meltem

"-Ben neredeyim?
- Burada ne yapıyorum?
- Çıkış nerede?"

Sorulacak çok soru var değil mi? Belki bir an boşluğa düşmüş, hafızanızı askıya almışsınızdır, olamaz mı? Bir şeyler canınızı sıkmış, evinizin en kuytu köşesinde, en karanlık noktaya sinerek saatlerce beklemenizi çekici kılmıştır. Ama o da ne... Bu kurtuluş isteği, sizi hiç olmak istemeyeceğiniz bir yere davet etmiştir, Silent Hill'a yani...

Silent Hill hakkında her zaman savunabileceğim bir konu varsa, o da çok sağlam bir atmosfere sahip olduğu gerçeğidir. Yıllarca bizi diken üstünde tutan, bulanık zihinlerdeki bozuk psikoloji ürünü yaratıkları başımıza musallat eden, aslında alternatif bir dünyanın ürünlerinden başkaları değildir. Kime ne anlatıyorsun ki, sen bunun farkında değilsin! Henüz...

Seni çağırıyor

Silent Hill: The Escape'e hafızasını kaybetmiş bir karakterle adım atıyoruz. Kim olduğunu, bulunduğu mekâna nasıl geldiğini ve neler yapması gerektiğini bilmiyor, öncelikle sorgulamayı seçiyor. Sonuç olarak (doğa kanunu) başvurduğu ilk yöntem, bulunduğu kıskaçtan nasıl çıkabileceğini araştırmak oluyor. Yapım, labirent diyeceğimiz bir tarza sahip. FPS bakış açısıyla oynanıyor ve yapmamız gerekenler ise, önce anahtarı, ardından da kullanacağımız kapıyı bularak bir sonraki seviyeye adım atmak.


Bölümlerin bir normal, bir de alternatif boyutta tasarlanmış halleri bulunuyor. Dolayısıyla ikinci kulvardaki bölümler, ilklerine nazaran daha zorlu geçiyor denebilir. Zaten önümüze baktığımızda, bir aşamadan sonrasının tamamen karanlık olduğunu fark ediyoruz. Etrafı aydınlatmak için bir fenerimiz, enerjisini sürekli üst seviyede tutmak için de pillerimiz var.

Kontrol mekanizmasına uyum sağlamakta zorluk çekmiyorsunuz. Tek bir dokunuşla istediğiniz yöne doğru hareket edebilirsiniz. Silah kullanmak için soldaki mermi simgesine dokunmak yeterli. Tekrar mermi doldurmak için ise, sağ alt köşedeki kovana dokunmalısınız. Ekrana büyük hali geliyor ve hareket algılayıcı kontrollerden de yararlanarak mermileri tam da deliklere oturtmaya çalışıyorsunuz. Şunu da unutmayın ki, her bölümde 25 merminiz var ve fazlası yok. Eğer bitirirseniz, işleriniz zorlaşabilir.
Gelelim düşmanlarımıza. Güzel hemşireleri hatırlıyorsunuz değil mi? Hayır, yüz olarak korkutucu olabilirler, ama fizikleriyle sizi tuzağa düşürmeye çalışan, genellikle karanlıkta hareket eden varlıklar. İşte onlar yine bizi öldürmek için yavaş hareketlerle üzerimize doğru gelmeyi seviyor. Onların dışında çılgın tekerlekli sandalyeler, dev sinekler, garip kurbağalar ve Piramit Kafa'nın kuzeni olarak adlandırdığım devasa bir yaratıkla daha mücadele etmek zorundayız. Tabii ki şans burada da önemli. Eğer anahtarı kısa sürede bulursanız, bu aşamadan sonra direkt çıkış kapısını bulmak için hareket edebilir, yaratıklardan kaçarak ilerleyebilirsiniz.

Akira'nın sesi

Ses ve müzik olarak pek detaylı bir yelpaze yok, ancak Akira Yamaoka'nın oyundaki parmağı kolaylıkla hissediliyor. Ana menüde çalan müzik hoş. Sonuç olarak Silent Hill: The Escape'i size kesinlikle tavsiye edebilirim. Oyuna kolaylıkla kendinizi kaptırabiliyorsunuz. Karanlık bir ortamda da oynuyorsanız, gerilmeniz büyük bir ihtimal.



Oyunu öncelikle bir insanı kontrol ederek bitiriyoruz. Yapım, 10 bölümden oluşuyor ve finalde dışarıya çıkıyoruz. Her yer bembeyaz ve gökten küller yağıyor. Biraz ilerlediğimizde bir Ufo, biraz daha ilerlediğimiz de de iki uzaylıyı görüyoruz. İki tarafın arasında geçen ufak diyalogun ardından oyuna bir daha başlamak istersek, bu kez uzaylı dostumuzu kontrol edebiliyoruz.

Uzaylı ırka mensup karakterimizin bir ışın silahı var ve mermisi hiç bitmiyor. Bu da mermi sıkıntısını ortadan kaldırıyor. Bir kez daha oyunu tamamlarsanız, bu kez de bir köpekle karşılaşıyorsunuz. Sıkı durun, üçüncü kez oynamaya karar verdiğinizde de bu dostumuzu kontrol edebiliyorsunuz.

Düşünün, Silent Hill'da hırlayarak, havlayarak bir köpek geziyor ve siz onu kontrol ederek yaratıkları ısırıyor, anahtarı bularak çıkışa ulaşmaya çalışıyorsunuz. Köpeği kontrol ettiğiniz mod, oyunun son modu. Finalde tavşanla karşılaşıyorsunuz ve ardından jeneriği izleyebilirsiniz.