meltem

İster PvP, ister PvE yapın, değişmeyen tek şey oyunda paraya ihtiyacınız olacağı. Gerçi PvE yapan arkadaşların -tamir masrafları, iksir, flask, sürekli değişen eşyalara açılan soketler, enchantment’lar, takılan taşlar derken- masraflarının PvP yapanlara nazaran daha fazla olduğunu kabul etmek lazım. Bunun dışında, yanınıza hatun bir Blood Elf alıp motorunuz ile Orgrimmar senin, Dalaran benim diye hava atarak dolaşmak istiyorsanız bile anormal derecede paraya ihtiyacınız oluyor.

WotLK’in çıktığı ilk iki hafta fiyatlar tam oturmadığı için bazı malzemeler dehşet fiyatlara çıkıyordu ve işin güzel tarafı, satılıyordu da. Daha Naxxaramas’a girmemiş oyuncular, Titansteel Destroyer yaptırmak için birbirleri ile yarışıyorlardı. (Naxx’a girmediği için daha kimsede Death’s Bite ya da Armageddon’un olmadığını düşünürseniz silahın ne kadar önemli olduğunu anlarsınız.) Hal böyle olunca Titansteel Bar’ın CD’sini 150 altına sattığımı hatırlarım. E şimdi gelin görün ki o CD oldu 25 altın. Yani oyun oturdukça fiyatlarda oturdu, daha çok insan birçok iş konusunda uzman oldu, piyasa mala boğuldu, fiyatlar azaldı. Doğal olarak çılgınca paralar kazanma durumu da ortadan kalktı.

Fakat halen piyasayı manipüle etmenin yolları var. Satış tekniklerinizden tutun da pazarlama kabiliyetinize, fiyatlarını karşılaştırmadan bir malın piyasasını ele geçirmeye kadar kapitalist yöntemlerden bahsedeceğim. Şeytanın bile aklına gelmeyecek yollar deneyeceğiz. Buyurun.

Piyasadan ucuza mal çekip pahalıya satmak


Bunu yapabilmeniz için eşyalar hakkında iyi bir bilgiye ihtiyaç duymanız lazım. İyi gibi gözüken mavi bir eşyayı Auction House’den (AH diyeceğim bundan böyle.) 60 altın ödeyip alır, sonra geri 90 altından koyup kar etmeye çalışabilirsiniz. Kulağa hoş gelen bir teknik olmasına rağmen aniden hezimetle sona erip sizi büyük zararlara sokabilmesi mümkündür.

Bu tekniği eşyalar için değil de materyaller için yapmanız daha mantıklı olacaktır. AH’de genellikle takip ettiğim bir eşya olan Scarlet Ruby’i örnek vereyim. Jewelcrafter iseniz Scarlet Ruby’i kesip +19 Spell Damage ya da Strenght’e çevirebilirsiniz. Bunlar genelde oyuncuların en çok aradıkları taşlar olduğu için Scarlet Ruby’nin işlenmemiş hali aranan bir materyaldir. Kolay da bulunmamasına rağmen nedense çoğu AH’de Scarlet Ruby’nin ham fiyatı 80 altın iken işlenmiş +19 Spell Damage hali 120 altın civarına satılıyordu. Hal böyle olunca piyasada ne kadar ham Scarlet varsa topluyor ve 120’den satıyordum. Bu şekilde anormal para kazandığımı belirtmek isterim. Ama piyasam bu duruma uyandı ve Scarlet Ruby’lerin fiyatı da 120 altın civarına çıktı. Nihayetinde materyal alıp işlemek de risklidir ama düşen eşyaları alıp satmak kadar riskli değildir. (70 altından aldığım 20 tane Autumn’s Glow’un o anki Rigid Autumn’s Glow +16 Hit Rating hali 110 altındı, sonra ani bir düşüşle 60 altına indi; yani 200 altın içeri girdim. Bu gibi risklerden bahsediyorum.)



Talep yoksa, yoktan var ederiz

Buradaki amaç AH’den malı alıp tekrar AH’ye koymadan hızla satmak ve riski minimuma indirmektir. Hedefiniz level 75 civarındaki guild’siz oyuncular olmalı ve mümkünse müşterilerinizi AH olmayan noktalardan seçmeye çalışın. AH’den mavi veya mor bir eşya gördünüz ve o eşyanın fiyatı -atıyorum- 100 altın olsun. Hedefimizi “Who” bölümünden buluyoruz ve müşterimize gayet kibar bir dille “Şu eşyayı daha yeni düşürdüm, almak ister misin?” diye soruyoruz. Müşteri “evet” derse, eşyayı AH’den alıp ayağına kadar götürüyoruz ve 150’ye satıp sıvışıyoruz.

AH’de monopol olma

Monopol: Herhangi bir malın üretiminin yalnızca tek bir firma tarafından yapılması veyahut da bütün piyasaya tamamen tek bir firmanın hakim olması durumuna monopol denir.

Öncelikle kalabalık bir sunucuda oynuyorsanız bu dediğimi unutun. Rakibiniz çok olacağı gibi fiyatı da şahane kıracaklarından sizi tamamen bir iflasa sürükleyip piyasayı elinizde tutmanızı imkansız hale getireceklerdir. Ama başka bir husus; kalabalık sunucularda piyasayı sürekli elinizde tutmanız imkansız olsa da belli aralıklarla bunu becerebilirsiniz. Neyse, detaylara gireyim. Öncelikli ihtiyaçlar, belli bir sermayenizin olması ve sunucunun çok kalabalık olmaması. Sonraki adım, fiyatına hakim olabileceğinizi düşündüğünüz satış akışı olan bir mal seçmeniz. Sizin 60 altından satmaya çalıştığınız bir malı adamın biri 40 altından satmaya kalkarsa onu hemen alır, 60 altından piyasaya geri sürersiniz. Bu durumdaki tek risk rakip oyuncunun o eşyayı 55 altın gibi arada çok fark olmayan bir fiyattan koyması olur. Bu gibi bir durumda malı alıp AH’ye geri koymanız sizi zarara sokar. Ama çok endişelenecek bir şey değildir çünkü herkes o fiyattan malı koymayacağı için piyasayı halen elinizde tutabilir ve biraz gecikmeli olsa da o malı elinizden çıkartabilirsiniz.



Trade Channel’i, yani bir nevi medyayı kullanma


Bir eşya düşürdüğünüzde ya da CD’nizi satmak istediğinizde AH’de zaman kaybetmek yerine Trade Channel’dan “şunu satıyorum, şu fiyata” diyerek nabız yoklayabilirsiniz. İsterseniz bundan sonra malı AH’ye piyasanın nabzına göre koyar, böylece çok yüksek bir fiyattan koymaktan kaçınmış ve gerçekçi bir fiyata satmış olursunuz. Ya da doğrudan size fısıldayan oyunculardan birine giderek malı hemen satabilirsiniz. Herkes pazarlık yapmak isteyecektir. Bu gibi durumlarda “Başka biri şu an 20 altın fazla veriyor, eğer ilgilenmiyorsan ona satıyorum.” gibi bir çıkış, müşterinizi zorlayıcı ve “pamuk eller cebe” yaptırıcı bir etki uyandırabilir.

AH’ye malı fiyatı kırmadan koymanın taktikleri



Genelde bir malı satın alırken ne yaparsınız? En ucuz mal en üstte duracağı için ilk onu alırsınız, değil mi? Çoğu kişi -ben de dahil- bunu yaparız. En sinir olduğumuz şeylerden biri de misal; 50 altına satmaya çalıştığımız ve bulması cidden zor olan bir malı başka bir zekinin müthiş ticari kafası ile gidip 40 altından -zarara gireceği- bir fiyata koymasıdır. Ama olay bununla bitmez! Bu bir zincirleme reaksiyondur, onu gören başka akıllılar fiyatı daha da kırarlar ve siz o malı satmaya artık lanet eder hale gelirsiniz. Balık baştan kokar, siz herhangi bir malı beş altın bile ucuzdan koyarsanız sizden sonra gelen de beş altın ucuza koyar. Demek istediğimi anladığınızdan eminim. Gene Scarlet Ruby örneğinden gidelim. Malın bid fiyatı 115 altın, buyout fiyatı ise 120 altın olsun. Sizin de elinizde Scarlet Ruby var ve el alem güzelim fiyatlara satarken ben niye daha ucuza satayım derseniz yapmanız gereken tek şey bid fiyatını 114 altın yapıp buyout fiyatını 120 altında tutmak olacaktır. Böylelikle buyout fiyatı aynı olmasına karşı sizin bid fiyatınız daha ucuz olduğu için sizin eşyanız listenin en üstüne çıkacaktır ve “en üstteki en ucuzudur” psikolojisindeki müşteri zihniyeti önce sizin malınızı alacaktır. Keşke herkes böyle yapsa, güzelim piyasa hiç mundar olmaz.

Meslek edinmek

Mutlaka bir meslek edinin. Herbalism ve Mining gibi toplayıcılık mesleklerinin ikisini birden almak iyi bir fikir gibi görünse de bu iki materyali haritada aynı anda izleyemeyeceğiniz için tam yetkinlik alamayacaksınız. Onun yerine bir adet üretim mesleği, örneğin Alchemy ya da Jewelcrafting almanın şu an en karlı meslekler olduğunu düşünüyorum. Özellikle Alchemy’ye giden arkadaşlar Flask Master olurlarsa resmen havadan para kazanabiliyorlar. Düşen yeşil renkli eşyaları da satmamanızı, onları biriktirip bir Enchanter arkadaşınıza kırdırmanızı ve düşen parçaları satmanızı tavsiye ederim. Eşyayı satacağınız halinden daha fazla para kazanacaksınız.



Özellikle AH’ye mal koyarken fiyatlandırmaya dikkat eder ve toplayıcı yeteneğinizi destekleyen bir üretim yeteneği edinirseniz rahatlıkla para kazanacağınıza emin olabilirsiniz. Bizim yaptığımız, pazarlamadan ibaret ve bir şekilde oyunculara bir şeyler satıyoruz. Ama özellikle son zamanlarda türeyen gerçek dolandırıcılara karşı da uyanık olun. Warcraft’ın bir kart oyunu olduğunu ve bazen bu kartların içinden bir kod çıktığını, bu kod ile etheral kaplan alındığını biliyorsunuz. Çoğu kişi, bu kod sanki elinde varmış gibi müşteri arıyor. Önce parayı sizden almak istediğini ve sonra size kodu vereceğini söylüyor. Bu şekilde çok kazıklanan insan olduğunu belirtir, bu ve bunun gibi tiplere çok dikkat etmenizi tavsiye ederim. Aman diyeyim. Hadi bakalım, dükkanınızın bereketi bol olsun.