OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-24-2015, 11:22 AM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Archangel

Nasıl bir oyun Archangel? Belli bir türe sığmıyor, sığamıyor. Ama sığmaya çalıştığı hiçbir türün zevkini de veremiyor. Action-adventure-RPG karışımı bir oyun. Bir nevi Deus Ex, ha yanından bile geçebilir mi buna siz karar verirsiniz.

Saçma bir giriş oldu biliyorum ama bunun gibi ilginç bir oyuna daha iyisini yapamazdım. Dediğim gibi oyunumuz bir Action-adventure-RPG. Action adını tam anlamıyla hak ediyor diyebiliriz. Çünkü oyunun geçtiği dünya Diablo benzeri herkese saldırdığınız bir dünya. Arada sırada quest aldığınız NPC'ler var tabi. Ama questlerin sonunda genelde bu NPC'ler ile de savaşıyorsunuz. Adventure kısmı bu kapı için bu anahtarı bulman lazım, onun için bu adamın quest'ini yapman lazım, quest için gidip Body Stone'u bulman lazım gibi kısımlardan oluşuyor.

RPG kısmı ise oyun içinde öldürdüğünüz yaratıklardan ve yaptığınız questlerden aldığınız deneyim (oyunda Essence deniliyor) puanları ile çeşitli özelliklerinizi geliştirebilmenizden oluşuyor. Ama yanlış anlamayın. Bu özellikler kılıç-kalkan kullanma falan değil. Mananızdan alıp enerjinize ekleme, etrafınıza bir kalkan örme, karanlıkta görme gibi şeylerden oluşuyor. Bir de oyunun başında savaşçı bir karakter mi büyücü bir karakter mi olacağınızı seçiyorsunuz. RPG kısmı da bu kadar.

Konu nedir? Archangel, isminden de çağrışım yapabileceği gibi içinde melekler, kötü güçler, manastırlar olan bir konu. Anlatayım efendim...

Michael, gecenin bir yarısı evine giderken müziği son ses açmış, radyoyu karıştırır. Muhtemelen kafası da dumanlıdır. Karşı yönden aynı onun gibi son hız bir kamyon gelmektedir. Fakat kaderi kim bilebilir ki? Bir süre sonra aynı anda bir virajı alırlar ve ölümüne bir kaza yaşanır. Michael arabadan fırlar ve yolun ortasına serilir...

Saatler, günler veya aylar sonra, belki de aynı sırada iki rahip bir manastırda konuşuyorlardır. Mekanın bizim dünyamızda bir yer olmadığı kesindir. Biri diğerine seçilmiş kişinin sonunda geldiğinden bahseder ve nerede olduğunu sorar. Diğeri uyuyor der ama ilkinin ne demek istediğini anlayıp uyandırmaya gider. Rahip tam kapının önüne geldiğinde içerden Michael çıkar, rahip ona kendisiyle birlikte gelmesini söyler, giderler. Anlattıkları hikaye ilginçtir.

Manastır yıllarca huzur içinde yaşamıştır. Fakat bundan 500 yıl kadar önce dengeler bozulmuş ve çeşitli gariplikler yaşanmaya başlamıştır. Lord Of Light (Işığın efendisi manastırdakilere seçilmiş kişiden bahseder o yıllarda. Konuşan rahibin babası, dedesi, onun dedesi seçilmiş kişiyi bekleyerek hayatlarını harcamışlardır. Seçilmiş kişiyse Michael'dan başkası değildir.

Lord Of Light, seçilmiş kişi için özel bir kılıç tasarlamıştır; Sword Of Light. En kötü iblisleri bile öldürebilecek denli güçlü bu kılıcı Michael'a verirler. Amaç bellidir, dünyayı ve manastırı kurtar Michael! Gayet uzun ve dramatik bir şekilde anlattığım konu gayet klişe biliyorum. Ama yine de oyuna güzel yansıtılmış ve eğer böyle bir oyundan hoşlanıyorsanız sevmemeniz için bir sebep yok.

Oyunumuz bir Third Person fighter ve oyunda kılıç, balta, ok-yay ve büyüden başka bir silah kullanmıyorsunuz. Kontroller oldukça basit, Mouse ile atak yapıyorsunuz. "I" tuşu ile envanterinize ulaşıyorsunuz. Quest'lerinizin yazıldığı günlüğünüz vs. burada bulunuyor. Yeteneklerini geliştirdiğiniz kısım da yine envanteriniz de bulunuyor. Bunun dışında farklı bir tuş yok. Oyunun başında manastırda kılıcı aldıktan sonra nasıl kullanacağınızı falan anlatan bir antreman yapıyorsunuz. Ama hiçbir zorluk yok sadece atak yapıyorsunuz o kadar.

Antremandan sonra manastırdan çıkıyorsunuz. İlk göreviniz kasabaya ulaşıp neler olup bittiğini öğrenmek. Daha manastırın çıkışındaki köprüden geçtiğiniz gibi bir melek beliriyor. Size bu dünyayı, kendini anlatıyor ve sizi Lord Of Light'ın yanına götürüyor. Burada Lord Of Light size görevinizi, neden seçildiğinizi vs anlattıktan sonra oyundaki karakter seçiminizi yapıyorsunuz. Lord Of Light size iki seçenek sunuyor. Sizi bir Warrior'a (savaşçı) çevirebilirim diyor, ya da bir büyücüye. Ben savaşçı olarak oynadım, gayet zevkliydi. Yalnız buradaki seçim bütün oyun boyunca aynı kalıyor. Yani oyun içinde karşınıza bir daha büyü ile ilgili bir şey çıkmıyor savaşçı seçerseniz. Sürekli balta, kılıç falan buluyorsunuz.

Oyunun açıkladığından daha fazla bilgi verdim oyun hakkında nerdeyse. Bunları geçiyorum, daha fazla anlatacak bir şey yok konu veya oynanış üstüne.

Gelelim grafiklere. Grafikler, vasat desem değil, iyi desem değil. Anlayın işte. Kimi yerlerde vay be diyorsunuz, kimi yerlerde olmamış diyorsunuz. Mesela ateş efekti çok güzel. Su efekti de keza öyle. Ama genelde kaplamalar düşük çözünürlüklü. Bunun güzel bir yönü de yok değil. Günümüz oyunlarıyla hemen hemen aynı kalitede grafikli bir oyunu en yüksek çözünürlükte hiç takılmadan akıcı bir şekilde oynamanızı sağlıyor. Ama yine de daha iyisi yapılabilirdi, yapıldı, yapılıyor, yapılacak.

Sesler gayet güzel. Her şey yerli yerinde. Yaratıkların bağırışları, diyaloglardaki insanların sesleri, adamımız Michael'ın sesi çok harika. Özellikle Michael çok karizmatik. Diğer kılıç kalkan, büyü sesleri de güzel. Bugüne kadar kaç oyun incelediysem hepsinin sesleri güzeldi. Artık sesler hakkında yorum yapmayacağım. Siz anlayın, ben yazdıysam kesin sesler güzeldir

Müzikler kimi yerde bayık, kimi yerde coşturucu. Ama oyunda melekler gibi ilahi şeyler olduğu için bazı yerlerde o tip müzikler duyuyorsunuz. Biraz garip oluyor. Bir de boss yaratıklarla karşılaştığınızda çalan bir müzik var ki akıllara ziyan. Ben oyunu oynarken sesi yarıya kadar açmıştım atmosfere gireyim diye. 20 dk sonra içerden annem geldi "oğlum, dinleme böyle müzikler, depresyona giricen, intihar edicen" dedi, şaşırdım. Varın gerisini siz düşünün.

Oyun boyunca bir şeylerin havada kaldığını hissediyorsunuz. Direkt olarak oyunun içine sokulmanızdan kaynaklanıyor bu sanırım. Anlatmak istediğim şu; Michael kılıcı eline alıyor ve rahipler bizi kurtar Michael diyorlar. Hemen ardından Michael, tamam kurtarayım da nasıl, kimi öldürmem lazım moduna giriyor. Siz de dumur bir şekilde ekrana bakıyorsunuz. Sanki adam doğuştan savaşçı gelmiş gibi tavırlar içinde. Bir yerde de bir yaratık beni öldürme, git bu kolyeyi getir sorunları çözücem diyor. Michael da aynen, Tamam gidiyorum ama eğer yalan söylüyorsan buraya gelir seni öldürürüm diyor. Biraz komik oluyor yani.

İşte böyle bir oyun Archangel. Action-adventure-RPG olduğuna bakmayın. Eğer bir adventure veya RPG seveniyseniz bu oyun hoşunuza gitmeyecek demektir. Ama bir action oyuncusu iseniz ve biraz da farklı tatlar tatmak istiyorsunuz, iyi bir tercih bu oyun. Bu demek değil ki her action seven bu oyunu almalı. Mesela ben aldım, oynadım, bitirdim, sevmedim Kafanızı bir güzel karıştırdım, artık alıp almamak size kalmış. (Son zamanlarda oynadığım en iyi fighter'dı
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:29 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35