meltem

Tycoon oyunları. Ardı arkası kesilmeyen oyunlar serisinde ilk sıralarda yer alan oyunlardan. Bugüne kadar kaç tane Tycoon oyunu çıkmıştır bilmiyorum ama herhalde bundan sonra da sık aralıklarla bu ismi kullanan oyunlar çıkacak. Yanlış anlayan var mı bilmiyorum ama "Tycoon" bir marka değil, bu oyunları da aynı firma çıkartmıyor. Sadece daha önce birkaç oyunun iyi iş yapması sonucu, işin suyunu çıkartmışlar o kadar. Bu oyun da, suyu çıkmış olanlardan. Daha oyunun ismine bile tam karar veremmişler. İsmi Airport Tycoon ama oyunun sitesinde ve oyun içinde farklı isimler yazıyor. 3-4 tane değişik ismi var oyunun. Bu bana rastlayan, dünyanın başka bir kesimine ait versiyon olmasından kaynaklanıyor olabilir. Ama söylemeden de geçemezdim

Oyuna başladığınız zaman ilk olarak oyuna alışmanız için tutorial olayına girmeniz gerekli. Çünkü kontrollere alışmadan oyunu oynamanız sıkıcı olabilir. Hoş, oyun zaten sıkıcı. Ama bunu burada söylemedim farzedin. Yazının heyecanı kalmaz yoksa Oyunun tutorial kısmında size yapmanız gerekenler anlatılmakta ama bu sadece anlatılmakla kalmakta. Güzel bir cümle oldu ama şöyle bağlamak istiyorum, oyun sadece size birşeyler göstermekte. Siz birşeyler yapmamaktasınız. Hmm. Sanırım yavaş yavaş çözüyorum bu olayı. Siz oturmuş koltuğunuzda bilgisayarın size neler yapmanız gerektiğini göstermesini izliyorsunuz. Bu neredeyse saatlerce sürecek gibi oluyor ama 30 dakikacık bir sürede bitiyor. Eğer hala sizde derman kaldıysa oyuna giriyorsunuz.

Oyuna başladığınızda, Simcity'de olduğu gibi dünyanın bir tarafından kendinize bölge seçiyorsunuz. Bölge seçiminin ardından da hava alanını nereye kondurmanız gerektiğine karar vermeniz gerekli. Şehire uzaklık ve yakınlık maliyet olarak fark ediyor. Ama şehre yakın olması, ileride size iyi para kazandıracaktır. Bu dengeyi kurmak size kalmış artık. Gerekli yerleşimlerin ardından da yavaş yavaş en gerekli binalardan başlayarak hava alanınızı kurmaya başlıyorsunuz. Bunu ucuz prefabrik binalar ile veya etraftaki hurdalar ile yapabiliyorsunuz. Korkmayın, para kazandıkça herşeyi geliştireceksiniz. Herşey bittiğinde de, belediye başkanı eşliğinde kapıdaki ip kesiliyor ve oyuna başlıyorsunuz. Hadi hayırlı olsun bakalım.

Oyunda çeşitli iyi özellikler var. Oyunu batırmadan önce bunlardan kısaca bahsetmek istiyorum. Oyun tamamen 3D olduğundan kamera açıları da bunun hakkını vermekte. İsterseniz uçakların kalkışlarını ve inişlerini izleyebiliyorsunuz. Hatta alanda dolaşan insanların gözünden görebiliyor ve etrafı izleyebiliyorsunuz. Kontrol kulesinden bakmak da mümkün. Oyunda alanınız için teklifler alarak para kazanıyorsunuz. Hava yolu şirketlerinden sizin alanı kullanmak için teklifler geliyor. Ama bu direk para kazandırmıyor. Gün geçtikçe sizden memnun kalmayabiliyorlar ve bu anlaşmaları fesh edebilirler anlamına geliyor. Bu nedenle de devamlı gözünüzün alanınızda ve finansal olaylarda olması gerekli. Bu da sıkıcılık katsayısını düşürüyor, hani bizi devamlı meşgul tutuyor anlamında

Ama güzel şeyler burada bitiyor. Bir kere oyunun grafikleri hiç kendisine yakışmayacak nitelikte. Etraf iğrenç görünüyor. Uçakların ve diğer cisimlerin modellemesi de öyle. Yer şekilleri diye bir şey yok oyunda. Seslendirmeler de öyle. Uçak motoru sesi, motorlu testere gibi falan. Müzikler ise, oyunun başında uyumanız için birebir. Artık daha nasıl kötüleyebilirim bilmiyorum. Ama görsel ve ses olarak, oyun gerçekten yerin dibine sokulacak türden.

Kontroller de alıştıktan sonra kolaylar aslında ama insana zevk vermedikten sonra bunun da anlamı kalmıyor. Yani menüler, gelir gider şemaları falan onlar iyi yapılmışlar ve nasıl bir bilgiye ihtiyaç duyuyorsak bize sağlıyorlar. Yine de her zaman, her ekranda birşeylerin eksik olduğunu hissediyorsunuz. Zaten en büyük eksik de grafikler ve müzikler. Bir oyunu, en azından böyle bir oyunu oyun yapan da bunlar olmalı. 2 boyutlu olan bir management oyunu olsaydı belki biryerlerden kurtarabilirdi ama 3D olmanın da bir bedeli vardır.

Bu oyundan köşe bucak kaçmanızda fayda var arkadaşlar. Buna kadar oynanacak çiçek gibi sim oyunları var. Bence bu yazdıklarımı, yaşadıklarımızı, şu son 1-2 dakikayı unutun ve hayatın güzelliklerinin farkına varın. Derin nefes alın, ohhhhhhhh.. Mis..