Adından uzun süre bahsettirecek bir oyun daha bizlerle buluşmaya hazırlanıyor. Daha önceleri EA ile çalışıp, başarılı işler yapan Dice Stockholm adındaki firma ile EA Games’in yolları tekrar kesişiyor ve ortaya Mirror’s Edge çıkıyor

Mirror’s Edge Fransa’nın Grime adlı şehrinde geçiyor. Şehir tüm suçlardan arınmış, yönetim işini iyi yapıyor ve tam anlamıyla kesin bir otorite sağlanmış. Ancak bir takım yer altı mafyaları bu durumdan şikayetçidirler. Çünkü bu durum onlar için fazlasıyla can sıkıcı olur. Yapmaları gerekense bu otoriteyi sarsarak, karışan şehirden kendi paylarına düşenleri almak. Tüm bunları yapmak içinse bir kadın yeterli olacak(mı?) Bayan karakterimizin adı Faith. Fark ettiyseniz son zamanlarda kadın karakter popülerliği arttı. Birkaç sene sonra oyunlarda canlandıracak erkek karakter bile bulamayabiliriz. Faith adındaki bu seksi kızımız, aslında çok zeki ve güçlü bir bedene sahip olacak ve birçok oyunda daha önce hiç görmediğimiz özellikleri onunla tanıyacağız. Örneğin; diğer FPS’lerde herhangi bir yere çarptığınızda hiçbir etki almazsınız. Sadece engelden dolayı geçemezsiniz ve durursunuz. Ancak Mirror’s Edge sayesinde bu basitlik ortadan kalkacak. Duvara çarptığınızda bedeniniz bundan etkilenecek. Yolda koşarken, bir taşa takılıp ya da yolda yürürken bir muz parçasına basıp ayağınız kayıp düşebileceksiniz. Koşarken peşinizden gelen düşmanı kafanızı çevirip görebileceksiniz. Çok hızlı koşabilecek ya da çok yüksek yerlere zıplayabileceksiniz. Ancak zıplarken yetişemediğinizde yere düştüğünüzde bunu hissedeceksiniz. Yine koşarken bir başkasına çarptığınızda irkileceksiniz. Ayrıca çevredeki evlere de girebileceğiz. Mirror’s Edge çok gerçekçi bir oynayışa sahip olacağa benziyor. Aslında Call of Duty 4’ü oynadıktan sonra bir başka FPS’yi beğenmek çok zor olacak. Ancak D.I.C.E elinden geleni yapacağa benziyor.

Oyunda bir suçlu olduğumuzdan sürekli polislerle etkileşimde bulunacağız. Daha çok öldürmek yerine saklanmayı tercih edeceğiz. Ortamı suça teşkil edeceğiz. Ancak zaman zaman polislere yakalanabileceğimiz için üstlerimizin içeriye sızdırdığı bir polis bize yardım edecek. Yani polislerin içinde de bir adamımız olacak. Bunların dışında Mirror’s Edge’de yükseklerde gezeceğiz. Çatıdan çatıya zıplayarak sıyrılacağız. Fransa kazan biz kepçe dolaşacağız anlayacağınız.

Oyunda vücudumuzun tüm nimetlerini rahatlıkla kullanabileceğiz. Bacaklarımızla, kollarımızla hatta kafamızla bile düşmana karşı koyabileceğiz. Düşmana vurduğumuzda daha gerçekçi tepkiler verecek. Bu aynı şekilde bizim içinde geçerli. Bazen bir cop darbesiyle yere yıkılabileceğiz. Mirror’s Edge oyuncuların oynayış sistemiyle kalbini kazanmayı hedefliyor. Bunları başarmalarını en az onlar kadar biz istiyoruz. Sizlere saydığım tüm bu özellikler bir oyunda olduğunda kötü bir oyunun ortaya çıkması çok zor olacaktır.

Mirror’s Edge’nin grafikleri de çok sağlam gözüküyor. Trailer’ındaki grafikler ve şehir tasarımı gerçekten harika. Yüz ve obje tasarımı çok güzel. Oyundaki derinlik sadece oynayış sisteminde değil, grafiklerde ve fizik motorunda da olacak. Daha detaylı bir şehir içerisinde dolaşacağız ve vatandaşların yüzleri birbirini daha az tekrar edecek. Şehir Çin olsaydı tabi durum daha farklı olabilirdi. Bunların dışında binalarda ve objelerde meydana gelen zedelenmeler daha gerçekçi olacak. Mesela bir binaya roketatar attığınızda gerçekleşen hasar çok gerçekçi olacak.

Mirror’s Edge karşımıza çok gerçekçi bir oyun mekaniği ile çıkacak. Grafikleri, sesleri bizler için şuanda ikinci planda kalıyor. Tüm bu özellikler bir oyunda güzel bir şekilde durduktan sonra grafiklerin önemi zaten azalacaktır. Oyunumuz PC, PS3 ve XBOX360 platformları için sunulacak. Çıkış tarihi için 2008 yazı söylense de tüm platformlar için eş zamanlı üretildiği hakkında kesin bir bilgi alamadık. Şimdilik firmada yeni açıklanan bilgileri beklemekten başka yapacağımız hiç bir şey yok