meltem

Spider-Man, RPG faktörü ve kocaman şehir bir araya gelirse...


Bu güç... Bu çeviklik... Ağzımda harika bir tat bırakıyor. Eskisi gibi değilim. Hayatın keyfini sürmem gerektiğini daha iyi anlıyorum. Mary Jane’in (M.J) saçmalıkları umurumda değil. Zayıf Harry’in vızıldamaları da... Hep sarhoşçasına mutluyum! Gün benim. Bu şehir benim. Artık en iyi partilere davet ediliyorum. Eskiden bir VW Kaplumbağa’yı bile zor kaldırırdım. Artık kamyonları fırlatıp atabilirim. Kalbimi kimse kıramaz.

M.J neden böyle bakıyor? Neden bu kadar acı çekiyor? Yoksa yanlış mı yaptım? Elbette yapmadım. Yaptım mı? Hiçbir şeyi umursamamak suç mu? Yaptığım bunca iyilikten sonra hala benden nefret edenler çoğunlukta. İyi de Ben Amca daima ne derdi? “Büyük güç büyük sorumluluk getirir”

-Uyan Harry uyan!

Sana çok sert vurdum. Ölme lütfen. Özür dilerim dostum. Az sonra hastanedeyiz. Gözlerini açık tut! Lanet olsun bu siyah kıyafete... Kendimi tanıyamıyorum. Ortak-yaşarın zayıflığı nedir? Nasıl kurtulurum bundan? Vücudumu sarıyor. Her sinirim ayrı ayrı yanıyor, anlıyorum. Yüksek Seslerden hoşlanmıyorsun. Öyle olsun. Git ve asla geri gelme!

Mavilere dönmek güzel. Mary, Harry beni affedin. Siz birinin sahip olabileceği en iyi insanlarsınız. Lakin o da ne? Hem Peter Parker’dan hem de Örümcek Adam’dan aynı anda nefret eden adam, Simbiot ile birleşmiş... Ortak yaşar budur zaten, negatif duygularla beslenir. Lanet olsun. O benden daha güçlü. Onun ağı benimkinden daha güçlü. Benden nefret ediyor. Ölsem bile rahat etmeyecek. Tüm sevdiklerime acı çektirmeden durmayacak.

Kahrolası Simbiot! Daha önce benim bir parçam olduğu için örümcek hislerim ona tepki vermiyor. Ondan korkuyorum. Çok korkuyorum. Kendim için değil. Sevdiklerim için.
Zayıf noktalarımı biliyor. Ama bende onunkini biliyorum. Tek zayıf noktasını. Haydi gel Venom. Senin için bir şarkı seçtim. İsmi “Gong seslerini sever misin?”. Ne o? Yüksek sesler seni rahatsız mı ediyor? Peki madem istedin. Gonga vurmaya devam ediyorum. En korkunç düşmanımı yenmeyi başardım. Kendi karanlığımla yüzleştim.

Genel kaide bozulabilir mi?

Genellikle çizgi-roman ve film uyarlaması oyunlar hayal kırıklığı yaratır. Karşımızdaki bir istisna mı yoksa hiç bulaşmayın diyeceğimiz kötü bir oyun mu? Örümcek Adam ve RPG öğeleri birleşirse; aynı zamanda devasa bir şehirle her türlü hareket özgürlüğü bir olursa ne olur?

Örümceğimiz mutlu mutlu etrafta gezinirken, şehirde bir kaosun başladığını anlıyor. Etrafına baktığında her çeşit Simbiot ile karşı karşıya geliyor. Uçanından, böceğe benzeyeninden, devasa bir koza şeklinde olanına kadar, şehir büyük bir kuşatma altında. New York’un en büyük kahramanları göreve çağırılıyor. Örümceğimiz muhteşem bir mücadele çıkarıyor. Onları tek tek avlamayı beceriyor. Ardından bir taksi görünüyor. M.J ve Luke Cage bir arada. Ancak M.J benden uzak dur diye bağırıyor. İlk şokumuzu burada yaşıyoruz. Bilmeyenler için Luke Cage’den biraz bahsedelim. Derisi çok sert bir titanyumdan oluşan Luke Cage; süper insan gücü, dayanıklılığın geldiği son nokta. Kolayca bir kamyonu yerinden kaldırıp denizden taş sektirmece oynayabilir. Bunların üstüne adam bir de Amerika’nın en belalı yerlerinden biri olan Harlem’den gelme. Bu da onu sokak dövüşü konusunda uzman yapıyor. Luke Cage, M.J’e “Bırak onu, gitmeliyiz” diyor. Ne oldu buna, tüm şehir mi bana karşı derken gerçeği anlayıveriyoruz.

Siyaha karşı siyah

Bu kısa girişin ardından Peter Parker’ın “Her şey 4 gün önce başladı...” diyen sesini duyuyoruz.

Eddie Brock bir kez daha Venom’la birleşmiş. Şehir merkezinde terör estiriyor. En iyi mücadelemizi veriyoruz. Ama Simbiot’u yenmek hiç de kolay değil. Onlarca masum ölmek üzere. Peter Parker imkansızı yapıyor, en büyük fedakarlığı yerine getiriyor. Bir parça Simbiot ona bulaşıyor ve kırmızı-mavinin egemenliği bitiyor. Siyaha karşı siyah. Venom’a karşı, siyah kıyafetli Örümcek Adam. Bu tüm maceranın başlangıcı oluyor.

Öncelikle oynayabilirlikten söz etmeliyim. Oynanabilirlik son derece iyi. Genellikle PS3 ve X360’ın esas alındığı oyunlar, PC kullanıcılarını çıldırtırlar. Yapımda bu yok. Her şey oldukça basit ve dengeli. Oldukça iyi bir Tutorial’ı var. Her tuşun önemi ve yapılabilecek combolar Tutorial’da anlatılıyor.

Tab tuşu ile düşmanımıza kilitlenebiliyoruz; bu aynı zamanda örümcek hislerini de ortaya çıkartan tuş. Rakiplerimizi minik bir haritada kırmızı nokta olarak görebildiğimiz gibi, kurtarılması gereken masumları mavi noktalar halinde görüyoruz. Masumları kurtaramazsak ve ortalığı Hulk gibi parçalarsak siyah yol puan almaya bayılıyor. İlk RPG öğesi burada karşımıza çıkıyor. Oyunda izlenebilecek iki yol var. Biri kırmızı, biri siyah yol. Kırmızı yolda ilerledikçe; insanlar size tezahürat ediyor, alkışlıyor. Siyah yolda ne kadar fazla puan alırsanız önünüzden çığlıklar ile kaçmaya başlıyorlar. Yaptığımız seçimlerde kırmızı ve siyah yolu etkiliyor. İki çetenin birbirine düşürüldüğünü ortaya çıkarır ve şehirde barış olmasını sağlarsanız kırmızı yoldan puan alıyorsunuz. Şiddete başvurursanız sonunuz zaten belli.

RPG öğeleri burada bitmiyor. Yanınıza çağırabileceğiniz müttefikleriniz mevcut. Onlarla sırt sırta dövüşebildiğiniz gibi, onlardan çeşitli görevler de alabiliyorsunuz. Wolverine, Luke Cage, Black Cat, Moon Knight bunlardan sadece birkaçı. Dostlarımız görev vermek ve gevezelik etmekle yetinmiyor; size çeşitli hareketler öğretiyorlar. Marvel dünyasının renkli karakterleri ile uzun uzun sohbete girebiliyorsunuz. Psikolog deyimiyle çocukluklarının nasıl geçtiğini bile öğreniyorsunuz. Hatta Luke Cage samimiyeti ilerletip “Senin stilin yok, ben senin hocan olayım” deyince ne olduğunu şaşırıyorsunuz. Çizgi-roman hayranları için bu harika bir olay. Müttefiklerinizin istediğini yaptıkça aranızdaki bağ güçleniyor. Bağ ne kadar güçlüyse onların yardımına o kadar çok başvurabiliyorsunuz. Bunlar oyunun sonunu doğrudan etkiliyor.

Rakipler

Düşmanlarımız da çeşit çeşit; Vulture, Kingpin, Carnage, Green Goblin, Rhino ve bilumum Venom türevleri. İstemediğiniz kadar boss var size garanti edebilirim. Görevleri yaptıkça tecrübe puanı kazanıyorsunuz ki, New York gibi bir şehirde kötü adamdan bol bir şey yok. Görevlerden bağımsız olarak soygunları, saldırıları engelleyebiliyor ve tecrübemizi artırabiliyoruz. Puan kazandıkça siyah ve kırmızı kıyafetler için ayrı ayrı hareketler öğreniyoruz. Siyah kıyafette ağımızla düşmanı kendini çekip işini bitirirken, kırmızı kıyafette her taraflarını sarıp onları felç ediyoruz.

Siyah ve kırmızı kıyafetlerin farkı burada da bitmiyor. Siyah kıyafetle arabaları 5 kilo gibi kaldırırken, maviyle bunları yapamıyoruz. Siyahla yapılan combolar daha güçlü olurken mavi daha çevik ve çabuk iyileşme avantajı sağlıyor. Caps Lock tuşu ile dilediğimiz an kostümleri değiştirebiliyoruz.

New York’ta gezinmek başlı başına bir eğlence. Ağ ile uçuyoruz tabiri caizse. Bina modellendirmeleri başarılı ve göze hoş geliyor. İnsanların size olan tepkileri de bu gezintiyi epey eğlenceli yapıyor. Bu gezilerimiz sırasında küçük örümcekleri toplayıp hızımıza hız katabiliyoruz.

Grafikler son derece başarılı. Karakterlerin çoğu epey iyi gözüküyor. Özellikle kahraman ve kötü adamlar hakkında iyi bir çalışma yapılmış. Burada eleştirilecek konu Peter Parker’ın biricik aşkının modellendirmesi. M.J’i görünce “Aman Tanrım; Peter bunu mu sevmiş diyorsunuz”. M.J oldukça kötü canlandırılmış ve köşeli bir karikatüre benziyor. Web Of Shadow’un diğer bir başarılı noktası muhteşem combolar. Ağ saldırılarında Örümcek Adam’ın hızı öyle artıyor ki; resmen görünmez oluyor. Havada hiç zorlanmadan ardı ardına 10 combo yapmak mümkün. Matrix’e benzeyen bir ağır çekim efektiyle birlikte düşmanlarınızı dağıtmak. Aksiyon keyfi birkaç seviye yükseğe taşınıyor. Seslendirmeler ve efektler başarılı... Peki müzikler? Müzik diye bir şey olmadığı için bu konuda yorum yapmam imkansız.

Yapımın zayıf noktaları neler? Şu an GTA gibi oyunlarla birlikte olabilecek en iyi sistemi istiyor. Bununla birlikte rüya PC’lerde bile takılmalar gerçekleşebiliyor. Hele hele patlamaların ve etrafta birçok insanın olduğu durumlarda oyun durma noktasına geliyor. Her şey ağır çekimdeymiş gibi hareket etmeye başlıyor. Bu yüksek sistem gereksinimi; Web of Shadow’un en zayıf halkasını oluşturuyor. Aynı türdeki pek çok oyunda rastladığımız kamera açıları burada da başımıza bela. Kötü adam nerede, kurban nerede birbirine giriyor. Kameraların saçmalıkları yüzünden masuma yetişemeyip siyah yol puanı aldığınız bile oluyor.

Web of Shadow önceki film oyunlarının kötü şöhretini silebilir mi? Bunu zaman gösterecek. Buna karşın elimizde çok başarılı bir ürün var. RPG öğeleri, kocaman bir şehir ve aksiyon iyi harmanlanmış. Buna bir de Marvel’ın en tanınmış karakterlerini ekleyelim. Çizgi-roman sevdalısı olun olmayın büyük zevkle oynayabileceğiniz bir oyun yaratılmış. Umarım ileriki uyarlamalarda da aynı başarı devam eder.