meltem

Bundan yirmi bir yıl önce, dünya ilk defa Solid Snake ve Hideo Kojima isimlerini duymuş ve oyun dünyasında bir kahraman ile tanışmıştı: dünyayı kurtarmak için imkansızmış gibi gözüken olasılıklara karşı tek başına savaşan bir askerdi bu. Zaman geçtikçe bu kahraman bir efsaneye dönüştü ve oyunların çevresini değiştirip “stealth-action” türünün yeniden tanımlanmasına yol açtı epik savaşları ile. Yirmi yılı aşkın görev süresinin ardından Solid Snake sonunda onurlu bir şekilde emekliliğine ayrılıyor Metal Gear Solid serisinin son oyununda. Bu Snake’in son görevi evet, ama öyle sessiz sedasız arkasına dönüp yazlığına çekilmiyor. Metal Gear Solid 4: Guns of the Patriots, varolan çıtayı kırarak yükselten ve geleceğin aksiyon ve gizlilik oyunları için teknik, sinematik ile oyun standartlarını ortaya koyan bir yapıt. Gelmesi epey uzun sürdü, ama doğrusu değdi, bu oyun gerçek bir klasik ve Hideo Kojima, Kojima Productions ve Konami şaheseri.

Metal Gear Solid 4’ün dünyası kasvetli bir yer. Hatta bir çok açıdan Solid Snake ve Otacon’un olmamasını istedikleri şekilde tam olarak. Günümüzden altı yıl sonrasında, 2014 yılında geçen oyunda savaşlar ve karmaşa artık dünyanın belirli bazı yerlerinde ara sıra görünen münferit olaylar değil, tam aksine, tüm gezegen daimi bir savaşın içinde kaybolmuş durumda. Savaş artık kendi kendini besleyip destekleyen bir endüstri haline gelmiş, dünyanın genel ekonomisinin yerine özel askeri şirketlerin (PMC) en çok parayı verene hizmetlerini sundukları kontratlar yerleşmiş. Bu paralı asker kuruluşları daha fazla kontrat yapabilmek için mütemadiyen etkinliklerini savaş alanlarında kanıtlamaya çalışmaktalar, böylelikle de her geçen gün nanomakineler ile güçlendirilmiş askerler şehirlerde, sokaklarda ve binalarda savaşarak git gide daha çok yıkıma yol açmaktadırlar. Böylesi kaotik bir ortamda siviller bile bu daimi savaş yüzünden güvende değildir, çünkü çatışmaların ne zaman nerede başlayacağı belli değildir.

İşte Solid Snake’in emeklilik öncesi Albay Campbell tarafından son bir görev için çağırıldığı dünya böyle bir yer, son bir tehditten kurtarmaya çalışacağı dünya. Snake, bir Birleşmiş Milletler Özel Askeri Şirketler gözlemcisi kimliği altında gizlice Orta Doğu’daki savaş bölgesine gönderilir ilk olarak, görevi oradaki askerlerin durumu nasıl ele aldıklarını değerlendirmektir. Pek tabii ki asıl görevi çok daha doğrudan bir eylemdir, özel yeteneklerini kullanmasını gerektirecek cinsten bir eylem, dünyanın en büyük beş Özel Askeri Şirketinin başında bulunan Liquid Ocelot’u bulmak ve temizlemek. Kesinlikle söylemesi kolay, ama Ocelot’un etrafında onu koruyan ölümcül yoldaşları varken bu zor olacak –ki bunların arasında Beauty and the Beast Corps adındaki yarı kadın yarı makine bir dörtlü de bulunmakta.




Ne yazık ki eski Solid Snake yok karşımızda, artık Old Snake adıyla biliniyor çünkü hücresel dejenerasyon sebebiyle erken bunama sendromundan muzdarip efsanevi asker. Bu hastalık günde bir paket sigara içme hastalığından çok daha tehlikeli sağlığı için, fiziksel olarak asıl yaşından çok daha yaşlı görünüyor ve ara sıra hareketlerinde aksama oluyor artık. Bugüne kadar verilen en zor görevini tamamlamak için yaşlı Snake, özel kamuflaj kıyafetinin cebinden birkaç yeni numara çıkartıp kullanmak zorunda. Neyse ki Metal Gear Solid 4 boyunca bunlardan bol bol bulunuyor, Guns of the Patriots kesinlikle serinin en derin ve en pahalı oyunu.

Metal Gear Solid serisini oynamış olan serinin sevenleri her yeni oyunun Snake’in faydalanabileceği yeni oyun mekanikleri taşıdığını hatırlayacaklardır. Metal Gear Solid 4’ün en güzel yanlarından birisi oyuna katılan bir sürü yeni özelliğin olması, hatta Metal Gear dünyası ile uyuşmayacağını düşünebileceğiniz karşınıza çıkan yeni bir sistem veya mekaniğin Kojima ve ekibi tarafından oyunun klasik oynanışı içinde sırıtmayacak şekilde eklenip uygulandığını göreceksiniz. Bu yüzden korkunuz olmasın hiç. İyi dengelenmiş ve güzelce katmanlandırılmış olmalarının dışında, her biri MGS4’ün ufkunu genişletiyor. Oyunun en başındaki aksiyon sahnesinden, Orta Doğu’da bir yerde Snake ve milislerden oluşan ekibi ile Özel Askeri Şirketlere karşı verdiğiniz mücadeleden, Meryl ve onun Rat Patrol ekibine Frogs ismindeki Liquid’in özel ordusu ile çetin bir çatışma aracılığı ile refakat etmeye ve oyunun sonundaki doruğa ulaştıran savaşa kadar göreceğiniz oyunun içinde yatan saf derinlik sizi şaşırtacak.

İlk olarak Snake’in klasik tedarik emirlerine gelen yeni çözüme bir göz atalım. Bilirsiniz, bu iş MGS serisinde önemli bir yere sahiptir. Önceki oyunlarda ekipman ve cephane oldukça minimum düzeyde temin edilirdi ve Snake’den içeri sızdığı yere dağılmış olan silahları ve ekipmanları kendisinin bulup kullanması beklenirdi. Bu sayede Snake bir yere gizlice girip çıkarak düşmanın silahını kendisine karşı kullanıp iz bırakmadan ortadan kayboluyordu. Bu konsept artı bu yeni dünyada işe yaramıyor, çünkü her askerin kendine ait nanomakineleri var ve bunlar kullanılan silahları emirlerine verildikleri kişinin kimlik kodu ile eşleştirip başkasının kullanmasını engelliyor ve böylece düşmanın silahı düşmana karşı kullanılamıyor. Bu yeni teknolojik engeller nedeniyle Snake artık Drebin ismindeki bir silah tedarikçisine güvenmek zorunda kalıyor. Bu ilginç arkadaş nasıl oluyorsa artık her an her yerde olmasını çok iyi beceriyor, Drebin (ve tüysüz maymunu Little Gray) tüm silahların güvenlik kilitlerini kaldırabildiği gibi yeni silah, ekipman, aksesuar ve mühimmat satışı yapıyor. Hizmetlerinin karşılığında talep ettiği ücret silahtan silaha olduğu kadar bir de haftanın gününe göre değişiklik gösteriyor (bazı günler %20 indirimi var mesela), Drebin, Snake’in her türlü ihtiyacını karşılamaya her an hazır oyunda.




Bununla birlikte yaşlı Snake’in cephaneliği ve yöntemleri önemli ölçüde genişliyor. Savaşta derhal kullanılabilecek yeni silahlar satın almak veya topladığı silahları kullanılabilir hale getirmekle kalmıyor sadece, aynı zamanda silahlarından bazılarını özelleştirebiliyor, lazerli dürbün ve ön kabzadan susturucu ve bomba atara kadar her şeyi eklemek mümkün elimizdeki silaha, ve bunlar silahın istatistikleri ile kullanma taktiklerini etkiliyor. Mesela bir taarruz tüfeğine ön kabza eklerseniz silahın dengesi ve isabet oranı artıyor. Silahın ucuna bir fener takarak düşman askerleri kör edebiliyorsunuz gözlerine tutup kısa bir süre için (bir fener için oldukça farklı bir kullanım alanı kabul etmeliyim), bu süreyi envanterinizdeki bir eşyaya ulaşmak için ya da yakın dövüş uygulamak için kullanabilirisiniz. Dahası, eğer savaşın ortasında silahlarınızdan birisinin kurşunu biterse dövüşe devam etmenizi sağlayacak ekstra mermiler satın alabiliyorsunuz anında.

Bu arada bahsedemeden geçemeyeceğim, oyunun Orta Doğu’da geçen kısımları grafik ve atmosfer olarak Call of Duty 4: Modern Warfare ile epey bir benzerlik taşımakta. Her neyse, dönelim silah ve kurşunlara. Tüm bu satın alma işlemleri için elbette karşılığında bir şey vermek gerekiyor, Snake’in istediği silahı veya nesneyi alması için yeterli Drebin Puanı’na sahip olması gerekiyor. Bu puanları toplamanın çeşitli yolları var. Öncelikli olarak ihtiyacınız olmayan fazlalık silah ve cephaneyi bu silah tüccarı dostumuza satabiliyoruz. Bu da demek oluyor ki, evet, doğru bildiniz, ölen veya etkisiz hale gelen düşmanlardan düşen tüm silahları toplayabiliyoruz sonradan satmak için. Ayrıca oyun içi video ve sinematik görüntüleri esnasında ara sıra çıkan “flashback” sahnelerinden, hikaye içerisindeki bazı noktalarda ve belli başlı bazı düşmanları temizlediğinizde de farklı Drebin puanı bonusları alabiliyoruz. Oyun boyunca sergilediğimiz oynayışa bağlı olarak da bazı bonus puanlar toplayabiliyoruz. Bu puan sistemi çok geniş ve kapsamlı, oyuncular oyunu ve oynayışlarını ne derecede etkilediğini görünce şaşıracak.

Bu yeni Drebin sistemi hakkında bazı eleştiriler görmüş olabilirsiniz, özellikle gelenekçi ve yenilikten haz etmeyen oyun eleştirmenleri Drebin sisteminin bu derece geniş bir etkiye sahip olmasının oyunu çok kolay hale getirdiğinden ve daha fazla aksiyon uğruna serinin bağlı olduğu geleneksel gizlilik kökenlerinden uzaklaştırdığından yakınmakta. Açıkçası yeni oyun mekaniğinin getirdiği özellikleri değerlendirmede çok basit ve ucuz bir yol bence bu, çünkü oyunun sistemi tek değil ve oyuncular nasıl isterlerse öyle oynayabiliyorlar başından sonuna kadar. Serinin casus filmi yanını seven muhafazakârlar oyun boyunca gizliliğe odaklanıp etrafta sinsice dolaşıp sürünebilirler, mühimmat ve silah alımını kısıtlayarak veya tümden Drebin sistemini görmezden gelerek klasik tarzda oynayabilirler. Bu oyuncu arkadaşlar saman altından su yürütecekleri gizli saklı işlerini yapmada onlara destek verecek bir çok yeni özellik de bulacaklar.,

Octacamo sistemi ve tehlike alarmı oyuncuların bölgelere gizlice sızma işleminde yeni taktikler kullanmasına olanak sağlamakta, çünkü Snake yeni kamuflaj kıyafeti ile çevreyle çok iyi uyum sağlayarak düşmanlarını önceden tespit edebiliyor. MGS3’deki kamuflaj sistemi tam anlamıyla evrim geçirmiş, Snake’in üzerindeki giysi-üniforma ayakta durmakta olduğunuz veya temasta bulunduğunuz her türlü zeminin görünümünü alıyor, ve yaşlı Snake kolaylıkla zemin üzerinde kamufle oluyor. Kamuflaj şablonlarından herhangi birini o esnada kaydedip sonradan istediğiniz zaman tekrardan kullanabiliyorsunuz, Snake bukalemun yerine konulmaktan neyse ki fazla şikayetçi olmuyor. Bunun üzerine bir de tehlike alarmını koyun, düşmanların tam olarak durdukları veya bulundukları yerin yönünü göstermekle kalmayıp düşmanların ne kadar tetikte olup ne kadar rahat olduğunu da size sunuyor.

meltem

Bu iki yöntemi en efektif biçimde kullanmanız sizin için oldukça önemli ve faydalı, çünkü Snake yaşlanmış olabilir ama düşmanları bugüne kadar karşısına çıkan en zeki kötü adamlar. Düşman yapay zekası aşırı zeki ve devriye gezerken yahut arama yaparken önceden belirlenmiş şablonları ve yolları kullanmıyor. Onun yerine, tetikte olmadığı zamanlarda (yani alarm durumunda olmadıklarında) diğer askerlerle, arkadaşlarıyla etkileşime geçiyorlar, kimi zaman durup kimi zaman dolaşıyorlar kafalarına göre. Ancak dikkatli veya alarm durumunda olmalarını gerektiren bir şey olduğunda sorun çıkartan her neyse aktif bir şekilde peşine düşüyorlar, bunu yaparken de olası saklanma noktalarını tek tek arıyorlar, mesela o ünlü karton kutuları veya çöp tenekelerini. Hedeflerini aşağı almak için gerektiğinde anında takviye kuvvet çağırıp, akıllıca kanatlardan saldırı manevraları yapıyorlar arkanızdan, sağınızdan solunuzdan dolanarak. Haliyle bunun sonucunda görsel kontaktan kaçınmak için ölü taklidi yapmaktan yerlerde yuvarlanmaya kadar aklınıza gelen olası her şeyi kullanmak durumundasınız, yeni yakın dövüş saldırıları da kullanılabilecek taktiklerden, mesela düşmanınızı etkisiz hale getirmek için yukarıdan üzerine atlayıp boğabilirsiniz. Yine de, gizlilik konusunda en başarılı olanlar bile er ya da geç bir iki kurşun ateşleme ihtiyacı duyacaktır, bazı durumlarda güvenebileceğiniz yegâne şey ateş gücü olabiliyor.




Aksiyona daha yatkın olan oyuncular, önceki oyunlara nazaran artık şarjörlerini hakirce boşaltıp düşman askerlerinin arasından büyük gürültüler ve patlamalar eşliğinde geçip sıyrılabilirler çok daha kolaylıkla. Drebin’den özelleştirilebilen yeni silahların alınabilmesi olayı bu noktada oldukça yardımcı oluyor kesinlikle. Bununla birlikte, o esnada bulunmakta olduğunuz yere bağlı olarak o yere sabit havan topu veya makineli tüfek gibi araçlardan da faydalanmanız mümkün. Bu gibi ağır silahları kullanarak düşman mevzilerini ayıklayabiliyor oyuncular, yoğun miktarda mermi kullanarak düşmanları bastırmak, silahın menzili dahilindeki herkesi etkisiz hale getirmek MGS serisi için alışıldık olmasa bile eğlenceli oldukça. Oyuncular için düşman askerleri ile mücadelede yeni taktik yöntemler getirilmiş MGS 4’de, mesela gelen kurşunlardan kaçmak için yerde yuvarlanmak bir opsiyon, hatta yere düştüyseniz arkanız dönükken bile ateş edebiliyorsunuz.

Bunca aksiyon dedik, hareket dedik ama ufak bir sorun var. Old Snake ismini boşuna takmamışlar Snake ağabeyimize, erken yaşlanma sebebiyle fiziksel olarak bazı zorluklar yaşıyor kimi zaman. Kalbi bu kadar heyecana dayanmıyor da diyebiliriz. Tüm bu dört nala aksiyon taktikleri Ruh Hali ve Stres göstergeleri ile dengelenmiş oyunda, savaşın ortasında Snake’in ruh haline ve maruz kaldığı strese göre hareketleri etkilenebiliyor. Ruh Hali (Psyche) göstergesi sağlık göstergesinin hemen altında ve fiziksel kabiliyetleri ile silahları kullanırken isabet hassasiyetini etkilemekte. Ruh hali göstergesi ne kadar düşükse Snake’in savaş esnasında etkin kalması o kadar zorlaşıyor. Yaşının getirdiği etkileri hissetmeye başlıyor yaşlı kurt ufaktan, nefesi kesiliyor, durup soluklanması gerekiyor, orasına burasına ağrı girdiği için birkaç saniye duraklıyor vesaire. Ruh halinin etkileri zamanla geçse de bunun yanında Snake’in hareketlerini etkileyen bir de Stres göstergesi var. Bu gösterge Snake’in o esnada hissettiği tansiyon, baskı, panik ve genel olarak stresi gösteriyor. Dostumuz bazı durumlarda bulunmaktan pek hoşlanmıyor, özellikle de görevine faydalı olmayacak şeylerden, mesela gölgeler yerine açık alanda ilerlemekten, çok sıcak ya da çok soğuk yerlerde bulunmak veya düşmanları tarafından tespit edilmek yaşlı Snake’i huzursuz ediyor. Stres ne kadar fazla olursa, ruh halindeki düşüş o kadar keskin ve fazla oluyor.




Bu olayın tek sıkıntılı yanı kimi zamanlar, özellikle de alarm durumundayken bir savaşın ortasındaysanız bir çeşit savaş nöbetine girebiliyor Snake. Bu süre içerisinde Ruh Hali sabitleniyor ve daha az hasar alıyorsunuz, ama bunun ciddi bir handikapı var, bu savaş halinden çıktıktan sonra Stres ve Ruh Hali göstergeleri dibe vuruyor yaşadığı adrenalin düşüşünü temsilen. Bu düşüş de Snake’i saldırılara karşı yüksek derecede savunmasız bırakıyor. Oyuncuların bu durumu oturaklı bir şekilde değerlendirip dengelemeleri lazım. Stres ve Ruh Hali arasındaki bu nazik denge oyun içerisinde aksiyon ve gizliliğin dengelenmesini teşvik ediyor ve Metal Gear Solid 4: Guns of the Patriots’ın hem aksiyon severlere hem de gizlilik severlere hitap etmesine yardımcı oluyor, bir yandan da çok daha geniş bir oyuncu kitlesine hitap ediyor geniş ve çeşitli oynanış tarzları ile. Gizlilik kısmında oyunun saklanma ve korunma olanakları genişletilmiş, yerde sürünmek, duvarlara dayanmak, köşelerden göz ucuyla bakmak, çıkıntılardan aşağı sarkmak bir kısmı bunların.




Oyun dünyasını keşfederken hangi yöntemleri kullanacağınızdan bağımsız olarak Snake’e son derece yardımcı olan iki aygıt mevcut. Bunlardan ilki Solid Eye System adındaki aparat, bunun sayesinde saha içerisinde sürekli olarak bir dürbüne bir görüş aygıtına bakmak zorunda değilsiniz artık. Solid Eye System bir yandan hem gece görüş fonksiyonuna sahip hem de dürbün özelliğine ve bunların üstüne oyundaki tüm karakterleri tanımlama yetisi var, hangi gruba dahil olduklarını, taşıdıkları silahları ve savaş alanında üzerlerinden düşen her türlü silah ve objeyi uzaktan görüp tanımlıyorsunuz. Bunun sağladığı büyük miktardaki taktik bilgileri ister gizlilik ile isterseniz de kaba kuvvete başvurarak değerlendirebilirsiniz.

Diğer aygıtımız ise Mark II isminde sevimli bir robot, Otacon tarafından Snake’in kullanımına sunulan ufak bir robot. Mark II son derece becerikli ve çok yönlü kullanılabilen bir aygıt, öncelikli olarak Snake için gözcülük ve öncü keşif gücü olarak görev yapıyor. Boyutlarının küçük olması ve görünmez olma yeteneği sayesinde oyuncular Mark II’yu önden yollayıp çevredeki düşmanlar ve diğer tehlikeler hakkında fikir sahibi olmak için kullanabilirler, bunun da savaşta yadsınamaz bir avantajı var. Aynı zamanda düşman askerlerini etkisiz hale getirmek için de kullanılabilir ufak dostumuz, Snake’in Stun Knife isimli bayıltıcı silahına benzer bir şekilde güçlü şok saldırıları yapma yeteneği var, nöbetçi askerleri atlatmak için etkili oluyor. Dahası, Mark II düşen veya etrafta duran silah ve diğer nesneleri toplamak üzere de kullanılabiliyor, Mark II aynı zamanda bir iletişim kanalı olduğu için Drebin ile temasa geçmek için de güzel bir yöntem, Mark II’nun (dilerseniz kendisine Karabaş, veya Kont ismini verebilirisiniz, şahsen ben kendisini Dogmeat yerine koydum, sevdim, bağrıma bastım) topladığı silahlar anında Drebin puanına çevriliyor. Bu şekilde çatışmaların ortasında Snake’i yersiz ateşe maruz bırakmadan silah vb toplamak güvenli oluyor, robotu güvenli bir noktadan görünmeden toplamayı ihmal etmeyin aman.




Dünya savaşla çalkalanıyor, her yerde bir çatışma var, ama karşınıza çıkan tüm askerler düşman olmak zorunda değil, ve hepsi de PMC yani Özel Askeri Şirket mensubu olmayabilir. Oyun esnasında kimi bölgelerde yerel milis kuvvetleri ile karşılaşmanız olası, bu milisler kontrol için sizin asıl düşmanlarınız olan PMC mensubu paralı askerler ile savaşmaktalar. Dünyanın bu kaotik ve bölünmüş halini isterseniz lehinize çevirip Snake’in kendi avantajına kullanmasını sağlayabilirsiniz. Bu tür durumlarda oyuncuların iki seçeneği mevcut. Birincisi, tek tabanca takılıp önünüze gelen her şeye saldırıp yolunuzdan kaldırmak, hem PMC hem de yerel milis kuvvetleri ile savaşmak. Bu herhalde Metal Gear Solid oyunlarının hepsinde olan klasik bir savaş yöntemi, ve ekstra zorluk katıyor oyuna önünüze çıkan herkes düşmanınız olacağı için. Bir diğer yandan ise, ikinci olarak, dilerseniz bu yerel savaşçıların saflarına katılıp, onların güvenini kazanabilirsiniz, birlikte PMC askerlerine karşı savaşmayı seçerek. Onların kendi davalarına inanan bir özgürlük savaşçısı profili çizerek bu askerleri müttefikiniz yapabilirsiniz, onlar da karşılığında size görevlerde yardımcı olacaktır, çatışmalarda ilave ateş gücü kim istemez ki? Hatta bazen sizin yerinize düşmanlarınızı temizleyebilirler. Oyunda ilerledikçe dostluğunu kazandığınız bu gruplar size ayrıca malzeme yardımında da bulunuyorlar, cephane veya canınızı yükseltmek için medikal ekipmanlar sağlayabiliyorlar savaşın ortasındayken. Şu var ki çatışmalar esnasında kime nereye ateş ettiğinize dikkat etmeniz lazım. Eğer yanlışlıkla ya da bilerek milis askerlerinden birini tehlikeli bir durumda bırakırsanız (kısaca ateş ederseniz) aranızdaki samimiyeti zedeleyebilir, onların size karşı olan tutumun tekrar düşmanlık seviyesine indirebilirsiniz. Böyle bir durumda ya bekleyip, bir süre geçtikten sonra tekrar güvenlerini kazanmaya bakacaksınız, ya da onlardan birisiymiş gibi kılık değiştirip saldırılarını geçiştireceksiniz, tabii oyunda önünüze çıkan her canlı ile savaşmak istemiyorsanız, yoksa düşman yerine koyup saldırabilirsiniz.

meltem

Boss savaşları etkileyici ve sürükleyici, ve ortalamada çok zor değiller, oyunda zaten genel olarak aşılamayacak bir engel bulunmuyor. Yine de bir iki boss sizi diğerlerine nazaran biraz daha fazla uğraştırabilir, bu noktada iyi taktikler kullanmalı ve biraz kafanızı kullanmalısınız, çünkü kurşun saçmak her zaman için karşınızdaki boss’u öldürmeye yeterli olmayabilir. Beauty and the Beast takımının üyeleri ile karşılaşıyorsunuz oyunda ve bu güzel ama son derece tehlikeli kadınlar korkutucu olsa da mücadele etmesi epey zevkli. Boss savaşlarının bir kısmı uzun sürüyor ve kimi zaman ikincil düşman ya da düşmanlar oluyor savaşmanız gereken. Bir boss’da gerçekleşen hedefin ayak izlerini gece görüş ile takip ederek yakalamak ve icabına bakmak gerçekten oyunun gizlilik temasına yaraşır olmuş. Asıl hedef olan boss ile savaşırken bir yandan yukarıdan tepenize inen roketlerden kaçınmak da zevk veren bir zorluk. Sinematik oyun öğeleri de gerçekten akıllıca kullanılmış, Call of Duty 4’ün en başarılı sahnelerinden biri olan araçlı kovalama sahnelerinin bir örneğini MGS 4’de motosiklet ile yapılan bir kovalamacada bulabilirsiniz. Yapıların ve çevresel etmenlerin yok edilebilir olması oyunun ve grafik/fizik motorlarının bir başka özelliği ve ilerlemekte olduğunuz yolun ayaklarınız altında yıkılması, çöken duvarlar, etrafı kaplayan duman gerçekten görmeye değer bir aksiyon yaratıyor.

Biraz da hikayeye bakalım, oyun sırasıyla şu bölgelerde geçiyor: Orta Doğu, Güney Amerika, Doğu Avrupa, Shadow Moses Island (İlk MGS oyunundan hatırlayacağınız Metal Gear Rex’in üssü) ve Outer Haven isminde bir gemi. Oyun buna bağlı olarak beş bölüm ve bir de kapanış bölümünden oluşmakta. Oyun içerisindeki sinematik videoları bir hayli uzun, bir yandan oyuna film havası katıyor ama bir yandan da MGS 4’ün en çok şikayet edilen eksisine neden oluyor, fazla uzun videolar oyundan soğutup aksiyonu duraklatıyor ve bazen sıkıcı olabiliyor. Hoş, MGS serisine aşina olanlar, konsol+Japon oyun yapımcıları=bol miktarda oyun içi video denklemine de aşina olacakları için çok fazla garip karşılamayacaklardır. Az önce yukarıda anlattığım oyunun özellikleri Metal Gear Solid 4: Guns of the Patriots’ın çetin hikaye akışına olumlu katkılar sunmakta ve oyunun hikayesini şahane kılan iki ana etmen var.




İlk olarak, Solid Snake’in son oyunu olması nedeniyle serinin başından sonuna kadar bulunan tüm ucu açık veya cevaplanmamış olayları bir araya getirip bağlıyor. Önceki oyunlarda kafalarında soru işaretleri oluşan oyuncular MGS 4’de hepsine cevap bulacaklardır, ve bu inanılmaz bir özellik, hatta Kojima’nın güzel bir jesti. Görev brifinglerinin büyük bir kısmı size sadece nereye gideceğiniz hakkında bilgi vermiyor, aynı zamanda seriye bağlı olan bir çok gerekli bilgi hakkında açıklamalar yapıyor. Patriots, Foxdie, Metal Gear ve diğerleri. Kojima Productions ekibi bir şekilde serinin tüm muğlak konseptlerini bir araya toplayıp oyuncuların kolaylıkla takip edip anlayabileceği hazmı kolay hikaye parçalarına sıkıştırmayı başarmışlar. İlk defa oynayacaklar için elbette basit bir iş değil bu ama olabildiğince çok şeyin anlatılıp açıklığa kavuşması için ellerinden geleni yapmış yapımcılar. Bir bağlamda bazı ara videolar Metal Gear Solid evreni için bir ansiklopedi görevi görüyor, seriyi aktif olarak takip eden oyuncular için ilave detaylar verirken bir yandan da yeni başlayanlar için olan biteni özetleyip açıklıyor. Eğer bu oynadığınız ilk MGS oyunu ise ve öncekileri de oynamak istiyorsanız Metal Gear Solid: Essential Collection’ı bulup edinmenizi tavsiye ederim, çok uygun bir fiyata önceki üç oyunu ekstra içerik ile birlikte alabilirsiniz.

İkinci olarak ise, Metal Gear Solid oyunları her zaman için güncel konular ile bir şekilde alakalı olmuştur, MGS 4 ise hem serinin önceki oyunları ile ilgili hem de gerçek dünyada olan biten güncel olaylara dayanan konularla ve kinayelerle bilhassa döşenmiş ve ince bir zeka ürünü olan derinlik taşımakta. Kojima, savaşın dehşeti ve sivillere karşı etkileri, yoldan çıkan ve kötü kullanılan teknoloji, akli manipülasyon ve kontrol (gerek teknoloji ile gerekse örgütlenme ile yapılan) ve kişisel fedakarlık gibi kompleks öğelerde gezinen bir hikaye örmüş zoru başararak. Bir çok yönden, oyunun içerisinde barındırdığı ve gönderme yaptığı konuların sayısı ve oyun içerisinde, seri ile bağıntılı olarak bunların ele alınma yöntemleri hakkında konuşup tartışacak olursak akademik bir tez bile oluşturulabilir. Bu hikaye derinliğinin ve detaylı olmasının tek dezavantajı daha önce de bahsetmiş olduğum oyun içi ara videoların uzun olması, aynı zamanda diyalog sahneleri de buna ek olarak geliyor uzunluk bakımından. Oyundaki en uzun oyun içi video yaklaşık 45 dakika sürmekte. Neyse ki sahneler ve videolar çoğunlukla ilgi çekici ve izlemesi zevkli olduğundan zamanın nasıl akıl geçtiğini fark etmeyecek çoğu oyuncu (konsantrasyon bozukluğu, hiperaktivite, narkolepsi gibi ekstrem rahatsızlıkları varsa iş değişir tabii), oyuna getirilen en mantıklı yeniliklerden birisi bu uzunluğun bir sıkıntı olmaması adına getirilmiş, video esnasında duraklatıp sonradan devam edebiliyoruz (neyse ki).

meltem

Tüm bu özellikleri oyunu mükemmel bir yapım haline getirmekte, belki de yaşayacağınız en güzel oyun deneyimlerinden birisi olabilir, ama dikkat çekici olan sadece bunlar değil, görsel olarak da eşsiz bir oyun. Grafikleri, MGS 4’ü video oyunları tarihindeki en iyi görünen oyun mertebesine ulaştırmada oldukça iddialı. Guns of the Patriots, PlayStation 3’ün sunduğu her bir pikseli sonuna kadar kullanıyor ve harikulade bir biçimde render ediyor. Karakter modellemeleri geniş ve gerçek zamanlı olarak render edilmiş, oldukça etkileyici. Oyun içi videolar ve oyun arasındaki geçişler çok iyi oturtulmuş ve sırıtmıyor. Aksiyon sekanslarının bir kısmı (önemli ve kilit olanlar özellikle) çoğu güncel Hollywood aksiyon filminden farksız, hikaye bakımından kimi zaman filmleri bile geçtiği oluyor. Buna en önemli etmen kamera açısının aksiyonu ağız tadıyla gösterecek şekilde incelikle ayarlanmış olması, son oyundan sonra Kojima’nın kamera açılarına özel bir dikkat gösterdiğini anlamak zor değil. İsterseniz birinci şahıs seçip oyunu birincil gözden oynayabiliyor, isterseniz de sağ analog çubuğa basmak suretiyle sağ veya sol omuz üzerinden oynayabiliyorsunuz.

Çevre ve oyun dünyasına ait yapılar, bitkiler, zemin ve arazi türevleri keskin detaylar ile şekillendirilmiş. Ekrana bulaşan toz, toprak, çamur ve su damlaları atmosferi gerçekten hissettiriyor ve MGS 4’ün güncel teknoloji ve oyunların arkasında kalmadığını ortaya koyuyor. Tüm bu gelişmiş grafiklerin başta standart kurulumu sekiz dakika sürüyor, oyun içindeki bölümler ise sırayla yükleniyor, ilk bölümün bitiminde diğer bölüm yükleniyor ve öyle devam ediyor her bölüm için. Bu ikincil yüklemeler bir iki dakika sürüyor en fazla. Bu sayede, her bölümün kendi yüklenmesi ile önceki bölümden kaldırılan bölüm, çevre ve yüzey grafikleri oynamakta olduğunuz bölümdeki hızı ve geçişleri hızlandırıyor. Tespit edilen bir iki ufak grafik problemi yok değil, yüzey ve dokular ara sıra bir iki yerde düz çıkıyor, düşük çözünürlük sorunu ile birlikte ve ışıklandırma FPS’si (saniye başına kare sayısı) devasa patlamalarda düşebiliyor. Ancak söylemeliyim ki bu sorunlar oyunun genel detay seviyesi, bölüm yapısı ve sinematik özellikleri ele alınınca pek de rahatsız edici olmuyor. Grafik kalitesi hakkında ipucu verecek olursam eğer, oyun içindeki tüm videolar, ara sahneler tamamen oyunun grafik motoru kullanılarak yapılmış, dijital-bilgisayar animasyonu değil.




Oyunun seslendirmeleri de çok kaliteli ve oyuna, hikâyeye ve taşıdığı önem ile değere uygun. Genel olarak bir hüzün, kayıp ve mazi hissi uyandırmaya meyilli olması oyunun etkileyiciliğini arttırıyor. Oyun içerisinde önceki oyunlara ait klasik şarkı ve tema müziklerini bulup açabiliyorsunuz, genel bir biçimde ele alacak olursak oyunun müzikleri serinin tüm derinliğini ve hikayesini kapsıyor diyebiliriz. Snake ve diğer karakterlerin seslendirmeleri, diyalog kalitesi ustaca biçilmiş ve kotarılmış.

Metal Gear Solid: Guns of the Patriots’ın diğer dikkat çekici özelliklerine bakacak olursak da karşımızda bir adet fotoğraf galerisi var, Snake’in oyun içinde fotoğraf makinesi ile çektiklerini saklıyor ve girip bakabiliyorsunuz. Sonra bir adet sanal atış talim alanımız var, oyun içinde bulunan tüm silahlar ile burada pratik yapabiliyorsunuz. Kontrol şeması ve tuşların işlevleri de inceden bir evrim geçirmiş ve MGS oyunları içerisinde en iyisi olmuş. Ancak, belki de MGS 4’ün en önemli özelliklerinden birisi, hatta hası diyelim, Metal Gear Online’ın eklenmiş olması. Tek oyunculu olarak zaten sağlam bir yer edinmiş oyuna çok oyunculu bir özellik eklenmiş böylece. Metal Gear Online aslen kendi başına bir yapım olarak sonradan çıkacak ancak Kojima ve ekibi bir güzellik yapıp sonradan göreceğimiz çok oyunculu online Metal Gear oyununun bir örneğini koymuşlar, MGO hakkında bir iki fikir edinmeye başlıyoruz bu şekilde.




Beta testine benzer şekilde Metal Gear Online beş çok oyunculu harita içeriyor ve maksimum 16 oyuncu desteği var. MGS 4 içerisindeki başlangıç paketinde ayrıca ek olarak iki yeni bölüm var betada olmayan, Urban Ultimatum ve Ambush Valley. Urban Ultimatum tam sniper’lara göre yapılmış, uzunlamasına olan haritada bol bol çatı ve merdiven bulunuyor ve keşfedilecek bir çok sığınak ve kuytu içeriyor. Ambush Valley ise, adının aksine (Ambush = Pusu) gizlilik ve sürpriz ağırlıklı bir harita, bombalarla enkaza dönmüş bir çevre, yıkık binalar oyuncuların sinsice dolanıp düşmanları arkadan vurmasına olanak sağlıyor. Online oynamak için bir adet Konami Hesabı açmanız gerekiyor, ola ki önceden betaya kayıt yaptırdıysanız, üzgünüm ama maalesef Konami tüm hesapları sıfırladı ve varsa eğer tüm ilerlemeniz kayboldu. Kayıt işlemi gayet basit ve Nisan’da yapılan betanınkine nazaran daha hızlı. MGO içinde bir takım ayarlamalar yapılmış, bazı yetenek isimleri daha kendini açıklayıcı şekilde değiştirilmiş. Bir diğer değişiklik ise Klan oluşturma kısmı. Betada ikinci seviyede az miktarda oyun saati ile kendi klanınızı kurabiliyordunuz ama asıl oyunun tam sürümünde minimum üçüncü seviye ile 20 oyun saati harcamış olmanız gerekiyor klan kurmak için. Online oyun esnasında Metal Gear’ın 21 yıllık geçmişine ait şarkıları seçip dinleyebiliyor oyuncular iki orijinal şarkının yanında. Sneaking adı verilen görevlerde ise şarkıları Snake kendisi seçiyor. Metal Gear Online hakkında daha sonra detaylı bir ön inceleme yaparak merakınızı gidereceğim.

Sonuç olarak, eğer bir puanlama sistemi olsaydı şu an, diğer tüm dergiler ve siteler gibi ben de en yüksek skoru verirdim hiç tereddüt etmeden. Tüm demoları, videoları izleyip tüm inceleme ve ön incelemeleri okusanız da aslında oyunu kendiniz oynamadan tam olarak anlamanız pek mümkün değil, çünkü çok geniş, detaylı ve… güzel bir oyun. Hatta oyun yerine interaktif bir film bile denebilir. Oturup bu deneyimi yaşamak için elinizden geleni yapın derim. Snake’in emekliye ayrılması üzücü elbette ama MGS 4, efsanevi asker Solid Snake’in şanına yaraşır, layığıyla bir seriyi bitirme oyunu olmuş. Elveda yaşlı kurt, seni özleyeceğiz. Buradan 21 pare top atışı ile incelememi sonlandırıyorum.