meltem

platform:Pc,Xbox 360
Tür: RPG
Multiplayer: Yok
Yayıncı: Bethesda Softworks
Yapımcı: Bethesda Softworks
Çıkış Tarihi: Çıktı

Önerilen Sistem:

İşlemci: Intel Core 2 Duo
RAM: 2 GB
Ekran Kartı: 512 MB DirectX 9.0c uyumlu (Nvidia 8800 ve üstü, ATI 3800 ve üstü)

Minimum Sistem:

İşlemci: 2,4 GHz Pentium 4 veya eşdeğeri
RAM: 1 GB (Vista için 2 GB)
Ekran Kartı: 256 MB DirectX 9.0c uyumlu (Nvidia 6800 ve üstü, ATI X850 ve üstü)


Fallout 3
Fallout tekrardan benzeyen bir hikaye ile karşımıza çıkıyor. Nükleer atık ve radyasyon karşısında tüm canlıların yaşam savaşı ve yaşama zorluklarını konu alıyor.İlk başlarda 1997 senesinde karşımıza çıkan oyun RPG türünün nimetlerinden sonuna dek faydalanmış. Senaryoda buna paralel olarak becerilerimizi gösterebilmemizi istiyor. İnsanların dünyadaki radyasyondan kaçmak için kendisini yer altında bulunan Vault’larına kapatırlar. Oyun kahramanımızın yaşadığı 13 no’lu Vault’un su arıtma çipi bozulur ve yenisi aramak için ise kirli dünyaya çıkması gerekmektedir. İşte bu noktada macera başlar. Bu oyun çıktıktan bir yıl sonrasında Fallout 2 RPG öğeler ve konusu ile ilgi görmüştü. Bu oyundan sonra sesi çıkmayan Fallout’un üç yıl sonra Fallout Tactics: Brotherhood of Steel versiyonu çıktı. Bu oyun diğer oyunlardan farklıydı ve oyun severler bu versiyondan hoşlanmadı. Daha çok taktiksel bir savaş vardı ve aksiyon tarzındaydı.




Bütün canlıların birbiri ile savaşması ve radyasyon ile gelen tehlikeden sonra bir damla suyun kalmaması. Dünyanın yok olduğu durumların işlendiği oyunlar yada filmlerde içinde bulunduğumuz küresel ısınmanın tehlikeleri kendisini gösteriyor gibi. Sene 2277 ve nükleer savaştan iki yüz yıl geçmiş. Bir bebek o gün doğar ve Washington D.C.'deki Vault 101’de gözlerini dünyaya açar. Nükleer yıkıma neden olacaktır. Yıkımla birlikte buralardaki bütün hayat belirtileride kaybolmuştur. Vault’lar yani Overseer'ın tüm otoritesini kullandığı büyük kafesler insan türü için güvenli sayılabilecek olan tek yerdir. Vault-Tec’in vereceği temiz su ve besinler yemek ya da atık topraklarda yaşam mücadelesi vermek. Ya tutuklu kalacak yada yaşam mücadelesi vereceksiniz. İşte Fallout bize bunları tekrar hatırlatıyor.

Oyunun başında kendi doğumunuza şahit olacak ve kendi karakterinizi yaratabileceksiniz. Oyunun konusu ise kabaca kaybolan babanızı aramak için yeryüzüne çıkmanız ile başlayan bir hikaye olacak. Oyundaki babamıza son zamanlarda Hollywood'da usta rolleri ile karşımıza çıkan Liam Neeson sesiyle can kazandıracak. Oyun hakkındaki genel bilgileri babamızdan öğreneceğiz ve babamız hikayede anahtar bir rol oynayacak. Yeryüzüne kayıp babamızın bizi neden sorgusuzca terkettiğini anlamak ve babamızı bulmak amacıyla çıktığımızda ise yıkık kentleri görecek, insan ve mutantlar ile karşılaşacak, dost ve düşman yüzler ile birçok etkileşime gireceğiz. Oyun open-ended olacak ve size karar verme seçeneğini sunacak. Öyle ki babanızla ilgili birşeyler bildiğini söyleyen bir NPC, bilginin karşılığında bir insan yerleşim birimini patlatmanızı isteyecek ve oyun kararı size bıracak. Bu tür durumlarda tamamen istediğiniz yoldan gitmeye özgür olacaksınız.

This image has been resized. Click this bar to view the full image. The original image is sized 800x450.

Oyunda ghoul gibi daha çeşitli yaratıklar var. Raider'lar da elbette oyunda bulunuyor. Dev hamamböcekleri iğrendirecek kadar güzel tasarlanmış. Karşınıza bol miktarda güvenlik robotu da çıkıyor. Bazen size karşı savaşıyorlar bazen de kontrollerini ele geçirip yanınıza alabiliyorsunuz. Yardımcı olarak yanınıza bir kişi almanız mümkün. Oyunda ilerledikçe daha fazla tür olabilirmiş diyebiliyorsunuz. Yine de sizi yeterince meşgul edecek karşılaşma oluyor. Benim favorilerim kiralık katiller. Aniden karşınıza çıkabiliyorlar.Oyunun bulmaca kısmı ise kilit açma ve bilgisayarlara login olma şeklinde. Kilitleri açmak kolay ama yeteneğiniz az ise açma girişiminde bulunamıyorsunuz o yüzden bu yeteneğinizi yüksek tutun. Bilgisayar ise kelime oyunu ile açılıyor. Birkaç denemede doğru kelimenin içindeki harfleri tahmin edip, listeden o kelimeyi seçiyorsunuz. Ancak her iki durum da alternatif yollarla aşılabiliyor. Yeterince dolaşırsanız, kilitlerin anahtarlarını genelde birisinin üstünde buluyorsunuz. Bilgisayar şifreleri de aynı şekilde konuşarak elde edilebiliyor. Bilgisayarlar size savunma sistemlerini kapama imkanı veriyor bazen de yardımcı bir robot aktive ediyorsunuz ama bunlara ihtiyacınız olacağını sanmam. Savunma sistemlerini birkaç isabetli atışta patlatabilirsiniz.



Yetenek puanı verebileceğimiz bir çok yetenek seçeneği var. Bunlara verdiğiniz puanlar zaman içinde artabiliyor. Bence silahları köklemenize gerek yok. Science, lockpick ve repair oyunun başında çok gerekli. Tamir işlemi gerekli ve paralı olduğundan, silahlarınızı ne kadar iyi tamir ederseniz, o kadar uzun süre bakım gerektirmezler. O yüzden buraya puan harcayın. Silahlarda şahsen 50 üzerini gerekli görmedim. İhtiyacm olmadı.
Sniper ve commando perkleri ile bu alanda kendinizi iyileştirebilirsiniz zaten. Sneak de özellikle güçlü yaratıklara ilk kurşunda ciddi zarar vermenizi hatta tek atışta öldürmenizi sağlıyor. Onu da yükseltin. Gerekli gereksiz bir sürü perk var. Bloody mess, düşmanları parçalayarak öldürmenizi sağlıyor. Bir faydası yok, sadece şekil. Eğlenmek için alınabilir. İster bunun gibi karakter gelişimine katkısı olmayan perk'leri seçesiniz ister faydalı olanları. Oyunda abartılı bir zorluk olmadığı için bence matematik hesaplarına boğulmayın, keyfinize bakın



Bunlar da karakterin şahsi özellikleri. Güce önem verin yoksa fazla ağırlık taşıyamaz ve sürekli evinize dönersiniz. Ev demişken, eşyalarınızı saklamak için Megaton'daki atom bombası görevini bitirmek yeterli. Size ev veriyorlar. Perception diğer Fallout'lara göre daha çok işe yarıyor bu oyunda. Düşmanları radarınızda daha erken görüp tedbir alıyorsunuz. Dayanıklı olmak için endurance'ı da ihmal etmeyin. Intelligence de yetenenk puanları için önemli. 'Luck' ve 'charisma'dan çalıp bunlara verin.
Vault 101'den çıkmadan önce, karakterinizi son bir defa değiştirme şansınız oluyor. Orada bir kayıt almak iyi olabilir.
Tüm özelliklerinizi ve sahip olduklarınızı kolunuzdaki PipBoy 3000 ile takip edebilirsiniz.


Oyunun en can alıcı kısmı V.A.T.S, yani Vault-tec Assisted Targeting System. Bu sistem aslında Fallout'ta vardı. 'Action point'leri düşmanın istediğimiz bölgesine harcayabiliyorduk. Bethesda bu sistemi FPS formatına aktarmış.

VATS ekranı savaşı dondurup, yukarıdaki hedefleme sistemini çıkarıyor. Burada düşmanın hangi bögesini daha yüksek ihtimalle vuracağınızı görüyorsunuz. Silahtaki ustalığınız ve perk'ler bu yüzdeleri değiştiriyor. Hedefe yakınlık da önemli. Ama istersniz normal FPS gibi de oynayabilirsiniz ancak yetenekleriniz, FPS tarzında da etkili. İyi nişan almanız vurmanızı garanti etmiyor. VATS kullanmadan oyunu oynarsanız, özellikle başlarda cephaneyi çabuk tüketirsiniz. Ancak VATS da sınırsız değil. Action Point'ler bitince, dolana kadar kullanamıyorsunuz. Silahların bazıları az, bazıları fazla puan götürüyor.
Elbette herkes kafadan vurmak ister ama diğer bölgeler de avantaj yaratabiliyor. Örneğin hızlı bir düşman varsa, bacağından vurarak yavaşlatabilirsiniz. Silahından vurup silahı bozmak ve silah tutan kolundan vurup, silahın düşmesini sağlamak da bir yol. Size atılan bombaları da hedefleyebiliyorsunuz. Ya da daha iyisi düşmanın elindeyken vurup patlatabiliyorsunuz VATS sistemi aktifken aldığınız hasarlar sayılmıyor. Ancak VATS kullandığınızda, keskin nişancılığa karşılık, silahınız daha çabuk yıpranıyor.
Sonuc olarak Günümüze kadar gelen oyunların içerisinden en iyilerinden olan bu oyunu on sene sonra tekrar çıkartabilmek herkesin harcı olmasa gerek. Büyük bir cesaret örneği diyebiliriz. Cesaretin yanı sıra bazı oyunların devamı her zaman için gelecek diye bir kural yoktur. Bunu her yapımcı başaramaz yada cesaret edemez. Ancak Fallout böyle bir oyun olarak karşımızda. Oyun severlerin yenisini beklemediği bir oyun. Çünkü 2008 yılı için yeniden yorumlanamayacak kadar kusursuz olan bir oyunu mutlaka oynayın