Just Cause 2 - İnceleme

~~meltem~~ · 08-12-2015, 10:43 AM

Yapımcı: Avalanche Studios
Dağıtımcı: Eidos Interactive
Tür: Acrion
Engine: Avalanche 2.0
Platform: Microsoft Windows,Play Station 3,Xbox 360
Çıkış Tarihi: 2009
Tarz: Single-Player
Medya: Blu-ray Disc,DVD
Onanış: Gta Türü
Nerede Geçecek: Core Adaları Ve Venezuella Adalarında Geçecek.

ÖNERİLEN SİSTEM GEREKSİNİMLERİ :

İNTEL CORE DUO 2 3.0 GHZ/AMD 3.0 GHZ İŞLEMCİ
3 GB RAM (3.5 GB VİSTA İÇİN)
1024 MB GE FORCE 8600 GTX - GX2/ATI RADEON HD4600 PRO
24 GB HARD DİSK ALANI

--------------------------------------------

MİNİMUMSİSTEM GEREKSİNİMLERİ :
İNTEL CORE DUO YADA CORE 2 2.0 GHZ/AMD 2.0 GHZ İŞLEMCİ
2 GB RAM (2.5 GB VİSTA İÇİN) 512 MB GE FORCE 8600 GT - GTS/ATI RADEPN HD3600 PRO
24 GB HARD DİSK ALANI

Yapımcılardan gelen açıklamayla birlikte absürd aksiyonun sınırlarını zorlayacağımız Just Cause 2'nin çıkış tarihini de öğrenmiş bulunuyoruz. Oyuna ilgi ve merak besleyenlerin ise biraz daha beklemesi gerekecek çünkü Just Cause 2'nin Avrupa çıkış tarihi 26 Mart 2010 olarak açıklandı.Grafiksel olarak büyük değişim yaşayan Just Cause 2, ilk oyunun konseptine bağlı kalmış. Gelelim Zurnanın Zooort Dediği yere : Aksiyon oyunları son yıllarda ciddi anlamda büyük değişikliklere sahne oluyor. Çizgisel ve oyunun oyuncuyu kontrol ettiği, serbestliğin ikinci planda olduğu oyunların yerini; serbestliğin öncelikli olduğu, oyuncuya istediği özgürlüğü sunan ve onu sıkmayan, eğlenceli oyunlar almaya başladı. Bu değişim halen devam etmekte ve bu değişimi başlatan oyunlardan biri de ilk çıktığı dönemde “GTA taklidi” olarak lanse edilmiş olan Just Cause idi. Oyun otoriteleri tarafından pek beğenilen bir yapım olmamasına karşın, sunduğu eğlence ve gerçek üstü oynanış tarzı ile oyuncuların dikkatini çekti ve aslında Just Cause, bugün için kendisine uygun bir zemin hazırladı. Sessiz sedasız ortaya çıkmış ve sinsice oyuncuların gönlünde yer edinmiş olan bu oyun, şimdi kendisinden daha çok şey beklenerek ikinci oyunu ile tekrar karşımıza çıkıyor. Yine mi aynı görev? İlk önce ilk oyunu kısaca bir hatırlayalım: İlk oyunda Rico Rodriguez adlı CIA ajanını kontrol ediyorduk. Rico Rodriguez, San Espito adındaki tropikal adalardan oluşan ülkenin diktatör yöneticisini ülkenin başından indirmek için görevlendirilmişti. Yani kabaca kendisini, CIA tarafından devrim yapması için San Espito’ya gönderilmiş bir ajan olarak tanıtabiliriz. Bu görevi başarıyla yerine getiren Rico Rodriguez’in sıradaki görevi de aynen buna benzer bir görev: Güney Asya’da bulunan Panau adasına gitmek ve buradaki kötü diktatör Baby Panay’ı tahtından indirmek.

Hikaye, ilk oyunda olduğu gibi klişe. Klişeliği geçtim, tamamen aynı neredeyse. Yine tropikal bir ada ülkesi ve başında bulunan kötü (!) diktatör. Ama yadsınamaz bir gerçek var ki bu tarz hikayeler birçok kişinin ilgisini çekiyor. Bir noktadan sonra kabak tadı verecek olsa da henüz bu noktaya gelmedi bu konu. Benim aklıma, bu tarz bir hikaye üzerine kurulu çok az oyun geliyor. Just Cause, ilk oyunda da bu hikaye üzerine kurulduğu için devam oyununda da bu hikaye tarzını baştan sona atacak halleri yoktu elbette. Ama biraz olsun farklılık isterdik tabii ki. Oyunumuzun geçtiği Panau adası Güney Asya’da bulunuyor; bunu biraz daha açmakta fayda var. İlk oyunda direkt olarak tropikal bir ada nasıl oluyorsa ona göre çevreyi modelleyen yapımcımız, bu kez Yeni Zelanda ve Hawaii ülkelerini kendine model almış ve çevre modellemelerini ona göre yapmış. Bu da demek oluyor ki çevre konusunda daha derli toplu ve başarılı bir yapım bekleyebiliriz. En azından ilk oyunda dikkatimi çeken, neredeyse tüm yapıların muhteşem bir paralellik içerisinde çevreye monte edilmiş olma durumunun olmayacağını ümit ediyorum. Just Cause 2’de Rico Rodriguez oldukça geniş bir silah yelpazesine sahip olacak. Özellikle yıkımın ve ölümün had safhada olacağı güçlü silahlar oyuna ekleniyor; lazer destekli roketatarlar, C4 patlayıcılar, bomba atarlar... Silahları elde etmek de düşündüğünüz kadar kolay olmayacak. Güney Asya’da, dünya ile bağları neredeyse kopuk bir adadayız ve bu adaya tabii ki CIA tarafından silah sokulamıyor. Bu yüzden CIA’den en ufak bir destek alamayacağız. Bunun yerine, oyunda yapacağımız görevler sayesinde kazanacağımız paralar ile silah pazarından silahlarımızı temin edeceğiz. Biraz RPG havası sezdiyseniz yanılıyorsunuz. Bir RPG derinliğinde değil bu durum. Gerçi RPG etiketi bulunduran birçok oyun var, bu tarz iki eşya satın alma ile RPG etiketi alan ama Eidos biraz insaflı davranmış ve sadece “aksiyon” demiş oyunun türü için.

Oyunun yapımcılarından Alex Price; “Just Cause 1’ile ilgili bildiğiniz; araçlar, silahlar, özgürlük, bitmek tükenmek bilmeyen aksiyon ve müthiş akrobasi sahnelerini hatırlayın. İşte Just Cause 2 bunların daha da geliştirilmiş versiyonlarını içinde barındaracak.” dedi. Ayrıca:”Just Cause dünyası 2. oyun ile daha da mükemmel bir hal alacak. Bu arada Just Cause 1’den bu yana Rico Rodrigez’de birkaç değişiklikler oldu. Onun için küçük sürprizlere hazırlıklı olun” denildi. Avalanche Motoru 2.0 ile geliştirilmekte olan oyunumuzun gelecek yılın ilk çeyreğinde çıkması bekleniyor. Bizlere büyük serbestlik ve akrobasi vaat eden oyunumuz, PS3, XBOX ve PC için çıkacak. Ama “aynı özellikler aldık, daha da iyi yaptık” denmesinin beni pek de mutlu ettiği söylenemez. Tabi ki de elde varolan özellikler daha da iyi yapmaya çalışmak güzel birşey ama bu yetmez. Ayrıca “geliştirilmiş grafikler, animasyonlar, sesler” vaadlerine de daha birçok oyundan duyduk ve çoğu ortalamanın üzerine çıkamadı. Çünkü; ne kadar serbestliğimiz olsa da bu devirde yenilik getirmeyen oyuna kız vermiyorlar... Yapay zeka elden geçiriliyor Just Cause 2’nin birinci oyunda sorunlu olan yapay zekasının da biraz olsun icabına bakılmış olacak. Düşmanlara eklenen yeni bir sistem ile, çevrede bulunan siper alınabilir bölgeler düşmanlar tarafından mutlaka kullanılacak. Yani aval aval etrafa bakıp “vursa da ölsem” modunda takılan düşmanlar yerine, “Şurada bir taş var, arkasına saklanayım bari!” diyen düşmanlar yer alacak. Bu durum bizim için de geçerli. Zaten siper alınması için yapıldığı belli olan cisim ve çevre elementleri mutlaka dikkatimizi çekecek ve siper alacağız. Bu sistemin benzeri sistemleri birçok aksiyon oyununda görmüştük. Oyun, İsveç menşeli oyun stüdyosu Avalanche Studios’un geliştirdiği Avalanche Engine’ın 2.0 versiyonu ile hazırlanmakta. Bu motorun, ilk oyunda kullanılan ilk versiyondan pek fazla farklı yanı yok; biraz daha süslü grafikler ve yapay zekada yapılan iyileştirmeler dışında hemen hemen aynı diyebiliriz. Grafik konusunda oyun bizi tatmin ediyor diyemeyiz. Yayınlanan ekran görüntülerinde özellikle ışıklandırma konusunda ciddi problem olduğu göze çarpıyor. “Ortamı bir şey aydınlatıyor ama bu güneş mi?” diye soruyor insan kendi kendine. Oyun, grafik açısından PlayStation 3 ve Xbox 360 platformlarının gücünü tam anlamıyla kullanamayacak gibi görünüyor. Just Cause 2, hikayesi klişe ve grafik olarak pek bir şey vaat edemeyen bir oyun olsa da oynanmayı hak edecek eğlenceli bir yapım olacak.

08-12-2015, 10:43 AM	#1
~~meltem~~ Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015 Mesajlar: 11.064	Just Cause 2 - İnceleme Yapımcı: Avalanche Studios Dağıtımcı: Eidos Interactive Tür: Acrion Engine: Avalanche 2.0 Platform: Microsoft Windows,Play Station 3,Xbox 360 Çıkış Tarihi: 2009 Tarz: Single-Player Medya: Blu-ray Disc,DVD Onanış: Gta Türü Nerede Geçecek: Core Adaları Ve Venezuella Adalarında Geçecek. ÖNERİLEN SİSTEM GEREKSİNİMLERİ : İNTEL CORE DUO 2 3.0 GHZ/AMD 3.0 GHZ İŞLEMCİ 3 GB RAM (3.5 GB VİSTA İÇİN) 1024 MB GE FORCE 8600 GTX - GX2/ATI RADEON HD4600 PRO 24 GB HARD DİSK ALANI -------------------------------------------- MİNİMUMSİSTEM GEREKSİNİMLERİ : İNTEL CORE DUO YADA CORE 2 2.0 GHZ/AMD 2.0 GHZ İŞLEMCİ 2 GB RAM (2.5 GB VİSTA İÇİN) 512 MB GE FORCE 8600 GT - GTS/ATI RADEPN HD3600 PRO 24 GB HARD DİSK ALANI Yapımcılardan gelen açıklamayla birlikte absürd aksiyonun sınırlarını zorlayacağımız Just Cause 2'nin çıkış tarihini de öğrenmiş bulunuyoruz. Oyuna ilgi ve merak besleyenlerin ise biraz daha beklemesi gerekecek çünkü Just Cause 2'nin Avrupa çıkış tarihi 26 Mart 2010 olarak açıklandı.Grafiksel olarak büyük değişim yaşayan Just Cause 2, ilk oyunun konseptine bağlı kalmış. Gelelim Zurnanın Zooort Dediği yere : Aksiyon oyunları son yıllarda ciddi anlamda büyük değişikliklere sahne oluyor. Çizgisel ve oyunun oyuncuyu kontrol ettiği, serbestliğin ikinci planda olduğu oyunların yerini; serbestliğin öncelikli olduğu, oyuncuya istediği özgürlüğü sunan ve onu sıkmayan, eğlenceli oyunlar almaya başladı. Bu değişim halen devam etmekte ve bu değişimi başlatan oyunlardan biri de ilk çıktığı dönemde “GTA taklidi” olarak lanse edilmiş olan Just Cause idi. Oyun otoriteleri tarafından pek beğenilen bir yapım olmamasına karşın, sunduğu eğlence ve gerçek üstü oynanış tarzı ile oyuncuların dikkatini çekti ve aslında Just Cause, bugün için kendisine uygun bir zemin hazırladı. Sessiz sedasız ortaya çıkmış ve sinsice oyuncuların gönlünde yer edinmiş olan bu oyun, şimdi kendisinden daha çok şey beklenerek ikinci oyunu ile tekrar karşımıza çıkıyor. Yine mi aynı görev? İlk önce ilk oyunu kısaca bir hatırlayalım: İlk oyunda Rico Rodriguez adlı CIA ajanını kontrol ediyorduk. Rico Rodriguez, San Espito adındaki tropikal adalardan oluşan ülkenin diktatör yöneticisini ülkenin başından indirmek için görevlendirilmişti. Yani kabaca kendisini, CIA tarafından devrim yapması için San Espito’ya gönderilmiş bir ajan olarak tanıtabiliriz. Bu görevi başarıyla yerine getiren Rico Rodriguez’in sıradaki görevi de aynen buna benzer bir görev: Güney Asya’da bulunan Panau adasına gitmek ve buradaki kötü diktatör Baby Panay’ı tahtından indirmek. Hikaye, ilk oyunda olduğu gibi klişe. Klişeliği geçtim, tamamen aynı neredeyse. Yine tropikal bir ada ülkesi ve başında bulunan kötü (!) diktatör. Ama yadsınamaz bir gerçek var ki bu tarz hikayeler birçok kişinin ilgisini çekiyor. Bir noktadan sonra kabak tadı verecek olsa da henüz bu noktaya gelmedi bu konu. Benim aklıma, bu tarz bir hikaye üzerine kurulu çok az oyun geliyor. Just Cause, ilk oyunda da bu hikaye üzerine kurulduğu için devam oyununda da bu hikaye tarzını baştan sona atacak halleri yoktu elbette. Ama biraz olsun farklılık isterdik tabii ki. Oyunumuzun geçtiği Panau adası Güney Asya’da bulunuyor; bunu biraz daha açmakta fayda var. İlk oyunda direkt olarak tropikal bir ada nasıl oluyorsa ona göre çevreyi modelleyen yapımcımız, bu kez Yeni Zelanda ve Hawaii ülkelerini kendine model almış ve çevre modellemelerini ona göre yapmış. Bu da demek oluyor ki çevre konusunda daha derli toplu ve başarılı bir yapım bekleyebiliriz. En azından ilk oyunda dikkatimi çeken, neredeyse tüm yapıların muhteşem bir paralellik içerisinde çevreye monte edilmiş olma durumunun olmayacağını ümit ediyorum. Just Cause 2’de Rico Rodriguez oldukça geniş bir silah yelpazesine sahip olacak. Özellikle yıkımın ve ölümün had safhada olacağı güçlü silahlar oyuna ekleniyor; lazer destekli roketatarlar, C4 patlayıcılar, bomba atarlar... Silahları elde etmek de düşündüğünüz kadar kolay olmayacak. Güney Asya’da, dünya ile bağları neredeyse kopuk bir adadayız ve bu adaya tabii ki CIA tarafından silah sokulamıyor. Bu yüzden CIA’den en ufak bir destek alamayacağız. Bunun yerine, oyunda yapacağımız görevler sayesinde kazanacağımız paralar ile silah pazarından silahlarımızı temin edeceğiz. Biraz RPG havası sezdiyseniz yanılıyorsunuz. Bir RPG derinliğinde değil bu durum. Gerçi RPG etiketi bulunduran birçok oyun var, bu tarz iki eşya satın alma ile RPG etiketi alan ama Eidos biraz insaflı davranmış ve sadece “aksiyon” demiş oyunun türü için. Oyunun yapımcılarından Alex Price; “Just Cause 1’ile ilgili bildiğiniz; araçlar, silahlar, özgürlük, bitmek tükenmek bilmeyen aksiyon ve müthiş akrobasi sahnelerini hatırlayın. İşte Just Cause 2 bunların daha da geliştirilmiş versiyonlarını içinde barındaracak.” dedi. Ayrıca:”Just Cause dünyası 2. oyun ile daha da mükemmel bir hal alacak. Bu arada Just Cause 1’den bu yana Rico Rodrigez’de birkaç değişiklikler oldu. Onun için küçük sürprizlere hazırlıklı olun” denildi. Avalanche Motoru 2.0 ile geliştirilmekte olan oyunumuzun gelecek yılın ilk çeyreğinde çıkması bekleniyor. Bizlere büyük serbestlik ve akrobasi vaat eden oyunumuz, PS3, XBOX ve PC için çıkacak. Ama “aynı özellikler aldık, daha da iyi yaptık” denmesinin beni pek de mutlu ettiği söylenemez. Tabi ki de elde varolan özellikler daha da iyi yapmaya çalışmak güzel birşey ama bu yetmez. Ayrıca “geliştirilmiş grafikler, animasyonlar, sesler” vaadlerine de daha birçok oyundan duyduk ve çoğu ortalamanın üzerine çıkamadı. Çünkü; ne kadar serbestliğimiz olsa da bu devirde yenilik getirmeyen oyuna kız vermiyorlar... Yapay zeka elden geçiriliyor Just Cause 2’nin birinci oyunda sorunlu olan yapay zekasının da biraz olsun icabına bakılmış olacak. Düşmanlara eklenen yeni bir sistem ile, çevrede bulunan siper alınabilir bölgeler düşmanlar tarafından mutlaka kullanılacak. Yani aval aval etrafa bakıp “vursa da ölsem” modunda takılan düşmanlar yerine, “Şurada bir taş var, arkasına saklanayım bari!” diyen düşmanlar yer alacak. Bu durum bizim için de geçerli. Zaten siper alınması için yapıldığı belli olan cisim ve çevre elementleri mutlaka dikkatimizi çekecek ve siper alacağız. Bu sistemin benzeri sistemleri birçok aksiyon oyununda görmüştük. Oyun, İsveç menşeli oyun stüdyosu Avalanche Studios’un geliştirdiği Avalanche Engine’ın 2.0 versiyonu ile hazırlanmakta. Bu motorun, ilk oyunda kullanılan ilk versiyondan pek fazla farklı yanı yok; biraz daha süslü grafikler ve yapay zekada yapılan iyileştirmeler dışında hemen hemen aynı diyebiliriz. Grafik konusunda oyun bizi tatmin ediyor diyemeyiz. Yayınlanan ekran görüntülerinde özellikle ışıklandırma konusunda ciddi problem olduğu göze çarpıyor. “Ortamı bir şey aydınlatıyor ama bu güneş mi?” diye soruyor insan kendi kendine. Oyun, grafik açısından PlayStation 3 ve Xbox 360 platformlarının gücünü tam anlamıyla kullanamayacak gibi görünüyor. Just Cause 2, hikayesi klişe ve grafik olarak pek bir şey vaat edemeyen bir oyun olsa da oynanmayı hak edecek eğlenceli bir yapım olacak.