meltem

Uçuş simülasyonları, belki de oynaması en zor oyun türlerinin başında gelir. Eğer türe ve uçmaya merakınız varsa, bir şekilde sebat eder simülasyon kontrollerine alıştırırsınız kendinizi. Olmazsa kontrol cihazı alır ve bir nebze rahatlarsınız. Yetmeyecektir, çünkü koskoca kokpiti bir bilgisayar klavyesine ya da kontrol cihazına sığdırmak neredeyse imkansızdır. Yine de seveni çoktur ve hakkıyla oynanınca çok sağlam vakit geçirtebilir.

Simülasyonların daha düşük seviyedeki uçak oyunları ise, daha çok arcade şeklinde oluyorlar. Belirli bir kontrol sistemiyle uçağı kontrol etmek ve havada kapışmak yetiyor böyle olduğunda. Ubisoft da bunun bilinciyle, 2009 yılında bizlerle H.A.W.X’ı tanıştırdı. Ortalamanın biraz üzerindeydi ve bazı aksaklıklarla birlikte yine de oyun keyfini sağlıyordu. Aradan çok uzun bir süre geçmemesine rağmen, H.A.W.X. 2’yi oynama şansına sahip olduk. Önceki oyunun üzerine birkaç şey koyuyor olsa da, çok önemli bir sıçrama yapamadığını söyleyebiliriz.

Kalkış için hazırız

H.A.W.X. 2’de, Amerikan, İngiliz ve Ruslar’a ait olan birçok uçağı kontrol ediyor ve 20 bölüm boyunca farklı görevlere ve hava savaşlarına katılıyoruz. Hikaye çok yaratıcı değil ve kısır kalıyor. Mücadelemiz daha çok Orta Doğu’da geçiyor. Bir yanda, burada türemiş olan çeşitli elebaşlarını çökertmeye çalışırken, diğer yanda Rusya’dan esrarengiz biçimde kaybolmuş olan nükleer silahların akıbetini araştırıyoruz. Hikaye bölümler arasındaki çeşitli ara videolarla şekillendirilmeye çalışılmış.

Kullanabileceğimiz 32 farklı uçağın olması son derece iyi bir özellik. Bunların içerisinde A-10 Thunderbolt, F-22 Raptor, F-16 Falcon ve SU-27 Terminator gibi seçenekler de bulunuyor. Her uçağın kendine has manevra kabiliyeti, hızı ve silah sistemleri bulunuyor. Bölümlere göre farklı özelliklerde uçakları kullanabiliyor ve onların yeteneklerinden faydalanabiliyoruz. Ana senaryo modunun dışında, oynanabilecek Survival ve Free Flight mod’ları bulunuyor. Survival’da üzerimize saldıran uçaklara karşı hayatta kalmaya çalışıyoruz. Free Flight’ta ise çatışma yapmaksızın, haritalar üzerinde uçma ve her yeri yukarıdan görme şansına sahip oluyoruz. Multiplayer sistemine gelince, dört kişiye kadar co-op ve sekiz kişiye kadar online olarak oynanabiliyor. Multiplayer sistemi, H.A.W.X. 2’nin en çok öne çıkan özelliklerinden biri olarak nitelendirilebilir.
Oyun içerisine girdiğimiz zaman, uçağın ana kontrollerinin, aşırı ayrıntılara girmeden tamamen bize ait olduğunu görüyoruz. Bazı görevlerde, kalkışlar ve inişler tamamen bize ait ve bunları kurallarına uygun olarak yerine getirmemiz gerekiyor yoksa yere çakılmak kaçınılmaz oluyor. Kalkışımızı yaparken, önce motorumuzu çalıştırıyor ve hız vermeye başlıyoruz. Solda gösterilen gereken hıza ulaşıldıktan sonra, kalkışımızı gerçekleştiriyor ve uçmaya başlıyoruz. İniş yaparken de, öncelikle gereken hızın altına inmeli, daha sonra iniş takımlarımızı açmalı ve uygun bir açı ayarlayarak piste inişimizi gerçekleştirmeliyiz. Kulağa bu işlemler ilk başta zor gelse de, oyun bize kontrollere alıştırma konusunda epey yardımcı oluyor. Özellikle iniş sırasında, açı ayarlamada yapay zekadan bir süre yardım almanızı tavsiye ederim. Bir-iki görev sonra kontrollere tamamen alışmış, rahat rahat uçabiliyor ve inebiliyor duruma geleceksiniz. Oyunun arcade olmasının en temel ve artı özelliklerinden birisi de bu.

Mehtabı mehtaptan izlemek

Grafiklerde istikrarsızlık gözlemledik. Yüksek bir rakımda uçarken, gökyüzü ve özellikle güneşin bulunduğu kısımlar gayet güzel gözüküyor. Yüksekten yere bakıldığı zaman, yer şekilleri ve binaların görünüşü de gayet iyi. Hakikaten yükseklerden uçtuğumuzu hissedebiliyoruz. Uçaklarımızın animasyonları ve modellemeleri de güzel gözüküyor. Hız verdiğimiz zaman arkadan çıkan alevler ya da hız kestiğimizdeki hissiyat son derece iyi. Patlama efektleri de tatminkar sayılır. Buraya kadar grafikler hakkında iyi şeyler söyledik ama en başta istikrarsızlık kelimesini kullanmıştık. Ne zaman ki yere yaklaşıyor ve binaları daha büyük görmeye başlıyorsunuz, o zaman modellemelerin biraz baştan savma ve detaylara girmeden yapıldığını görüyorsunuz. Üstelik bir yerden sonra, binaların kendilerini çok tekrar ettiğinin de farkına varacaksınız. Yani özetlemek gerekirse, daha çok uçaklarımızın animasyonlarına ağırlık verilmiş.

Uçarken çatışacağımız hedefler sadece havadan değil, denizden ve karadan da gelecekler. Hava savaş oyunlarının temel taşlarından olan it dalaşlarına bol bol gireceğiz. Kontrollere alıştıktan sonra bunu rahat rahat yapıyor ve düşmanlara göz açtırmıyor olacağız. Zira, yapay zeka da zaten çok iyi sayılmaz. Sizden kaçmak için hep aynı hareketleri yapıyorlar ve onlara rahatlıkla yetişip bir zaman sonra öldürmek hiç de zor olmuyor. Kullandığımız uçaklara göre, silah çeşitlerimiz de değişiyor. Makineli tüfek olarak çalışan cannon’umuz dışında, sınırlı sayıda güdümlü füzemiz bulunuyor. Bazı uçaklar da, aynı anda çoklu füze atıyor ve böylece birden fazla hedefi de vurabiliyorlar. Görevlerimiz genelde koruma ve yok etme üzerine kurulu. Zevkli olan kısımlardan birisi ise, UAV kullandığımız görevler ki bazı normal görevlerde de, uçakların özellikleri olarak UAV kullanabiliyoruz.

Bombardıman bizim işimiz

UAV görevlerinde, mor ve ötesi görünümle birlikte yer hedeflerini yok ediyoruz. Bizden istenen hedefleri takip ediyor, telefon konuşmalarını deşifre ediyor ve bombalanmak üzere işaretliyoruz. Bir süre sonra da bombalama işlemini gerçekleştiriyoruz. Bu tip görevlerin bulunması güzel olmuş ve arada güzel gidiyor ancak oyunun genelinde olduğu gibi, bu görevler de bir süre sonra kendini tekrar etmeye başlıyor. Bazı görevlerde de gece görüş sistemini kullanıyor ve gece çarpışmalarına katılıyoruz.
Bize yapılan saldırılardan kaçmak için, hareket sistemine mümkün olduğunca çabuk alışmamız gerekiyor. Birçok güdümlü füze ile burun buruna geleceğiz ve bunlardan akıllı hareketlerle sıyrılmamız gerekecek. Buna alışana kadar, flare’imizi kullanabilir ve gelen füzeleri başka yönlere savuşturabiliriz, ancak sınırlı sayıda olduklarını unutmamak gerekiyor. Bir füze bize kilitlendiğinde sağ üst köşede uyarısını ve nereden geldiğinin bilgisini alıyoruz. Bunların dışında biz havadayken, tüm dost ve düşman birliklerimiz gösteriliyor ve görev hedefimiz de aynen işaretleniyor. Uçak gemisinden havalandığımız bölümlerde, çatışmalar sırasında cephane takviyesi yapmamız gerekebiliyor. Bu yüzden tekrar uçak gemimize dönebiliyoruz. Ayrıca, zaman zaman yakıt ikmalı yaptığımız anlar da oluyor.

Uçtukça gelişmek

H.A.W.X. 2’de hedeflerimizi yok ettikçe ve görevleri başarılı biçimde bitirdikçe, deneyim puanları kazanıyoruz. Bu deneyim puanlarıyla birlikte, yeni uçaklar ve özellikler kazanabiliyoruz. Kazandığımız özelliklerin, multiplayer oyunlarda da iş görmesi güzel bir özellik. Değişik tarzda füzelerden yararlanabiliyoruz ya da makineli tüfeğimizin soğuma zamanının daha hızlı olmasını sağlayabiliyoruz. Bunun için, mümkün oldukça fazla hedefi yok etmemiz bizim yararımıza olacaktır.

Sesler de iyi olarak nitelendirebileceğimiz seviyede. Müzikler ise çok güzel. Savaşlar sırasında devreye giren müzikler, bizi direkt olarak it dalaşı yapmaya sürüklüyor. Tabii o gazla bunu yaparken dikkat etmek lazım, zira o sıra farkında olmadan bir kayaya ya da kuleye çarpabiliriz. Oyunun belirli noktalarda checkpoint sistemini devreye sokması da, bizi sık sık bölüm başına dönmekten kurtarıyor.

Tom Clancy’s H.A.W.X 2, aksiyon seviyesi yüksek ve heyecanlı savaşlara sahne olan bir yapım, ancak keşke senaryo biraz daha yaratıcı ve merak uyandırıcı türden olsaydı. Yapay zeka da biraz vasat kalınca, H.A.W.X. 2’nin puanı daha da düşüyor. Yine de, hava savaşlarını seven oyuncular keyifle oynayacaklardır. Kontrollere alışmanın rahat olması ve arcade olması, her türlü oyuncu için kolaylık, ama hava savaşlarına merak duymayanlar ne uzunlukta oynarlar, bu tamamen onlara kalmış bir şey. Yine de Tom Clancy’nin hakkını veriyor ve heyecanlı aksiyon sahnelerini ayakta alkışlıyoruz.