Borderlans

~~meltem~~ · 08-07-2015, 01:57 PM

Sevgili arkadaşlar;

Fps oyunu dendiğinde birçoğumuzun aklına muazzam grafikler gelir. Mesela bir Farcry ya da Crysis. Müthiş grafiklere sahiptiler ve birçok oyuncuyu da kendilerine hayran bırakmışlardı. Fakat bazı fpsler ise muazzam grafiklerin aksine çizgi animasyon tarzındaki grafikleriyle akıllarda kalırlar. Buna örnek olarak 2003 yılında Ubisoft tarafından piyasaya sürülen XIII oyununu sizlere örnek verebilirim. O oyunu oynayanlar herhalde grafiklerini de az çok hatırlarlar. Şimdi ise karşımızda bu tarz grafiklere sahip olan bir oyun var. Borderlands! Borderlands çizim tarzındaki grafikleriyle kendini diğer oyunlardan ayırmayı başarmış bir yapım. 2K Games ve Gearbox ortaklığı ile geliştirilen oyun için firma yetkilileri "RPS" tarzı bir oyun yaptıklarını söylüyorlar. Yani FPS ve RPG karışımı bir oyun var karşımızda. Bu oyunu oynadığımızda yeni bir tür olan Role Person Shooter tarzını da keşfetmiş olacağız. İncelemeye geçmeden önce sizlere şunu söylemek isterim ki, oyunun içinde rpg öğeleri barındırması sizi ürkütmesin. Yapımcıların rpgden kastı öyle çözülmeyecek bulmacalar, aşırı İngilizce gerektirecek diyaloglar falan değil. Onların rpgden kastettikleri, kendi karakterimizi tamamen bizim oluşturabilmemiz. Üstündeki elbiseden, sırtındaki kalkana kadar ne giyip ne taşıyabileceğini bizim belirleyebilmemiz. Bu kısımlardan zaten oyunu anlatırken bahsedeceğim. Şimdi lafı fazla uzatmadan Borderlans'in hikayesiyle incelememize başlayalım.

Pandora...Savaş,gözyaşı ve nefret dolu bir gezegen

Oyuna ilk başladığımızda ekrana manga tarzında bir çizgi roman geliyor. Yaşlı bir amca (sesinden öyle anlaşılıyor) bizlere gerçek bir hazine hikayesi anlatacağını söylüyor ve başlıyor anlatmaya. Pandora isimli bir gezegenden bahsediyor. Savaşın asla bitmediği, insanların birbirlerini acımasızca katlettiği, hiç bir kanunun işlemediği, kısacası sonuna kadar pislik içine batmış bir gezegen. Fakat bu gezegende birçok insanın ilgisini çeken şey ise hazineler. Aslında insanları buraya getiren şey Pandora'da ki bulunmayı bekleyen birçok hazine. Bunların en büyüğü ise Vault adında bir kubbe. Fakat Vault'tan bir efsane olarak söz ediliyor. Yani var olup olmadığını kimse bilmiyor. Gören ya da görüp de sağ kalabilen biri olmamış. Dolayısıyla Vault hakkında kimsenin net bir bilgisi yok. Oyunun başında bize anlatılanlar bunlardan ibaret ama siz oyunda ilerledikçe birçok şeyin gizemini de çözüyorsunuz. Mesela Vault'un ne olduğunu, ne işe yaradığını, ona sahip olmanın ne gibi bir avantaj sağladığını vb. her türlü bilgiyi öğreniyorsunuz. Ben bu kısımları oyunun oynanabilirliği ve heyecanını kaçırmamak adına vermiyorum. Zira bu kısımları da anlatırsam oyunun ilerleyen bölümleriyle ilgili büyük spoilerlar vermiş olurum. Bu da birçok oyuncunun hoşuna gitmez.
Bu kısa hikayeyi dinledikten sonra oyunumuza başlıyoruz. İlk olarak karşımıza seçmemiz için 4 farklı karakter geliyor. Bunlar, Brick (Berserker), Lilith (Siren), Mordecai (Hunter), Roland (Soldier). Her karakterimizin ise kendine has özellikleri var. Buradaki karakter seçiminiz tüm oyununuzu etkiliyor diyebilirim. Oyundaki senaryo işleyişi değişmiyor fakat karakterinizin kullandığı silahlardan, özel yeteneklerine kadar birçok şey farklılık gösteriyor. Mesela oyuna Roland ile başladığınızda elinizde ağır bir taramalı silahla başlıyorsunuz. Eğer Mordecai ile başlarsanız bir Sniper, Lilith ile başlarsanız ise hafif bir taramalı tüfek ile ilerliyorsunuz. Tüm farklılıklar bununla da sınırlı değil. Her karakterimizin kendine has özel bir gücü var. Tabi ki bu güç oyuna ilk başladığınızda açık değil. Ama oyunu 1 saat kadar bir süre oynadığınızda aktif hale geliyor. Peki bu güçler nelerdir ve nasıl kullanılır? Aslında bu güçler biraz gerçekdışı. Mesela Roland'ın özel gücü şu şekilde işliyor. Ekranımızın sol alt köşesinde bir taramalı tüfek simgesi var. Biz bunu istenilen tuşa basıp aktif hale getirdiğimizde önümüze şeffaf kalkanı olan bir taramalı tüfek açılıyor ve önüne geleni taramaya başlıyor. Bu silahın ise belirli bir gücü ve süresi var. Yani düşmanlarınız silahın kullanım süresi bitmeden de onu yok etme gibi bir imkanları var. En doğrusu ise düşmanlarınız onunla uğraşırken sizin düşmanlarınızı yok etmeniz. Aynı şekilde diğer karakterleri seçtiğinizde de ekranın sol alt kısmında onun özel gücüne dair bir simge oluyor. Siz bunu aktif hale getirdiğinizde ise karakteriniz özel gücünü kullanıyor. Tabi ki bu gücünüzü kalabalık düşman kitleleri ve oyunda karşınıza çıkan bosslara karşı kullanmanızı öneririm. Çünkü bu güçler kullanıldıktan sonra bir daha kullanmak için bir hayli beklemeniz gerekiyor. Ama eğer bununla ilgili özelliğinizi upgrade ederseniz özel gücünüz daha çabuk şarj oluyor. Sözü geçmişken oyundaki upgrade sisteminden de bahsedelim.
Borderlands'ta karakterimizin istatistiklerini inceleyebildiğimiz bir ekranımız mevcut. Bize belirtilen tuşa basarak bu ekrana istediğimiz zaman ulaşabiliyoruz. Bu ekranda karakterimizin istatistiklerini (adı, ünvanı, seviyesi vb.), kullandığı silah ve materyalleri görebiliyoruz. Ayrıca birde haritamız var. Haritaya da bu ekrandan bakabilir ve istediğimiz yere kaybolmadan, vakit kaybetmeden en kısa yoldan ulaşabiliyoruz. Bu ekrandan silahlarımızın atış güçlerine bakabiliyoruz. Zaten oyun boyunca yanımızda 4 silah taşıyabiliyoruz fakat oyunun başında bu slotlardan sadece ikisi açık dolayısıyla ilk başlarda sadece iki silahımız oluyor. İşte bu ekrandan o iki silahın hangileri olduğunu belirliyoruz. Bunu da istediğimiz anda değiştirebiliyoruz. Tabi ki yedekte taşıyabileceğimiz bu silahlarında belirli bir limiti var. En fazla 8 silah taşıyabiliyoruz. Eğer daha güçlü bir silah bulursak işimize artık yaramayan bir silahı seçip silebiliyoruz. Bu tamamen bize kalmış. Upgrade işlemlerini de bu ekran aracılığı ile yapıyoruz. Fakat öyle her aklımıza estiğinde güçlerimizi upgrade edemiyoruz. Oyunda ekranın alt kısmında karakterimizin bir level seviyesi var. Karakterimizin leveli arttıkça oyun bize 1 adet upgrade şansı veriyor. Bunu da ekranın sol alt köşesinde yanıp sönen +1 ifadesinden anlayabiliyorsunuz. Tabi bunu hemen yapmak zorunda değilsiniz. Ama oyunda ilerledikçe düşmanlarınızda kuvvetleniyor. Bu yüzden bu upgradeleri hemen yapmanızda fayda var. Her karakterin geliştirmek için kendine özel güçleri var. Aslında yapımcılar böyle bir uygulamaya giderek oyunun birden fazla bitirilmesini hedeflemiş olabilirler. Çünkü her karakterle oynadığınızda farklı bir zevk alıyorsunuz.

~~meltem~~ · 08-07-2015, 01:57 PM

Ya seni vuranı öldür ...Ya da ...Kendin öl!!!

Borderlands Red Faction oyunu gibi geniş ve engebeli bir arazide geçiyor. Oyunda birden fazla harita mevcut. Ama oyunun büyük bir kısmı Arid Badlands alı bölgede geçiyor. Yukarıda bahsettiğim haritayı açtığınızda gördüğünüz yıldız simgeleri başka haritalara olan geçiş yolunuzu temsil ediyor. Fakat bu bölgelere kafanıza estiğinde geçemiyorsunuz. Ancak size o bölgede bir görev verilirse öyle geçebiliyorsunuz. Zaten Borderlands'ta görev yapmadan ortalarda dolaşmak size bir şey kazandırmıyor. Çünkü sizi gören size saldırıyor. Pandora'da yaşayan ve köpeğe benzeyen yaratıklardan etrafta bol miktarda mevcut. Üstelik saldırmaya başladılar mı gruplar halinde saldırıyorlar. Birde düşman askerleri var tabi ki. Onlarda sizi gördüğü yerde taramaya başlıyor. Bu çatışmalar sizin levelinizi arttırsa bile, eğer ölürseniz bir hayli pahalıya mal oluyor. Eğer bir görev ya da çatışma esnasında ölürseniz karakteriniz tek dizinin üzerinde yere çöküyor. Size ateş edip sizi düşüren şahsı öldürebilirseniz can barınız 20lere kadar doluyor ve ayağa kalkıyorsunuz. Fakat size verilen süre içerisinde sizi yere düşüreni öldüremezseniz ölüyorsunuz ve görev aldığınız yerde canlanıyorsunuz. Bu esnada da adamları öldürüp zorluklarla biriktirdiğiniz paralarınızda dirilme masrafı olarak gidiyor. Gerçi etrafta hangi dolabı, çantayı açsanız içinden para çıkıyor. Yani öyle maddi bir sorununuz olmuyor. Bu parayı da silah, mermi, kalkan ve el bombası alarak kullanabiliyorsunuz. Ayrıca yanınıza ekstradan sağlık tüpleri de alabiliyorsunuz. Bunları alabileceğiniz makineler haritada sizlere gösteriliyor. Size önerim, oyuna ilk başladığınızda bir kalkanınız yok. Haritadan bakarak kalkan makinesinin yanına gidin ve kendinize bir kalkan alın. Ayrıca oyunda yerde bulduğunuz silahlar o kadar da güçlü değiller. Haritadan silah makinesinin yerine bakıp bu makineye gidin ve vuruşu yüksek bir silah alın kendinize, zira bölüm bosslarında elinizdeki yerden toplama silahlarla çok fazla zorlanırsınız.
Borderlands'ta genelde oyun yapısı aldığınız görevleri yerine getirme üzerine kurulmuş. Kamp bölgesi gibi bir alanda bize çeşitli görevler veriliyor. Bizde gidip bunları yerine getiriyoruz. Genelde onu öldür, şunu bul getir, şu kadar asker öldür tarzında görevler yapıyoruz. Arada da ekranda hayalet tarzında bir kız beliriyor ve bize Vault hakkında bilgiler veriyor. Oyunun ilerleyen kısımlarında bu kızda bize görevler vermeye başlıyor. Zaten oyunun hikaye kısmını bundan sonrası oluşturuyor. Aslında bu kız Vault'un Gardiyan Meleği. Yani Vault'u koruyor. Bize oyunun en başında bizi seçtiğini söylüyor. Sonrada ara ara çıkıp doğru kişiyi seçtiğini, bizim tam aradığı gibi biri olduğumuzu söylüyor. Aslında bu sahneler bana biraz Gora filmini hatırlattı. Filmde Gravel'de ara ara Arif'in karşısına çıkıp seçilmiş kişi olduğunu söyleyip, sinyal zayıf diyip ortadan kayboluyordu. Bizim karşımıza çıkan melekte o cins bir şey işte. Ara sıra çıkıyor. Bizi seçilmiş kişi ilan ediyor. Sonra ortadan kayboluyor. Herhalde onunda sinyali bir hayli zayıf.

Son Sözler...

Borderlands gerek grafikleriyle, gerek oynanışıyla, gerekse karakterimize olan hakimiyetimizle benim çok hoşuma gitti. Yani öyle sıkıcı bir yapısı yok. Gayet eğlenceli bir oyun. Borderlans'ta vakit geçirebileceğiniz birçok şey var. Yeni silahlar bulup onları denemek, kamp bölgesinden ayrılıp asker avına çıkmak gibi. Kısmen de olsa serbest bir oynanış sitili var diyebilirim. Yapımcılar birde böyle araç kullanabilme tarzı bir şey ekleselermiş tam süper olacakmış. Oyun grafiksel ve görsel açıdan gayet kaliteli diyebilirim. En azından kendi kategorisinde. Oyundaki ses ve müziklerde fena değil. Mesela bir çatışmadan sağ çıktığınızda karakterinizin sevinç çığlıkları atması ve kendini övmesi güzel olmuş. Fakat ateş etme sisteminde hiçte hoşuma gitmeyen bir şey var. Bazen (genelde sniper ile) adamı hedef alıp ateş ettiğinizde hiç hasar vermiyor. Bu oyun adına bence büyük bir eksi. Çünkü bir bossla karşılaştığınızda ona görünmeden ateş etme şansınız olabiliyor ve böyle durumlarda en iyi tercih sniper oluyor. Ateş ediyorsunuz adamı vuruyorsunuz kalkanı tamamen boşalıyor, ikinciye ateş ettiğinizde ise hiç bir hasar almıyor, bundan sonrasında ise adam sizi fark etmiş oluyor ve siz şarjörü doldurup tekrar nişan alana kadar zaten ölüyorsunuz. Yapımcılar böyle bir detayı nasıl gözden kaçırmış, doğrusu hayret verici. Neyse, bu detayı görmezden gelirsek Borderlands genel olarak iyi bir oyun. Eğer bu aralar canınız sıkılıyorsa mutlaka alıp oynamanızı öneririm.

08-07-2015, 01:57 PM	#1
~~meltem~~ Senior Member Üyelik tarihi: Apr 2015 Mesajlar: 11.064	Borderlans Sevgili arkadaşlar; Fps oyunu dendiğinde birçoğumuzun aklına muazzam grafikler gelir. Mesela bir Farcry ya da Crysis. Müthiş grafiklere sahiptiler ve birçok oyuncuyu da kendilerine hayran bırakmışlardı. Fakat bazı fpsler ise muazzam grafiklerin aksine çizgi animasyon tarzındaki grafikleriyle akıllarda kalırlar. Buna örnek olarak 2003 yılında Ubisoft tarafından piyasaya sürülen XIII oyununu sizlere örnek verebilirim. O oyunu oynayanlar herhalde grafiklerini de az çok hatırlarlar. Şimdi ise karşımızda bu tarz grafiklere sahip olan bir oyun var. Borderlands! Borderlands çizim tarzındaki grafikleriyle kendini diğer oyunlardan ayırmayı başarmış bir yapım. 2K Games ve Gearbox ortaklığı ile geliştirilen oyun için firma yetkilileri "RPS" tarzı bir oyun yaptıklarını söylüyorlar. Yani FPS ve RPG karışımı bir oyun var karşımızda. Bu oyunu oynadığımızda yeni bir tür olan Role Person Shooter tarzını da keşfetmiş olacağız. İncelemeye geçmeden önce sizlere şunu söylemek isterim ki, oyunun içinde rpg öğeleri barındırması sizi ürkütmesin. Yapımcıların rpgden kastı öyle çözülmeyecek bulmacalar, aşırı İngilizce gerektirecek diyaloglar falan değil. Onların rpgden kastettikleri, kendi karakterimizi tamamen bizim oluşturabilmemiz. Üstündeki elbiseden, sırtındaki kalkana kadar ne giyip ne taşıyabileceğini bizim belirleyebilmemiz. Bu kısımlardan zaten oyunu anlatırken bahsedeceğim. Şimdi lafı fazla uzatmadan Borderlans'in hikayesiyle incelememize başlayalım. Pandora...Savaş,gözyaşı ve nefret dolu bir gezegen Oyuna ilk başladığımızda ekrana manga tarzında bir çizgi roman geliyor. Yaşlı bir amca (sesinden öyle anlaşılıyor) bizlere gerçek bir hazine hikayesi anlatacağını söylüyor ve başlıyor anlatmaya. Pandora isimli bir gezegenden bahsediyor. Savaşın asla bitmediği, insanların birbirlerini acımasızca katlettiği, hiç bir kanunun işlemediği, kısacası sonuna kadar pislik içine batmış bir gezegen. Fakat bu gezegende birçok insanın ilgisini çeken şey ise hazineler. Aslında insanları buraya getiren şey Pandora'da ki bulunmayı bekleyen birçok hazine. Bunların en büyüğü ise Vault adında bir kubbe. Fakat Vault'tan bir efsane olarak söz ediliyor. Yani var olup olmadığını kimse bilmiyor. Gören ya da görüp de sağ kalabilen biri olmamış. Dolayısıyla Vault hakkında kimsenin net bir bilgisi yok. Oyunun başında bize anlatılanlar bunlardan ibaret ama siz oyunda ilerledikçe birçok şeyin gizemini de çözüyorsunuz. Mesela Vault'un ne olduğunu, ne işe yaradığını, ona sahip olmanın ne gibi bir avantaj sağladığını vb. her türlü bilgiyi öğreniyorsunuz. Ben bu kısımları oyunun oynanabilirliği ve heyecanını kaçırmamak adına vermiyorum. Zira bu kısımları da anlatırsam oyunun ilerleyen bölümleriyle ilgili büyük spoilerlar vermiş olurum. Bu da birçok oyuncunun hoşuna gitmez. Bu kısa hikayeyi dinledikten sonra oyunumuza başlıyoruz. İlk olarak karşımıza seçmemiz için 4 farklı karakter geliyor. Bunlar, Brick (Berserker), Lilith (Siren), Mordecai (Hunter), Roland (Soldier). Her karakterimizin ise kendine has özellikleri var. Buradaki karakter seçiminiz tüm oyununuzu etkiliyor diyebilirim. Oyundaki senaryo işleyişi değişmiyor fakat karakterinizin kullandığı silahlardan, özel yeteneklerine kadar birçok şey farklılık gösteriyor. Mesela oyuna Roland ile başladığınızda elinizde ağır bir taramalı silahla başlıyorsunuz. Eğer Mordecai ile başlarsanız bir Sniper, Lilith ile başlarsanız ise hafif bir taramalı tüfek ile ilerliyorsunuz. Tüm farklılıklar bununla da sınırlı değil. Her karakterimizin kendine has özel bir gücü var. Tabi ki bu güç oyuna ilk başladığınızda açık değil. Ama oyunu 1 saat kadar bir süre oynadığınızda aktif hale geliyor. Peki bu güçler nelerdir ve nasıl kullanılır? Aslında bu güçler biraz gerçekdışı. Mesela Roland'ın özel gücü şu şekilde işliyor. Ekranımızın sol alt köşesinde bir taramalı tüfek simgesi var. Biz bunu istenilen tuşa basıp aktif hale getirdiğimizde önümüze şeffaf kalkanı olan bir taramalı tüfek açılıyor ve önüne geleni taramaya başlıyor. Bu silahın ise belirli bir gücü ve süresi var. Yani düşmanlarınız silahın kullanım süresi bitmeden de onu yok etme gibi bir imkanları var. En doğrusu ise düşmanlarınız onunla uğraşırken sizin düşmanlarınızı yok etmeniz. Aynı şekilde diğer karakterleri seçtiğinizde de ekranın sol alt kısmında onun özel gücüne dair bir simge oluyor. Siz bunu aktif hale getirdiğinizde ise karakteriniz özel gücünü kullanıyor. Tabi ki bu gücünüzü kalabalık düşman kitleleri ve oyunda karşınıza çıkan bosslara karşı kullanmanızı öneririm. Çünkü bu güçler kullanıldıktan sonra bir daha kullanmak için bir hayli beklemeniz gerekiyor. Ama eğer bununla ilgili özelliğinizi upgrade ederseniz özel gücünüz daha çabuk şarj oluyor. Sözü geçmişken oyundaki upgrade sisteminden de bahsedelim. Borderlands'ta karakterimizin istatistiklerini inceleyebildiğimiz bir ekranımız mevcut. Bize belirtilen tuşa basarak bu ekrana istediğimiz zaman ulaşabiliyoruz. Bu ekranda karakterimizin istatistiklerini (adı, ünvanı, seviyesi vb.), kullandığı silah ve materyalleri görebiliyoruz. Ayrıca birde haritamız var. Haritaya da bu ekrandan bakabilir ve istediğimiz yere kaybolmadan, vakit kaybetmeden en kısa yoldan ulaşabiliyoruz. Bu ekrandan silahlarımızın atış güçlerine bakabiliyoruz. Zaten oyun boyunca yanımızda 4 silah taşıyabiliyoruz fakat oyunun başında bu slotlardan sadece ikisi açık dolayısıyla ilk başlarda sadece iki silahımız oluyor. İşte bu ekrandan o iki silahın hangileri olduğunu belirliyoruz. Bunu da istediğimiz anda değiştirebiliyoruz. Tabi ki yedekte taşıyabileceğimiz bu silahlarında belirli bir limiti var. En fazla 8 silah taşıyabiliyoruz. Eğer daha güçlü bir silah bulursak işimize artık yaramayan bir silahı seçip silebiliyoruz. Bu tamamen bize kalmış. Upgrade işlemlerini de bu ekran aracılığı ile yapıyoruz. Fakat öyle her aklımıza estiğinde güçlerimizi upgrade edemiyoruz. Oyunda ekranın alt kısmında karakterimizin bir level seviyesi var. Karakterimizin leveli arttıkça oyun bize 1 adet upgrade şansı veriyor. Bunu da ekranın sol alt köşesinde yanıp sönen +1 ifadesinden anlayabiliyorsunuz. Tabi bunu hemen yapmak zorunda değilsiniz. Ama oyunda ilerledikçe düşmanlarınızda kuvvetleniyor. Bu yüzden bu upgradeleri hemen yapmanızda fayda var. Her karakterin geliştirmek için kendine özel güçleri var. Aslında yapımcılar böyle bir uygulamaya giderek oyunun birden fazla bitirilmesini hedeflemiş olabilirler. Çünkü her karakterle oynadığınızda farklı bir zevk alıyorsunuz.