eg24

Electronic Arts ve Maxis'in para basma makinesi The Sims, 4. oyunuyla karşımıza nihayet çıktı. Geçtiğimiz yıl duyurulan ve büyük bir hevesle beklenen oyunu ben de her oyuncu gibi bekliyordum. Her ne kadar The Sims oyunlarıyla pek haşır neşir olmasam da yeni bir The Sims oyunu çıktığı zaman nelerin geliştirildiğini merak eder ve oynarım. The Sims 4'ü de çıktığı günden beri oynuyorum ve artık oyun hakkında bir inceleme yazmanın vakti geldi sanırım. Bakalım Maxis, geçtiğimiz yılki SimCity hüsranından sonra The Sims 4 ile eski güzel günlerine dönebilmiş mi?

İkinci hayatınız The Sims 4 ile birlikte başlıyor

Yaşam simülasyonu oyunumuz The Sims 4'e girdiğinizde sizi oldukça sade ve kullanışlı bir menü karşılıyor. Buradan ilk olarak simlerinizi yaratma menüsüne giriyorsunuz. Sim yaratma menüsü The Sims 4'te oldukça başarılı ve basit olarak hazırlanmış. Artık kendinize ve ailenizdeki fertlere benzeyen simleri çok rahat bir şekilde yaratabiliyorsunuz. Simlerinizin, gözlerini, boylarını, burunlarını, kulaklarını ve tüm fiziksel özelliklerini bir kaç fare hareketi ile ayarlayabiliyorsunuz. Maxis'in sim yaratma menüsü üzerinde oldukça çalıştığı belli oluyor. Eğer henüz oyunu satın almadıysanız Origin'den sim yaratma demosunu indirip deneyebilirsiniz. The Sims 4'te şu anda 2 adet harita bulunuyor; bunlardan birincisi sunduğu yeşillik alanlarla gözünüze bayram yaptıracak olan Willow Creek, diğeri ise çöl ortamı sunan Oasis Springs. Bu iki haritadan birini seçip oyunu oynamaya başlıyorsunuz, eğer hangi haritada oynasam diye düşünüp tereddütte kalıyorsanız kalmayın. Çünkü ilerde istediğinize taşınabiliyorsunuz tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi.



The Sims 4'ün bizlere sunduğu en önemli özellik ise simlerin artık birden fazla işi aynı anda yapabilmesi (multitasking). Artık simler telefonlarından mesaj atarken yanlarındaki diğer kişilerle konuşabiliyorlar, yine aynı zamanda internette sörf yaparken tartışabiliyorlar. Bu şekilde simlerinizi görmek insanı gerçekten de çok eğlendiriyor ve simlerinizi daha gerçekçi bir birey haline getiriyor. Bunun dışında artık simlerinizin yapması gerekenleri sıraya atabiliyorsunuz. Örneğin, yemek yap sonra dışarı çık ve koş, ondan sonra oradan geçenlerle sohbet et, eve gelince duş al ve yap gibi...

Bunların dışında artık simlerinizin ruh halleri de oldukça farklı olabiliyor. Yani sadece üzgün veya mutlu simlerle karşılaşmıyorsunuz. Simlerinizin alabildikleri ruh halleri gerçekten de fazla ve bunlar simlerinizin yaptıkları hareketleri doğrudan etkiliyor. Eğer simleriniz o sırada kendilerine çok güveniyorlarsa işlerinde daha başarılı olabiliyorlar veya daha rahat sevgili bulabiliyorlar. Veya aileden olmayan birini tuvaletini yaparken gördüklerinde utanabiliyorlar, kısacası simlerinizin yapay zekası bu oyunda oldukça iyileştirilmiş. Tabii ki The Sims 4'ün oynanış açısından sunduğu yenilikler bunlarla sınırlı değil, artık simleriniz yapabileceği bir çok aktivite ve bir çok seçenek bulunuyor. Bilgisayarlarda sohbet odalarına girebiliyorsunuz, veya oyun oynamakla kalmayıp oyunlara mod yazabiliyorsunuz. Yine simlerle ikili diyaloglarınıza eklenen bir çok seçenek te bu oyunda yer alıyor.

The Sims 3'teki büyük dünyayı unutmanın zamanı geldi

The Sims 3'ü oynayanlar bilirler, oyundaki haritalar gerçekten de büyüktü ve hiçbir yükleme ekranına denk gelmeden simlerinizi istediğiniz yere götürebiliyordunuz. The Sims 4'ün haritaları ise The Sims 3'e göre oldukça küçük. Maxis, bunun sebebini oyunu oynayanların zamanlarının büyük bir kısmını oyundaki evlerinde geçirmesi olarak açıklıyor. Yani büyük bir haritayı kimse dolaşmıyorsa biz neden büyük bir harita yapalım ki diyorlar. Bunu bir yere kadar anlamak mümkün ama yine de The Sims 3'teki büyük haritaları özlemiyor değil insan. Neyse ki The Sims 4'te bulunan haritalar oldukça özenilerek hazırlanmış ve küçük olmaları insanı rahatsız etmiyor. İnsanı rahatsız eden tek şey ise yükleme ekranları, The Sims 3 öncesi The Sims oyunlarında olduğu gibi nereye giderseniz gidin yükleme ekranı ile karşılaşıyorsunuz bir süre sonra bu oldukça sıkıcı oluyor ve tüm zamanınızı evde geçirmeye başlıyorsunuz. Tabii bu oyunun oynanışına da etki ediyor. Bir yerden bir yere giden simleri izlerken onların başka bölgeye geçtiğinde haritadan kaybolmalarını izlemek hiç te eğlenceli değil.



Gelelim inşaa moduna; The Sims 4'te inşaa modu da epey elden geçmiş. Artık kolaylıkla evlerinizi sıfırdan inşaa edebiliyorsunuz. Yeni eklenen oda ekleme modu ile bir odayı içindeki tüm malzemelerle rahatlıkla evinize ekleyebiliyorsunuz. Bu özellik son derece kullanışlı ve kolaylık sağlıyor. Kolaylık demişken oyunda bulunan yardım sistemi de oldukça iyi, yeni bir menüye girdiğiniz anda neyin nasıl yapılacağı size anlatılıyor ve size yeterli seviyede bilgi veriliyor. İster yeni bir The Sims oyuncusu olun, isterseniz de The Sims oyunları profesyoneli olun bu yardım sistemi size oldukça yardımcı olacaktır. The Sims 4'ün sunduğu diğer bir özellik ise galeri sistemi. Bu sistem sayesinde simlerinizi, odalarınızı veya evlerinizi oyunun içinden diğer The Sims 4 oyuncuları ile rahatlıkla paylaşabiliyorsunuz. Tabii aynı şekilde diğer oyuncuların yaptıkları materyalleri de siz kendi oyununuza yükleyebiliyorsunuz. Şimdiden oyunda binlerce sim bulunuyor, tabii buna ünlü isimler de dahil. Kiminiz kendi oturduğu kasabada Lady Gaga'nın dolaştığını istemez ki?

Electronic Arts ve Maxis'in yaptığı kaşıkla koyup kepçeyle almak

Şimdiye kadar oyunun sunduğu yenilikleri ve güzellikleri anlattım, şimdi ise sıra geldi oyunda bulunan eksikliklere. The Sims 4'ü oynarken Electronic Arts'ın bizleri genişleme paketlerine boğacağını rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Oyunda sağlık, polis ve işadamlığı gibi normal meslekler bulunmuyor, havuzlar bulunmuyor, bebekler direkt olarak çocuk haline geliyorlar (yani emekleme evresi artık yok), her nedense bulaşık makineleri oyunda yer almıyor, uzaylılar, hayaletler ve hırsızlar da oyunda yok. Bunlar sadece en önemlileri, bunlardan farklı olarak 100'den fazla şey de The Sims 4'te yok ne yazık ki. En üzüldüğüm şey ise büyük havuzlarda havuz partisi yapamamak oldu.

Oyunda pek çok hata da bulunuyor ne yazık ki; ortadan kaybolan simler, zaman zaman yaşadığım çökme problemleri vb... Neyse ki Maxis oyunda bulunan hataları kısa zamanda gideren yamalar yayımlıyor.

Her şeye rağmen The Sims 4'ün eğlenceli bir oyun olduğu bir gerçek

The Sims 4, teknik açıdan oldukça sağlam gözüküyor. Hem çevre grafikleri olsun hem de karakterlerin grafikleri olsun çok gerçekçi gözüküyorlar. Simlerin geliştirilmiş animasyonları sayesinde onları izlerken çok eğleniyorsunuz. Yine aynı şekilde oyunun ses ve müzikleri de oldukça güzel. Kısacası Maxis, teknik açıdan iyi bir iş çıkartmış diyebiliriz. Şimdi gelelim oyun hakkındaki son düşüncelerime; The Sims 4, The Sims 3'e göre gerçekten de iyi bir oyun (bunu ana oyun anlamında söylüyorum). Oyunu oynarken aşırı derecede eğlendim ve saatlerce başından kalkamadım. Ancak keşke Maxis ve Electronic Arts eski oyunlarda bulunan ve oyuncuların çok sevdiği özellikleri bu oyundan çıkartmasaydı. Böyle yapmaları bu oyun için de bir çok genişleme paketinin çıkacağının bir göstergesi. Tabii bunun dışında şu anda oyunda ufak tefek hatalar da bulunuyor ama bunların kısa zamanda giderileceğine eminim. Eğer The Sims oyunlarından hoşlanıyorsanız veya The Sims serisi ile yeni tanışacaksanız The Sims 4'ü size rahatlıkla tavsiye edebilirim. Herkese iyi oyunlar.