Stubbs Zombie: Rebel Without a Pulse
Oyun İnceleme
Çıkış Tarihi: 10 Ocak,2006



Bügüne kadar hemen her oyunda zombilerle bir savaş bir aksiyon yaşamışızdır. Hemen hemen hepsinde de düşmanımız konumunda olan bu ölüler başa bela olmuş, ani çıkışları ve sesleri ile bizleri zaman zaman hoplatmış olan bu yaratıkların dünyasını hiçbir zaman anlayamamış "Öl pis yaratık" şeklinde elimizde ne var ne yoksa bu genç (!) arkadaşların üzerlerine boşaltmışızdır. İşte bu oyun aslında o çelimsiz, yeteneksiz, sadece "bööö bööö" diye yürüyen yaratıkların aslında ne derece işlevsel, güçlü ve yetenekli olduğunu gösteriyor.

Oyunda Stubbs adında bir zombiyi yönetmekteyiz. Aslına bakarsanız Stubbs'ın hikayesi oldukça güzel. Oyun içerisinde bunu daha net bir şekilde öğrenme imkanınız olduğundan burada çok bahsetmek istemiyorum. Oyunun konusu gizemlerle sırlarla dolu değil. Fakat bu boşluk sizi fazla rahatsız etmiyor. Hatta oyunun eğlencesinden dolayı bu senaryosal boşluk oyuna tam oturuyor. Oyunda en çok yapacağınız şey yaşayan insanların beyinlerini yemek. Siz ve sizin kontrolünüzdeki bütün zombilerin tek ihtiyacı olan şey taze insan beyni. Bunun içinde etraftaki insanları yakalamalı ve beyinlerini yemelisiniz.

Oyunun oynanış bakımından eğlenceli olduğunu söylemiştim. Çok ciddi macera öğeleri veya bulmacalar içeren bir oyun değil. Daha çok zombi gibi düşünüp hareket etmeniz gerekmektedir. Yani yakaladığınızı yemelisiniz Oyunun başlarında zombisel güçleriniz olmayacak. Sadece beyin yiyebileceksiniz. Bazılarını da kısmen ısırıp zombiye çevirmelisiniz ki kendi zombi grubunuzu oluşturabilesiniz. Bu oluşturduğunuz zombiler üzerinde çok fazla kontrol gücünüz bulunmamakta. Zombilerinizi en çok eli silahlı olan insanları alt etmekte kullanacaksınız. Sizi vurmalarındansa bu yarı ölü az yetenekli zombileri vurmaları daha iyi değil mi? Zombilerinizi ıslık çalarak istediğiniz yöne doğru gönderebilirsiniz. Dediğim gibi çok kısıtlı kontrol imkanınız var ancak oyun zorluk seviyesini arttırdığınızda karşınıza daha fazla silahlı insan çıkacaktır. Bunlardan kurtulmanızın tek yolu ise bu "KALKAN" zombileriniz!!!

Oyun oynanış olarak ilerleyen bölümlerde çeşitlilik göstermeye başlıyor. Bu da sizin oyundan daha fazla zevk almanızı sağlıyor. Zombi özelliklerinizden bahsediyorum. 4 özel hareketiniz bulunuyor. Bunlardan ilki etrafınızdaki herkesi dengesiz hale getiren bir gaz patlaması. İkincisi Stubbs'ın pankreasını el bombası gibi etrafa atıp patlatabilmesi. Bir diğer hareket ise kolunuzu yerinden çıkarıp sizden bağımsız etrafta gezinmesini sağlamanız. Bu sırada kolun kontrolünü siz alıyorsunuz. Duvarlara tırmanabilir, dar yerlerden geçebilir hatta insanların kafalarına atlayıp onları zombiye çevirebilirsiniz. Son özellik ise kafanızı yerinden çıkartıp bir bowling topu gibi yerde yuvarlayabiliyorsunuz. Neye çarparsa patlıyor aynı pankreas atma özelliği gibi. Bu özellikleri kullanabilmeniz tabi ki de bir güç çubuğuna bağlı. Ve bu güç çubuğu da ne kadar insan beyni yediğinize göre doluyor. O yüzden beyin yemek iyidir güzeldir sağlıklıdır demekten kendimi alamıyorum Oyundaki sağlık durumunuz şöyle, eğer bir süre vurulmazsanız gücünüz kendi kendine dolabiliyor. Yardımcı zombilerinizin işe yarayacağı bir an daha!

Oyun çok uzun sürmüyor. 12 bölüm. Bir oturuşta bitirebileceğiniz türden. 5 saat civarında bitirebilirsiniz (Benim o kadar tuttu). Oyunun içerisinde sizleri eğlendirecek bir kaç değişik bölüm var. Boss dövüşü, araç kullanma ve Micheal Jackson'un Thriller şarkısının klibindekini andıran bir "Zombiler Dans Ediyor" yarışması. Oyunun müzikleri bu arada bahsedilmesi gerekilen türden. Çünkü oyunun en orjinal yeri müzikleri olmuş. Lollipop, Earth Angel ve Mr.Sandman gibi şarkıların kullanılmış. Müziklerden bahsedipte seslerden bahsetmemek olmaz. Oyun zombi oyunu olunca ve piyasada bu kadar zombi oyunu bulununca haliyle bu oyuna ses yapılması çok da zor olmamış. Henüz gerçek hayatta bir zombi ile karşılaşmadığımdan bir zombinin ne tür bir ses çıkaracağını bilemiyorum. Fakat bu oyundaki sesler güzel olmuş. Rahatsızlık vermiyor. Oyunu bozmuyor.