meltem

Metropol dediğimizde aklımıza kalabalık, gürültü, stres, ulaşım zorluğu gibi içimizi sıkan sorunlar geliyor. İlk başta da aklımıza İstanbul geliyor. İstanbul’un curcunası, yorgunluğu, toplu taşıma araçlarındaki sıkıntı beynimize işlenmiş durumda. Ama herkesin aklında, “Ben bu ulaşım sorununu çok rahat çözerim” düşüncesi oluşuyor. İşte Cities in Motion da bu konuyu ele alıyor. Kocaman bir şehrin ulaşım problemini çözmek sizin elinizde. Metropolde, birçok ulaşım aracını kullanarak, yolcuların rahat, konforlu, kısa sürede gitmek istedikleri yere ulaştırmanız gerekiyor.


Büyük metropoller, büyük sorumluluklar

Viyana, Berlin, Helsinki ve Amsterdam gibi metropolleri otobüs, tramvay, metro trenleri ve deniz otobüs gibi ulaşım araçlarıyla ve 30 farklı mod kullanarak, bir ulaşım ağı oluşturuyor, toplu taşıma şirketine başkanlık yapıyoruz. Alıştırma görevlerinde oyunu nasıl oynayacağınız size detaylı olarak anlatılıyor. Ana senaryo bölümünde ise 12 adet senaryo bulunuyor, 4 adet şehirin en görkemli hallerini ve zamanlarını işleyen ana senaryo modunda 12 adet senaryoyu sırayla oynuyorsunuz. Cities in Motion 1920 – 2020 arasında geçiyor. Zaman geçtikçe şehirler büyüyor, gelişiyor ve ulaşım problemi daha da artıyor.

Ara yüzü gayet kullanışlı ve başarılı. Ulaşım araçlarını seçmek ve güzergahları belirlemek çok kolay. Güzergahları belirlerken çevresinde bulunan nüfusu, kaç kişinin ve çalışanın bulunduğu gibi bilgilerden faydalanarak durakları nereye koyacağımızı belirliyoruz. Yalnız, kurduğumuz durakta çok fazla yolcu olur, ulaşım araçlarımız buna yetmezse biraz sıkıntı yaşıyoruz. Yolcular biraz bekledikten sonra yüzleri asılıyor, kızarıp bozarıyorlar. En sonunda sinirlenip gidiyorlar.



Otobüs olmazsa olmaz

Ulaşımda daha çok otobüsleri kullanıyoruz. Hem fiyatının uygun olması, hem de fazla yolcu almasıyla en gözde ulaşım aracı. Çok fazla otobüsünüzün olmasının bir dezavantajı da var. Otobüs fazlalığı trafiğin tıkanmasına ve yolcuların daha çok beklemesine neden oluyor. Trafiğin yoğun olduğu yerlerde tramvay veya metro yapmak daha mantıklı oluyor. Bunun haricinde Amsterdam gibi deniz ve su yollarının olduğu yerlerde deniz otobüsünü kullanmanızı öneririm. Jet sosyete ve turistlerin ulaşım aracı Helikopter ise inşaat etmesi oldukça pahalı olmasına rağmen taşımacılığın biletleri de oldukça pahalı.

Bilet fiyatları konusunda ise şeytanlık işin içine giriyor. Fiyatları siz belirliyorsun ve yolcular fiyat ne olursa olsun biniyorlar. Tabii ki isterseniz yolcuları sömürebiliyorsunuz. Ayrıca reklam ve tanıtım konusu da ele alınıyor. Kampanyaları televizyon, internet, gazete, radyo vb. iletişim araçlarıyla gerçekleştirebiliyorsunuz. Kampanyaları düzenleyebiliyor ve gerekirse bankalardan borç alabiliyorsunuz.


Teknik altyapı

Grafikler oldukça iyi. Araçlar, insanlar ve binalar gerçekten net ve ayrıntılı bir şekilde görünüyor. Başarının temelinde grafiklerin yattığını söyleyebilirim. Kaliteli ve net grafiklerin olması bir yandan çok iyi, ama bir yandan da bilgisayar için kötü. Çünkü oyunun grafik özellikleri bilgisayarımızı yoruyor ve eğer ekran kartınızın özellikleri çok iyi değilse ekran yenileme hızı düşebilir. Şehirlerin ve trafiğin yoğun olması bilgisayarın yavaşlamasına neden oluyor. Ama yine de grafikler gerçekten çok iyi. Steam ve GamersGate'de sadece $19.99'a satılan bu oyunun fiyatının üstünde bir kalite sunduğunu söyleyebiliriz.