Oyunun yapımcı ve dağıtımcı konumunda bir çoğunuzun yakından tanıdığı, Company of Hereos 2, Football Manager, Sonic gibi ünlü oyunlar ile tanınan Sega bulunuyor. Özellikle Empire Total War ve Shogun ile birlikte seriyi iyiden iyiye genişleten firma, Rome 2 ile şimdilik doruk noktasına ulaşmış gibi. Birazdan bahsedeceğim detaylar ile birlikte bana gerçekten hak vereceğinizi düşünüyorum.

Kişisel fikrim, hiçbir oyuncu bütün oyunlardan zevk almaz. Evet her oyunu oynayabilirsiniz ama sizi gerçekten tatmin eden bazı türler vardır; strateji ve FPS de benim gerçekten sevdiğim türler. FPS’yi atlarsak son dönemde en keyif alarak oynadığım ve son 1 haftadır evime gelen arkadaşlarımdan save dosyalarını canla başla koruduğum Rome 2, strateji severler için büyük nimet. Neden mi, şöyle ki;

Oyunda radikal değişikliklere gidilmek yerine, o bilinen Total War havası ve dinamikleri korunarak yeni özellikler eklenmiş. Bunların arasında, eğitim bölümlerinde anlatılan ordunuz ile harita üzerinde tuzak kurmak ya da yolu tıkamak gibi yenilikler bulunuyor. Düşman ordusunun üzerinizde bariz şekilde sayısal üstünlüğü olmasına karşın, deneyimli bir ordu ile kuracağınız küçük bir tuzak, her şeyin tersine dönmesini sağlayabiliyor. Bu nedenle en büyük ordunun sizde olması pek bir şey ifade etmiyor. Ordunuz çok mu büyük? Generaliniz savaş alanında bir anda yanlışlıkla ölmesi, her şeyi değiştirir (başıma geldi, oradan biliyorum). Bu moral bozukluğu ile ordularınız bir anda dağılmaya başlar. Bu nedenle taktiklerinizi iyi ayarlamanız gerçekten çok önemli.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 1920x800.


Diğer taraftan savaş alanında üstünlük sağlamanıza yarayan ya da gafil avlanmanızı sebep olan bir özellik daha eklenmiş oyuna; ordularınızı ağaçlık yerlere ya da küçük tepelerin, dağların arkasına sakladığınız zaman, düşman sizi göremiyor. Ancak bu sizin için de geçerli. Bu nedenle düz bir alanda savaşmıyorsanız, öncelikle keşif birliği göndermeniz gerekiyor. Böylece düşmanınızın hareketlerini rahatça takip edebilirsiniz.

Bu sistemi kullanarak ordunuzun bir bölümünü gizleyebilir ve bir anda sürpriz saldırılar yapabilirsiniz. Bu da mı yetmedi? Vur kaç yaparak düşmanı bölebilirsiniz. Yapacağınız taktik tamamen size ve yaratıcılığınıza kalmış durumda. Özellikle çok farklı yer şekillerinin bulunması ve kuşattığınız şehirlerin farklılık göstermesi ile birlikte ayrıca hava durumu da size taktik çeşitliliği sunuyor. Özellikle saldırıyı başlatmadan önce 3 tur bekleyebilir ve hava durumunun değişmesini sağlayabilirsiniz. Sega oyunun geliştirilmesi aşamasında biz oyuncuları olabildiğince özgür bırakmak için çok ciddi çalışmış anlaşılan.

Diyelim ki şehir kuşatmasındasınız, eski Total War oyunlarından alışık olduğumuz belli bir turdan sonra düşman ordusunun dışarı çıkması ya da kuşatma aletleri için biraz zaman geçmesi durumu aynen devam ediyor. Ancak, oyuna gerçekçilik katan yeni bir özellik eklenmiş durumda, kuşatma sırasında sizin de ordularınız yıpranmaya ve adam kaybetmeye başlıyor. Güzel bir özellik olsa da, çok canınızı sıkacağı kesin. Çünkü ne kadar uzun sürerse kuşatmanız, o kadar problemleriniz baş göstermeye başlıyor. Tam bu sırada farklı bir düşman ordusunun size saldırması gibi durumlar, sonunuzu erken getirebilir.

Eski oyunlar da kazandığınız savaşlardan sonra elde ettiğiniz esirlerin oynanışa çok etkisi olmasa da Rome 2’de bu değişmiş. Savaştan sonra vereceğiniz karar ile aldığınız esirleri serbest bırakabilir, köle yapabilir ya da öldürebilirsiniz. Tercihe bırakılan bir diğer konu ise şehri almanız durumunda sadece istila edebilir, hasar vererek şehri alabilir ya da bütün mal varlıklarına el koyarak ciddi bir gelire sahip olabilirsiniz. Şimdi gelelim bu seçeneklerimizin oyuna etkisine.

Özellikle esirleri öldürmek ya da şehri yakıp yıkmak gibi seçenekler müttefikleriniz tarafından hoş karşılanmayabiliyor ve halkın ciddi şekilde huzursuz olmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle sürekli yakıp yıkmadan önce 2 kere düşünün. Çünkü bu, İlerleyen turlarda ciddi isyanlara neden olabileceği gibi, diplomatik ilişkilerinizde de ciddi problemler yaratacaktır.


Total War serisinde artık üstat olanların bana göre yapacağı ilk şey, oyun başladığında önce ekonomiyi düzeltmek olur. Hemen diplomasi yapılmaya başlanır ve olabildiğince fazla ülke ile ticarete girişilir. Böylece kısa sürede büyük ordular kurularak fetihler başlar. İşte bu durum artık öyle değil. Başarı ve başarısızlıklarınız ile doğru orantılı olarak ülkeler tekliflerinize sıcak ya da soğuk yaklaşabildikleri gibi, yapmış olduğunuz seçimlerinizden dolayı daha nerede olduğunu bilmediğiniz ülkeler sizden nefret etmeye başlayabiliyor ve bütün tekliflerinizi reddediyorlar. Tabii bu durum ciddi mali çıkmazlara sürüklüyor oyuncuyu.

Ancak yapımcılar, oyunda dengeyi sağlamak ve biz oyuncuların sadece büyük ordular kurup fetih yapmasını engellemek için, bölge sistemini eklemiş durumda. Ele geçirdiğiniz bölge sayısına doğru orantılı olarak ordu sayısını arttırabiliyorsunuz artık. Canınız sıkıldıkça ordu basamıyorsunuz yani. Böylece zaten zar zor ticaret yaparak ya da bölgelerimizden elde etiğimiz gelirlerimizi çarçur etmiyoruz; edemiyoruz.

Ekonomik durumları ve bölge sisteminin etkisi ile eski Total War oyunlarında sayıca fazla olmak önemliyken, artık deneyimli ve dengeli kurulmuş bir orduya ve iyi bir generale sahip olmak çok önemli. Özellikle kazandığımız her savaştan sonra generallerimizin ve diğer görevlilerimizin kazandığı seviyeler ile karakterlerimizi istediğimiz gibi geliştirebiliyoruz. Her eklediğimiz özellik ile birlikte bazı artılara da sahip oluyoruz. Bir generalimiz denizlerde dehşet saçarken, diğeri de karada çok rahat bir şekilde ilerleyebiliyor.



Bahsettiğimiz görevliler arasında, eski oyunlardan aşina olduğumuz ajanlar ve oyuna yeni eklenen şampiyonlar var. Şampiyonlar sayesinde, tarihte tanınmış kişileri yetiştirerek ve paralı asker sistemini kullanarak bir anda orduya sahip olabiliyoruz. Tabii bu durum ciddi bir ekonomiye sahip olmamızı gerektiren bir durum. O yüzden hep diyorum, para para para…

Bahsetmeden de geçmeyeyim, şampiyonlarınız ajanlara karşı bariz üstünlükleri var. Ancak şampiyon ve ajanlarınız ne kadar yüksek seviyeye sahip olurlarsa olsunlar, rakip ajana yapılmak istenen ve %90 gibi ihtimallere sahip seçenekler de dahi sürekli başarısız olabiliyorlar. Çok ciddi bir oyun hatası söz konusu burada.


Oyunun haritasının çok geniş olmasıyla beraber, o dönemde var olan şehir devletlerinden imparatorluklara kadar birçok ülke oyunda mevcut. Tabii haritanın doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine birçok değişiklik gösteriyorlar. Daha kalabalık ordular, farklı diploması şekilleri, farklı birimler ve daha fazlası sizleri bekliyor. Bu nedenle oynanabilirlik süresi gerçekten çok uzun ve her yeni oyunda farklı bir tat alıyorsunuz. Ancak ülke sayısının fazla olması oynanışa negatif bir yan katmış, tur sonlarında bekleme sürelerini oldukça fazlalaştırmış durumda. Bu nedenle biraz tur geçişlerinde canınız sıkılabilir.

Bu kadar geniş bir içeriğe sahip oyunda her şeyi ezberden bilemeyebilirsiniz. Bunu düşünen yapımcılar oyuna çok işinize yarayacak bir ansiklopedi eklemişler. Oyun hakkında birçok detaya buradan ulaşabiliyorsunuz.

Rome 2 hakkında o kadar çok şey var ki bahsetmek istediğim, mesela bunlardan birisi de eski Total War serilerinde bir benzerini görebileceğiniz, generaller, kraliyet aileleri gibi üst düzey yetkililer. Empire Total War’da bakanlarınızı belirleyebiliyor, bununla doğru orantılı olarak artılar kazanıyordunuz. Rome 2’de, üst düzey yetkililer arasında suikast düzenleyebilir, evlat edinebilir ya da evlendirerek dengeleri bozabilirsiniz. Birçok entrika dönüyor oyunda.

Gelelim oyunların benim için olmazsa olmaz yerine. Bunlar tabii ki de grafikler ve müzikler. Konuya grafiklerden girmiyorum, çünkü çok canımı sıktılar. Müzikler ve sesler ise tam anlamıyla muhteşem olmuş diyebilirim. Kendinizi oyunun, hatta savaşın içinde hissetmenizi sağlıyorlar. Bir oyun için gerçekten çok büyük bir artı. Birçok yapımın sırf bu yüzden heba olduğunu gördüm.

Sonuç olarak oyuna geri dönmeden önce oyunun Türkçe olduğunu hatırlatmak istiyorum ve strateji seviyorsanız kesinlikle almanızı tavsiye ediyorum.

İyi oyunlar.