meltem

Nizami bir şekilde, çevreyle etkileşiminizin asgari düzeye indirildiği, yalnızca yarışınızla ilgilendiğiniz o klasik araba yarışı oyunlarından sıkıldınız mı? Öyleyse sizi Split/Second’a davet ediyoruz. Oyunun mantığı gayet basit. Bir TV şovu için rakiplerinizle yarışıyor ve çevrenin altını üstüne getiriyorsunuz. Split/Second şu ana kadar gördüğümüz en gelişmiş çevre etkileşimine sahip yarış oyunlarından biri. Sıkça karşılaşılan patlamalar, enkaz alanları, yıkılan köprüler ve dahası. Tüm bunların sonucu olarak da sizleri harika sahneler ve heyecan dolu dakikalar karşılıyor.



Split/Second güç oyunları üzerine inşa edilmiş bir şov. Yarışlarda drift, draft yaparak ve arabanızı yüksek yerlerden zıplatarak güç kazanıyorsunuz. Yeterli güce ulaştığınızda size çevredeki yıkılabilir nesneleri gösteren ikonlar ortaya çıkıyor ve bu çevre etkileşiminden faydalanarak rakiplerinizi saf dışı bırakabiliyorsunuz. Örneğin helikopter gelip yola metal borular yağdırıyor, yolun kenarından kayalar yuvarlanabiliyor. Ayrıca kendinize kestirme yollar da oluşturabiliyorsunuz.
Powerplay göstergeniz 3 bardan oluşuyor. Şayet göstergenizdeki iki barı doldurmayı başarırsanız az önce bahsettiğim yıkım olayı daha da üst bir seviyeye ulaşıyor. Ancak asıl şovu 3 barıda aynı anda doldurduğunuzda gerçekleştiriyorsunuz. 3 barınızda dolduğunda pistteki en devasa kazaları yaratma şansına da erişiyorsunuz. Uçakları düşürüyor, binaları yıkıyor, gemileri piste sokuyorsunuz ve şovun gereklerini yerine getiriyorsunuz.Elbette powerplay özelliği yalnızca size ait değil. Yarış alanındaki rakiplerinizde size saldırılar düzenleyebiliyorlar. Şayet bu saldırılardan birine yakalanıp aracınız enkaza dönerse, birkaç saniyelik bir kayba uğruyorsunuz ancak o vakte kadar biriktirdiğiniz güç barında bir azalma gerçekleşmiyor.
Oyunun senaryo kısmını Season modu oluşturuyor. Yukarıda da dediğimiz gibi bu bir TV şovu ve Season modunda şova ait 12 bölüm sizleri bekliyor. Her yeni açtığınız bölümde direk yarışabileceğiniz 4 yarış bulunuyor ve bu yarışları kazandıkça credit kazanıyorsunuz. Kazandığınız bu creditleri yeni arabalar açmakta ve her bölümdeki Elite yarışlarına giriş hakkı kazanmak için kullanıyorsunuz.



Oyun 5 farklı yarış türüne sahip. Survivor modunda yolunuza çıkan tırları geçtikçe puan kazanıyorsunuz. Ne var ki bu o kadar kolay değil. Tırlar da şova uygun bir şekilde tasarlanmışlar ve size sürekli patlayıcı variller fırlatıyorlar. Ne kadar kaza yapmadan bu tırları geride bırakırsanız, o kadar hızlı puan topluyorsunuz. Air Strike modunda ise helikopter saldırılarına meydan okuyorsunuz. Elimination modu bildiğiniz “knock out” türünde, en geride kalan yarışçının elenmesi şeklinde işliyor. Size verilen süre içerisinde sonuncu olmamaya çalışıyorsunuz ve her süre bitiminde, şayet o turun sonuncusu olmadıysanız, süre yenileniyor.
Oyunun Race modu klasik yarışların yapıldığı mod olarak karşımıza çıkıyor. Belli tur sayısı belli rakipler ve amaç birinci gelmek. Detonator modunda ise pistteki powerplay tuzaklarından sıyrılarak yarışı en kısa sürede tamamlamaya çalışıyorsunuz.
Oyundaki çevre yıkımı bir yarış oyununa göre üst düzeyde. Çevredeki hiçbir şeye sağlam gözüyle bakamıyorsunuz, her an her şey üzerinize yıkılacakmış gibi geliyor. Bu yüzden de yarışırken hızlı olmanızın yanında bir o kadar da dikkatli olmanız gerekli. Son sürat giderken bir anda üzerinize uçak düşebilir ya da yolun kenarına park edilmiş otomobiller siz yanlarından geçerken her an patlayabilirler.



Ne var ki yapımcılar aynı ilgiyi oyunun hasar modellemelerinde göstermemişler. Arabaların hasar alması çevreyle olan etkileşimlerinden ziyade önceden kurgulanmış bir şekilde oluyor ve biraz dikkat ettiğinizde hep aynı tür hasarlarla karşılaştığınızın farkına varıyorsunuz. Örneğin rakiplerinize arkadan çarpığınızda herhangi bir hasar almadıklarını göreceksinizdir, ancak tuzaklara düşen arabalar hurdaya çıkıyorlar. Yapımcılar ara hasar modellemeleriyle de uğraşsalar ortaya daha kaliteli bir yapım çıkarmış, ancak “ya tamam ya devam” türündeki hasar sisteminin bu oyuna pek gitmediği gerçek.
Oyunun bir diğer eksisi ise arabaların lisansız olması. Oyun kaliteli olsa da sallamasyon araba isimleri bu kaliteye gölgede bırakıyor ve ister istemez geçmişteki PES oyunlarını hatırlıyorsunuz. Neyse ki oyundaki araç sayısı tatmin edici bir düzeyde ve araçlar birbirinden farklı özelliklere sahipler. Oldukça sağlam yollarda yılan gibi süzülebileceğiniz arabalar varken, bir hayli ağır ve kontrolünü zor sağlayabileceğiniz araçlarda Split/Second’ta sizleri bekliyor.
Oyun müzik yönünden içerdiği aksiyona uyum gösteriyor. Daha oyuna girdiğiniz ilk andan itibaren, müzikler sayesinde sizi nasıl bir oyunun beklediğini anlayabiliyorsunuz. Bu başarı grafiksel anlamda da sürdürülüyor. Oyunun grafikleri bir araba yarışı oyunu için yeterli. Patlama efektleri ve ışıklandırmaların böylesi önemli olduğu bir oyunda yapımcılar bu konunun altından başarıyla kalkmayı başarıyorlar.
Oyunda split screen desteğinin de bulunması, oyunu özellikle arkadaşlarınızla oynamanız için vazgeçilmez bir hale getiriyor. Split Screen modunda ekran ikiye bölünüyor ve bu şovu dostlarınıza karşı ve onlarla birlikte sürdürebiliyorsunuz. Ayrıca oyundaki 8 oyuncuya kadar multiplayer desteği sayesinde farklı PC’ler üzerinden de bu deneyimi gerçek rakiplere karşı tadabiliyorsunuz.
SON SÖZLER
Split/Second gelişen yarış oyunu türüne ayak uydurmayı başarıyor ve bizlere sunduğu değişik modlar ve aktif oynanış seçenekleri ile farklılığın peşinden gidiyor. Her ne kadar içerisinde bazı aksaklıklar barındırsa da güçlü sunumu sayesinde bu aksaklıkları kapatmayı başarıyor ve oyuncuya benzersiz bir deneyim sunuyor. Yarış oyunlarını seviyor musunuz? Split/Second alın. Strateji oyunlarını seviyor musunuz? Split/Second alın. Aksiyon oyunlarını seviyor musunuz? Split/Second alın. Oyun oynamayı seviyor musunuz? Split/Second alın. Güzel oyunlu günler...