OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05-22-2015, 01:56 PM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Cryostasis - İnceleme (PC)

Görkemli oyun tarihinde boş bir shooter olarak kaybolup gitmemeye çalışan FPS türünde bir oyunun bize anlatacağı hikayeler ve sorduğu sorular vardır. Oyun boyunca bilgi edinme imkanı sunup zihinleri sürekli meşgul tutarak ve tüm bunlarla beraber atmosferi de işin içine katarak yapmaya çalışır bunu.
Cryostasis: Sleep of Reason'da ise hikaye, Kuzey Kutbu'nda görev yapan nükleer bir buz kırıcı olan North Wind isimli gemide geçiyor… Yıl 1981. North Wind bir kaza geçirip buzullar arasında mahsur kalınca atmosfere bağlı olarak gemide bazı hastalıklar başgösterir ve mürettebat garip değişimler geçirerek ya da donarak ölür. Rus bir meteorolog olan Alexander Nesterov'u yönettiğimiz oyunda gemiyi dolaşarak bu esrarengiz olayın ardında yatan gizemi araştırmaya başlarız.
Cryostatis işte böyle klasik yaklaşımları olan bir hayaletli köşk hikayesi. Kontrolü ele aldığımız ilk andan itibaren küçük bir gösterge dışında hiçbir fazlalığı olmayan kenarları buğulu bir ekrana bakarak ortamın havasına kapılıyorsunuz.

Dondurucu ve kasvetli ortam oyuncuyu havaya sokmakta başarılı...

Oynanışı farklılaştıran en önemli unsur ise, yapımcıların Mental Echo adını verdiği özellik. Bu özellik sayesinde kahramanımız sağda solda donmuş olarak bulduğu cesetlerin zihninde kalan anılardan geçmişte yaptıkları eylemleri değiştirebiliyor. Böylelikle oyundaki gidişat da etkileniyor. Aslında buna pek etkileniyor dememek lazım çünkü Cryostasis'te ilerleyiş tamamen lineer yapıda, yani keyfinize göre takılmanız mümkün değil. Örneğin merdivenle inilen bir ambarı oyunda buzlarla kaplı halde bulduğumuzda, geçmişteki kaza nedeniyle o kısım henüz suyla dolarken suyu tahliye etme görevini başaramamış ve orada mahsur kalıp donarak ölmüş kişinin cesedinden son anlarını yaşayıp hatasını telafi ediyor ve geri döndüğümüzde ise buzların ortadan kaybolduğunu, yolumuzun açıldığını görüyoruz. İlerleme mantığı tamamen bu şekilde. Kısacası, Mental Echo ile ölülerin son anlarını flashback şeklinde anımsayıp yarım bıraktıkları işi tamamlamadan bölümlerde ilerleyemiyorsunuz. Tabii bu flashback'ler sadece cesetlere rastlamakla olmuyor, bazı mekanlardaki kritik anların tekrarı şeklinde de gerçekleşebiliyor.

"Belleğimde kalan son anları görebilmek için daha da yaklaş yabancı!"

Buz kesmiş dar koridorlarla dolu karanlık gemide ilerlerken mutasyon geçirip garip yaratıklara dönüşmüş mürettebat da sık sık karşımıza çıkıyor. Oyuna ilk başladığımız sırada kendimizi bu yaratıklara karşı savunmak adına sadece yumruklarımızı konuştururken, bölüm geçtikçe çeşitli silahlara rastlıyoruz. Mesela elimize aldığımız ilk silahlardan biri bir vana. Tüfek gibi ateşli silahlar da oyunda mevcut ancak mermi sayısının çok kısıtlı, cephaneye rastlamanın ise biraz zor olduğunu belirtmek gerek.
Dövüşlerde WASD tuşları ile beraber mouse'un sol tuşuna basıldığında adamımız o yönden hamle yapıyor. Her ne kadar bu hareketler kombo diye tarif edilse de 2 tuş kombinasyonu sayesinde biraz daha seri vurmak dışında çok efektif bir yanı yok açıkçası. Hangi silahı kullanırsanız kullanın tüm düşmanlar neredeyse üç vuruşta ölüyor. Saçma ancak aksiyon durumu böyle. Dolayısıyla tüfekle düşmanların kafasına nişanlamanın bir anlamı kalmıyor. Ayrıca ilerledikçe balta gibi aletleri elinize aldığınızda farklı bir vuruş şekli olmadığını da göreceksiniz. Zaten oyunun esas derdi vurdu-kırdı değil; sadece oyunda ilerlemek için bir araç.


"Yahu bela mısın sen?!... Silme.. arabamın camını silme, istemiyorum!"

Çevrede gördüğümüz çeşitli ısı kaynakları, özellikle yaktığımız ampuller ve yol üzerinde bulduğumuz sönmemiş közler ısınmamızı sağlıyor. Bu ısı kaynaklarından birine yaklaşıp mouse'un sağ tuşuyla ellerimizi uzattığımızda sol alt köşede görülen enerjimizi artırabiliyoruz. Yani ısınma ve enerji kazanma durumu birbiriyle bağlantılı yapılmış. Soğuk varsa yaşam da yok.
Bahsi geçmişken bu göstergeyle ilgili biraz bilgi vermek gerek: En dıştaki kırmızı halka o an durduğumuz yerin sıcaklığı hakkında bize fikir veriyor. Dolayısıyla bir ısı kaynağına ne kadar çok sokulursanız kendi ısınızı da yukarıda anlattığım gibi o kadar fazla yükseltebilirsiniz. Bu açıdan mantıklı bir yaklaşım olmuş diyebilirim. Geminin derinliklerinde kalan çok soğuk kısımlar haricinde enerjimiz en dipteyken hareket ettiğimizde ölmüyoruz, ancak karşımıza paldır küldür düşman çıkarsa bu durum tehlike arzediyor. Göstergenin orta kısmında gözüken sarı çizgi ise karakterimizin kuvvetini gösteriyor. Shift tuşuyla biraz daha hızlı yürüme imkanı olmasına karşın gücümüzün hemen tükenmesi sebebiyle oyun da genel olarak ağır ilerliyor.

Cryostasis'in Nvidia ve Nvidia kart sahipleri açısından da ayrı bir yeri var. PhysX API’lerinden mümkün olduğunca yararlanan oyunda özellikle suyun akma, çarpma ve dağılma etkilerini gerçeğe çok yakın olarak görmek mümkün (Not olarak belirteyim; bazı sahnelerde ciddi performans kaybı yaşansa bile ATI'lerde de bu detaylar mevcut). Yukarıdaki videoda suyun eriyip akma anlarından birini bulabilirsiniz. Özellikle kumaş kıvrımlarında ve düz yüzeylerde bu akışkanlık daha çok belli oluyor. Ancak son derece güzel hazırlanmış bu detayın hemen yanıbaşında duran diğer görsel kısımlar yeni nesil oyunlarla kıyaslandığında malesef biraz zayıf kalıyor. Tüm grafiksel özellikler en son detaylara alındığında bile oyun bazı optimizasyon sorunlarını ve grafik motorunun ağırlığını hafiften hissettirmek dışında genel olarak akıcı oynanabiliyor.

Lüzumsuz bile olsa söndürmeyin, ısınmak için kullanın.

Cryostasis, tüm bu olumsuz durumlar gözardı edildiğinde tıpkı Penumbra gibi korku temalı FPS türünü sevenlerin hoşuna gidebilecek türde bir yapım. Donmuş bir gemide kaybolmuşluk duygusu yaşıyormuş gibi hissettirme görevini fazlasıyla yerini getirdiğini altını çizerek belirtmek gerek. Kolların bacakların havada uçuştuğu F.E.A.R benzeri sıkı bir FPS beklentisinde olan oyuncular ise uzak durmalı. Ölüme yakın derin uykuya dalmış kayıp bir gemide hayaletlerin arasında gezerken hala nefes alıp verebilenler için daha fazlası yok...
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:34 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35