OyunKolik  

Go Back   OyunKolik > Oyun Bilgileri > Oyun Anlatımları ve İncelemeleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04-15-2015, 05:17 PM   #1
Senior Member
 
Üyelik tarihi: Apr 2015
Mesajlar: 11.064
Standart Conspiracy: Weapons of Mass Destruction





Şöyle bir düşünürsek, oyunların niçin yapıldığı hakkında çeşitli yorumlar yapılabilir. Gerçek hayatta yapamayacağınız şeyleri yapmak, farklı deneyimler elde etmek, çeşitli duyguları açığa çıkartarak stres atmak… Oyunların niçin yapıldığındaki en büyük paya sahip unsur da oynayanı eğlendirmek olmalı. Peki, bir oyun insanı eğlendirmiyor, aksine sıkıyorsa neden yapılır ki? Bunu bilmek zor. Belki iyi bir reklamla piyasaya sürüp kar elde etmek, belki de “Yaptık bir kere, belki tutar.” amacıyla… Ama şurası kesin ki insanlar seçme özgürlüğüne sahip varlıklar.

Conspiracy, yani “komplo”, Güney Amerika’da bulunan gizli bir ilaç fabrikasının kirli işlerini konu alıyor. İlaç fabrikası deyince, akla ilk gelen “tıbbi atık” anlamında kullanılan işaret, oyunun logosu olarak da bu işareti kullanmışlar. Bilindiği kadarıyla, kod adı “Hydra” olan bu gizli tesiste, bir takım kimyasal silahlar üretiliyormuş. Ana karakterimiz, 51 yaşındaki Cole Justice, “Agency” adlı hükümet adına çalışan gizli bir teşkilatta ajan. Bu tehlikeli görevde de yanımızda olan tek şey silahımız ve telsizden yardım eden Cara adında bir kadın. Zaten oyunun hikayesini birkaç satırlık yazıdan öğreniyorsunuz. Başlangıçta oyun içinden çekilmiş görüntülerden başka da bir video beklemeyin. Anlayacağınız, hikayede pek ilginç gelen bir şey yok. Hatta klişe amerikan filmlerinden çalıntı olduğu kesin, “Dünya’yı kurtarmak senin elinde”, “Kimseye güvenme, kimseye inanma” diyen bir oyundan daha fazlası da beklenemezdi açıkçası. Üstelik 51 yaşındaki bir adamın dünyayı kurtarması bütün bunlardan daha da saçma geliyor. Oyunu oynadıkça, ne oyunun ismi ile ne de hikaye ile alakadar bir şey karşınıza çıkmıyor.

Hikaye ile ilgili kısmı geçtikten sonra oyunun menüsü ekrana geliyor. On yıl öncesine aitmiş gibi görünen tuhaf yazılardan ibaret bir menü bu. Hadi bırakın bunu, yüksek skor ve ekstra mod gibi şeyler bile eklemişler de bir grafik ayarı ekleyememişler. Yani oyunu mecburen 640x480 çözünürlükte oynuyorsunuz. Sonrasında oyuna girdiğinizde karelerden oluşan piksellerle, kötü çizimlerle, kopyalama dağ taşla karşılaşıyorsunuz. “Delta Force 1”in grafikleri bile bundan daha güzel görünüyor. İnsanlar, silahlar, eşyalar alelacele çizilmiş. Sadece dört çeşit silah modeli, birkaç çeşit de insan modeli var. İlk “Doom”da bile daha çok çeşitlilik vardı. Çevre düzeni diye bir şey hemen hemen yok. Her yer kopyalanıp yapıştırılmış. Kullanılan renkler çok berbat. Çok keskin ana renkler bulunuyor ve çoğu, yerinde kullanılamamış. Efektler çok kötü, patlamaların yarısı duvar içinde kayboluyor. Kurşunlar uzay filmlerinde gördüğümüz ışık efekti ile gidiyor ve çarptığı yerde tuhaf sarılıklar yere dökülüyor. Galiba bunları “kıvılcım olarak algılasınlar” diye yapmış olmalılar. Buna benzer pek çok gereksiz ayrıntı ile doldurulmuş oyun. Hiç yapmasalardı belki bu kadar kötü gözükmezdi. Mesela ofis bölümlerinde masaların üstü bir miktar ilginizi çekebiliyor. Pek çok detay, ayrıntı tek tek modelleme yapılarak çizilmiş. Galiba kendi çalıştıkları ortamı çizmiş olmalılar. Ama biz bu oyunu, yapımcıların masalarındaki eşyaları görmek için oynamıyoruz. Aslında oyunu oynamadan önce resimlerine ve görüntülerine bakılınca, hiç de fena grafiklere sahip değilmiş gibi görünüyor. Fakat oynadığınızda anlıyorsunuz ki, her şey rahatsızlık verici. Sayısız hataları bulunan, en eski oyunlardan bile kötü bir görünüme sahip bu oyun.

Oyunda müzik diye bir şey yok. Sadece menüde duyduğunuz melodiyi eklemişler. Üstelik sürekli aynı şeyi duymaktan bıkkınlık geliyor. Zaten ses efektleri de aynı derecede sıkıcı. Birkaç yıl öncesinde olsaydı bu seslere hayran olabilirdim; ama bu yılda böyle sesler duymak hiç hoş olmuyor. Açık alanlarda sadece ateş ettiğinizde ses çıkıyor. Kapalı alanlarda da sık sık açılıp kapanan kapılardan sesler geliyor. Zaten kapı yapma özürlü yapımcılar, işlerine geldiği için, kapıların hepsini otomatik açılan türden yapmışlar ki, açmak için illaki kafanızı kapıya vurmanız gerekiyor. Oyunda hiç konuşma yok, sadece düşmanlar ölürken garip sesler çıkartıyorlar o kadar. Koca oyunu iki ya da üç kişi seslendirmiş. Bunları da oyunda konuşma sesi olarak değil de arka plandan gelen telsiz sesi olarak duyuyoruz.
meltem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Kapalı
Refbacks are Kapalı



Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:16 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.9
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Canlı bahis siteleri istanbul escort eryaman escort bursa escort bursa escort bursa escort

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35