OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 08-17-2015, 01:47 PM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Hellboy: The Science of Evil - İnceleme

Yaz ayı rehavet ayıdır, bir çok sektör için yaz ayı ölü sezon geçer, talep fazla olmaz iken arz da temkinlidir, oyun dünyasına da bu çıkan oyun sayısında azlık yada çıkan oyunlarda kalite/özen eksikliği olarak ortaya çıkmakta bir süredir. Afrika sıcakları adı altında cehennem sıcakları ile boğuşurkene sanki latife yaparcasına bir cehennime de Hellboy yaşatmaya geldi bize. Üstad Mike Mignola tarafından yaratılan ve son dönem çizgi romanları arasında oldukça büyük üne sahip Dark Horse Comics’den çıkan Hellboy, ikinici sinema filmi gösterime girmeden önce ikinci oyunu ile karşımıza çıktı. PS3 ve X360 ile PSP platformları için çıkan oyun, çizgi roman-film ikilisinin yanında sönük kalmaktan kurtulamamış bu sefer de. Artık kafamıza kazınmış olan film oyunu = kötü oyun düsturu sebebiyle şöyle korkak adımlarla yaklaşıp uzaktan sopayla bir dürttüm Hellboy: The Science of Evil’ı, gelen tepkiyi aktarayım.

Hellboy, 1993 yılında ilk kez çizgi roman olarak ortaya çıkan bir ürün, hikayesi Paranormal Vakalar Araştırma ve Savunma Bürosu’na bağlı bir iyilerin dostu kötülerin düşmanı şeytan olan Hellboy (asıl adı Anung un Rama’dır) ve arkadaşları etrafında geçer. İkinci Dünya Savaşı esnasında Nazi okültistleri tarafından dünyaya başka bir boyuttan çağrılan Hellboy, Müttefik Kuvvetler güçleri tarafından daha ufak bir şeytancıkken kurtarılır ve Profesör Trevor Bruttenholm bu kırmızı boynuzlu ve kuyruklu ufaklığı himayesi altına alır. Bir takım garip ve eğlenceli benzer yaratık arkadaşları ile Hellboy, Amerikan Hükümeti için paranormal vakalarda dedektiflik yapar.



Oyun ne yazık ki çizgi romanlardaki o karanlık, grotesk ve gotik havaya, ve de ilgi çekici hikaye ilerleyişine sahip değil, hatta aslında The Science of Evil teknik olarak bir hikayeye bile sahip değil. Oyun altı bölümden oluşuyor ve teorik olarak bu bölümleri aynı tuşa art arda basarak bitirmeniz mümkün. Filmdeki seslendirme aktörü olan Ron Perlman tarafından seslendirilen büyük kırmızı karakterimiz ile her bölüme umutsuz bir hikayeye gizem ve derinlik katma amacı güden “cutscene” videosu ile giriş yapıyoruz, daha sonra n sayıda belli belirsiz yaratıklardan oluşan düşman ordusunu pataklayarak bir sonraki bölüme geçmemizi engelleyen görünmeyen bir engele geliyor, çıkan boss’u döverek bir sonraki bölüme geçip aynı şeyleri oyunun sonuna kadar tekrar ediyoruz.

Bölüm sonu engelleri, görünmeyen bir anda kalakaldığınız engeller, ormanda, çölde, mezarlıkta ve Von Klempt’in kalesinde geçen bölümlerde çıkıyor. Karşılaşılan düşmanlarımız ise maskeli savaşçılar, Nazi zombileri, kafalarında yüzükler olan garip ufak adamlar ve kertenkele adamlar. Bu kötü adamları dövmek için X tuşuna basıyoruz mütemadiyen, Hellboy’da yumruklar atarak, kimi zaman da bir kaç ekstra hareket yaparak karşılık veriyor durmak bilmeden bu tuşa basmalarımıza. Hellboy koca bir oğlan ve atakları da doğru orantılı olarak yavaş ve zaman zaman combo’ların sonlarına doğru savunmasız kalıyorsunuz. Dilerseniz Y tuşuna basıp, Hellboy’un taştan olan büyük elinin parlamasını sağlayabilirsiniz, bu şekilde düşmanlara o eliyle vurup biraz daha fazla zarar verebiliyor. Ama yine de düşman yığınlarını temizlemek için çok fazla yumruk atmak gerekiyor, nihayet öldüklerinde mavi enerji bırakıyorlar arkalarında. Bunları toplayıp mavi enerji barını dolduruyoruz. Oyun kolundaki iki çubuğa birden basınca mavi enerjiyi kullanıp Hellboy’un mevzu bahis elini alevler içine gark edebiliyoruz. Bu şekilde yapılan saldırılar bir nebze daha da güçlü oluyor. Düşmanlar siyah beyaz yanıp sönmeye başladıklarında özel ataklar yapıp “finish him” tarzı son darbeler koyabiliyoruz ve can kazanıyoruz böylece. İsterseniz altı bölümün hepsini co-op modunda ister online olarak isterseniz bölünmüş ekranda oynayabilirsiniz, çok oyuncu sadece iki kişiyi destekliyor maksimum. Co-op oynarken bir kişi Hellboy olurken diğeri Liz yahut Abe olabiliyor. Ancak her nedense oyun içi videolarda görünmüyor ikincil karakterler.



Yukarıdaki paragraf ile oyunu güzelce özetlemiş oldum gerçekten, başka türlü ne diyeceğini bilemiyor çünkü insan. Sanırım oynadığım en sıkıcı oyunlardan bir tanesiydi diyebilirim. Oyun baştan sona çelimsiz düşmanlarla dolu bölümlerden oluşuyor, özellikle kertenkele adamlar kötü figüranların peluş kostümler içinde oynadığı “B Movie” filmlerin havasını yaşatıyor. Bölümlerin çeşitli yerlerinde “boss” dövüşleri var ama diğerlerinden tek farkı daha fazla zaman harcatıyorlar size, kesinlikle bir zorluk oluşturmuyorlar ve haliyle eğlenceli değil, sıkıcılar. Lobomoti yapılmış zombi goril belki de en çok zorlayanlardan, en fazla ikinci denemede geçiyorsunuz rahat rahat. Tek yapmanız gereken X-X-X-X kombine ataklarında savunmasız durumda kalmamaya dikkat etmek.

Boss savaşlarının çoğu kolay ve saçma. Bir aşamada devasa solucanlardan (Fatih Kurtçuk kitabından hatırlayacaktır çizgi romanı okuyanlar) bir tane geliyor karşınıza, uzun vantuzlu dokunaçları olmasına rağmen onlarla saldırmıyor, oldukça yavaş ve hantal, yaptığı bir iki saldırıyı kolayca karşılayabiliyorsunuz, gerçekten çok fazla zeka ve yaratıcılık gerektirmiyor. Hikayede belli bir amaç veya açıklama yok. Hellboy veya herhangi bir başka karakter neyi ve neden yaptığınızı açıklama zahmetinde bulunmuyor. Görev brifingi almak için karargaha falan da gitmiyoruz, bölümler ardı ardına duraksamadan başlıyor, insan ara sıra bekliyor ara sahneler olmasını, Hellboy evreni hakkında çeşitli detayları veya sırları açıklayan ipuçları çıkmasını ama nafile. Altı bölümün hikayesi birbiri ile fazla bağlantılı değil, ve genel bir kompozisyon oluşturmada başarısız. Arasıra duvarın birine yumruk attığınızda içerden çıkan bir iskelet size neden bu yaratıklarla dövüştüğünüzü anlatmaya çalışıyor ancak oldukça silik kalıyor.



Hellboy’un kamera açısı sabit, yani kamera girdiğiniz alanların belirli bölümlerinde sabit duruyor belirli bir açıdan, ve diğer kısma geçene kadar değişmiyor. Bunun sonucunda bazı bölümlerde bulunduğunuz yerleri doğru dürüst inceleyemiyorsunuz çünkü öncelikle o dar alanda manevra yapmak zaten zor, sonra bir de bir sürü düşman ile kapışmak durumundasınız, bu esnada kamera açısının kontrolleri ve görüşü tehlikeye atmamasını tercih ediyor insan.

Oyun hikayesi zevksiz ve ilgi çekici değil, oynanış detaysız ve basit, sunum da içler acısı, geriye tutunabileceğimiz son bir şey kaldı tek çare olarak, grafikler. Doğrusunu söylemek gerekirse Hellboy: The Science of Evil 3 yıl önce eski Xbox için çıkmış olsaydı kimse şaşırmazdı. Grafik kalitesi düşük, teknik olarak birkaç yıl önce çıkmış oyunlar ile neredeyse aynı kalitede. Çevre öğeleri çok yapay durmakta, sıvı efektleri başta olmak üzere kesinlikle dinamik ve aktif efektler tatmin edici değil. Ekranda düşman sayısı artınca FPS düşüyor ve oynanış ağırlaşıyor. Oyun içi videoları da sanki amatörler tarafından yapılmış ya da hiç uğraşılmamış havası vermekte. Oyun dışındaki ekstra içerikler, röportajlar, sahne arkası görüntüler, oyunda bulduğunuz özel eşyalar ile açılıyor ve HD değiller. Film üzerinden beslenen bir oyunda en azından HD videolar beklenir. Oyun müziklerine gelince, filmdeki seslendirme aktörleri var, Ron Perlman, Selma Blair ve Doug Jones üç karakteri seslendirmede başarılı (Hellboy, Liz, Abe), ancak kendilerinden fazla bir şey duyamıyoruz üç beş banal replik dışında. Oyunun genel tema müziği de sessiz kalıyor aksiyon içerisinde ve etkilemekten oldukça uzak.



Sonuç olarak, genelde bu tür bir oyun için en azından “fanların ilgisini çekebilir” veya “meraklıları bir şekilde edinip oynasınlar” denir ama bu oyun için bunlar bile fazla. Hellboy: The Science of Evil kötü bir oyun değil, sadece fazla sıkıcı ve sallapati yapılmış, filme olan ilgiden beslenmeyi hedefleyen ticari bir uzantı. Zorlayıcı değil, eğlenceli değil ve pek bir ruhu yok. Oyun kendini tekrar ediyor en başından sonuna kadar, arabirim yalın ve özelliksiz, ekstra içerik de düşük kalitede. Şahsen ben Hellboy olsaydım bu kötü şakayı yapanları bulup intikam alırdım.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:30 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35