Bir yarış oyunu böyle bir intikam ile yanıp tutuşmamıştı...
Revenge = İntikam. İnanın adını sonuna kadar hakeden bir oyun. Bundan o kadar büyük bir zevk alıyorsunuz ki... Oyun, yarış oyunu olmaktan çıkıyor sanki Matrix Reloaded'daki otoban sahnesine dönüşüveriyor birden bire. Evet, öyle sahneler karşınıza çıkacak ki ağzınız kulaklarınıza varacak. "Müthiş, mükemmel, deli" gibi terimler bazen yetersiz kalacak.
Oyunun en büyük özelliği artık trafikten korkmamanız olacak! Hemen hemen. Çünkü bu korkusuz hareketler yolun diğer şeridine geçildiğinde yerini "yusuf"a bırakıyor. Öncelikle neden korkmamanız gerektiğini anlatalım. Artık kendi şeridinizde giderken karşınıza çıkan bir arabanın sağından ya da solundan geçmek zorunda değiliz! Burnout ile gazlamışken karşınızda hızla yaklaşmakta olan otobüs ya da TIR harici araçlardan birine arkadan GÜM diye vurduğunuz zaman boost kazanıyorsunuz! Büyük bir iştahla araçları trafikte sürüklüyor, uçurumlardan fırlatıyorsunuz. Yok böyle bir şey! Bundan ayrı o anda gerçekleşen sahneler size inanılmaz bir zevk veriyor. Çünkü trafikteki araçlara çarpan sadece sizler değilsiniz. Rakipleri de unutmamak lazım. Onların eli armut toplamıyor. Siz yolunuzda giderken sağ ya da soldan uçuşan arabalar görüp bunların arasından sıyrılmak... (Şimdi yazıyı mazıyı bırakıp dalacağım oyuna, ama saat biraz geç olduğundan bunu ertelemeliyim (2:22)). Yarın iş de var. Öyle ağız sulandıran, yüz güldüren, heyecan içinde bırakan sahneler çıkıyor ki karşınıza, bunu kesinlikle ama kesinlikle görmelisiniz. Üstelik trafiği kullanarak diğer araçları saf dışı bırakırsanız takedown traffic yapıyorsunuz.
Şimdi de şu yıldızlardan ve rank'ten bahsedelim. Her bölüm 5 yıldız içeriyor ve yarışırken sağ altta "OK" göreceksiniz. Bu OK'yi awesome yapmaya gayret edin. Virajları düzgün alarak, tam gaz durmaksızın boost giderek, oncoming veya near miss yaparak, trafiğin canına okuyarak bu dereceyi arttırın ve awesome'a ulaştığınızda işiniz biraz daha kolaylaşsın. Mesela awesome yapamadınız ama altın madalya aldınız diyelim. Yarışın sonunda 5 yıldız yerine 4 yıldız kazanabiliyorsunuz. Çünkü istatistikler karşınıza geldiğinde performansınıza göre yıldızlar veriliyor ve diyelim ki 4 yıldız kazandınız bu performansa göre, awesome da yapmışsanız o zaman bir yıldız da ondan geliyor. Tabi bu 4 yıldız için altın madalya almanız gerekiyor. Awesome ile bunu beşe tamamlanıyor.
Kazandığınız yıldızlar, bir sonraki rank için ihtiyacınız olan yıldız sayısından düşülüyor. Her event (ana bölüm) belli sayıda yıldız içeriyor ve bu, kendi içinde alt bölümlere bölünüyor. Yıldızlar da bu alt bölümlere serpiştirilmiş vaziyette. Bu alt bölümlerde yarışlardan ayrı bir de gerçekleştirdiğiniz özel anları gösteren yerler mevcut. O bölüme girerek hangilerini yaptığımızı görüyoruz.
Özel an demişken birden aklıma geldi. Horizontal takedown'dan ayrı (herhalde horizontal-yatay- demeliyiz. Nitekim yenisinin adı vertical-dikey-) vertical takedown var. Peki bunu nasıl başaracaksınız? Çok kolay değil (off kolay birşey yok mu kardeşim bu oyunda der gibisiniz sanki). Hani olur da bir yerlerden uçup rakiplerinizden birisinin tepesine binerseniz o zaman vertical takedown oluyor. Bu da sizin hemen hemen her bölümde gerçekleştirmeniz gereken bir durum. Tabi zorunluluğunuz yok. Diğerlerinden de biraz bahsetmek gerekirse: Crash modunda gerekli olan hasarlı araç sayısı, yarış esnasında şehrin belli bölgelerinde yatay ve dikey takedown yapmak, hiç kaza yapmadan bitirmek, yine belli yerlerde fotoğraf yakalamak bunlardan bir kaçı.
Burnout 3: Takedown'dan da bildiğiniz üzere revenge için takedown bunda da var. Yani size takedown yapan araca birden bütün objektifler çevriliyor "aha işte bu rakip seni indirdi, bak bak işte bu!" diyerek sizi çok fena gazlıyor ve varınızı yoğunuzu o arabadan intikam almaya adıyorsunuz. Patladıktan sonra intikam alındı diye bir mesajla içiniz rahatlıyor Ve bu aldığınız intikam da sizin özel anların olduğu yere yansıyor ve OK işareti çakıyor, geriye diğerleri kalıyor.
Bu özel anları gerçekleştirdikten sonra size verilecek ödülleri gösteren bir video giriyor araya ve inanın gerçekten çok şirin videolar. Alabildiğinizi şimdi, alamadığınızı da dilerseniz bölümü tekrar oynayarak almanız mümkün. Önceki oyundan düşük bir oyun sergilerseniz de herhangi bir sorun olmuyor. Ama size şunu söyleyeyim, eğer bu özel anlardan birini ya da bir kaçını gerçekleştirdiniz fakat sonuncu oldunuz ya da altın madalyayı alamadınız, sakın "retry" demeyin. Önce bölümü bitirin. Çünkü o anlar sizin profilinize işleyecek ve o alt bölümde gerçekleştirmeniz gerekenlerden eksilecek. Şimdi birinciliği kasmak için tekrar aynı bölümü açabilirsiniz.

Gelişen modlara bir de Last Man Standing'i eklemiştik. Ayakta kalan son adam. Her tur sonunda son yarışmacı elenirdi. Ama artık bu kadar kolay değil. "Ooo daha turun başındayım ve sonuncuyum, hiç korkum yok, geçerim önümdekini" gibi bir mantık içersindeyseniz hemen kurtulun. Artık turun bitmesini değil size verilen süre içersinde (20 küsür saniyeydi sanırım) sonunculuktan kurtulmanız gerekiyor. Çok stresli hı?
Gelelim en zevkli modlardan birine, traffic attack'a. Amacımız tabi ki altın madalya kazanmak ama bunu yarışarak değil trafikteki araçları check ederek yapacağız. Nedir bu check? Önceden de bahsettiğimiz gibi araçların arkasından biraz dokunarak yollarından çıkartmamız . Bu modda, siz araçları check ederek zaman kazanıyorsunuz. İlk başta bronz madalya için gereken miktar veriliyor ve siz check ettikçe puan alıyorsunuz ve hemen gümüş madalya geliyor ekrana. Altın madalya biraz uzun sürebilir. Ama bölüm gerçekten çok zevkli. Hiç bıkmadan oynuyorsunuz. Ve öfkenizi, hıncınızı trafikteki araçlardan alırken yüzünüz gülecek. Deli sahneler de cabası. Ama dikkat edin. Tır veya otobüs gibi uzun araçlara ya da karşı şeritten gelenlere gümletirseniz gümletirler.
Performansınıza ve aldığınız madalyaya göre de kilitli olan bazı şeyleri açıyorsunuz her zamanki gibi. Bunlar araba, bölüm ve rank oluyor. Oyunun başlarında süre içersinde yarışacağınız bölümlerde çok kasmayın bence. Benim gibi bu hataya düşmeyin. Gerçi hata değil. Sonuçta oyuna alışıyoruz ve daha başlar başlamaz altın madalyaya hırs ediyoruz tabi. Ama size diyeceğim çok psikopata bağlamayın. Çünkü kafayı yiyebilirsiniz. Nedeni ise kazasız belasız, nitro dolu ve arayolları kullandığınız zaman ancak alabileceksiniz altın. İlerledikçe yeni ve çok daha hızlı arabalar açtığınız zaman işiniz kolaylaşacak. En azından bir kere kaza yapma ya da hepsini olmasa da birkaç arayol kullanarak altın madalya için gereken zamanda bitirebiliyorsunuz bölümü.
Oyun grafik açısından Burnout 3: Takedown'dan çok da farklı değil. Gözünüze biraz daha yumuşak gözükebilir. Ama araçların detayları ve yansımaları PS2'miz için oldukça özenerek ve bezenerek yapılmış. Araçlar lisanslı da değil. Ne yapacaklardı? EA gibi lisanslı kullanarak hasar modellemesini mi kapasalardı? Of bundan bahsetmesi bile çok kötü. Yarış dedin mi hasar olacak, parçalanma-dökülme-sarkma her türlü, ne ararsan olmalı. Yollar ise ayrı bir güzel. Ama bu güzellik öldürücü olabiliyor bazen. Çok hızlı gittiğiniz zamanlarda yolu şaşırıp duvara girebiliyorsunuz Kestirme yollara da girmek bazen zor oluyor. Genelde virajlardan hemen sonra çıkıyor karşınıza bu yollar. Bir parmağınız nitroda her zaman. E yavaşlamamalısınız da. Bir şekil bulup kullanmalısınız ama. Nasıl yapacağınız size bağlı.
Müziklerin de gerçi önceki bölümden çok bir farkı yok. Rock ağırlıklı parçalardan oluşan oyundaki bir kaç gruptan söz etmek gerekirse... Şey buna yazının sonunda değineceğim. Liste azıcık uzun . Ama şarkıların hoşunuza gideceğinden eminim. Aksiyon dolu bu yarış oyunu için gerçekten iyi seçilmiş parçalar. Gaz da veriyor aradan.
"...her zaman altın madalya almak istemeyeceksiniz..." derken çok ciddiydim. Sebebi ve bence oyunun en büyük eksiği, yükleme süreleri. BO2'yi gözünüzün önüne getirin. Hoşunuza gitmeyen bir yarış ya da trafik faciasını düşünün. Retry dedikten hemen sonra oyuna başlıyorduk. Ama gelin görün ki bu Burnout 3: Takedown ile son buldu. Çünkü gelişen grafikler, sesler ve yenilikler oyuna katıldıkça yükleme süreleri de bununla birlikte uzadı ve bu da sizi bazen az da olsa sinirlendiriyor. Yarışlarda onbeş-yirmi saniye kadar beklerken bu, crash'de hemen hemen on saniye kadar sürüyor. Size kısa gibi gözükebilir şimdi ama oynadığınızda dediğimi daha iyi anlayacaksınız. Ama kafaya takacak kadar da değil. Oyunu oynarken genelde mutlu bir ifadeye sahipsiniz. Hal böyle olunca bu eksileri düşünmenin ne gereği var, değil mi?
Arkadaşlar! Size sesleniyorum! Gidin alıverin şunu bir zahmet. Bakın yiyen şişman yemiyen pişman. Saat gecenin 3:40'ı ve ben, sahur yaparken bir yandan Bon Jovi'nin son albümünü (Have A Nice Day) dinleyerek yazdığım bu incelemeyi sonuna kadar, sabırla okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum ve yazımı noktalıyorum.