The Rest is Up to You, Desmond
Öncesinde eski dünya vardı, şu anda bastığımız toprak yüzbin yıllar önce güneşin dünyaya vurması ve manyetik ayarın aşırı tepki göstermesi üzerine küller altında kalmış, insanlar tapınaklarda, mağaralarda yaşamış. Aynı zamanda eski dünyadaki templar ve assassinler önceki dünyada da savaşıyorlarmış. Eğer Desmond bu tapınkları bulamazsa ve Juno'yu özgür bırakamazsa güneş dünyaya tekrar vuracak, kaos tekrar yaşanıcak.

Oyuna başlar başlamaz kendimizi Juno'nun tapınağında buluyoruz. Tapınağa Apple of Eden'la giriyoruz. Ardından Rebecca Animus'u 3.0'a yükseltiyor. Tapınağın içerisinde biraz gezindikten sonra yeniden Animus'a giriyor ve maceramıza yeni karakterimizle geri dönüyoruz.

Haytham Kenway, kendisi oyunda ilk kontrol edeceğiniz karakter, kendisi bir suikastçi (?) ve Londra'da düzenlenen operada suikastini gerçekleştiriyor. Yeni AvnilNext motoru sayesinde konsolda dahi bir anda 1000'e yakın insan görebiliyoruz. Inanın bana grafikler (iddialıyım) Uncharted 3'ten bile daha iyidir. Etrafta göreceğiniz birsürü renk bir yerden sonra simena havası veriyor ve oyunu çok gerçekçi kılıyor. (Haytham Kenway'e geri dönelim) Sonrasında bütün arkadaşlar toplanıyoruz. Başkanımız bize bir kolye veriyor. Işıldayan bir kolye. Bize Yeni keşfedilmiş Amerikan topraklarına gitmemizi ve bu kolyenin nereye ait olduğunu bulmamızı istiyor.

Yeni kıtaya giderken gemide bir sürü olay oluyor. Birileri işaretlenmiş bariyelleri denize bırakyor. Doğal haliyle de birileri bizi kovaladığını anlıyoruz. Sonrasında bir gemi bizi kovalıyor. Tayfa olarak geçen Miller adlı vatandaş bizi öldürmeye çalışıyor. Meğerse bizim Londra'daki suikastçi olduğumuzu anlamışlar. Gemiyi batırdıktan sonra toplamda 72 günümüzü gemide harcadığımız zaman sonunda bitiyor ve yeni kıtaya geliyoruz.
Oyuna Başlarken
Boston çok büyük bir yer. Her yerde binalar olsa dahi kocaman ormanlık alanlar da şehir dışında bulunuyor. Yolda önceki Assassin's Creed oyunlarında görmediğiniz domuz,kedi,köpek gibi hayvanlarla karşılaşabilirsiniz. Hatta O veya B tuşuyla onları besleyebilirsiniz bile. Hatta etrafta çocuklar bile geziyor yanlarına yaklaştığınızda "wow" falan diyorlar. Bunların dışında Brotherhood'da olupta Revelations'ta elimizden alınan at kullanma olayı geri gelmiş.
Gıcır Gıcırlar
Artık silahlara değinelim. Artık bombalar yok. Sevenler üzülmesin bunların yerine rope dart, trip mine, tomahawk gibi özellikler gelmiş. Zaten o kadar da iyi değildi bombalar. Haytham Kenway'de yay ve tomahawk olmazken hikaye olarak Connor'a geçtiğinizde bunları kullanabileceksiniz. Haytham Kenway oyunun 11'de 4'ünü oluştururken Connor'sa oyunun 11'de 7 sini oluşturuyor. Oyun toplamda 20 saati buluyor (seneryo), 40 saat ise yan görevler dahil sürüyor.
Seneryo ve Grafikler
Seneryo'da Haytham Kenway'i geçinde Connor'un çocoukluğuna, kendi köyünün yanıp kül olmasına şahit oluyoruz. Aynı zamanda annesini de kaybeden Connor bu öfke ile köyünü yakan templarlardan intikam almaya yola çıkıyor. Tam anlamıyla 9 yıl sonra Connor'a Juno gelip onun assassin işaretini gösteriyor. Ve bir adamın onu eğiteceğinden bahsediyor. Nitekim yakın zamanda Achillies adında bir assassinle tanışıyor (başlarda pek istemese de) bizi eğitiyor. Sonrasında bize Assassin kıyafetini veriyor. Bu geçen zaman içerisinde Achillies'in yeni arkadaşlarıyla tanışıyor, ve Templar'larla alakalı savaşımıza devam ediyoruz.

Oyunda Animasyondan tutun herşey değişmiş. Desmond ve ana karakterin tırmanma stili, dövüş mekanikleri, herşey çok yenilenmiş ve gerçeğe yansıtılmış. Yeni kombolar ve yeni tırmanış biçimleri barındıyor AvnilNext. Aynı zamanda geçen paragraflarda da bahsettiğim gibi AvnilNext aynı anda 1000 kişiye kadar gösterebiliyor. Konsollarda bile bu sistem çok iyi işliyor. Bana kalırsa kesinlikle Ubisoft AvnilNext'İ yeni oyunlarında da kullanmalı.
Yenilikler
Ubisoft bize önceden bahsetmişti, Desmond'a daha fazla yer vericez diye. Evet bu oluyor. Bi anda kendinizi Las Vegas'ta inşaa bölgesinde veya Rio'da trenden inerken bulursanız şaşırmayın. Yine de oyuna yeni katılan Desmond'ın babasını da bakmasak olmaz. Sonuçta sürekli olarak Desmond onunla kavga ediyor.

Seslere değinecek olursak silah, bıçak gibi sesler mükemmel ve yerli yerinde işliyor. Lakin müziklerde Jasper Kyd yok. Ama bu eksik sayılır mı bilmem çünkü eksikliğini hissettiğim söylenemez. Sonuçta 40 saatlik olan AC3'te zibilyon tane müzik bulunuyor. Hangisi aklınızda kalır bilemezsiniz ama yerli yerinde müzikler olduğunu söyleyebilirim.

Ayrıca artık okunuz, kurşununuz az diye 1 kilometre ötedeki markete kadar koşturmuyorsunuz. Etrafta "£" işaretiyle gezinen tüccarlardan alabiliyorsunuz. Connor tam bir avcı, okunuzla bir hayvan öldürüp onu doğrarsanız daha az para ile satarken, eliniz veya bıçağınızla hayatına son verip satarsanız çok daha pahalıya satabiliyorsunuz. Ama tek bir dezavantaj da Frontier'ın Roma haritasının 1,5 katı olması. Aynı zamanda da New York ve Boston'da nerdeyse Istanbul ve Roma'yı katlıyor. Ayrıca mevsim geçişleri de oyuna aktarılmış, 5 dakkaya kar yağıp, 10 dakkaya kadar yaz geldiği bir sistem yok ama görev geçişleri arasında mevsimler de değişiyor.

Multiplayer'a gelirsek serverlar hala aktif değil. Isteseniz de oynayamazsınız. Bunların dışında PS3'e özel gelen 1 saatlik ekstra paket varken şimdi almanızı öneririm. Lakin PC' ciler ise 23 Kasım’a kadar bekleyecekler.
Artık Burda Biter
Oyunun bana kalırsa herhangi bir eksiği yok, lakin bazı insanlar Frontier’da olsun, Homestead’te olsun bir iki kaplama hatası olacağını söyleyeceklerdir. Bana kalırsa oyun çok büyük haritalarda geçiyor. Böyle sorunları olması gayet doğal, oyunda buglar falan da var ama onların da bir güncelleme ile halledilebileceğini düşünüyorum.

Zaten iyice uzattığım yazımı burda bitiriyorum. Oyunla alakalı herşeyi anlatamdım belki ama onları da anlatsaydım şöyle bi 5 sayfa daha alırdı. Puanlara gelcek olursak

Grafik: 4.5/5
Hikaye: 5/5
Atmosfer: 5/5
Ses: 5/5
Oyanabilirlik: 5/5
Genel: 9.8/10

Artılar: Tonla yenilik, grafikler, koskoca haritalar, nerdeyse bitmeyen bir seneryo
Eksiler: Bir iki bug, Bir iki kaplama sorunları