Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-24-2015, 11:48 AM   #1
meltem
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Bilgisayarın Temel Elemanları

1. Bilgisayarın Temel Elemanları
Bilgisayar, günümüzde her işlemde insanlara yardımcı olan ve hatta birçok işlemin aynı anda ve daha hatasız yapılmasında oldukça büyük katkısı olan bir makinadır. Her ne kadar hatasız işlem yaptığı söylense de, bilgisayarlar programlarla çalışırlar ve programındaki bir hata, yaptığı işlemin de hatalı olmasına yol açabilir. Ancak günümüzde geliştirilen birçok program, hatasız, çabuk ve güvenli çalışmayı mümkün kılmaktadır.
İnsanlar için oldukça faydalı işler başaran bilgisayarlar, birçok parçanın bir araya gelmesi ile meydana gelirler ve bu parçaların gücü-kapasitesi ile doğru orantılı olarak çalışırlar. Temel olarak bir bilgisayara bakıldığında Kasa, Monitör, Klavye ve Mouse (fare)’den oluşan bir dörtlüden bahsedilebilir. Ancak bunlar bilgisayarın daha çok dıştan görünüşü olup, esas özellikleri bu parçaların iç özellikleri denilen Hardware (Donanım) kısmı ile belirlenir. Bilgisayarı oluşturan donanımlar, tıpkı bir insan vücudu gibi düşünülebilir. Yani, bir insanda bulunan iskelet, baş, beyin, göz, kulak, ağız, el, ayak vs.. şeklinde bilgisayarlarda da benzer bir yapı bulunmaktadır.
Şekil-2’de bir bilgisayarı oluşturan temel elemanlar gösterilmiştir. Bu elemanları, bilgisayarı bir insana benzeterek (Şekil-1), yaptıkları işler açısından incelemek, anlamayı kolaylaştıracaktır.
Bir insanın nasıl tüm dış görünüşünü belirleyen bir vücudu ve bu vücut içindeki organları üzerinde taşıyan bir iskeleti bulunuyorsa, bilgisayarın da vücudu Kasa’sı ve iskeleti de tüm parçalarını taşıyan Mainboard (Anakart)’ıdır. Anakart, bilgisayarın modeli, tipi ne olursa olsun makinanın olması gereken ilk parçası olup, bilgisayarın gücünü ve kapasitesini belirleyecek olan diğer kartları üzerinde taşıyan ve gerektiğinde bu kartlara ulaşımı sağlayan altyapıyı sağlar. Anakartlar, üzerindeki chipset denilen ve donanım aygıtlarına ulaşım sırasında kullanılan iletişim komutlarını içeren bir yonga (chip) ile ayrılırlar. Günümüzde, VX, HX, TX, LX, ZX, BX gibi modelleri bulunmaktadır.
İnsanın iskeletinden sonra ele alınabilecek ilk ve en önemli organı, insanın düşünmesini ve karar vermesini sağlayan beyin’dir. Bilgisayarlar her ne kadar henüz kendi başlarına düşünemeseler de, kendilerine verilen emirlere göre çeşitli işlemlere karar verip uygulayabilen araçlardır. İşte bu emir alma ve karar mekanizmasını bilgisayarlarda CPU (Central Processing Unit = Merkezi İşlem Birimi) denilen bir parça üstlenmiştir. Bir insan beyninin nasıl bir kapasitesi ve belirli bir anlama düzeyi varsa, bilgisayarların da kapasitesi ve işlem yapma gücünü CPU’su belirler. Bu da genellikle işlemcinin hızı ile ilgilidir. İşlemci hızları MHZ Megahertz) birimi ile gösterilir ve işlemcinin 1 saniye içerisinde kaç işlemi (teorik olarak) aynı anda yapabileceğini gösterir. Günümüzde işlemci hızları 333-400-500 hatta 600 Mhz ‘lere gelmiş olup örneğin 333 Mhz hızındaki bir işlemci aynı anda 333.000 işlemi bir anda yapabiliyor diye kabul edilir. Burada işlemden kasıt, işlemcinin o an değerlendirmeye aldığı byte (harf-sembol olarak değerlendirilebilir) sayısıdır. İşlemciler, genellikle üretici firma ismiyle belirtilirler ve günümüzde Intel firmasının Pentium, PentiumII, PentiumIII gibi modelleri ile 75-90-...600 Mhz’e kadar geniş bir aralıkta bulunmaktadır. Intel dışında, AMD (K5-K6 gibi), Cyrix gibi işlemciler de oldukça sık görülebilmektedir. Aralarındaki fark, genellikle işlemcinin anakart’a monte edilme şekli yanında kullandıkları komut setleriyle ilgilidir. Ancak genel olarak, bir bilgisayarın CPU hızı ne kadar yüksek ise, hızı ve dolayısıyla da gücü oldukça fazladır. Ancak sadece işlemci bir bilgisayarın çalışmasına yetmez. İşlemcinin kendisine gelen emirleri algılayıp yorumlayabileceği bir hafıza alanı olması gerekir ki buna da RAM (Random Access Memory = Rastgele Erişilebilir Bellek) ismi verilmektedir. RAM’i olmayan bir bilgisayar, beyni olan fakat düşünemeyen bir insan gibidir. Bu nedenle, bilgisayarın gücü yanında kapasitesini de RAM miktarı belirler. Genellikle 4 ve katları olarak MegaByte cinsinden 4MB, 8MB, ... 128MB gibi belirtilen RAM miktarı, bilgisayarın hafızasında toplam olarak kaç byte (1 MB = 1024 KB ve 1 KB = 1024 Byte) tutulabileceğini belirler. 1 Byte, klavyedeki bir tuş veya herhangi bir sembolü temsil eder (ve aslında 8 bit yani bilgisayarın çalışma mantığı olan 1 ve 0 sayılarından 8 tanesi demektir). Dolayısıyla 64MB RAM’i olan bir makina toplam 64*1024*1024 adet harfi hafızasında tutabilir demektir. Ancak bu teorik bir hesap olup, hiçbir zaman bilgisayarlar çalışma sırasında RAM’i sonuna kadar bilgiyle doldurup çalışmazlar. Aksine, belirli bölgelere ayırıp, bu bölgeleri programların kullanması için uygun hale getirirler. Bu bilgiler ışığında, genel olarak bir bilgisayarın işlemcisi ve RAM miktarı ne kadar büyükse, bilgisayarın gücü ve kapasitesinin de o kadar iyi olduğu söylenebilir.
İsimlerinin benzemesinden dolayı genellikle RAM ile karıştırılan ve aslında kullanıcı ile bağlantısı bulunmayan bir diğer eleman da anakart üzerindeki BIOS (veya ROM bellek) ismi verilen bir birimdir. BIOS, temel olarak bilgisayar açıldığı anda anakartı ve anakart üzerinde takılı bulunan bütün donanım araçlarını, kartlarını ve bunların düzgün ayarlanıp ayarlanmadığını kontrol eder. BIOS adı verilen ROM bellek (Read Only Memory = Salt Okunabilir Bellek), bilgisayar ilk açıldığı anda gerekli kontrollerin yapılması için kullanılır ve bu sırada herhangi bir donanım hatası bulunduğu taktirde kullanıcıyı çeşitli mesajlar ile uyararak sistemin düzgün çalışması için gerekli düzenlemeleri yaptırır. RAM bellek, sistemin çalışması sırasında sürekli kullanıldığı ve içerisindeki bilgiler yapılan işleme göre değiştiği halde, ROM bellek çalışma sırasında kullanılmaz ve içerisindeki bilgi de özel yöntemler kullanılmadan değiştirilemez. Ayrıca, bilgisayarın kapatılması durumunda RAM bellek silindiği halde, ROM bellek silinmez. Bunun nedeni, ROM belleğin donanımla ilgili bilgileri sakladığı CMOS ismi verilen sistem bölgesi için anakart üzerinde yerleştirilmiş olan bir pilin bulunmasıdır.
Bilgisayarın gerekli işlemleri yapabilmesi için kullanıcısından emirler alması gerektiğini söylemiştik. İşte bu emirler bilgisayara genellikle Klavye ve Mouse (Fare) yardımıyla verilir. Klavye, temel bilgi giriş elemanı olup, kullanıcının her türlü bilgiyi ve isteği bilgisayara ulaştırmasını sağlar. Mouse ise, genellikle bilgisayarın sunduğu seçeneklere göre seçim yapmayı kolaylaştırmak için kullanılan bir elemandır. Klavye ve mouse yardımıyla bilgisayara gelen emirler, bilgisayarın CPU’suna ulaşır ve RAM’da değerlendirilip yorumlandıktan sonra kullanıcının isteğini yerine getirir. Kullanıcının da bundan haberdar olması için, yani işlemin yapılıp yapılmadığını görebilmesi için, makinanın bir şekilde çıktı üretmesi gerekir. İşte bu çıktıyı da kullanıcının görebilmesi için, görüntü şekline dönüştüren Ekran Kartı yardımıyla Monitör üzerinden verir. Ekran kartı, bilgisayarın yaptığı sayısal işlemleri görüntü formuna çeviren bir kart olup, anakart üzerine takılır ve üzerindeki bir soket yardımıyla da TV ekranına benzeyen monitöre bağlanır. Bu şekilde yapılan işin görüntüsü elde edilmiş olur. Günümüzde çok çeşitli ekran kartları ve monitörler bulunmaktadır. Ancak burada çok fazla ayrıntıya girilmeyecektir.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla