Bandits: Phoenix Rising

~~meltem~~ · 05-16-2015, 10:09 AM

Oyunun ismini ilk defa duyduğum zaman soygunlar yapacağım bir kovboy oyunu sanmıştım. Soygun olayını doğru tahmin etmiştim ama kovboy olayında fazla geri kaldığımı gördüm. Oyun kovboylara göre oldukça teknolojik. Bir kere ağzına kadar silahlarla döşenmiş canavarları kullanıyoruz. Canavar derken, arabalardan bahsediyorum tabi. Oyun farklı konusu ile çoğu kişiye ilginç gelecektir, bana da öyle gelmişti oyunu alırken.

Grin denilen adı sanı duyulmamış bir firmadan geliyor oyun. Bu akıllı firma, Matrox ile birlikte çalışmış. Ortaya da Matrox kartlarına destek veren bir oyun çıkmış. Oyunun en göze batan yanı ise 3 monitör desteği. Eğer evinizde 3 tane monitör varsa ve Matrox kartınız da varsa, kafanızı bir sağa bir sola çevire çevire bu oyunu oynayabilirsiniz. İlginç bir özellik. Çoğu kişide 3 tane monitör yoktur herhalde, hiç sanmıyorum. Ama yine de denemeye değer bir olay gibime geliyor. Bu özellik genelde uçak simulasyonlarında kullanılır ama, adamlar bir aksiyon oyununa da koymuşlar. İyi bakalım, artı olarak yazıyorum kenara...

Hepinizin tahmin edebileceği gibi, oyun iyi bir multiplayer desteği de veriyor. Koskocaman alanlarda birbirlerinizle ölüm maçları yapabiliyorsunuz. Seçeceğiniz araçlar, hafif, orta ve ağır kategorilerindeler. Hafif olanlar, hızlılar ama silah bakımından vasatlar, ağır olanlar ise, yavaşlar ama hem silahları güçlü hem de zırhları dayanıklı. Bence en güzeli, orta halli araçları seçmek ve her iki tarafın da özelliklerinden bir porsiyon taşımak. Ayrıca oyunda, aracınıza ek silahlar da takabiliyorsunuz. Öne, üst tarafa, yan tarafa falan silahlar takabiliyorsunuz.

Kontrollere alışmak biraz zaman alabiliyor. Klasik w, a, s ve d tuşları ile oynanabiliyor oyun. Mouse ile de ateşleme işlemlerini yapıyorsunuz. Ayrı olarak, SHIFT tuşu ile hedefe kilitlenme olayı konulmuş. Hem mouse ile hem de klavye ile uğraşırken, oyunun hızına yetişememek biraz insanı üzebiliyor. Silah değiştirmek, gelen mermilerden kaçmak, ince köprülerden, abuk subuk engellerin arasından geçmek falan derken, uğraşmamız gereken tonlarca şey ile karşılaşıveriyoruz. Saf aksiyon ve düşman öldürme olsaydı da fazla boş oyun olurdu, ama sanırım bu kadarı da fazla.

Biraz konudan bahsetmek gerekirse, oyunda Fennec ve Rewdalf adlı iki şahsın maceralarının içine dalıyoruz. Mekan Mad Max tarzı bir mekan olduğundan, dünyanın da kaynakları tükenmek üzere olduğundan, bunu da kimseyle paylaşmak istemiyoruz. Bu nedenle de herkes son kalan kaynaklara ve silahlara hücum ediyor. E, iyi olan kazansın diyoruz, ne diyelim. 22 görev boyunca, araba kovalamacalarından tren soygunlarına kadar, her işe bulaşıyorsunuz. Single görevlerden öte, multi görevler daha zevkli bana kalırsa.

Oyunun grafikleri önce size basit gelecektir büyük ihtimalle. Çünkü o kadar detaylı değiller. Ama efektler falan göze hoş geliyorlar. patlama efektleri ve parlama efektleri güzel yapılmış. Mekanlar alabildiğince geniş ve araçlarla bir bütünlük sağlıyorlar. Mekan tasarımları ve grafikleri de başarılılar. Araçların tasarımları sade ama güzel. Silah tasarımları da aynı şekilde, basit yapılmışlar. Oyuna ilk başladığımızda, boş bir araçla başlıyoruz ama ilerlediğimizde sağlam parçalar aldığımız zaman, tamamen göze hitap eden bir canavarımız oluyor. Kısaca söylemek gerekirse, oyun grafik olarak oldukça iyi bir çizgide. Bazen iç içe geçme hatalarına rastlasam da, o kadar hatanın kadı kızında da olabileceğini düşünerek, bundan fazla bahsetmiyorum.

Oyundaki seslendirmeler ve müzikler de oyunun geçtiği atmosfere, çağa ve mekana uygun olarak yapılmışlar. Motor sesleri, silah sesleri ve patlama efektleri başarılı. Kimin nereden geldiğini, ne taraftan roket yiyeceğinizi iyi kestirebiliyorsunuz. Temiz ve parazitsiz ses olduğundan, insana huzur veriyor. Yahu sanki oyunun müziklerini Kitaro yapmış

Fizik motoru bu oyun için en önemli şey bence. Çünkü kocaman engebeli bir arazide araç kullandırmak, öyle her fizik motorunun harcı değildir. Bu oyunda da fizik motoru iyi iş çıkartıyor. Oyunun yapımcıları da, benimle aynı fikirde olmalılar ki, fizik motoruna oldukça fazla önem vermişler. Ben pek saçma sapan bir olayla karşılaşmadım oyunda. Tabi arcade havasından da ödün verilmemiş. Öyle fazla gerçekçilik de beklemeyin.

Ben oyunu beğendim, uzun bir süre de zevkle oynadım. Çok çok uzun süre de gittiğini söyleyemem ama farklı bir tarz olduğundan, çoğu kişinin ilgisini çekecektir. Sistem olarak biraz gözü yükseklerde ama grafiklerden ödün vermek de her gariban oyuncunun yapması gereken şeydir. Hırsızlık yapmak, soygun falan kötü şeylerdir ama ille de ben soyguncu olacağım diyorsanız, geçirin kafanıza çorabınızı, atlayın arabalarınıza, hadi bakalım...

05-16-2015, 10:09 AM	#1
~~meltem~~ Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015 Mesajlar: 11.064	Bandits: Phoenix Rising Oyunun ismini ilk defa duyduğum zaman soygunlar yapacağım bir kovboy oyunu sanmıştım. Soygun olayını doğru tahmin etmiştim ama kovboy olayında fazla geri kaldığımı gördüm. Oyun kovboylara göre oldukça teknolojik. Bir kere ağzına kadar silahlarla döşenmiş canavarları kullanıyoruz. Canavar derken, arabalardan bahsediyorum tabi. Oyun farklı konusu ile çoğu kişiye ilginç gelecektir, bana da öyle gelmişti oyunu alırken. Grin denilen adı sanı duyulmamış bir firmadan geliyor oyun. Bu akıllı firma, Matrox ile birlikte çalışmış. Ortaya da Matrox kartlarına destek veren bir oyun çıkmış. Oyunun en göze batan yanı ise 3 monitör desteği. Eğer evinizde 3 tane monitör varsa ve Matrox kartınız da varsa, kafanızı bir sağa bir sola çevire çevire bu oyunu oynayabilirsiniz. İlginç bir özellik. Çoğu kişide 3 tane monitör yoktur herhalde, hiç sanmıyorum. Ama yine de denemeye değer bir olay gibime geliyor. Bu özellik genelde uçak simulasyonlarında kullanılır ama, adamlar bir aksiyon oyununa da koymuşlar. İyi bakalım, artı olarak yazıyorum kenara... Hepinizin tahmin edebileceği gibi, oyun iyi bir multiplayer desteği de veriyor. Koskocaman alanlarda birbirlerinizle ölüm maçları yapabiliyorsunuz. Seçeceğiniz araçlar, hafif, orta ve ağır kategorilerindeler. Hafif olanlar, hızlılar ama silah bakımından vasatlar, ağır olanlar ise, yavaşlar ama hem silahları güçlü hem de zırhları dayanıklı. Bence en güzeli, orta halli araçları seçmek ve her iki tarafın da özelliklerinden bir porsiyon taşımak. Ayrıca oyunda, aracınıza ek silahlar da takabiliyorsunuz. Öne, üst tarafa, yan tarafa falan silahlar takabiliyorsunuz. Kontrollere alışmak biraz zaman alabiliyor. Klasik w, a, s ve d tuşları ile oynanabiliyor oyun. Mouse ile de ateşleme işlemlerini yapıyorsunuz. Ayrı olarak, SHIFT tuşu ile hedefe kilitlenme olayı konulmuş. Hem mouse ile hem de klavye ile uğraşırken, oyunun hızına yetişememek biraz insanı üzebiliyor. Silah değiştirmek, gelen mermilerden kaçmak, ince köprülerden, abuk subuk engellerin arasından geçmek falan derken, uğraşmamız gereken tonlarca şey ile karşılaşıveriyoruz. Saf aksiyon ve düşman öldürme olsaydı da fazla boş oyun olurdu, ama sanırım bu kadarı da fazla. Biraz konudan bahsetmek gerekirse, oyunda Fennec ve Rewdalf adlı iki şahsın maceralarının içine dalıyoruz. Mekan Mad Max tarzı bir mekan olduğundan, dünyanın da kaynakları tükenmek üzere olduğundan, bunu da kimseyle paylaşmak istemiyoruz. Bu nedenle de herkes son kalan kaynaklara ve silahlara hücum ediyor. E, iyi olan kazansın diyoruz, ne diyelim. 22 görev boyunca, araba kovalamacalarından tren soygunlarına kadar, her işe bulaşıyorsunuz. Single görevlerden öte, multi görevler daha zevkli bana kalırsa. Oyunun grafikleri önce size basit gelecektir büyük ihtimalle. Çünkü o kadar detaylı değiller. Ama efektler falan göze hoş geliyorlar. patlama efektleri ve parlama efektleri güzel yapılmış. Mekanlar alabildiğince geniş ve araçlarla bir bütünlük sağlıyorlar. Mekan tasarımları ve grafikleri de başarılılar. Araçların tasarımları sade ama güzel. Silah tasarımları da aynı şekilde, basit yapılmışlar. Oyuna ilk başladığımızda, boş bir araçla başlıyoruz ama ilerlediğimizde sağlam parçalar aldığımız zaman, tamamen göze hitap eden bir canavarımız oluyor. Kısaca söylemek gerekirse, oyun grafik olarak oldukça iyi bir çizgide. Bazen iç içe geçme hatalarına rastlasam da, o kadar hatanın kadı kızında da olabileceğini düşünerek, bundan fazla bahsetmiyorum. Oyundaki seslendirmeler ve müzikler de oyunun geçtiği atmosfere, çağa ve mekana uygun olarak yapılmışlar. Motor sesleri, silah sesleri ve patlama efektleri başarılı. Kimin nereden geldiğini, ne taraftan roket yiyeceğinizi iyi kestirebiliyorsunuz. Temiz ve parazitsiz ses olduğundan, insana huzur veriyor. Yahu sanki oyunun müziklerini Kitaro yapmış Fizik motoru bu oyun için en önemli şey bence. Çünkü kocaman engebeli bir arazide araç kullandırmak, öyle her fizik motorunun harcı değildir. Bu oyunda da fizik motoru iyi iş çıkartıyor. Oyunun yapımcıları da, benimle aynı fikirde olmalılar ki, fizik motoruna oldukça fazla önem vermişler. Ben pek saçma sapan bir olayla karşılaşmadım oyunda. Tabi arcade havasından da ödün verilmemiş. Öyle fazla gerçekçilik de beklemeyin. Ben oyunu beğendim, uzun bir süre de zevkle oynadım. Çok çok uzun süre de gittiğini söyleyemem ama farklı bir tarz olduğundan, çoğu kişinin ilgisini çekecektir. Sistem olarak biraz gözü yükseklerde ama grafiklerden ödün vermek de her gariban oyuncunun yapması gereken şeydir. Hırsızlık yapmak, soygun falan kötü şeylerdir ama ille de ben soyguncu olacağım diyorsanız, geçirin kafanıza çorabınızı, atlayın arabalarınıza, hadi bakalım...