OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-18-2015, 12:22 PM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Fracture [İnceleme]

LucasArts’ın son oyunu Fracture, çıkmadan önce ve çıktıktan sonra bir çok görüş ve tepki ve fikir topladı etraftan, bir sürü insan gelip baktı, kimisi oyunun içindeki araçlarla yer şekillerini değiştirip toprağı kaldırıp indirme özelliğine hayran kaldı, birileri oyunun çok fazla Too Human, Gears of War, Dark Sector ve Halo’ya benzediğinden şikayet etti, kimileri güldü bile oyunda ilerledikçe özellikle gelişen senaryodan, bazıları ise oyunun eğlenceli bir şey olduğunu söyledi.

İşin ilginç yanı ne biliyor musunuz? Aslında bir açıdan hepsi de haklı.

Fracture, gelecekte geçen bir aksiyon oyunu olarak LucasArts tarafından bizlere sunuldu, oyun, bugüne kadar pek denenmemiş bir şeyi deniyor ve düşmanları öldürmek için sadece onlara ateş etmeniz gerekmediğini, bunun için farklı yöntemler de olduğunu, savaşta üstünlük elde etmek için farklı yollara başvurulabileceğini söylüyor. Aranızda Avatar: The Last Airbender izleyen varsa aslında hemen hemen oradaki toprak bükücülerin yaptığına benziyor bizim yaptığımız da. Kısacası gelecekte Halo tarzı zırhı ile gezen bir Avatar karakteriyiz dersem pek yalan olmaz.



Oyuna başladığımızda kendimizi ağır ve göz alıcı zırhı içinde Jet Brody olarak buluyoruz, kendisi Atlantic Alliance’ın silahlı kuvvetlerine bağlı bir asker. Fracture’da yıl 2161, ver her şey sarpa sarmış durumda. İklim değişiklikleri sebebiyle dünyanın büyük bir kısmı sular altında kalmış, Amerika’nın orta batısı da, doğu ile batı arasındaki ayrılık araya giren deniz sayesinde daha da büyümüş. Doğu, yani Atlantic Alliance, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için teknolojiye abanırken, batı, yani Pasific Cumhuriyeti, geleceğe uymak adına genetik mühendisliğe merak salıyor. Oyun açıldığında ilk gördüğümüz sahnede Jet, San Francisco’daki Pasifik ana üssüne doğru yolda olarak karşılıyor bizi, başkan abartı genetik mutasyon ve oynamaları yasaklamış yakın zaman içinde. Federal yasağın ilanından sonra Pasifik direnişinin lideri General Nathan Sheridan, Atlantic Alliance’ı temizlemeye karar verir ve hazırlanmaya başlar. Jet olarak bizim yapmamız gereken ise Sheridan’ın üssüne sızmak ve neler olup bittiğini öğrenip tehdit unsurlarını ortadan kaldırmak.



Jet bu yolculukta yalnız değil elbette. Her daim telsiz ile irtibat içinde bulunduğu üvey babası ve askeri hocası dışında Jet’in bir sürü fiyakalı oyuncağı var yanında taşıdığı. Halo, Gears of War ve Crysis benzeri bir özel zırhı giyiyor en başında ki bunlar zaten artık bilim kurgu oyunlarının vazgeçilmezi oldu çıktı. Zırhı ona bir miktar koruyucu kalkan işlevi katıyor, hasar aldıkla azalan bir göstergesi var ve herhangi bir şey yapmadan (yani vurulmadan) durduğunuz zaman kendi kendine doluyor. Zırhımız üzerimizde gidip birçok farklı silahı alıp deneme şansı buluyoruz, silahlar arasında alışılagelmiş pompalı tüfekler ve keskin nişancı tüfekleri ile birlikte pek alışkın olmadığımız silahlar da var, mesela ALM-37 Deep Freeze, düşmanlardan buz parmak yapmak için birebir. Rhino ise kötü adamlara elektrik yüklü kayalar yolluyor. Aynı anda sadece iki adet silah taşıyabiliyorsunuz, ama olur da yolda gezinirken gözünüze başka bir şey kestirirseniz istediğiniz birini atıp başka bir silaha geçebilirsiniz. Beğendiğiniz bir silah gördüğünüz zaman yerde “sonra dönüp alırım” demenizi pek tavsiye etmiyorum çünkü oyundaki yer şekillerini manipüle edebilen silahlar sayesinde az önce üzerinden geçtiğiniz topraklar çok garip ve ulaşılmaz şekillere bürünmeye oldukça müsait.



Bu ve diğer silahlar dışında yön tuşları ile kullandığınız dört el bombanız var. Vortex bombası, patladığı yerde ufak, kendi halinde bir kara delik oluşturuyor ve etrafındaki şeyleri içine çekip, havada şöyle bir çevirip fırlatıyor, çoğunlukla da patlatarak. Diğer üç bomba ise oyunun çevresini, sözlük anlamıyla, değiştirmek için kullanılıyor. Bir bomba patladıktan sonra oradaki toprağı kaldırıp ufak bir tepe haline getiriyor, bir başkası derin bir krater yapıyor, üçüncüsü ise göğe doğru uzanan dik ve uzun dikenler çıkartıyor. Fracture’ın en büyük esprisi bu, yani bu şekilde oyunun bölümlerinde zemin ve yer şekilleri ile oynamak, bunu yaparken en çok kullanacağınız şey ise zırhınıza monte edilmiş olan Entrencher. Aslında Entrencher oyun tarafından bir silah olarak sınıflandırılsa da aslında tam olarak değil. Entrencher daha çok istediğiniz zaman, istediğiniz yerde toprağı kaldırıp indirmek için kullanabileceğiniz bir alet. Diyelim çıkmanız gereken yer var fakat boyunuz erişmiyor ne kadar zıplarsanız zıplayın, ya da aşamayacağınız kadar yüksek duran bir duvar var, yapmanız gereken Entrencher’ı kullanıp zemini yükselterek hedefinize ulaşmak. Aletimiz herhangi türden bir kurşun kullanmıyor, sadece arka arkaya kullanırsanız şarjı bitiyor, bir süre beklerseniz de geri doluyor.

LucasArts ve Day 1 Studios oyun için bu zemin değiştirme silahlarını ve araçlarını koyarak Fracture’ı diğer süper zırhlı tekinsiz kahramanlı ve güçlü silahlı üçüncü şahıs aksiyon ve shooter oyunlarından ayırmayı ummuşlar zannediyorum ancak ne yazık ki yeterli olmamış, evet oyun silahları sayesinde eğlenceli olabiliyor, veri hücreleri toplamak, silahlı çatışmalar derken size türünün vermesi gereken şeyleri veriyor, ancak genel olarak bakıldığında oyun çok standart, ve açıkçası fazla uğraşılmamış.



Fracture’un zemin ve yer şekilleri mekanikleri gerçekten iyi kullanılmış. Zemin ile oynamak birçok farklı yönden de işinize yarıyor, diyelim karşınızda bir sürü Pasifik askeri var, yeşil ağırlıklı ekipman ve zırhları olan ve genelde makineli tüfeklerle gelen bu arkadaşlar bazen sizi kötü sıkıştırabiliyor, aldığınız hasarlardan ekran siyah beyaza döndüğünde tam umudunuzu kaybetmişken Entrencher’ı kullanıp anında kendinize bir korunak oluşturabilirsiniz. Oyunun tümüne bakınca işler bu kadar parlak değil ama, çünkü Entrencher sadece toprak zemini yükseltip indirmek için kullanılabiliyor. Mermer, beton, çelik gibi zeminlerde işe yaramıyor. Yani bir binanın içinde giderken birden karşınıza çıkmaz bir yol gelirse çıkışı bulmak için dahi olmaya gerek yok, odanın bir köşesinde duran bir parça toprak size çıkış yolu olarak hizmet edecektir, sırf zeminle oynama işlevi kullanılsın diye haritaların bilerek böyle düzenlenmiş olması keyif kaçırıyor biraz. Çoğunlukla A noktasından B noktasına gitmek için kullanıyor olmamız bu güzel özellikleri insanı kısıtlanmış hissettiriyor, ve genel olarak tekrarlanması da sıkıcı yapıyor.

Üzücü bir şey, çünkü Entrencher’ın kendini tekrar eden ve fazla seçenek sunmayan doğası Fracture’ın tümü için geçerli olan bir şey. Başlarda süper yeni ve çok işlevli bir özellik ile oynadığınızı düşünüyorsunuz ama oyunda ilerledikçe bölümler, haritalar, hikaye, boss dövüşleri ve kalan her şey, aynı silah, özellik ve taktikleri arka arkaya kullanarak, sürekli aynı şeyleri yaparak çözülüyor. Oyunun hikayesi üç başlığa bölünmüş, San Francisco, Güney Batı ve Washington DC, bunlar resmi isimler değil, kısımların geçtiği yerler çünkü bölümler için bir isim veya etiket bulunmuyor. Konu ve atmosfer altyapısı, her ne kadar çok yaratıcı ve yeni olmasa da çoğu insanın seveceği tarzdan, ancak bunları işleyen hikaye pek tabii ki basit ve etkileyici olmaktan uzak. Oyunda epik bir yön neredeyse yok, en azından bölümlere filan isim verilseydi belki az da olsa dramatik bir etki yaratılabilirdi ama oyunun sizden istediği radarda görünen hedefleri gidip vurmanız, git, koş, bul ve temizle. Oyunun başlaması ile bitişi arasında pek bir fark göremedim, sanki oyun baştan sona koca bir bölüm tek başına, başka bir oyunun tek bir bölümü gibi.


meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-18-2015, 12:23 PM   #2
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

Washington’a vardığınızda sizden istenen yer altına gidip zemini yükselterek veya alçaltarak gelen enerji üzmelerini doğru kalkan jeneratörlerine yönlendirmek, böylece başkenti gelen saldırıdan korumaya çalışıyorsunuz. Zemin ile oynayarak ortamdaki aynaların doğru pozisyonda olmasını sağlıyoruz ki gelen ışınlar doğru açıyla yansıyarak gitmesi gereken jeneratöre ulaşsın, ne yalan söyleyeyim, bana Prince of Persia’yı ve God of War’u hatırlatan bu bulmacamsı kısım hoşuma gitti. Ancak bir yerden sonra bu ayna yerleştirme işinin herhangi bir mantık ile yürümediğini fark ettim, deneme yanılma yöntemi ile sürekli oynayarak buluyorsunuz, sonra bozup baştan yapıyorsunuz ışınları başka jeneratörlere de yönlendirmeniz gerektiği için. İşte bunu sevmiyorum, bu şablonu, odaya gir, her şeyi öldür, ışını düzenle, başka bir odaya gir, aynı şeyi tekrar ve tekrar yap, bu hiç eğlenceli değil ama.

Hepsinin üstüne işleri daha da kötü yapan ne biliyor musunuz? Tahmin etmesi çok zor değil, oyunlardan genel olarak şikâyetimiz nedir? Kötü senaryo, kendini tekrar etme, bundan sonra sırada ne geliyor? Doğru bildiniz, yapay zeka. Fracture, sırasıyla piyasadaki onca sönük oyunun düştüğü hatalara düşüyor itina ile. Yapay zeka, yani düşmanınız olan Pasifik askerleri gerçek anlamda birer salak. Dark Sector’dan esinlenilmiş yeşil zırhlı bu arkadaşların tek yaptığı orada öylece durmak ve ateş etmek. Birini omzundan vurdunuz diyelim uzak mesafeden, adam neredeyse hiç bir tepki vermeden orada öylece durmaya devam ediyor siz onu birkaç kere daha vurup öldüresiniz diye. Yakın mesafede de pek parlak değiller. Çatışmanın ortasında toprağı kaldırıp kendinize korunma sağladığınızda, arkada kalan düşman takım arkadaşlarına sizi kaybettiğini bildiriyor, kaybetmek? Az önce birden beliren tepenin diğer tarafında olmayayım sakın ben? Tüm Pasifik askerlerinin sesi aynı, aynı monoton ses, aptal yorumlar ve konuşmalar ve hep aynı seslendirme efektleri insanın sinirine dokunuyor.



Oyunda yeşil zırhılar dışında da düşmanlarımız var neyse ki, kırmızı zırhlı olanlar roketatarları ile birden ortaya çıkabiliyor, bir de zaman ayarlı patlayıcılar kullanmayı seven metal zırhlı, yeşil başlıklı bir arkadaş var ama en çok göreceğiniz her zaman için yeşil zırhlılar, çeşitlilik konusunda sınıfta kalıyor Fracture. Bölüm sonu canavarlarımız, yani boss savaşlarının başrol oyuncuları sadece görünüşte farklı kalıyor, onlarla da baş etmek için diğer hepsinde kullandığınız taktikleri kullanıyorsunuz, sadece biraz daha fazla zaman alıyorlar. Aynı şablonu takip edip tekrar tekrar kullanıyorsunuz düşman ölene kadar. Minator görünümlü metal derili arkadaş mesela, boss tarzında az ama öz çıkanlardan, ancak alt etmesi bir hayli kolay, saldırılarından zıplayarak kaçın ve bariz bir şekilde belli olan zayıf noktalarına ateş edin. Hepsi bu.

Grafik olarak Fracture ne kötü ne de iyi. Daha doğrusu grafik kalitesi ile devrim yaratacak bir oyun değil, ama nesildaşlarından da kötü değil. Önceden gördüğünüz ekran görüntülerinden etkilenmiş olabilirsiniz, kimi zaman oyun gerçekten de öyle güzel görünüyor. Jet’in zırhı ve bazı büyük çatışmalar çarpıcı ateş ve patlama efektleri sayesinde etkileyici görünüyor. Konsollar arasında ise ufak bir fark göze çarpıyor, karşılaştırmalara göre oyun Xbox 360’da daha keskin, belirgin ve renkliymiş PlayStation 3’e nazaran. Oyunbozanlık yapanlar ise kare sayısında ara sıra yaşanan yavaşlama ve düşüşler, bir de kaydettiğiniz zaman görüntünün teklemesi (neden ve nasıl böyle bir grafik hatası olur bilemiyorum) ve de oynadığınız üç kısmın da itina ile birbirinden farksız olması. Affedilemeyecek bir şey varsa o da sanırım ara sahneler. Bugünlerde oyunların ara sahnelerine ne kadar önem verildiğini hepimiz görüyoruz, biliyoruz, hatta EA’in Red Alert 3’ün ara sahnelerini çekmek için bir filmi aratmayacak kadroyu topladığını gördük gözlerimizle, ve böyle bir zamanda ara sahnelerine önem verilmemiş bir oyun kimsenin gözünde iyi olamaz. Sanırım videoları gereğinden fazla sıkıştırmışlar yer kazanmak yahut sığdırmak için, haliyle de sonuç olarak kalitesizler, bozuk ve kayık üstelik.



Fracture’ın kendi içinde en iyi tarafı ise, çok oyunculu online modları. Oyunda 12 kişiye kadar online oynanabilen sekiz farklı harita ve sekiz farklı oyun tipi bulunuyor çok oyunculu olarak. Klasik çok oyunculu modlar olan Capture the Flag, Death Match dışında Fracture yeni ve yaratıcı (ve eğlenceli) bir moda da sahip, Excavation, bu mod Fracture’a özel silah ve oynanış özelliklerini tam anlamıyla kullanabileceğiniz, kullanmak zorunda olduğunuz bir mod, haritada bulunan çeşitli yerlere gidip zemini alçaltıp kendi takımınıza ait olanı yükseltmeniz gerekiyor, siz haritada hedeflerinize koşarken düşman takım da sizinkilere koşuyor, haritada oradan oraya çılgıncasına koşturup hem savunma hem de saldırı yapmaya çabalamak gerçekten eğlenceli olmuş. Silah deneme ve atış poligonu özelliğine rağmen bu anlatılanların hiçbiri doğrusu oyunu “mutlaka alıp oynamalısınız” sınıfına sokma da yardımcı olmuyor, oynayabilirsiniz ama mutlaka almakla uğraşmak yerine kiralayın, değiş tokuş yapın ya da arkadaşınızdan ödünç alın.

Son sözlere gelince, işin gerçekten de en kötü yanı, Fracture’ın aslında çok güzel bir oyun olabileceğini görmek. LucasArts ve Day 1 Studios, güzel ve yaratıcı bir fikir bulmuşlar ve zemin ile yer şekillerini değiştirerek oyunda ilerleme fikri övgüyü hak ediyor, Sezar’ın hakkı Sezar’a. Ancak bunun dışında da bir şeyler olmalıydı, bu kadar doğrusal olması oyunu kısıtlıyor ve alınan zevki minimumda tutuyor, sanki birilerinin tam da bu vakitte bir oyun çıkartması gerekiyordu ama aklında elle tutulacak bir şey yoktu ve bir iki farklı şey koyup hadi yapalım demiş. Baştan sona bir felaket değil, başyapıt hiç değil, kısa sürede unutulacak oyunlardan birisi Fracture, tek ümidimiz yeni keşfedilen bu özelliklerin ileride daha detaylı ve kapsamlı yapımlar için önderlik etmesi.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 02:02 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35