meltem

Daikatana
Eidos Interactive'in yayınladığı John Romero'nun Daikatana'sı zamanın sizden yana olmadığı prensibi üzerine kurulu. Japonya'da, M.S. 2455 yılında başlıyorsunuz, sonra M.Ö. 1200 yılındaki eski Yunanistan'a dönüyorsunuz, arkasından M.S. 560 yılına, Norveç'e, en sonunda da M.S. 2030 yılının San Francisco'suna gidiyorsunuz. Yolculuğunuz sırasında karşınıza tuhaf yaratıklar çıkıyor, türlü türlü bulmacalar çözüyorsunuz, ve savaşıyorsunuz, savaşıyorsunuz, savaşıyorsunuz.

Fakat incelemeye devam etmeden önce oyundaki sorunlardan sözetmek gerekiyor, ciddi sorunlar.

Bazı şeyler var ki asla katlanılamaz. Bunlardan biri de oyunu çalıştırmayı başarabilmek için deveye hendek atlatmaya çalışmak. Daikatana da böyle bir oyun. İlk olarak, oyun Voodoo2 chipsetini tanımıyor. Grafik kartınız OpenGL uyumlu olmalı. Program sizi www.glsetup.com'a yönlendiriyor, fakat bu sitede sunucu sorunları yaşanıyor (belki de siteye aşırı yüklenen onbinlerce Daikata hayranı yüzündendir).

GLSetup sitesindeki en son güncelleme şöyle: "Şu anda, gelmekte olan aşırı talep yüzünden hat kapasitemiz fazlasıyla aşılmış durumdadır. Eğer indirme denemelerinde başarısız olmaktaysanız, veya iletişim hızı çok düşükse, lütfen daha sonra tekrar deneyin. Bu sorunu kısa bir süre içinde halletmeye çalışacağız."

Dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise, grafik kartınızın en yeni sürücülerini kullanmanız gerekiyor oluşu. Oyunla ilgili tüm forumlar, MiniGL sürücülerinden tutun da Wicked3D sürücülerine kadar ne varsa denemiş ve bazıları kısmen başarılı olmuş oyun hayranlarınca doldurulmuş durumda.

Bir diğer problem de oyunun sistem gereksinimleri. Kutunun üzerindeki yazıya göre 32 MB RAM takılı Pentium 233, ve 4x CD-ROM yeterli. Görüntü karelerinin saniyeleri sayar gibi bir hızda geçmeleri hoşunuza gitmiyorsa, muhtemelen böyle bir sistemde oynamak istemeyeceksinizdir.

Diyelim ki oyunu çalıştırmayı başardınız, bu sefer de karşınıza oyunun içindeki hatalar çıkıyor. Örneğin bir seviyeyi tamamlamak için gerekli 5 parçayı binbir zahmetle 2 saat içinde topladıktan sonra bir bakıyorsunuz parçalardan biri yok. Ne kadar keyif verici bir durum değil mi? Ne oldu dersiniz? Belki de yolda düştü Hayır, sizden kaynaklanan birşey olmadı, sadece programdaki ufacık bir hata. Hadi diyelim baştan aldınız, ve bu sefer sorun çıkmadı. Seviye sonundaki canavara ulaşıp onu öldürmeyi başardınız. Sizce ne olmalı? Seviye bitip bir sonrakine geçmeyi heyecanla beklerken bir bakıyorsunuz oyun kilitlenmiş. Kahretsin deyip sistemi resetledikten sonra kaldığınız yerden yüklüyor ve tekrar deniyorsunuz. AAAA!!! Yine attı. Ne yapmalı, acaba tekrar mı başa sarmalı?

Bu ufak tefek sorunları bir tarafa bırakacak olursak grafik tasarımınca zengin bir oyunla karşı karşıyayız. Daikatana Quake2 motoru kullanılarak yazıldı. Detaylı, 3 boyutlu grafikler, biraz karanlık olsalar da, görünüm olarak oldukça iyi. Gelecek biraz karamsar olarak canlandırılmış, ama ne de olsa, eğer herşey güllük gülistanlık olsaydı o zaman da oyun olmazdı, değil mi?

Oyunda bir dövüş sanatları ustası olan Hiro Miyamoto olarak oynuyorsunuz. Amacınız ise kılıçların babası Daikatana'yı bulduktan sonra zalim ve şeytani Kage Mishima'yı yokederek, geleceği tekrar olması gereken haline döndürmek. Evet, bu da bir diğer "dünya yokolmak üzere, aman yardım edin" türü oyun, ama ilginç birkaç özellik eklenmiş. Bunlardan biri, kurtarma görevinde yalnız olmamanız, iki arkadaşınız size yardım ediyor (aslında bence ayak bağı oluyor, çünkü onların da ölmemesi gerekiyor, ama neyse). Bu arkadaşların isimleri Superfly Johnson ve Mikiko Ebihara. Superfly eskiden Mishima endüstrilerinde çalışıyormuş, fakat ahlaki değerleri yüzünden bu şirketteki insanlık dışı uygulamalara dayanamayarak baş kaldırmış. Mikiko ise ataları Daikatana'ya sahip olan Toshiro Ebihara'nın kızı. Bu arkadaşlar bilgisayar kontrolünde ama emirler verebiliyorsunuz ("atıl kurt!" gibi, yalnız bunlar atıldıktan sonra mortoyu çektikleri için genelde "siz şöyle bir kenara saklanıp bekleyin de ben şimdi düşmanları öldürüp gelicem" emri veriyorsunuz). Oyunun başında bu arkadaşlar yok, demek ki önce onları bulmanız gerektiği gerçeği hemen kendisini belli ediyor. Yine hemen belli oluyor ki en önce bakacağınız yerin adı Mishima endüstrileri.

Bu oyunun save fonksiyonu gerçekten çok değerli, çünkü bunun için özel bir mücevher gerekiyor, Tomb Raider'cılar iyi bilir adını, Save Gem. Öyle olur olmaz canınızın çektiği zaman ve kadar save edemezsiniz oyunu, çünkü save gem'lerden sınırlı adette bulunuyor ve bulması da kolay değil hani.

Oyunda 3 değişik zorluk seviyesi var. Bu seviyelere Japon temasına uygun olarak Japonca adlar verilmiş: Ronin, Samurai ve Shogun. Yanlız, en kolay seviyede bile zaman zaman hatırı sayılır miktarda zorlanabilirsiniz. Zehir fırlatan robot kurbağalar ve havadan tepenize inen dev sivrisinekvari robotlar karşınıza çıkacak tehditlerden bazıları. Sağlığınız azaldığı zamanlarda ise sağlık çantalarının yanısıra şifalı meyveleri olan bazı ufak bitkilere de başvurabilirsiniz.