meltem

Darkspore’un konusundan bahsetmeden önce kısaca bir Spore bilgisi vermek istiyorum. Spore, 2006 son çeyreğinde bizlerle birlikte oldu. Oyunun konusu; uzaydan gelen bir meteor’un yeryüzüne çarpması sonucu küçük bir hücre olarak suyun içinde oyuna başlamamız ve topladığımız DNA’lar ile beynimiz geliştirmemiz, bir sonraki aşamada yaratık evresine geçmemiz, yeryüzünde kendi ailemizi kurarak spore’umuzu galaktik seviyeye kadar yükseltmemiz idi. Spore oyunu ilk başlarda RPG tarzından ilerlerken daha sonra bizi strateji oyunu keyfini sunuyordu. Eşsiz sevimli yaratıklar yaratma ekranı da oyuncuları daha çok kendine bağlıyordu.

Darkspore ise Spore oyunun kaldığı yerden devam ediyor diyebiliriz, fakat daha karanlık bir atmosfer ve online ortam ile.

Neler olmuş böyle?

Darkspore’un konusuna değinecek olursak, bir önceki bölümde spore’ların bütün evrene dağılmasından sonrasını konu alıyor. Galaksideki ırklardan biri olan Crogenitor’lardan biri olarak başlıyoruz. Bu ırkımız galakside güçlü bir ordu kurabilmek için yaratıkların DNA’ları ile oynayarak biyolojik açıdan güçlü ve bir o kadar da sevimsiz zıvanadan çıkmış yaratıklar yaratıyor. Bir süre sonra işler kontrolden iyice çıkıyor ve Darkspore adı verilen yaratıklar evrenin her bir hücresine yayılıyor. Darkspore’lar tüm galaksiye yayılarak neredeyse tüm Crogenitor ırkının soyunu tüketiyor. Biz de, olaylar kontrolden çıkarken uyutularak kapsüle konulan Crogenitor’lardan biriyiz. Olaylardan 1000 yıl sonra uyandırılarak Darkspore’lara karşı kendi yaratıklarımızla savaşarak elde ettiğiniz DNA’lar ile güçlenmeye ve galaksiyi temizlemeye çalışıyoruz.



Öncelikle İnternet bağlantısı ve üye olabilmek için Darkspore oyun anahtarı gerekiyor. Üye olma ekranı gayet yalın ve kolay ayrıca oyunda aylık üyelik ücreti de istenmiyor. Üye olduktan sonra oyuna giriş yapıyoruz. Oyunun girişinde bizi EA Games ve Maxis yapımcıları karşılıyor daha sonra her online oyunda olduğu gibi kullanıcı adımızı ve şifremizi yazarak karanlık evrene giriş yapıyoruz.

Nasıl oldu da oldu?

Başladığımızda kendimizi uzay gemimizin içinde buluyoruz. 1000 yıl sonra uyandığımız için uzay gemisinin güzel sesli bilgisayarı bize evrene neler olduğunu anlatıyor. Oyunun başında Arsenal ekranın da kendimizi buluyoruz. Bu ekran sahip olduğunuz takım ve oyunda ilerledikçe açabileceğiniz Hero’lar bulunuyor. Toplamda 100 adet Hero bulunsa da bunlar 25 farklı Hero’nun 4’er varyasyonu ile oluşturulmuş. Takımınızda üç Hero bulundurabiliyorsunuz. Bu nedenle eğer yeni bir Hero eklemek isterseniz takımınızda yer açmanız gerekiyor.

Hero’lar 5 ırktan (Quantum, Necro, Plasma, Cyber ve Bio) ve 3 sınıftan (Sentinel, Tempest ve Ravager) oluşuyor.

Irk olarak Quantum mavi rengi simgelerken daha çok dalga ve portal güçleri kullanıyorlar ki benim favori ırkım Quantumlar. 2. Olarak Necro mor rengi simgeliyor güç olarak daha çok ruhani adı üstünden de anlaşılacağı gibi RPG oyunlardan bildiğimiz Necrolar karanlık büyüleri temsil ediyorlar. 3. Irkımız Plasma kırmızı rengi simgelerken bunlarda ateş büyülerini kullanıyorlar. Oyun da fark ettim ki çoğu kullanıcı Plasma ırkında bir hero kullanıyor. 4. Cyber bu dostlarımız ise mekanik robotlar, güç olarak elektirik ya da füze, bomba bildiğiniz robotlar işte. Son olarak Bio bu ırk ise yeşil rengi temsil ederken oyun içinde zehir ve doğa güçlerini temsil ediyorlar bir nevi oyunun Greenpeacecileri.

Sınıf sınıf ayırmışlar bizi

3 sınıftan bahsetmeden önce oyun Diablo tarzına çok benziyor bu yüzden sınıfları diğer oyunlardaki benzer sınıflar ile anlatacağım.

Sentinel uzun menzilli daha çok büyü ağırlıklı çalışan sınıfı kapsıyor. Diğer oyunlardan Mage, sorcer tarzı herolar. Tempest oyun içinde yakın dövüşe giren cani ve dayanaklığı fazla olan diğer oyunlardan Tank dediğimiz hero sınıfı. Ravager da yakın veya uzak seri bir şekilde saldırı yapabilen rogue veya hunter gibi herolar.



Sağ yukarıda menü seçenekleri var bunları kısaca değinecek olursam. Helix computer profil bilgilerimiz istatistiklerimizin olduğu ekran, option (açıklamama gerek yok galiba), ‘galaxy map’ evrenin haritasını basit bir şekilde gösteren ekran ve son olarak inventory de oyun boyunca bulmuş olduğumuz itemleri gösteren ekran burada dikkat etmenizi istediğim bir nokta var inventory ekranının sağ kısmında upgrades bölümün de oyun içi geliştirmeleri yapıyoruz.

Editör kısmı ise karakterimizi topladığımız item ve çeşitli vücut parçaları ile oluşturduğumuz ekran ki oyunu diğer bu tarz oyunlardan farklı kılan 2 etmenden en önemlisi de bu editör kısmı. Belki de zamanınız çoğunu bu ekranda geçireceksiniz. Bu bölümde itemleri istediğimiz gibi yerleştiriyoruz sağ ve sola çeviriyoruz, uzatıyoruz, kalınlaştırıyoruz bir sürü fonksiyon da heromuza ekleyebiliyoruz. Bunun yanı sıra heromuzun rengini vücut desenlerini de bu kısımda yapıyoruz.


Önyargıları yıkalım

Oyunu almadan önce bazı okuduğum incelemelerde takılan itemlerin geri çıkarılamadığını yazmışlar fakat böyle bir şey yok taktığımız itemleri geri çıkarabiliyor başka herolara ekleyebiliyoruz. Editör kısmında heromuzu ilk aldığımızda çeşitli vücut parçaları ile geliyor bu parçalarıda uzatabiliyor veya herodan çıkarabiliyoruz. Açıkçası ben oynamaya başladığımdan beri editör kısmında daha çok zaman geçiriyorum.

Navigator bölümü ise uzay gemimizin üst kısmı. Bu bölümde karşımıza selection destination yanı camping ve ya PvP moduna giriş kısmı çıkıyor. Öncelikle camping modunu anlatmak istiyorum. Camping seçeneğini seçtikten sonra karşımıza garip bir şekilde 1-1, 1-2 vs. gibi ilk başta ne acayip mario mu oynuyoruz diyebilirsiniz fakat bunlar bizim çıkarma yapacağımız gezegenlerin seviyeleri. Her gezegenin 4. Bölümünde ana boss ile dövüşüyoruz. Oyuna giriş yaptığınızda fark edeceksiniz ki oyun diablo ya çok benziyor fakat değişik yaratıklar ve değişik yaratıklar ile her şey yaratık ve bir o kadar uzaylı.

Kolay mı, zor mu?

Heromuzun 4 tane kendine özel büyüleri var bunlardan birisi pasif ve sadece atak yapmak için diğer ikisi ise kullanabileceğimiz aktif skiller sonuncu ise diğer 2 heronuz ile kullanabileceğiniz ortak büyünüz. Oyun ilk başlarda tek başınıza ilerlerken daha sonra takım arkadaşları edinmeye çalışacaksınız çünkü oyun easy de başlarken normal ve hard olarak 3 seviyeden oluşuyor easy de bitirdikten sonra normale geçebiliyorsunuz. PvP modu ise 1vs1 veya 2vs2 şeklinde şimdilik ileride gelen güncelleştirmeler ile 3v3 seçeneği de çıkacağı söyleniyor. Gladyatör arenası gibi bir yerde savaşıyoruz.



Oyun içi seslendirme gayet iyi, karakter ve mekanların tasarımı ise bu tarz bir oyun için üst seviye diyebilirim. Sistem gereksinimleri ise biraz üst seviye isteyebilir her ne kadar oyunun kutusunun arkasında 256 ekran kartı ve Core 2 işlemci istese de rahatça oynaya bilmek için i3 işlemci ve en az 512 ekran kartı gerekiyor.

Özetle Darkspore gerçekten türünde tek biraz Diablo biraz dota benzeri olsa da uzay ve hero geliştirme ekranı benzersiz bu nedenle Darkspore alınıp oynanabilecek bir oyun. Benim önerim oyunu arkadaşlarınız ile birlikte alın özellikle 4 kişi birlikte oynarsanız gayet zevkli bir oyun oluyor.