OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-05-2015, 11:09 AM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart F.E.A.R. 2: Project Origin (PS 3) (İnceleme)

2005 yılının ilginç sentezlerinden biriydi F.E.A.R. (FEAR). Biraz Japon kültürü, biraz Amerikan derken ortaya oldukça yoğun, vahşi ve korku dolu bir oyun çıkmıştı. Beklenmedik derecede de beğenilen yapım, herkesin gönlünde ayrı bir yere sahip olmayı da başarabilmişti. Aradan geçen zamandan sonra, Monolith biraz alışılmışın dışında giriş yaparak yeni FEAR�ı duyurdu. Alışılmışın dışında diyorum, çünkü yapımcı firma FEAR�ın isim haklarını kaybetmişti. Bu yüzden yeni oyun için isim bulma işlemine girişti ve bunu da oyun severlerden istedi. Uzun önerilerden sonra Project Origin adı altında karşımıza çıkan yapım, bir süre bu isim altında sunulsa da, geçtiğimiz aylarda tekrardan FEAR�ın isim hakkına kavuşan Monolith, oyunun ismini F.E.A.R. 2: Project Origin (FEAR 2) olarak tekrardan duyurdu. Uzun bir 4 yılın ardından geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan oyun, biraz beklentilerin altında, ilkinin gölgesinde kaldı. �Neden?� derseniz, gelin bunu yazımızın devamında paylaşalım.

Kız çocukları her zaman sevimli olur�

Evet, kızlar erkeklere oranla genelde daha sevimli olurlar. Ama bu konuda her zaman kesin konuşmamak lazım. FEAR bunu bize açık ve net bir şekilde zamanında gösterdi. O siyah saçlı, korkunç bakışları olan güzel kızımızın, bu sevimli kız çocukları kategorisine girmediği kesin. Çünkü ilk oyunda isimsiz kahramanımıza yapmadığı kalmamıştı, tam kurtuldu demiştik ki, yine o yine o! Hatırlarsınız, ilk oyunun sonunda büyük bir patlamayla yüz yüze kalıyorduk, ama sağ olsun bir helikopter kahramanımızı o cehennemden çıkartıp alıyordu. Fakat bizi çok seven Alma, nereye gidiyorsunuz diyerekten helikopteri bir güzel yere düşürüyor ve bizde kararan ekranla beraber Credits kısmını görüyorduk. Şahsen yeni oyunda bir devam hikayesi bekliyorken, sadece beklediğimle kaldım. Çünkü bambaşka bir karakter bambaşka bir hikaye ve bambaşka düşmanlarla karşılaştım.



"Ağaç, salıncak ve Alma üçlüsü favori halüsinasyonlarımızdan."
Sonuçta helikopterden düşüp de, kesin ölürsünüz diye bir kaide yok. Nice filmlerden hatta nice gerçek olaylardan şahit olduğumuz gibi helikopterden düşen biri, sağ kurtulabiliyor. Açıkçası bunu düşünerekten eski karakterimizle devam edeceğimizi sanıyordum. Hatta geçtiğimiz haftalarda yayınlanan demosu, tam da düşen bir helikopterin yanında başlıyordu. Bunu görünce bu düşüncem iyice kuvvetlendi ve kesin bir devam hikayesi olacak diye aklımdan geçirdim. Ancak işlerin göründüğü gibi olmadığını oyuna başladıktan sonra fark ettim. Öncelikle FEAR 2�de yönettiğimiz karakterin artık bir ismi var. Eskisi gibi isimsiz değil, Monolith çok şükür bu karaktere bir nüfus cüzdanı çıkartarak güzel bir isim vermiş �Michael Becket�.

Yapıma başlarken, yeni bir ekiple yolda ilerlerken buluyoruz kendimizi, bu kişiler ilk oyunda yaşananları duyaraktan gönderilen ikinci ekip oluyor. İşte bizde bu takımın bir üyesiyiz. Ancak bu defa karşımızda, ne olup bittiği hakkında pek bir fikri olmayan bir karakterle beraberiz, hatta üstüne üstlük hemen o küçük kızımızın şirin yüzünü görmeye başlıyoruz. Korku dolu anlar başladı derken, gözümüz o etkileyici yapay zekaya sahip klon askerleri arıyor. �Neredesiniz yahu?� demeye kalmadan nereden geldiği, kim oldukları belli olmayan esrarengiz düşmanlarla çatışmaya başlıyoruz. Hadi bakalım diyerekten oyuna dalıyoruz ki, büyük bir patlama ile ortalık toz duman oluyor. O anda ilk yapımın sonlarından bir müddet öncesinde olduğumuzu fark ediyoruz. Monolith�in o büyük patlamadan sonrasını bize farklı bir gözle göstermeye çalıştığı FEAR 2, işte bu dakikadan itibaren gerçekten başlamış oluyor. Tabii bölümleri geçmeye başladıktan sonra da, akıllar çok zevkli saatlerin geçtiği ilk oyuna gidiyor, �FEAR nasıl bu hale geldi?� diye sorabilirsiniz.

Alma�nın güçsüz olduğunu kim söyledi?

Biri Monolith�e, Alma hakkında bu tip bir yorum yapmış olacak ki, yeni oyunda karşımıza çıkan kız, eskisini fena halde aratıyor. Ayrıca doğaüstü olaylar yapımla beraber doruk noktasına da ulaşmış. Tabii bu inanması güç şeylerden önce çarpıştığımız askerler, bize pekte zorluk çıkartmıyorlar. Oyunu hard modda oynamama rağmen, ilk FEAR�daki yapay zekayı mumla aradım desem yeridir. Neyse, buralara geleceğiz ama öncelikle oynanabilirlik, atmosfer gibi noktalardan bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz gibi FEAR�ın en güzel yanlarından biriydi bu iki özellik. Pek bir kayıp olmadan, hatta dışarıya çıktığımız zamanlarda daha da etkileyici bir hale bürünen yapısıyla, yeni oyuna da oldukça başarılı bir şekilde yansıtılmış. Fakat eski oyun motorunun kullanılması yapım için büyük bir handikap olmuş diyebilirim. Çünkü ilk oyunda mekanların zarar görmesi, ortalığın dağılması gibi etkenler çok etkileyici gelmişti o günlerde, ama ne yazık ki FEAR 2�de bunun üstüne bir şey konamamış. Aynı efektler direk karşımıza çıkmış ki, bu durum oyunu rakiplerinin gerisinde kalmasına sebep olmuş.



"Yaratıklardan bazıları Condemned 2 ile benzerlik taşıyor."
Hala birkaç parça nesne dışında etrafa dağılan bir şey yok. Scripted olarak hazırlanan kolonların parçalanması ise, sadece patlayıcı variller eşliğinde gerçekleşiyor. Düşmanların Bullet Impact dediğimiz kavramı ise, ilk oyuna oranla pekte başarılı yaptıkları söylenemez. Ama buna rağmen vuruş hissi başarılı sayılabilir, tabii sap gibi açık hedef olmasalardı, daha da iyi olurdu orası ayrı� Oyunun atmosferi her ne kadar göze hoş gelse de, çok aşırı derecede olan çizgisellik bazı anlar oynayanı sıkabiliyor. Gideceğimiz farklı bir yönün olmaması yüzünden, bizi kabak gibi bekleyen Scripted sahnenin içine giriyoruz. Hani bu tip şeyler her oyunda var, ama burada biraz abartılı ve gerçekçilikten uzak bir şekilde karşımıza çıkıyor. Belki gideceğimiz yere bir iki farklı yol olsaymış, bu sahneler en azından bu derece göze batmazdı diye düşünüyorum. Atmosfere girmişken demişken, FEAR 2 bu konuda ilkinin izinden gitmeyerek biraz bonkör davranıyor. Artık ofis, okul, hastane, sokak vs� gibi bir şehirde olması gereken her yeri ziyaret ediyoruz.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-05-2015, 11:09 AM   #2
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Hatıralar sarmış dört bir yanımı�

Eskiden oyun oynarken, konsept her daim belliydi. Oyuna başlarsın ilk başlarda zayıf silahlar ve zayıf düşmanlar, biraz ilerlersin düşmanlar biraz gelişir tabii doğal olarak silahlarda� Sonlara doğru ise coşku tavan yapar. Hatta bu duruma eski demek de pek doğru değil; Half-Life 2, Doom 3, FarCry zamanlarında da durum böyleydi. Bu kriteri yeni yeni aşan oyunlar görsek de, FEAR 2 �Ben eski kafalı biriyim, hatıralarla yaşarım.� diyerekten karşımıza bu tip bir giriş yapıyor. Klasik olarak, önce askerleri kurşundan geçiriyor, daha sonra da yaratıklarla yüz göz oluyoruz. Bir de bu durum öyle bir hal almış ki, Monolith tabiri caizse bizim ezberimizi güçlendirmeye çalışıyor. Çatışmanın yaşanacağı yer �Ben buradayım� diye bas bağırıyor. Yaratığın çıkacağı yer de �Hazırlan geliyorum� diyor. Korkacağınız yer ise, her daim el sallama aşamasında zaten� Tabii ki doğal olarak �Çok korktum cidden� kıvamında oyunda ilerlemeye devam ediyorsunuz.

Yapımdaki korku unsurunun azalmasına sebep olan bir diğer şeyde yapay zeka. İlk FEAR�ı hatırlarsınız bu konuda zamanının en iyilerindendi. Düşmanlar, beklenmedik bir anda akrobatik bir hareketle yer değiştirip, size, �Ne oluyor?� tarzında cümleler kurdurtuyorlardı. Gerçi çoğu zaman açık hedeftiler, ama yinede çok iyilerdi. Fakat FEAR 2�de düşmanlar önlerindeki eşyaları siper olarak kullanmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Hatta zaman zaman o kadar saçma sapan hareketlerde bulunuyorlar ki, adam geliyor masayı siper yapıyor, ama o siperi kullanmıyor. Sanki beni öldürecekmiş gibi bir de karşımda dikildiği oluyor ki, bu durumda sinirlenmemek elde değil. Sıkıyorsun tabii kafasına, ancak yapay zekanın aptallığı bununla da kalmıyor. Bazıları var ki, gereksiz yere karşımızda sap gibi durabiliyor. Ona da şekil olsun diyerekten bir el bombası sallıyorsunuz. Aynı şekilde birçok yaratık düşünce yoksunu bir halde şuursuzca saldırıyor. Tabii yine sonuç belli, hazin son. Bu konudaki en büyük eksilerden biri de, Slow-Motion efekti. Aslında bu özellik ilk oyunda da vardı, ama burada bu efekti aktif hale getirdiğiniz de o kadar uzun sürüyor ki, hani biraz daha uzun olsa o şekilde oyun bitecek yani� Tabii bu biraz mübalağa, ama Monolith cidden işin suyunu çıkarmış, zaten kötü olan yapay zeka bir de bu efekt ile tam anlamıyla rezil oluyor.



"Kapalı mekanlar sıkıcı olsa da, sokaklar için aynı şeyi söylemek mümkün değil."
Kesinlikle görsel şölen! Hadi canım sende!

FEAR çıktığında ciddi derecede etkilemişti hepimizi, çünkü şartlar dahilinde çok iyi grafiklere sahipti. Üstüne bir de çevre etkileşimi ile tadından yenmeyen bir oyun ortaya çıkmıştı. Ama FEAR 2, bu seviyeyi ne yazık ki yukarılara çıkartamamış. Zaten yazımın başında da belirtmiştim. Yapımcı eski motoru kullanarak bu oyunu geliştirdi. Doğal olarak çokta fazla bir şey beklememek gerekiyor. Zayıf karakter ve silah modellemeleri, düşük kaplama boyutları, birkaç Scripted sahne dışında mekanların statik oluşu, açıkçası oyunun eski nesilde kalmış bir yapım gibi görünmesine sebep oluyor. Tabii birkaç görsel efekt ile bir nebze olsun oyunun göze hoş gelmesi sağlanmış. Bilhassa robot kullandığımız anlarda, güzel bir aksiyon filmini andıran atmosfer gerçekten iyi diyebileceğimiz nadir yerlerden, onun dışında grafiksel anlamda büyük beklentileriniz olmasın derim.

Oyunun ses konusunda da ağım şahım bir durumu yok, ama genel tabloya baktığımızda yapımın en iyi kısmı denilebilir. Silah sesleri ve müzikler kulağa hoş geliyor. Kapalı mekanlardaki patlamalar biraz sönük olsa da, dışarıda baya iyi bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Bitirelim artık�

FEAR 2, bana göre önceki oyunun gölgesin de kalan bir yapım olarak duruyor. Birçok açıdan oyun yeniymiş havasını pek veremediği gibi, sanki eski oyuna birkaç yeni mekan eklenerek, ek paket olarak sunulmuş havasında. Multiplayer olarak da pek çekici bir yanı yok. Daha iyileri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Açıkçası uzun zamandır bekliyordum, ama beklediğim gibi çıkmadı. Evet güzel bir oyun, fakat ilk FEAR gibi etkileyici değil. Oynarsanız hoş birkaç saat geçirebilirsiniz, oynamazsanız da bir şey kaybetmeyeceğiniz bir yapım F.E.A.R. 2: Project Origin.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:15 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35