OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-22-2015, 08:47 AM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Battlefield 2

Dikkatinizi çekti mi bilmem ama, son yıllarda oyun piyasası daha çok online pazara yöneldi. Son birkaç yılda çıkan online oyun sayısı önceki yıllara göre kayda değer derecede fazla. Tabi burada gelişen teknolojinin ve bunun paralelinde hızlanan internet bağlantılarının payı olduğu savunulabilir. Ancak gelişen teknolojiyle paralel olarak gelişen oyuncu zevkleri de kesinlikle bir kenara atılmamalı bu konuda. Kabul etmek lazım, gelişen yapay zeka, aktarılan kocaman ve yaşayan dünyalar yetmedi oyuncuya. O "gerçekten" insanlarla dolu bir dünya, "gerçekten" düşünen rakipler istedi karşısında. Yapay zeka yetmedi de gerçeğini istedi oyuncu anlayacağınız. Online oyunlara olan talebin son yıllarda artmasında belki en önemli olmasa da, yadsınamayacak kadar öneme haiz bir yeri var oyuncu zevklerinin.

Online Aksiyon aslında eski bir tür sayılabilir. Wargasm, Counter Strike, Anarchy Online gibi oyunlarla diğer oyuncularla karşı karşıya gelme fırsatına kavuştu oyuncular. Ancak bunların hiçbiri (tamam, Counter Strike hariç) Battlefield 1942 gibi ortalığı kasıp kavurup, dünya çapında binlerce oyuncu edinmedi kendine. Devasa haritalar, kişinin kendi gözüyle taktik geliştirme imkanı, takım oyununa verilen önem ve onlarca araç ve silah çeşidi ile oyuncuların gönüllerinde hemen taht kuruverdi Battlefield 1942. Ardından gelen iki eklenti oyuna çok birşey katamamış olsa da, yamalar ve modlarla uzun süre ayakta kaldı BF42. Eskidi diye arkasından çıkarılan BF:Vietnam bile yeni teknolojisine rağmen BF42 gibi binlerce oyuncu edinemedi. Daha sonra Battlefield 2 duyuruldu DICE ve EA tarafından. Uzun süre beklendi, ekran görüntüleri ve oyun içi bilgileri ile ağızları sulandırdı ve en sonunda bir Haziran günü kapılarımızı kırıp evlerimize giriverdi. İşte karşınızda Battlefield 2.

Biraz fazla uzun bir giriş olduğunun farkındayım ancak içimden geldi, çünkü Battlefield severek oynadığım bir seri (bf42tr ve JtA'daki dostlarımın kulakları çınlasın - BloodRaven.)

Dikkaaayyytt!

O kadar fazla laf çevirdim ki sizleri daha fazla sabırsızlandırmamak için hemen özelliklere gireceğim. Efendim, 1942 ya da Vietnam gibi oyunumuz çok oyunculu bir aksiyon oyunu. İnternet bağlantısı ile artık 64 kişiye kadar oyuncu ile kozlarımızı paylaşabiliyoruz. Artık elimizde modern orduların modern silahları var ve bunlarla düşmanımızı yenilgiye uğratmak için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz.

Oyunda üç ordu var. Bunlar Amerikan deniz piyadeleri (USMC), Arap Ordusu (MEC) ve Çin Halk Ordusu (PAC). Farklı silah model ve dinamikleri söz konusu. Amerikan askerleri yüksek ateş gücünün bedelini cephaneden kısmak ve dikkatli nişan almak (geri tepme gerçekten can sıkabiliyor) ile öderken, Çin ve Arap orduları tahrip gücü olarak zayıf silah açıklarını bol cephane ve düşmana adeta ateş kusma ile kapatıyorlar. Çok fazla olmasa da bu farklılık araçlarda da göze çarpıyor. Her tarafın bir ağır tankı var, Amerikan Abrams tankı hız konusunda üstünken Çin ve Arapların kullandığı Rus T-72 tankı yavaşlığını üstün ateşgücü ile telafi ediyor. Her tarafın yine APC (Zırhlı Personel Taşıyıcı, ZPT), Buggy (birazdan değineceğim), jip, helikopter, savaş uçağı var. Arada söyleyeyim, silahlara hiç girmeyeceğim çünkü hepsi diğer oyunlardan, filmlerden vs. bildiğimiz silahlar. M4'ten tutun da AK-47'ye kadar herşey var.

Her aracın her haritada farklı önemi ve kullanım alanı var. Mesela köprülerin sıkıca savunulduğu bölgelerde APC ile sudan amfibi bir saldırıda bulunabiliyorsunuz. Yani sadece korunup fazla hasar verdiğiniz araçlar değil artık oyundaki araçlar. Bir de buggy var ki anlatılmaz, yaşanır. Sürücü dahil üç kişilik bu hız ve arazi canavarı makine, yandaki 30, tepedeki 50 kalibrelik makineli tüfekleri sayesinde tam bir Karada Uçan Piyade Katili (KUPK) (Komik değil ama içimden geldi Özellikle bu "güzellik" sayesinde karadaki hareketlerinizi esnetebilecek, piyadelere karşı hızlı ve yıkıcı saldırılarda bulunabilecek ve istediğiniz yere hızlıca adam yerleştirebileceksiniz. Bununla da bitmedi! Aşılamayan pek çok arazi engelini de bu canavar sayesinde aşabilirsiniz. Mesela, düşman bir tepede sıkı bir savunma hattı oluşturdu ve ilerlemeye çalışan piyadelerinizin canına okuyor. Buggy ve üç adamınız son sürat tepenin bir yamacına yükleniyor ve meyili aşıp düşman hatlarının içine giriyorlar. Hızlıca hareket ederken ölüm kusan iki makinalı sayesinde düşmanın canını bir hayli yakıyorlar. Böylece savunma ateşinden başını kaldırabilen piyadeler ilerleyip tepeyi ele geçiriyorlar. Artık böyle manevralar yapmanız mümkün, yeni araçlar ve oyun dinamikleri bunu biz oyunculara sunuyor.

Ancak gözüme takılan olumsuz bir yön var ordular arası dengede, söylemeden edemeyeceğim. Her üç taraf da aslında güçlü birer ordu. Ana hatlarında hiçbir önemli fark yok üç tarafın. Her tarafın ağır ve hafif silah ve araçları var ve bunlar hemen hemen daima birbirlerini kolaylıkla ikame ediyorlar. Açıkçası oyun ilk duyurulduğunda ve Orta Doğu tarzı bir kuvvet olacağını duyduğumda tamamen gerilla taktiklerine dayanan, ağır silahı hiç olmayan ya da çok az olan, elindekini etkili biçimde kullanması gereken ve gerilla taktiğinde savaştığında güçlü olan bir kuvvet bekliyordum. Çin deyince de safi olarak asker sayısına güvenen (hatta Çin ile oynarken asker sayısının fazla olmasını bile düşledim), teknolojik olarak nispeten zayıf bir ordu bekliyordum. Ancak herşey insanın hayal ettiği gibi olmuyor her zaman. Birbirine neredeyse yüzde yüz denk üç ordu çıkardı karşıma BF:2. Ne yapalım eldeki ile yetinmek lazım.


meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-22-2015, 08:48 AM   #2
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart

sas Duruuuş!!

Taktik taktik deyip durdum. Peki sadece araçla mı yapılır bu sevdiğim oyununda taktik? Kesinlikle hayır! BF:2 seriye güzel grafikler dışında da pek çok şey katıyor. Artık sanal bir kumandanınız var ve bu kumandan size savaşın gidişatı ile ilgili bilgi verip, sizi savaşın yoğun olduğu bölgelere yönlendirip, topçu desteği istediğinizde topçu desteği veriyor. Kumandan sayesinde savaşı rahat takip edebiliyorsunuz. Ayrıca artık top bataryalarını sadece kumandan kullanabiliyor. Kumandan olmak için takım menüsünden kumandanlığa başvuruyorsunuz. Kumandan olunca da bazı ek güçler kazanıyorsunuz. Bunlardan biri, topçu ateşi kullanmak. Takım arkadaşlarınızın istediği yere çok isabetli topçu ateşi yaptırabiliyorsunuz. Aynı zamanda radar taraması yapıp civardaki düşman birimlerinin yerlerini belirleyip, istediğiniz bölgelere paraşütle malzeme bıraktırabiliyorsunuz. Ekibin ne yöne gideceği ve neler yapacağı da sizin ellerinizde. Böylece takım çalışması bir puan daha kazanmış oluyor.

Bir yeni güzellik de Squad ve Squad Leader. Artık takımınız squad'lara, yani küçük ekiplere bölünüş durumda. Bu ekipler kendi aralarında daha kolay haberleşebiliyorlar. Hepsinden öte, skor sayılırken ekip olarak da puan alıyorsunuz. Böylece herkes toplanıp "Hurra!" diyerek düşmana saldıracağınıza, ekiplere bölünüp, görev paylaşımı yapıyorsunuz. Özellikle klan maçları için gerçekten güzel bir yenilik. Savunma yapacak, saldıracak ve özel görev üstlenecek ekipleri kolaylıkla belirleyebiliyorsunuz.

Tabi ekipler lidersiz olmaz. Ekip liderlerinin oyundaki etkisi çok büyük. Ekibin hedefini belirleyip haritada gösterebilen ekip liderleri aynı zamanda topçu desteği isteyebilen tek birim. Bu nedenle ekip lideri seçimi de önemli. Ekip lideri ile ilgili en büyük ve benim en çok hoşuma giden yenilik ise, bu ekip liderlerinin birer hareketli "Spawn Noktası" olmaları. Bunun anlamı, ekip lideriniz çatışmanın yoğun olduğu biryerde hayatta kaldığı sürece, siz öldüğünüzde uzaktaki spawn noktanızdan değil, ekip liderinizin yanından katılıyorsunuz oyuna. Aynı noktaya siz öldükçe sürekli piyade yığıyormışsunuz gibi etkisi var bunun. Ekip liderinin oyuna kattığı taktik esneklik inanılmaz derecede. Bir ekip lideri sayesinde sıkı bir topçu desteğiniz ve lider ölmediği sürece kesintisiz piyade desteğiniz oluyor. Savaşta düşmana üstünlük bu sayede kolaylıkla sağlanabiliyor.

Taktik güzellikler bununla da bitmiyor. Artık yara alarak canınız bittiğinde her zaman ölmüyorsunuz. Bazı durumlarda (yakındaki bir patlama veya kuşun yarası, ağır hasar almada geçerli değil bu) "Ağır Yaralı" olarak yere yığılıyorsunuz. Burada spawn noktasından veya ekip liderinizin yanından savaşa katılmak için onbeş saniyeniz oluyor. Eğer bu süre içinde bir sıhhiyeci gelip sizi iyileştirirse kendinize gelip savaşa kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Bu tarz durumlar için her ekipte bir sıhhiyeci bulundurmak şart, böylece adam yaralandığında onbeş saniye spawn süresi beklemiyorsunuz ve ekibiniz güç kaybetmeden savaşmaya devam edebiliyor. Böylece sıhhiyeci güzel silahı olan saldırı birimi durumundan kurtulup, gerçekten oyuna birşeyler katabiliyor.

Nişan aaaaaalll!!!

Aslında bu tarz bir oyunda yapay zeka namına söylenecek fazla söz olmaz. Ancak DICE, bağlantısı olmayan oyuncuları da düşünmüş olsa gerek ki, oyuna bir de tek kişilik mod eklemiş. Bu modda oyundaki haritaların bir kısmının 16 kişilik hallerinde (ilginç geldi değil mi? Buna da değineceğim.) yapay zekaya karşı tek kişilik mücadeleye girişebiliyorsunuz. Yapay zekanın eski oyunlara göre bir hayli yol katettiğini söylemem lazım. Takım arkadaşlarınız verdiğiniz emirleri neredeyse hatasız yerine getiriyorlar, araçla alınmayı istediğinizde telsizden "Roger" deyip hemen gelip sizi alıyorlar, ya da durup binmenizi bekliyorlar, ağır ya da hafif yaralandığınızda bir sıhhiyeci eğer yakınlardaysa hemen gelip sizi iyileştiriyor, sıhhiyeciyi telsizle uzaktan çağırdığınızda ise koşarak yanınıza geliyor. Artık tek kişide ya da çok oyuncuda botlarla beraber oynarken canınız sıkılmıyor.

Haritalarla ilgili birşey söylemiştim galiba. BF:2'de çok fazla harita yok, multiplayer bir oyun için ölümcül bir hata diyebilirsiniz belki ancak durum böyle değil. Oyunda her haritanın 16, 32 ve 64 oyunculuk halleri bulunuyor. Nasıl mı? Oyuncu sayısı arttıkça haritalar büyüyor. Mesela Gulf of Oman adlı harita 16 kişilik şeklinde körfezdeki şehrin bir kısmında geçiyor. Sayı 32'ye çıkınca işin içine körfez ve şehrin kenar mahalleleri de ekleniyor. Sadece harita büyümüyor, Amerikalılar'ın uçak gemisi, Araplar'ın da havaalanı ekleniyor oyuna. Böylece aynı harita birden bire bambaşka bir renk kazanıyor. Yani, aslında her harita üç farklı harita. Bunun oyuna katkıları ise çok büyük. Küçük gruplar halinde oynarken artık haritanın büyük olması yüzünden oyunun yarısını birbirimizi arayarak geçirmiyor, hemen çatışmaya odaklanabiliyoruz. Çok sayıda oyuncu olunca da haritanın darlığı yüzünden bir el bombasıyla on-onbeş kişi öldürem,yoruz (Berlin var ya Berlin). Çok yenilikçi bir özellik bu ve önümüzdeki yıllarda çıkacak pek çok oyuna da yol göstereceğe benziyor.

Bu kadar anlattım anlattım oyunun grafik ve seslerinden hiç bahsetmedim. Aslında bahsedecek de fazla birşey yok. BF2'de göreceğiniz grafikler, günümüz için online aksiyon türünün en iyisi neredeyse. Silahtan araca, askerden binaya kadar herşeyin modellemesinde çok uğraşıldığı belli oluyor. Grafik motoru etrafınızda olan biteni size en iyi şekilde aktarıyor. Ayrıca yeni eklenen shader'lar sayesinde atmosfer de gelişmiş. Yanınızda bir tank ateş ettiğinde, bomba patladığında görüntünüz bulanıklaşıyor ve kalp atışınız dışında neredeyse hiçbirşey duyamaz hale geliyorsunuz, yani Shellshock yaşıyorsunuz. Birim ve hareket modellemeri de bu türde çıtayı yükseltecek cinsten. Karşınızdaki Abrams tankının her detayını seçebilmek bir yana, artık karşınızdaki adamın silahının ve silahı dolduruşunun her detayını seçebiliyorsunuz neredeyse. Artık birimlerin sınırlı da olsa çevreye de etkileri var. Mesela bir helikopter ağaçlık bir alana yaklaşınca, motor gücünden ağaçlar savrulmaya başlıyor. Böylece grafik üstünlük sadece görsel keyif vermiyor, oynanışa da katkıda bulunuyor.

Seslere değinmek gerekirse söylenecek tek kelimenin "mükemmel" olması gerekir. Her silah, bomba, araç ve efektin sesinde gerçekçilik üst sınırda ve bu sayede kendinizi savaşın içinde hissediyorsunuz. Uzakta bir patlama olduğunda önce patlamayı görüyor, sonra sesini işitiyorsunuz (ki gerçekte de böyle olur). Bazı durumlarda sadece sesler yardımı ile bile durumunuzu değerlendirebiliyorsunuz. Etrafınızda uçuşan mermiler, askerlerin telsiz konuşmaları, patlama ve tank paleti sesleri tam bir savaş atmosferi yaratıyor sizler için. Grafik ve sesler sayesinde mükemmel olan atmosfere biraz daha kaptırıyorsunuz kendinizi.

Teeeeyyşş!!!

Uzun lafın kısası, beklediğimize fazlasıyla değmiş. Karşımızda uzun süre oynanacak ve keyif verecek bir oyun var. Neredeyse hiçbir önemli hata yok bu oyunda, keyfinizi azaltacak hiçbirşey yok. Seriyi takip eden ve türden hoşlanan biriyseniz zaten BF2'yi çoktan alıp oynamaya başlamışsınızdır. Eğer eski oyunları bir nedenden dolayı sevmediyseniz, ya da oynamadıysanız bile, mutlaka BF2'ye bir göz atın derim çünkü online aksiyonu sonuna kadar keyifli kılan herşey bu harika oyunda mevcut.


Artılar: Saymakla bitmez, sayısız yenilik, mükemmel grafik ve sesler, takım oyunu gerçekten ön planda.
Eksiler: Ordular arası farklılık biraz silik, yüksek sistem ihtiyaçları
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:23 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35