OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-08-2015, 11:00 AM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Grand Ages: Rome

“Dünya, yeni bir uygarlığa sahne olmak için süslendi, püslendi ve en sonunda hazırlandı. As solistin sahneye çıkmasına çok az bir zaman kala mutluluk ve eğlence seviyemiz yerlerde sürünüyordu. 27 Şubat günü as solistimiz sahneye çıkar ve bizleri kendisine hayran bırakarak eğlence seviyemize tavan yaptırır...”
İnsanoğlu tuhaf bir varlıktır. İstediğini elde ettiği zaman bir şeyler olur ve onu görmezden gelmeye başlar. İşte ben de insanoğlunun bu davranışına yenik düştüm ama daha sonra kendimi toparlamasını bildim. Eğer toparlamasaydım Grand Ages: Rome’a (GAR) haksızlık etmiş olurdum ve büyük bir kesim tarafından taşlanırdım.

Durun! Siz kardeşsiniz

GAR’ın çıktığı dönemlerde marka olmuş oyunların peş peşe çıkması\ GAR’a gösterilen ilginin azalmasına neden oldu ve belki de zaman içinde bu ismi unutacağız. Her ne kadar GAR’a ön yargılı bir şekilde yaklaştıysam da (Oyunun çıkışı -bana göre- çok kötü bir dönemde gerçekleşti.) bağrıma basıp o sarı renkli ve örgülü saçını okşadım. Ama bu davranışımın ileride saçma olduğunu anlayıp başka denizlere yelken açmak için gittim. Anladım ki yanlış zamanda ve yanlış yerde karşılaştık...

GAR’ı elime aldığımda bir heyecan ve mutluluk sardı dört bir yanımı. Hiç zaman kaybetmeden oyunun içine daldım ve “alıştırma” bölümüne göz attıktan sonra asıl oyuna giriş yaptım.



Ben sana esirim, bilemezsin

Dün ilk defa kendi şehrimin yıkılmasına üzüldüm; üzülmekle de kalmadım, kaydetmediğim için kendime hayıflandım. Üç veya dört saatimi, şu an gözlerimin önünde yanan ve kaosa sürüklenen şehrim için boşu boşuna harcadım. Şehrimin yok oluşunun nedeniyse insanların yaşadığı bir binayı dini inançtan, pazar yerinden, eğlenceden ve iş imkanlarından uzak yere kurmamdı. Orada yaşayan halk, şehirdeki herkesi galeyana getirdi. Bu durum karşısında ne yapacağımı bilemediğim için sadece izlemekle yetindim ve çok değil, beş dakika içerisinde şehrim tuzla buz oldu...

GAR, bildiğiniz gibi Roma döneminde geçmekte. Roma İmparatorluğu’nu tekrardan kurabilmek ve halkı daha iyi yerlere getirmek için çalışıp çabalıyoruz. Okullar kurup halkımızın kültürünü, teknolojiyi (Tarım, madencilik vb. şeyleri geliştiriyor/), mimari alanda yenilikleri ve askeri alanda bilinmeyen şeyleri bulmaya çalışıyoruz.
Roma şehrimizde halk üçe ayrılıyor: Din adamları, işçiler ve tutuklular (köleler). İşçiler bildiğiniz gibi tarım ve madencilik gibi işlerde işimize yarıyor. Eğer işçilerin olmadığı yerlere kereste fabrikası, tuğla fabrikası, maden ocakları gibi ülke için yararlı binaları kuracak olursanız hapishane çevresine kurmaya bakın. Çünkü tutuklular, yargı tarafından “senin cezan ülkene yardım etmek” diyerek oralara cezalarını çekmek için sürülecekler.

Yanlış zaman, yanlış insan...

Oyuna daha yeni yeni ısınmıştım ki Empire: Total War çıka geldi. Bu oyuna haksızlık etmek gibi olmasın ama GAR’da sanki bir şey eksikti. Empire’ı oynadıktan sonra anladım ki savaşlar savaş değil, şehir şehir değildi. Empire’dan aldığım tadı - tuzu bu oyunda alamadım her ne kadar almak istesem de. Ama yine de zevk aldım. Çıkış tarihi birazcık daha erken olsaydı ve Empire: Total War ile çakışmasaydı eminim ki oyun birçok kişi tarafından beğenilip baş tacı yapılabilirdi. Neyse, fazla veryansın etmeyelim.

Önemli problemlerden yangına iki - üç saat sonra ancak çare bulabildim. O saatler sırasında, kurulmaya başlayan ve kendi ayaklarının üzerinde sımsıkı durmaya çalışan tam beş şehrimi kaybettim. Evet, farkındayım, saçma gibi geliyor ama istemeden de olsa böyle oldu. Halkımı meğersem dini inançlarından, pazar ve eğlence yerlerinden yoksun bırakmayacakmışım. Eğer bırakırsam şehrimi koskoca suç şehrine çevirmeye ve binalarımı yakıp yıkmaya çalışıyorlar. Eh, tabii ki kaldıkları bina yangına teslim olunca içindeki halk çil yavrusu gibi dağılıp korunacak yerler aramaya çalışıyor. Korunmak için gittikleri yer de yandığında ne yapacaklarını şaşırıp şehri terk ediyorlar.



Savaşlar Empire’daki gibi olmasa da insana haz ve mutluluk veriyor. Askeri alandaki araştırmaların her seviyesinde ordunuza yeni birimler katılıyor. Bunlardan en önemlisi ve benim en çok sevdiğim birim ise fil ordusu. Evet, yanlış duymadınız; fil ordusu... Sizin ülkenizi yıkmayı çalışan düşman askerlerinin arasına filleri salarsanız bir - iki dakika içerisinde o orduların, yerinde olmadığını göreceksiniz.
Zaman denilen olay ne kadar kötüymüş

Yazımın başında ve ortalarında da bahsettiğim gibi çok yanlış bir zamanda dünyaya geldi GAR. Eminim ki çok uzun süre boyunca bu oyunun ismini duymayacağız ve belki de hakkını yiyeceğiz ama şunu bilin ki -ETW gelemeden önce- çok ama çok sevmiştim ve hala da sevmekteyim. Oyun, başlı başına boş zamanlarınızın eğlence kaynağı olabilir nitelikte. GAR’a sakın ama sakın önyargılı bir şekilde yaklaşmayın, çok pişman olursunuz. Bol oyunlu günler...
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:26 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35