meltem

Hogwards'ın gururu Harry, dördüncü kez karşımızda


Fantastik romanların en genç ismi olan Harry Potter'ın dördüncü filmi sinemada gösterime henüz girmişken, filmin ve romanın hayranlarını oyunsuz bırakmamaya yemin etmiş olan yayıncı Electronic Arts, Harry Potter: Goblet of Fire isimli yeni oyunlarını piyasaya sürdü. Tıpkı daha evvelki oyunlarda olduğu gibi, filmi sinemada izlemeden evvel meraktan yerinde duramayanlara hem hikayenin atmosferini yaşatmak hem de edinilecek birkaç ipucu için tam bir hafta evvel oyunlarını raflara dizdiler.

Hikayenin her bölümünde Harry ve arkadaşları büyü konusunda biraz daha yol almış ve her defasında daha korkutucu ve daha güçlü yaratıklara, büyücülere karşı mücadele vermişlerdi. Goblet of Fire da bu olguyu bozmuyor ve diğer üç filme, oyuna nazaran daha karanlık, daha hareketli ve daha korkucu bir atmosfer sunuyor. Filmi henüz sinemada izlemeye fırsat bulamamış, en azından oyununu oynayarak kendilerini nelerin beklediğini öğrenmek isteyen oyuncular için derde deva olan yapımın filme ait herhangi bir video içermiyor oluşu ise kötü yanı.


Serinin dördüncü oyunu gayet sade ve çizimlerden oluşan bir video ile başlıyor. Hogwards'da bu sene oldukça büyük mücadelelere sahne olacak olan büyücülük yarışması yapılıyor ve şölenler başlamadan evvelki gece çadırların arasında sessizce ilerlemekte olan tehlikeyi önceden sezen kahramanlarımız ormanın içinde buluyorlar kendilerini. İlk bölüm deyim yerinde ise damdan düşer gibi başlıyor ve bir anda kendimizi kertenkeleden bozma yaratıklarla mücadele ederken buluyoruz.

Klavyeden gayet kolayca kontrol edilebilen oyunumuzda ''Z'' tuşu ile toplanması gereken objeleri kendimize doğru çekebiliyor, ''X'' ile basit büyümüz olan minik büyülü toplar atıyoruz. ''C'' tuşu ise oyunun o anında karşımıza çıkan düşmana ve objeler göre değişiklik gösteren bir yapı sağlıyor. Temelde cisimleri hareket ettirme, kapıları açma ya da yangın söndürmek için su büyüsü gibi seçenekler içeren bu tuş, en çok işimize yarayan büyüleri içeriyor. Normal ok tuşları ile de karakter kontrolünü sağlarken, bizi sürekli en iyi açıdan takip etmeye çalışan kamera ise çevrilip değiştirilemiyor.

Bizler büyü yaptıkça ve düşmanları alt ettikçe aşağıda bulunan minik bar dolmaya başlıyor. Eğer yeteri kadar düşmanı büyü ile öldürürsek dolan bu bar sayesinde tüm karakterlerimiz geçici süre için oldukça güçlü hale getirebiliyoruz. Bar dolduktan sonra oyunun herhangi bir anında (bu anı özellikle çok düşmanla çevrili zamanınıza denk getirseniz daha iyi olur.) ''S'' tuşuna basarak aktif ediyoruz ve tüm karakterler gerçek vuruş güçlerinin çok üstünde büyü yapabiliyorlar.

Bilmemiz gereken minik ayrıntı da yollarda kuytu köşelerde bulacağımız ve bizden bucak bucak kaçan minik kurbağaların önemi. Oyun içinde herhangi bir karakterimizin yaşam gücü sıfırlanırsa yere yığılıyor ve kısa bir süre sonra topladığımız bu kurbağalardan bir tanesini eksiltip tekrar canlanıyor. Yani oyunun başında ileriki bölümlere nazaran daha kolay bulunan bu kurbağaları es geçmesek iyi olacak.


İlk bölümden itibaren gözümüze çarpan aşırı efekt ve renk cümbüşü içinde ilerleyen oyunun her an birşeyler toplamak üzerine kurulu. Karşımıza çıkan hemen her obje, yaratık ateş etmemiz halinde çevreye sayısız renkli fasulyeler fırlatıyor. Bunların haricinde sağda solda gizlenmiş küçük heykellere de vurmamız halinde yine renkli fasulyeler fırlıyor. Bu fasulyeleri topladığımız zaman bölüm sonlarında bize sunulacak olan büyü kartlarını açabiliyoruz. Diğer oyunları denemiş olanların kolaylıkla tahmin edeceği üzere Goblet of Fire'da her kartı açabilmek için yeterli sayıda fasulye toplamamız gerekiyor. Açtığımız kartlar her bölüm öncesinde karakterlere dağıtılmak üzere sunuluyor. +10 güç puanı ya da daha güçlü büyüler yapmak gibi pek çok seçeneğe sahip olan bu kartları bölüm başlarında üç karakterimizden herhangi birine en fazla üç adet olacak şekilde dağıtıyoruz.

Karakter seçiminden bahsetmişken, her bölümden evvel Harry, Hermione ve Ron karşımıza çıkıp seçilmeyi bekliyor. Bölümü hangisi ile oynamak istersek onu seçiyor ve kontrol ediyoruz. Diğer karakterler de oyun esnasında bizi takip ediyor, yanımızda savaşıyor, gerektiğinde bize yardım ediyorlar. Karakter seçiminde ise herhangi bir farklılık yok. Yani ister Harry ile isterseniz de Hermione ile oynayın hiçbir güç farkı bulunmuyor. Sadece bölüm başlamadan evvel seçtiğiniz büyü kartları bu karakter arası farkları belirliyor. Tabii bir de oyun içinde toplayacağınız fasulye sayısını. Çünkü oyun içinde hangi karakteri kontrol ediyorsanız o en fazla fasulyeyi topluyor ve bölüm sonunda kart alınırken diğer karakterlere yeterli fasulye kalmadığı oluyor. Bu nedenle dönüşümlü olarak her bölümü başka karakterle oynamak mantıklı gözüküyor.


İlk başlarda sadece karşına çıkana ''X'' tuşuna basarak büyü yap ve öldür mantığı ile ilerleyen, daha sonraları cisimleri hareket ettirip birbirine çarptır ve kapıları aç gibi son derece basit ve sıradan gelen oynanış şekli ile ilerleyen oyunumuz ne yazık ki kısacık oyun süresi içinde insanda beklenen etkiyi yaratmıyor. Tamam arasıra çıkan bulmacamsı öğeler bulunuyor, ancak bunlar da çok basit kalıyor. En büyük bulmacalarımızdan olan bitkileri tutup düşmana fırlatmak haricinde bazı kapıları açmak için büyü tuşuna basılı tutmalı ve yanımızdaki arkadaşlarımızın da bize eşlik etmesini sağlamalıyız.

Hikayenin ilerleyen bölümünde sayıları iyice artan düşmanlara karşı birlikte dövüştüğümüz arkadaşlarımızın da yeterli katkı sağlamaları önemli rol oynuyor, ancak kimi zaman yeteri kadar destek bulamıyoruz. Çünkü diğer iki karakteri yöneten yapay zekanın kimi zaman teklediği göze çarpıyor. Mesela bazen açmamız gereken bir kapıyı ya da itmemiz gereken bir objeyi üç karakterin aynı anda itip-çekmesi gerekirken yanımıza gelip yardım edecek olan karakterler boş boş bakabiliyorlar. Hatta biri yardım etmeye gelirken diğeri ''ne yapıyorlar bunlar'' gibisinden olduğu yerde kalıyor. Diğer sorun ise geçtiğiniz bir engelin ardından diğer karakterlerin arkada kalma ihtimali. Söz gelimi alevlerle çevrili tuzakları su büyüsü ile aşıp geçtikten sonra aynı yer tekrar ateşe bulandığında karakterler ateşin ardında kalabiliyorlar ve ateşi söndürmeden yanımıza gelmeye çalışırken can verebiliyorlar.


Harry, Ron ve Hermione başta olmak üzere filmde baş rol oynayan her karakterin gerçeğine uygun modellendiği oyunda düşmanlar ve diğer alt karakterler için başarılı modelleme tabirini kullanmak yanlış olur. Genel grafik seviyesi ortalamanın biraz üstünde olmasının yanında sıklıkla büyü yaptığımız için efektlerin ekranın dört bir yanında boy göstermesi kimi zaman gözleri yorucu bir şekil sergiliyor. Yine de büyü efektlerinin kaliteli olduğu bir gerçek. Görsel olarak oyunun en kötü yanı ise kimi zaman karakterlerimize en kötü yerden bakmamıza neden olan kamera sistemi.

Özellikle seslendirmeleri ve müzikleri ile ön plana çıkan Goblet of Fire'ın, serinin diğer oyunlarında olduğu gibi seslendirmeleri, gerçek film oyuncuları tarafından yapılmış. Seslendirmeler, başarılı müzikler ile birleşince oyunun en iyi yanı kulağa hitap etmesi oluyor.

Tarihler yine kasım ayını gösterdiğinde filmi vizyona girmek üzere iken raflarda yerini almasına kesin gözüyle baktığımız yeni Harry Potter oyunu çocuk temalı aksiyon macera oyunlarından biri daha olmuş vaziyette. Daha evvelki Harry Potter yapımlarını beğenerek oynadıysanız ya da Harry Potter'ın gerçek bir fanı iseniz bu atmosferi de mutlaka yaşamalısınız. Evinizde olan ufaklıkların ya da evinize gelip de 'Evladım, Alivelican'a bilgisayarda bir şeyler oynatsana' diye işaret edilen gençlerin iyi vakit geçirecekleri bir yapım. Gerçek aksiyon oyunu düşkünlerinin ise, gerek bulmacaları, gerekse oyun sistemi ile Goblet of Fire'dan tatmin olması mümkün değil.