için Capcom'a kızgın olsalarda Capcom, Clock Tower 3 ile PS2 sahiplerini unutmadığını söyler gibi.
Alyssa nerdesin???
Clock Tower 3'te eski oyunların da baş kahramanı olan Alyssa adındaki kızı yönetiyoruz. Oyunun hikayesi ise şu şekilde gelişiyor: Alyssa kaldığı yatılı okulda bir gün telefona çağırılır-annesi Alyssa ile görüşmek istemektedir; fakat Alyssa annesi ile konuşmak için telefona gelince hattın ucunda kimsenin olmadığını anlar ve bunun üzerine endişelenip eve annesini görmeye gider, fakat Alyssa evde annesiyle değil de yaşlı bir adamla karşılaşır, işte bu adam genç kızı içinden çıkılamayacak bir kabusa çekecek şeytanın kendisinden başka kimse değildir.
Oyunun ana mekanı Alyssa'nın evi, bir tür lanetin etkisinde olan bu evde oyun boyunca farklı zamanlara ve yıllara gezintiler yapıyoruz. Aslında bu durum eğer oynamış olanlar varsa PlayStation'daki Echo Night isimli oyunu hatırlatıyor. Gittiğiniz bu yerlerde çeşitli bulmacaları çözüyor ve bir şekilde sıkışmış olan bazı ruhları huzura kavuşturuyorsunuz. Tabi her bölümde bir seri katil başınıza bela oluyor, bu katiller bölüm boyunca sürekli peşinizde, onları sadece bölüm sonunda alacağınız bir ok sayesinde öldürebiliyorsunuz. Aslına bakarsanız oyundan sıkılmamanızı sağlayan en önemli şey de bu katillerin sürekli peşinizde olması. Bu katilleri bölüm sonuna kadar öldüremediğiniz için kaçmak ve saklanmaktan başka çareniz yok.
Bölüm sonundaki düşmanlarla karşılaşmanız hariç oyunda herhangi bir enerji seviyeniz bulunmuyor, onun yerine panik seviyenizi gösteren bir panikmetre göstergesi bulunmakta, bu gösterge dolmadan düşmanınız sizi öldüremiyor; fakat bu seviye dolunca Alyssa birden panikleyip bağırarak koşmaya başlıyor, işte düşmanınızın sizi öldürmesi için tek şansı da bu oluyor. Eğer kaçıp kurtulmaz ya da görünmezlik yüzüğü gibi çeşitli item'ları kullanarak panik seviyenizi düşüremezseniz Alyssa ölüyor.
Clock Tower 3'te düşmanlarınıza karşı kullanabileceğiniz silahlar arasında Resident Evil'daki gibi tabanca, Shotgun vb. silahlar bulunmamakta, onun yerine düşmanlarınızı bir süre etkisiz hale getiren bir kutsal suya sahipsiniz. Bu da oyunu aksiyon havasından uzaklaştırıp oyunu türü gereği daha bir heyecanlı hale getiriyor.

Clock Tower 3'ün bulmacaları da diğer korku oyunlarına göre farklı, örneğin hastanede yerde yatan ölü bir hemşire var, onun hayaleti sürekli etrafta dolaşıyor, hayaletleri doğrudan öldüremediğiniz için ölü hemşireye ait bir eşyayı bulup cesedinin üzerinde kullanıyorsunuz, böylece hem hayaletten kurtuluyorsunuz hem de anahtar itemlerden biri gün ışığına çıkıyor.
Clock Tower 3'te bahsedilmesi gerekenlerden biri de mekanlerın çeşitliliği, oyunda sürekli aynı yerlerde dolaşmıyıp hep yeni yerlere gitmeniz hem oyundan sıkılmanızı önlüyor hem de oyunun macera yönünü kuvvetlendiriyor.
Panik yapmayın yoksa
Clock Tower 3'ün grafikleri mükemmel olmasada insanı tatmin edecek kadar iyi. Karakter modellemeleri çok iyi görünürken, çevre dizaynlarının zaman zaman zayıf oluşu dikkatinizden kaçmayacak. Ayrıca videolarda karakterlerin çok acelesi varmış gibi hareket etmeleri de biraz sinir bozucu.
Kontroller bu tür oyunlara göre biraz farklı olsa da alıştıktan sonra her hangi bir sorun kalmıyor, bu arada kontrollerin Clock Tower 2 ile de alakası yok bunu da belirtmek lazım.
Sesler konusuna gelince; şimdiye kadar bir oyunla müziğinin bu kadar uyumlu olduğunu görmedim. Müzikler o kadar muhteşemki insana oyunun içindeymiş hissini veriyor. Özellikle piyano melodileri oyunun atmosferini çok sağlamlaştırıyor, ayrıca diğer müzikler de insanın adrenalin seviyesini en üst seviyeye çıkartacak kadar muhteşem. Yalnız ses efektleri müzikler kadar başarılı değiller; ama yine de müzikler bu açığı kapatıyor.
Biri şu kıza yardım etsin
Clock Tower 3 her ne kadar bir Capcom oyunu olsada tam olarak Resident Evil’a benzediği de söylenemez, daha çok Fatal Frame ve Echo Night’ın karışımına benzeyen Clock Tower 3 son zamanlarda çıkan en iyi korku oyunlarından bir tanesi. Herkes bu tür oyunlardan hoşlanmayabilir, ancak Clock Tower 3 türünün meraklıları için kaçırılmayacak bir oyun.